ES SELAM
CİNLER
Cinlerin insanlarla birlikte olanlarına "Mir", (coğulu ummar,avamir)denir. Cocuklara musallat olanlarına "Ervah", habis karakterli olanlarına "Şeytan", ustundekilere "Marid", daha guclu olanına "ifrit" (coğulu afarit) denir. "Hubs" cinlerin erkekleri, "habais" ise dişileridir.
Cinler genellikle harabe ve collerde, hamamlarda, hurma obeklerinde, copluklerde, turbe ve mezarlıklarda bulunurlar. Cinler erkeklerden cok kadınlara musallat olurlar. Cin insan suretine burunduğunde uzun sure bu halde kalmaz. Bazen ayrılırlar. Bu ayrılık anlarında kişi gayet sağlıklı dengeli biri gibi gorunur. Hicbir hastalık belirtisi gostermez. Cin varken namazdan, zikirden, Kur'an okunmasından hoşlanmaz. Tuvalette uzun sure kalmayı ve yalnızlığı tercih ederler.
Bizimle aynı mekĂ‚nı paylaşan cinler, başka bir Ă‚lemin yani gayb Ă‚leminin varlıklarıdır. Gayb bilinmeyen demektir. Allahû TealĂ‚ her şeyi cift yaratmıştır. Âlemler de karşılıklıdır.
-İcinde yaşadığımız bu Ă‚lem Zahirî Ă‚lemdir. Karşıtı ise oldukten sonra nefslerimizin yaşadığı Berzah Ă‚lemidir.
-Cinlerin yaşadığı Gayb Ă‚lemi var. Karşıtı ise onların oldukten sonra nefslerinin yaşadığı Berzah Ă‚lemidir.
-Meleklerin yaşadığı Emr Ă‚lemi
- Zulmanî Ă‚lem
- Bir de yaradılıştan once var olan yokluk, mekĂ‚nsızlık Ă‚lemi
72/CİN-14: Ve ennĂ‚ minnel muslimûne ve minnel kĂ‚sitûn(kĂ‚sitûne), fe men esleme fe ulĂ‚ike teharrev reşedĂ‚(reşeden).
Muhakkak ki; bizlerden Allah’a teslim olanlar da var, (kalpleri) kasiyet (bağlamış) olanlar da var. Kim (Allah’a) teslim olmayı dilerse, murşidini arar.
72/CİN-15: Ve emmel kĂ‚sitûne fe kĂ‚nu li cehenneme hatabĂ‚(hataben).
Kasitun olanlara gelince, onlar cehenneme odun oldular.
15/HİCR-26: Ve le kad halaknel insĂ‚ne min salsĂ‚lin min hamein mesnûn(mesnûnin).
Andolsun ki; Biz insanı, “hamein mesnûn olan salsalinden” (standart insan şekli verilmiş ve organik donuşume uğramış salsalinden) yarattık.
Cinlerin Yiyecekleri
Abdullah B. Mesud (RA) Allah Resulu'nun (SAV) şoyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cinler Peygamber Efendimiz'den azık isteyince "Allah’ın adı anılmış olup elinize gecen her kemik sizin icin etten daha boldur. Eti yenilebilir hayvanların tezekleri de binekleriniz icin yemdir"
buyurmuştur. Tabii bu yiyecekler mumin cinler icin gecerlidir. Kafir cinlere gelince, onlar uzerine Allah adının anılmadığı her şeyi yerler-icerler ve helal gorurler.
Şeytan İnsanlaırn Yemeklerini Nasıl Yemez?
Cabir (RA) dedi ki: Allah Resulu'nun şoyle buyurduğunu işittim. "Kişi evine girdiği zaman ve yemeğe oturduğunda Yuce Allah’ın ismini zikrederse şeytan kendi yoldaşlarına şoyle der "Bu gece size bu evde yatak da yok, yemek de yok! Eğer eve girdiğinde Allah’ın adini zikretmezse
şeytan yoldaşlarına şoyle der "Yatacak yeri buldunuz! Yemeğe oturduğunda Allah’ı zikretmezse "Yatağı da buldunuz, yemeği de" der.
ALLAHU TEALA'NIN KUR'AN EMRİ NASILDIR?
- Zuhruf 36- Ve men ya’şu an zikrir rahmĂ‚ni nukayyıd lehu şeytĂ‚nen fe huve lehu karîn(karînun).
Kim Rahman’ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz , Buyuruyor. Allah yolunda olan bir kişinin nefsinin kalbi Allah’ı zikrettiği anda aydınlanır. Zikri bıraktığında ise karanlıklar dolar. Ancak zikre bağlı olarak kalıcı nurların miktarı kadar aydınlık kalır. Şeytan tesirlerine devam eder. Bu nedenle Allahu Teala DAIMI ZIKRI Kuran-i Kerimde her kuluna emrederek Farz kılmıştır.
- Muzemmil 8- Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlĂ‚(tebtîlen).
Rabbinin (Allah’ın) ismiyle zikret ve herşeyden kesilerek O’na (Allah’a) don (ulaş, vasıl ol).
- Ahzab 41- YĂ‚ eyyuhellezîne Ă‚menûzkûrullĂ‚he zikren kesîrĂ‚(kesîran).
Ey amenu olanlar! Allah’ı cok zikirle (Gunun Yarısından fazla) zikredin.
- Nisa 103- Fe izĂ‚ kadaytumus salĂ‚te fezkurûllĂ‚he kıyĂ‚men ve kuûden ve alĂ‚ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salĂ‚t(salĂ‚te), innes salĂ‚te kĂ‚net alel mu’minîne kitĂ‚ben mevkûtĂ‚(mevkûten).
Namazı bitirdiğinizde; ayaktayken, otururken ve yan uzeriyken (yan ustu yatarken) Allah’ı hep zikredin! Guvenliğe kavuştuğunuzda namazı erkĂ‚nıyla kılın. Cunku; namaz, mu’minlerin uzerine, vakitleri belirlenmiş bir farz olmuştur.
Ayetlerde gorulduğu gibi Allahu Telala zikri, cok zikri ve Daimi zikri farz kılmış. Nisa 103'e gore bir insanin bu 3 halin dışında bulunması (Ayakta,otururken ve uyurken) mumkun olmadığı icin her halimizde hep Allah'ın adını zikretmemizi emretmiştir. Zikirli iken ne olur? Şeytan asla yanımıza yaklaşamaz ve yoldan cıkaramaz. Kuran ZIKRIN en buyuk ibadet olduğunu da soyluyor.
- Ankebut-45 Utlu mĂ‚ ûhıye ileyke minel kitĂ‚bi ve ekımıs salĂ‚t(salĂ‚te), innes salĂ‚te tenhĂ‚ anil fahşĂ‚i vel munker(munkeri), ve le zikrullĂ‚hi ekber(ekberu), vallĂ‚hu ya’lemu mĂ‚ tasneûn(tasneûne).
(Resulum)Sana kitaptan vahyedileni oku, namazı kıl, cunku namaz kotulukten ve fuhşiyattan meneder ama ALLAH"IN ZİKRİ EN BUYUKTUR. diyor.
En buyuk ibadet ZİKİR.
Bu Âlemler hangi durumdalar?
Sevgili ziyaretciler, karışık gibi gozuken bu durum Rabbimizin ilmiyle ve yaradışıyla hayranlık uyandıracak şekildedir. Bu Ă‚lemlerin hepsi de ic ice bulunmaktadır. Boyle oldukları halde birbirlerine karışmazlar. Bir Ă‚lemden diğerine geciş soz konusu olabilir. Dunya ilmi buna karadelik ismini vermiştir.
İnsanlar da cinler de dunya adı verilen bu gezegeni beraber paylaşmaktadır.
51/ZARİYAT-49: Ve min kulli şey’in halaknĂ‚ zevceynî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).
Ve Biz, herşeyi iki cift yarattık. Umulur ki; oğut alıp duşunursunuz.
Nasıl oluyor da cinler ve insanlar birbirlerini gormuyorlar ?
--------------------------------------------------------------------------------
İnsan Allahû TealĂ‚'nın katındaki topraktan yaratılarak yeryuzune indirildi. Cinler ise enerjiden yaratıldılar. Ve cinler de insanlarla birlikte yeryuzune indirildiler. İnsanlar da cinler de aynı koordinatları paylaşıyorlar. Ama boyutlar, yapılar farklı olduğu icin, ne onlar bizi, ne biz onları goremiyoruz. Eğer bir insanın hucresindeki en kucuk yapıtaşı olan atoma bakarsak (-) elektrik yuklu olduğunu, bir cinin atom yapısının ise (+) elektrik yuklu olduğunu goruruz. Yani yapılarımız birbirine zıt olarak yaratılmış.
7/A’RAF-27: YĂ‚ benî Ă‚deme lĂ‚ yeftinennekumuş şeytĂ‚nu kemĂ‚ ahrece ebeveykum minel cenneti yenziu anhumĂ‚ libĂ‚sehumĂ‚ li yuriyehumĂ‚ sev'Ă‚tihimĂ‚ innehu yerĂ‚kum huve ve kabîluhu min haysu lĂ‚ terevnehum innĂ‚ cealneş şeyĂ‚tîne evliyĂ‚e lillezîne lĂ‚ yu'minûn(yu'minûne).
Ey Âdemoğulları! Şeytan, sizin ebeveyninizi (anne ve babanızı), onların ayıp yerlerinin gorunmesi icin elbiselerini soyarak, cennetten cıkardığı gibi sakın sizleri de fitneye duşurmesin. Muhakkak ki; o ve onun kabilesi (topluluğu), sizin onları goremeyeceğiniz yerden sizi gorurler. Muhakkak ki; Biz şeytanları mu’min olmayanlara dost kıldık.
Allahû TealĂ‚ diyor ki; Allah her iki doğunun da her iki batının da sahibidir. Bize gore doğu olan cinlerin Ă‚leminden bakıldığında batı, bize gore batı olan da cinlere gore doğu olmaktadır
.Cinler Nerede Yaşarlar?
--------------------------------------------------------------------------------
Cinlerin insanlarla birlikte olanlarına "Mir", (coğulu ummar,avamir)denir. Cocuklara musallat olanlarına "Ervah", habis karakterli olanlarına "Şeytan", ustundekilere "Marid", daha guclu olanına "ifrit" (coğulu afarit) denir. "Hubs" cinlerin erkekleri, "habais" ise dişileridir.
Cinler genellikle harabe ve collerde, hamamlarda, hurma obeklerinde, copluklerde, turbe ve mezarlıklarda bulunurlar. Cinler erkeklerden cok kadınlara musallat olurlar. Cin insan suretine burunduğunde uzun sure bu halde kalmaz. Bazen ayrılırlar. Bu ayrılık anlarında kişi gayet sağlıklı dengeli biri gibi gorunur. Hicbir hastalık belirtisi gostermez. Cin varken namazdan, zikirden, Kur'an okunmasından hoşlanmaz. Tuvalette uzun sure kalmayı ve yalnızlığı tercih ederler.
Bizimle aynı mekĂ‚nı paylaşan cinler, başka bir Ă‚lemin yani gayb Ă‚leminin varlıklarıdır. Gayb bilinmeyen demektir. Allahû TealĂ‚ her şeyi cift yaratmıştır. Âlemler de karşılıklıdır.
-İcinde yaşadığımız bu Ă‚lem Zahirî Ă‚lemdir. Karşıtı ise oldukten sonra nefslerimizin yaşadığı Berzah Ă‚lemidir.
-Cinlerin yaşadığı Gayb Ă‚lemi var. Karşıtı ise onların oldukten sonra nefslerinin yaşadığı Berzah Ă‚lemidir.
-Meleklerin yaşadığı Emr Ă‚lemi
- Zulmanî Ă‚lem
- Bir de yaradılıştan once var olan yokluk, mekĂ‚nsızlık Ă‚lemi
72/CİN-14: Ve ennĂ‚ minnel muslimûne ve minnel kĂ‚sitûn(kĂ‚sitûne), fe men esleme fe ulĂ‚ike teharrev reşedĂ‚(reşeden).
Muhakkak ki; bizlerden Allah’a teslim olanlar da var, (kalpleri) kasiyet (bağlamış) olanlar da var. Kim (Allah’a) teslim olmayı dilerse, murşidini arar.
72/CİN-15: Ve emmel kĂ‚sitûne fe kĂ‚nu li cehenneme hatabĂ‚(hataben).
Kasitun olanlara gelince, onlar cehenneme odun oldular.
15/HİCR-26: Ve le kad halaknel insĂ‚ne min salsĂ‚lin min hamein mesnûn(mesnûnin).
Andolsun ki; Biz insanı, “hamein mesnûn olan salsalinden” (standart insan şekli verilmiş ve organik donuşume uğramış salsalinden) yarattık.
Cinlerin Yiyecekleri
Abdullah B. Mesud (RA) Allah Resulu'nun (SAV) şoyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Cinler Peygamber Efendimiz'den azık isteyince "Allah’ın adı anılmış olup elinize gecen her kemik sizin icin etten daha boldur. Eti yenilebilir hayvanların tezekleri de binekleriniz icin yemdir"
buyurmuştur. Tabii bu yiyecekler mumin cinler icin gecerlidir. Kafir cinlere gelince, onlar uzerine Allah adının anılmadığı her şeyi yerler-icerler ve helal gorurler.
Şeytan İnsanlaırn Yemeklerini Nasıl Yemez?
Cabir (RA) dedi ki: Allah Resulu'nun şoyle buyurduğunu işittim. "Kişi evine girdiği zaman ve yemeğe oturduğunda Yuce Allah’ın ismini zikrederse şeytan kendi yoldaşlarına şoyle der "Bu gece size bu evde yatak da yok, yemek de yok! Eğer eve girdiğinde Allah’ın adini zikretmezse
şeytan yoldaşlarına şoyle der "Yatacak yeri buldunuz! Yemeğe oturduğunda Allah’ı zikretmezse "Yatağı da buldunuz, yemeği de" der.
ALLAHU TEALA'NIN KUR'AN EMRİ NASILDIR?
- Zuhruf 36- Ve men ya’şu an zikrir rahmĂ‚ni nukayyıd lehu şeytĂ‚nen fe huve lehu karîn(karînun).
Kim Rahman’ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz , Buyuruyor. Allah yolunda olan bir kişinin nefsinin kalbi Allah’ı zikrettiği anda aydınlanır. Zikri bıraktığında ise karanlıklar dolar. Ancak zikre bağlı olarak kalıcı nurların miktarı kadar aydınlık kalır. Şeytan tesirlerine devam eder. Bu nedenle Allahu Teala DAIMI ZIKRI Kuran-i Kerimde her kuluna emrederek Farz kılmıştır.
- Muzemmil 8- Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlĂ‚(tebtîlen).
Rabbinin (Allah’ın) ismiyle zikret ve herşeyden kesilerek O’na (Allah’a) don (ulaş, vasıl ol).
- Ahzab 41- YĂ‚ eyyuhellezîne Ă‚menûzkûrullĂ‚he zikren kesîrĂ‚(kesîran).
Ey amenu olanlar! Allah’ı cok zikirle (Gunun Yarısından fazla) zikredin.
- Nisa 103- Fe izĂ‚ kadaytumus salĂ‚te fezkurûllĂ‚he kıyĂ‚men ve kuûden ve alĂ‚ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salĂ‚t(salĂ‚te), innes salĂ‚te kĂ‚net alel mu’minîne kitĂ‚ben mevkûtĂ‚(mevkûten).
Namazı bitirdiğinizde; ayaktayken, otururken ve yan uzeriyken (yan ustu yatarken) Allah’ı hep zikredin! Guvenliğe kavuştuğunuzda namazı erkĂ‚nıyla kılın. Cunku; namaz, mu’minlerin uzerine, vakitleri belirlenmiş bir farz olmuştur.
Ayetlerde gorulduğu gibi Allahu Telala zikri, cok zikri ve Daimi zikri farz kılmış. Nisa 103'e gore bir insanin bu 3 halin dışında bulunması (Ayakta,otururken ve uyurken) mumkun olmadığı icin her halimizde hep Allah'ın adını zikretmemizi emretmiştir. Zikirli iken ne olur? Şeytan asla yanımıza yaklaşamaz ve yoldan cıkaramaz. Kuran ZIKRIN en buyuk ibadet olduğunu da soyluyor.
- Ankebut-45 Utlu mĂ‚ ûhıye ileyke minel kitĂ‚bi ve ekımıs salĂ‚t(salĂ‚te), innes salĂ‚te tenhĂ‚ anil fahşĂ‚i vel munker(munkeri), ve le zikrullĂ‚hi ekber(ekberu), vallĂ‚hu ya’lemu mĂ‚ tasneûn(tasneûne).
(Resulum)Sana kitaptan vahyedileni oku, namazı kıl, cunku namaz kotulukten ve fuhşiyattan meneder ama ALLAH"IN ZİKRİ EN BUYUKTUR. diyor.
En buyuk ibadet ZİKİR.
Bu Âlemler hangi durumdalar?
Sevgili ziyaretciler, karışık gibi gozuken bu durum Rabbimizin ilmiyle ve yaradışıyla hayranlık uyandıracak şekildedir. Bu Ă‚lemlerin hepsi de ic ice bulunmaktadır. Boyle oldukları halde birbirlerine karışmazlar. Bir Ă‚lemden diğerine geciş soz konusu olabilir. Dunya ilmi buna karadelik ismini vermiştir.
İnsanlar da cinler de dunya adı verilen bu gezegeni beraber paylaşmaktadır.
51/ZARİYAT-49: Ve min kulli şey’in halaknĂ‚ zevceynî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).
Ve Biz, herşeyi iki cift yarattık. Umulur ki; oğut alıp duşunursunuz.
Nasıl oluyor da cinler ve insanlar birbirlerini gormuyorlar ?
--------------------------------------------------------------------------------
İnsan Allahû TealĂ‚'nın katındaki topraktan yaratılarak yeryuzune indirildi. Cinler ise enerjiden yaratıldılar. Ve cinler de insanlarla birlikte yeryuzune indirildiler. İnsanlar da cinler de aynı koordinatları paylaşıyorlar. Ama boyutlar, yapılar farklı olduğu icin, ne onlar bizi, ne biz onları goremiyoruz. Eğer bir insanın hucresindeki en kucuk yapıtaşı olan atoma bakarsak (-) elektrik yuklu olduğunu, bir cinin atom yapısının ise (+) elektrik yuklu olduğunu goruruz. Yani yapılarımız birbirine zıt olarak yaratılmış.
7/A’RAF-27: YĂ‚ benî Ă‚deme lĂ‚ yeftinennekumuş şeytĂ‚nu kemĂ‚ ahrece ebeveykum minel cenneti yenziu anhumĂ‚ libĂ‚sehumĂ‚ li yuriyehumĂ‚ sev'Ă‚tihimĂ‚ innehu yerĂ‚kum huve ve kabîluhu min haysu lĂ‚ terevnehum innĂ‚ cealneş şeyĂ‚tîne evliyĂ‚e lillezîne lĂ‚ yu'minûn(yu'minûne).
Ey Âdemoğulları! Şeytan, sizin ebeveyninizi (anne ve babanızı), onların ayıp yerlerinin gorunmesi icin elbiselerini soyarak, cennetten cıkardığı gibi sakın sizleri de fitneye duşurmesin. Muhakkak ki; o ve onun kabilesi (topluluğu), sizin onları goremeyeceğiniz yerden sizi gorurler. Muhakkak ki; Biz şeytanları mu’min olmayanlara dost kıldık.
Allahû TealĂ‚ diyor ki; Allah her iki doğunun da her iki batının da sahibidir. Bize gore doğu olan cinlerin Ă‚leminden bakıldığında batı, bize gore batı olan da cinlere gore doğu olmaktadır
Cinler insanlarla cinsel temas kurabilirler mi?
--------------------------------------------------------------------------------
İnsan ruh, nefs ve fizik vucuttan yaratılmıştır. İnsan nefsleri ile cinlerin fizik vucutları birbirine cok yakın yaratılmışlardır. Bu nedenle cinler sahip oldukları kişinin vucuduyla cinsel ilişkiye girerler. O kişi boyle bir alışkanlıktan sonra bundan kolay kolay vazgecemez. Devamlı huzursuzluk icinde olur. Hatta cocuklarının olduklarını iddia edenler bile vardır.
Sevgili ziyaretciler! Bilinmelidir ki; Allah'ın musaadesi olmadan şeytan kimseye bir zarar veremez. Allahû TealĂ‚ buna ne zaman musaade etmez? Akîl-baliğ olan kişi hacet namazı kılarak, Allah’ın tayin ettiği murşidini Allah'tan sorup da murşide tĂ‚bî olursa, o kişi muhafaza altına alınır ve kurtulur. Kişi şupheye duşmedikce durumunu muhafaza eder. Cenneti de hak eder
2/BAKARA-102: Vettebeû mĂ‚ tetluş şeyĂ‚tînu alĂ‚ mulki suleymĂ‚n(suleymĂ‚ne), ve mĂ‚ kefere suleymĂ‚nu ve lĂ‚kinneş şeyĂ‚tîne keferû yuallimûnen nĂ‚ses sihrĂ‚, ve mĂ‚ unzile alel melekeyni bi bĂ‚bile hĂ‚rûte ve mĂ‚rût(mĂ‚rute), ve mĂ‚ yuallimĂ‚ni min ehadin hattĂ‚ yekûlĂ‚ innemĂ‚ nahnu fitnetun fe lĂ‚ tekfur, fe yeteallemûne minhumĂ‚ mĂ‚ yuferrikûne bihî beynel mer'i ve zevcih(zevcih&#238, ve mĂ‚ hum bi dĂ‚rrîne bihî min ehadin illĂ‚ bi iznillĂ‚h(iznillĂ‚hi), ve yeteallemûne mĂ‚ yedurruhum ve lĂ‚ yenfeuhum, ve le kad alîmû lemeniş terĂ‚hu mĂ‚ lehu fil Ă‚hireti min halĂ‚(halĂ‚kın), ve le bi'se mĂ‚ şerav bihî enfusehum, lev kĂ‚nû ya'lemûn(ya’lemûne).
Suleyman'ın mulku uzerine onlar, şeytanların okuduğu (anlattığı, tilĂ‚vet ettiği) şeylere uydular (tĂ‚bî oldular). Oysa Suleyman, (sihir yapmadı ve) kĂ‚fir olmadı. Fakat şeytanlar, insanlara sihri oğretmekle kĂ‚fir oldular. Babil (şehrin)deki iki melek (olan) Harut ve Marut'a indirilen şeyleri (oğretiyorlardı). Oysa onlar: "Biz (im bilgimiz, sizin icin) sadece bir fitne, bir imtihandır. Sakın (sihir ilmini oğrenerek) kĂ‚fir olmayın." demedikce hic kimseye bunu oğretmezlerdi. O zamanlar (sihir meraklıları ve onu gecim vasıtası yapanlar) o ikisinden erkek (koca) ile karısının arasını acacak şeyler oğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah'ın izni olmadan onunla (sihirle) hic kimseye zarar veremezlerdi. Zaten onlar kendilerine fayda verecek şeyleri değil, zarar verecek şeyleri oğreniyorlardı. Andolsun ki; onlar onu (sihri ve ona ait bilgileri) satın alan (ve onunla cıkar sağlayan) kimse icin ahirette bir nasip olmadığını bilirlerdi. Kendi nefslerini, onunla ne kotu bir şeye sattıklarını onlar keşke biliyor olsalardı.
Cinlerin Karı-Kocanın Arasına Girmesi Nasıl Olur
--------------------------------------------------------------------------------
Karı-kocanın arasını acmak şeytanın en beğendiği sanatlardan birisidir. Hic dostu olmaığı
ve insanlarin cogunu da beraberinde cehenneme suruklemek icin zulmu butun boyutlarıyla kullanabilen azgın bir mahluktur.
İbrahim 22 de : Allah size gerceği vadetti, ben de vadettim. Ama ben sozumden dondum. Benim sizi kufre zorlayacak bir gucum yoktu.Ben sizi davet ettim.Siz de benim
davetime kostunuz, O halde beni kınamayın, kendi kendiniszi kınayın, diyor.
Cinlerin tesirinde kıvranan ve şeytana tapanların ne kadar cok oldugunu gordukce ne kadar da
başarılı olduğunu anlayabiliriz. Buyu yapan sahir, cin seytandan yardim ister ve kadına ya da
kocaya musallat olur. Cinler ekseriyetle bedenin beyin kısmında karar kılarlar. Cunku oradan diğer uzuvlara kolay etki edebilirler. Hastanın dilinden konuşan bazı cinler, beyinde olduklarını haber verirler. Beyinde olduğu gibi vucudun diğer uzuvlarına girip ağrıya-sancıya sebep olabilirlar. Fakat bu ağrılar cinni oladuğu gibi tibbi de olabilir.
Beyindeki ilgili bolumu tahakkum altına alan cin kadın ile erkeğin yaklaşmasına mani olur. Kadına yapılırsa erkeğe yaklaşamaz ve cok cirkin gorur. Erkeğe yapılırsa eşine yaklaşamaz ve cok cirkin gorur. Bazen de cirkin bir kadına yapılırsa cinler onu cok guzelmiş gibi gosterirler.
HANGI CINLER BUNLARA SEBEP OLMAKTADIR ?
Bir cok ayette Rabbimiz, insanlarla birlikte cinlere de hitap etmekte ve Ademoğullarına verdigi
emirleri cinlere de vermektedir. Cinler:
72/CİN-14: Ve ennĂ‚ minnel muslimûne ve minnel kĂ‚sitûn(kĂ‚sitûne), fe men esleme fe ulĂ‚ike teharrev reşedĂ‚(reşeden).
Muhakkak ki; bizlerden Allah’a teslim olanlar da var, (kalpleri) kasiyet (bağlamış) olanlar da var. Kim (Allah’a) teslim olmayı dilerse, murşidini arar.
diyor.
Cinlerin ruhları yok ama onlar da nefsleri ile cihad ediyorlar. Bunun icin murşidine tabi oluyorlar. Başlarının uzerine devrin imamının ruhu gelerek koruma altına alınıyorlar. Allah dostu olan cinler var. Boyle bir cini, hicbir cinci hoca kontrolu altına alamaz. Diğerleri ise iblisin eline gecince "yakarım" tehdidi ile insanların uzerine saldırtıyorlar.
Bir insan etrafında cin olduğunu nasıl anlayabilir?
--------------------------------------------------------------------------------
Eğer kişi kulağının dibinde fısıltı halinde sesler duyuyorsa ve bir tarafa bakarken gozunun yan tarafında golgeler, karartılar gectiğini hissediyorsa, o zaman o kişinin yakınında cin var demektir. Eğer cin fizik olarak o kişiye gorunuyorsa, o zaman yapması lĂ‚zımgelen o cinin ayaklarına bakmaktır. Cinlerin ayakları terstir. Gorduğunuz şeyin ayaklarına baktığınızda onun bir cin olup olmadığını rahatca anlayabilirsiniz.
Cinlerin icinde de Allah dostu olanları vardır. Allah'ın duşmanı olup şeytanın dostu olanlar da. Bu cinlerin hangisi olduğunu bilemeyiz.
REANKARNASYON
Yeniden doğuş iddiasıdır. İnanca gore ruh bir vucutta
yaşar, olunce başka bir bedene girer ve boylece binlerce kere yaşar. Ruh her seferinde tekamul gosterip kurtulacaktır. Herkes bu afetlerinden kurtulduğunda da kıyamet kopacaktır. Cehennem diye bir şey yoktur. Ruh defalarca dunyaya gelerek sozde adaletsizlikler ortadan kalkacaktır. Mesela hırsızlık afetiniz yok. Kimbilir kac kere dunyaya geldiniz de bu afetiniz yok oldu. Veya sakat doğan birinin ruhu defalarca dunyaya gelerek duzelecek ve adalet oluşacaktır.
RUHUN DEFALARCA DUNYAYA GELMESI MUMKUN MUDUR?
Kuran-i Kerim'e gore insan fizik vucut, nefs ve ruhtan yaratılmıştır.Ruh Allah-u Teala tarafından ufurulmuştur ve 19 tane guzelliğin temsilcisidir. (Secde 9) Nefs de 19 tane afetin sahibidir. Ruh tekamulun en ust noktasında yaratılmıştır ve ahsendir. Oysa nefsimizdeki afetleri yok etmemiz yaşamamızdaki temel unsurlardan birisidir.Onun icin ruhun ne başka beden girmesine de tekamul gostermesi mumkun değildir.
OLUMLE NEFS NE OLUR?
Fizik beden olunce manyetik alan yok olduğu icin nefsi kendisine cekerek bedenin icine alamaz.
Nefs cesedin sol tarafında yere paralel yer alır. Sağ tarafında da ruhu yer
alır. Eğer kişi olmeden once Allah-u Teala'nın emrini yerine getirerek ruhunu ulaştırmışsa Azrail A.S. Rabbimizin katından ruhu getirerek sağ tarafta yerini alır. Kişi olmeden once ulaştırmamışsa bedende olduğu icin ve manyetik alan yok olduğu icin otomatik olarak sağda yerini alır. Butun olaylara şahitlik ettiği icin. Kişi yaşarken hata yaptığında ruh bedeni terkeder. Nefs devreden cıktığında tekrar bedene girer. Butun hataları yaptıran nefstir. Kabir azabından sonra 40 gunluk bir sure sonunda nefs Berzah Alemine gider. Butun olenlerin nefsleri orada yaşamaya devam etmektedir.
KIYAMET GUNU NEFS NE OLUR?
Kıyamet gunu herkesin nefsi, Rabbimiz tarafından cennet ve cehennem
standartlarına gore yeniden yaratılacak olan bedenle birleşecektir. Ruh , olmeden once Rabbimize ulaştırılmakla emrolunmuştur. (Fecr-28,Rad 21) Onun icin kıyametten sonra yeni bedenle birleşecek olan ve hesap verecek olan nefstir. Tekvir7- de Nefsler (Fizik vucutla) birleştiği zaman diyor. Herkes, kendi hayat filmlerinin muhtevasını gormek uzere mahşer yerinde toplanacaktır. Reenkarnasyoncuların dediği gibi ruhlar yani nefsler tekrar tekrar doğmuş olsaydı kıyamet gunu nefslerin sayısı az gelecek ve bedenler kavga edecekti, benim nefsim diye. Oysa Allahu Teala adaletin sahibidir.
İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ DEFALARCA DOĞMAK VAR MIDIR?
Bu dunya hayatinda doğum ve olum bir defadır. Kuran'a gore
sonrakiler dirilmedir. Oysa reenkarnasyon inancında sonraki dunyaya gelişler
yeniden doğmadır.
Mumin 11- de Rabbimiz bizi iki defa oldurdu ve iki defa diriltti,
denilmektedir.
Bakara 28- de de Allah'i nasil inkar edersiniz ki siz olu idiniz .O sizleri diriltti. Sonra oldurulecek ve O'na donduruleceksiniz, denilmektedir.
Oldukten sonra kıyamet gunu dirilmek, tekrar olum ve sonra yeni enerji bedenle tekrar diriltilmek sozkonusu cennet ve cehennem hayatı icin. 2 defa olum ve 2 defa
dirilmek. 2 defa doğmak sozkonusu değil. Reenkarnasyonun, yukarıdaki ayetlere
dayandırılarak acıklanması da bu nedenle mumkun değildir.
İNSANLARIN GECMİŞTEN HABER VERMELERİ YENiDEN DOĞUŞ GORUŞUNU DOĞRULAR MI?
Bazı insanlarin asırlar oncesine varan olayları tum ayrıntıları, kişileri ve tarihleri ile beraber anlattıklarına şahit oluruz. Araştırıldığında doğru oldukları da gozlemlenmiştir. Burada şeytan ve dostları devreye girmektedir. Cinler cok uzun sure yaşadıkları icin bedenine girdiği kişiye asırlar oncesinden yaşadığı olayları soyletebilmektedir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) devrinde yaşayan cinlerin halen yaşadigi bilinmektedir.
CİNLERLE GECMİŞTE YAŞANMIŞ OLAYLARIN BİR İLGİSİ VAR MIDIR?
Gecmişten haber veren veya hic oğrenmedigi başka bir lisanla aniden konuşmaya başlayan kişi bir cin olayıyla karşı karşıyadır. Yalniz zulmani (sufli) cinler
insanların bedenlerine girerek nefs vasıtasıyla onlara humetmeyi, şeytandan aldıkları emirleri ona yaptırmayı marifet zannederler. Cinler bu gozlerle gorulmedikleri icin sadece yaşayan kişi bunu hisseder. Cocuğuna işkence eden, karısını ve cocuklarını
gozunu kırpmadan olduren kişi icin "cinnet geciren" ifadesini kullanırız. Gercekten, bedene hukmeden cinin o kişiye şeytanın emirlerini aynen yaptırtmasından başka bir şey değildir. Ancak bu durumu fiziksel ve psikolojik nedenlere bağlı depresyonla karıştırmamak gerekir. Bunlar da tıbbi tedavi gerektiren durumlardır.
MEDYUMLARIN GOSTERİLERİNDEKİ GERCEK NEDİR?
Medyumlar bir guc gosterisi yapacakları zaman şeytanın emrinde olan ve kendisine de bağlayarak, tehdit ederek hizmet veren cinden yardım alır. Cinler bir beden ve bir nefsten yaratılmıştır. Medyum tesiri altına alacağı kişinin alnının ortasından tesir etmek ister. Cunku nefs manevi kordon ile alından bedene bağlıdır ve sonsuza kadar uzanabilir. Cinler de nefse hukmettikleri icin kişinin nefsini kontrol altına alırlar. Aklın kumandanı artık nefstedir. Nefs 3 halde vucudu terkeder. Olum, bayılma ve uyku. Vucudun elektron devir sayısı, nefsin bedeninin elektron devir sayısına duşup de eşit olduğunda ve alt seviyeye geldiğinde otomatik olarak vucudu
terkeder. Her gece uykuyla bu olayı yaşarız. Medyum bunu negatif enerji ile yapar. Artik nefs gorunmeyen cinin elindedir. Bedeni, cin kontrol altında tuttuğu icin ona ne soyletmek ve yaptırtmak isterse onu yaptırır. Nefs bedenden ayrılmadan o noktada da istediklerini ona yaptırma gucunu kendinde gorur.
GORSEL MEDYADA GORULENLER DE CİNLERLE Mİ İLGİLİDİR?
Evet. Bir medyumun elindeki kağıt kıvrılmakta, para hareket etmekte,
insanlar ileri-geri hareket etmekte, bir evin icinde esyalar hareket
etmekte ve birden alevler oluşmaktadır. Butun olayların arkasında cinlerden
yardım almak sozkonusudur. Biyoenerji adı altında insanların bedenlerine
yaptırılan hareketlerin esasında da cinlerin ve şeytanın negatif enerjisinden
yardım almak vardır. Bedendeki hastalıkların teşhisinde de medyum ciniyle
kurduğu irtibat neticesinde haber verir. Biyoenerji denilen şey Rabbani
değildir. Allahu Teala'nın enerjisi her zaman şeytanin enerjisinden ustundur
ve gercek şifa Rabbimizin enerjisindedir. Allah dostları da hastalara yardım icin dua
ederler ve Rabbimiz dilerse kabul eder ve enerjisi ile hastayı iyi eder. Allah dostları bu gucun sahibi değildir. Sadece dua ederler ve Allahu Teala'dan yardım alırlar. Şeytanın dostları da şeytandan yardım alırlar.
MEDYUMLARIN GOSTERİSİ BİTTİĞİNDE NE OLUR?
Dikkat edilirse medyum uyuttuğu kişinin cinine komut verir ve elini alnın ortasına goturerek şıklatır. Cinin gitmesini emreder. O anda kişinin nefsine cinin iradesi tesiri
ortadan kalktığı icin normale doner. Kişi aynen ruyasını hatırladığı gibi konuşmaları ve olayları hatırlar. Artık aklın kumandanı kendi fizik bedendedir. Medyumlar daha cok ilgi cekmek ve inandırıcı olmak icin ne yazık ki unlu kişileri gosteri amaclı daha cok kullanmaktalar. Ozellikle hipnoz ile kişiyi konuşturduktan sonra o kişilerin ne kadar cok acı cektiklerini, ağladıklarını gorsel başınan cok kişi izlemiştir. Bu
şekilde şeytandan yardım alarak huzura kavusmak mumkun değildir. Tevfik Allah'tandır
CİN VE ŞEYTAN CARPMASI
--------------------------------------------------------------------------------
Cin ve şeytan carpmasının bariz belirtisi, kişinin hareketlerinde gozle gorulur bir bozulma ve rahat yuruyememesi gelir. Adımlarında ve konuşmalarında dengesizlik olur. Soyleyeceklerini birbirine bağlamada gucluk ceker. Sizlerinin arasında mantıklı bir anlam ilişkisi kuramaz.
Carpılma, insanın yapmak istediği veya duşunduğu bir hususu sağlıklı bir şekilde idrak edememesidir. Bunların bazıları başka hastalıklarla benzer belirtiler gosterebileceği gibi bazıları da kendine ozgu cok farklı belirtiler gosterir.
Cinlerin insanları carparak sara nobetine sokmaları coğunlukla ofke ve cezalandırma gayesiyle olur. İnsanlardan bazıları cinlere eziyet edebilir veya cinler onların kasten eziyet ettiklerini duşunurler. Kişi farkında olmadan cinlerin uzerine kucuk su dokebilir veya kaynar su boşaltabilir. Ya da farkında olmadan cini oldurebilir. Bu da bilmeden cinin bulunduğu yere ağır eşya koymak, taş koymak veya yuksekten duşmek gibi nedenlerle olur. Ozellikle kırlarda deliklere tuvalet yapmamak, ozellikle tuvalete, hamama ve benzeri yerlere girerken besmele cekmek, yılan, akrep, siyah kedi ve kopeğe zarar vermemek gerekir. Yılan, akrep, siyah kopek oldurulebilir ancak yaralı bırakılmamalıdır.
Buyuklerimiz bu tur olayların yaşandığını bildikleri icin copluk kenarından gecerken, acığa tuvalet yaparken, sıcak kul ve sıcak su dokerken "Destur" denmesini hep tembih ederlerdi.

YAŞANMIS BİR ORNEK
Şeyh Ebu Bekir Cabir'in anlattığı yaşanmış bir olayda: Şadiye isminde bir ablam vardı. Cocukluğumuzda bir gun evin alt tarafından catıya, ucunda sepet takılı iple eşya taşıyorduk. Sepeti yukarıya cekerken ablam da cekmek istedi fakat ağırlığına dayanamayıp catıdan duştu. Duştuğu yerde bir cin bulunuyormuş. Cinin canı yanmış. Cin ablamdan intikam almaya başladı. Her hafta 2-3 kez uykuda geliyor ve onun boğazını sikiyordu. Zavallı ablam bu acıya dayanamayıp havalara zıplıyordu. Cin ancak olu gibi nefessiz kaldığında bırakıyordu. Bir keresinde ablamın ağzından bu işkenceyi ablamın canını yaktığı icin yaptığını soyluyordu. Cin sadece uykuda geliyordu. Yıllar geciyor ve cin ablamın yakasını bir turlu bırakmıyordu. Zavallı ablam bu acıları yasayarak 10 yıl sonra yine cinin boğazını daha fazla sıkmasıyla cırpınarak son nefesini verdi. Bu olayı bizzat gozlerimle gorerek yaşadım.
CİNİN GELİŞİ NASIL ANLAŞILIR?
Cin eğer hastanın icinde ise su alametler zuhur eder:
1-Cin bağırmaya başlar, sızlanır, cığlık atar, acı ceker ve kişinin
ağzından konuşur.
2-Hasta sağa-sola sert bir şekilde bakmaya baslar ya da ellerini
gozlerine kapatır. Bakışları donar yahut şiddetli bir şekilde acıp-kapar.
3-Vucudu titremeye başlar, sağa sola doner.
4-Hasta bayılır ve cin hastanın dilinden konuşur. Bazen de cin adını
soyler.
CİNİN CIKIŞINDA GOZETİLMESİ GEREKENLER NELERDİR?
Cin el veya ayak parmağından, ağızdan veya burundan cıkmalıdır. Goz, karın ve benzeri noktalardan cıkmasına izin verilmez. Bedenden cıkmadan once "Esselamu Aleykum" demesi talep edilir. Hasta okunan ayetlerden etkilenir, sağa sola titrerse cinin hala bedende olduğu bilinmelidir.
CİN BEDENDEN CIKMAKTA DİRETİRSE NE YAPMALIDIR?
Ayetel Kursi, Yasin Suresi, Saffat Suresi, Duhan Suresi, Cin
Suresi, Humeze Suresi, A'la Suresi,Kafirun Suresi, gibi cinleri rahatsız
ettiği bilinen Kur'an Sureleri okunur.
PEYGAMBER EFENDIMIZ'E (S.A.V.) BUYU YAPILMIŞ MIDIR?
Lebid Bin Asim adında Beni Zurayk Yahudilerinden biri Resulullah'a buyu yaptı. O kadar ki Resulullah (S.A.V.) hic yapmadığı bir şeyi yapmış gibi gorunuyordu. Hanımlarına yaklaşmadığı halde yaklaştığını sanıyordu. Bir gun Resulullah (S.A.V.) dua etti ve "-Ey Aişe! Allah bana istediğimi verdi. Iki adam geldi. Biri başucuma diğeri ayakucuma oturdu.
Başucuma oturan ayakucuma oturana dedi ki:
-Bu zatın hastalığı ne? Diğeri
-Bu zata buyu yapılmış.
-Kim yapmış?
-Lebid Bin Asam
-Ne ile yapmış?
-Tarak,kıl ve hurma kabuğu ile.
-Onlar nerede?
-Zervan kuyusunda temel taşının altında, dedi.
Sonra Resullullah (S.A.V.) Efendimiz Hz.Ali.Zubeyr(ra),Talha(ra) ve Ammar'i(ra) kuyuya gonderir. Suyu boşaltırlar. Kuyunun suyu, suda Bekletilmiş kına gibidir. Dibindeki taşı kaldırır ve sacının kılı ve tarağının bir dişi ile bir ipliğe iğneyle atılmış onbir duğumle duğumlenmiş halde bulurlar. Resulullah'a getirirler. Allahu Teala Muavvezeteyn yani Felak ve Nas Surelerini indirir. Bu iki surede 11 ayet vardır. Ayet okundukca ve cozuldukce Resulullah'in(S.A.V.) hastalığı tamamen iyileşir ve eski sıhhatine kavuşur.
Ashabı Kiram o yahudiyi oldurmek icin izin istemişseler de Resulullah izin vermemiştir. Cunku tasarruf altında olduğu icin ve nefsinin afetleri olmadığı icin kimseye kızmamıştır ve intikam almak da istemez.
Cebrail A.S. da "Seni Allah’ın izni ile okuyorum.Allah sana eziyet veren her şeyden, goz ve hasetten sana şifa versin" diyerek okudu.
BU OLAYIN HIKMETİ NEDİR?
Bu olay Yuce Allah’ın O'na olan lutuf ve korumasının acık delillerinden biridir. Resulullah (S.A.V.) rahatsızlığı hissettiği anda duaya başlamış ve cok dua etmiştir. Bu rahatsızlıklara şifa olacak Felak ve Nas Surelerinin (Muavvezeteyn Sureleri) inmesine vesile olmuştur. Şifa
Kur'andadır.
SİHİR VE BUYU NASIL TESİRSİZ HALE GETİRİLİR?
Bir ipe cozulmesi kolay iki yuz duğum atılır. Buyu yapılanın onune bir cay bardağı su konulur. Buyu yapılan kişi veya tecvidle Kur'an-i Kerim okuyan birisi Felak suresini okur, birinci duğume ufler ve cozer. 100 Felak suresi okunur ve duğumler cozulur.101. duğumde Nas suresi okunmaya başlar ve 100 Nas suresi okunduğunda 200 duğum de cozulmuş olur. İp bardağın icinde ıslatılır ve bardaktaki su icilir. İp ise yakılır. Bu arada uzerlik tohumu yakılır ve buhur yapılır.
ES SELAM
__________________