Sarığı iki omuz ortasından ve sağ taraftan sarkıtmak sunnettir.

Peygamber Efendimizin Hz. Ali'ye giydirdigi "es-SehÂb= Bulut" adında bir sarığı vardı. Sarığın altından takke (kalensuve) giyerdi. Takkeyi sarıksız, sarığı da takkesiz giydiği olurdu. Sarık giydiği zaman ucunu iki omuzu arasından sarkıtırdı.

Nitekim Muslim "Sahih"inde ‚Amr b. Hurays'ten şunu nakleder: "Allah Resûlunu minberde, başında siyah bir sarık varken gordum. Sarığın iki ucunu iki omuzu arasına sarkıtmıştı."

Yine Muslim'in CÂbir b. Abdillah'tan bir rivayeti de soyledir: "Allah Resulu Mekke'ye, başında siyah bir sarık varken girdi."

CÂbir hadisinde sarığın sarkan ucunun (zu'abe) zikredilmemesi, Allah ve Resulu'nun onu her zaman omuzları arasında sarkıtmadığını gosterir.

İbnu Omer (ra) anlatıyor: "Resulullah (asm) başına sarık sardığı zaman, ucunu iki omuzu arasından sarkıtırdı." (Tirmiz&#238

Bu rivayet, sarığın nasıl olacağı hususunda bir fikir vermektedir. Buna gore sarık sarılınca bir ucunun iki omuz arasında sarkıtılması mendup olmaktadır. Bununla ilgili bircok rivayet gelmiştir. Bazısında sarkacak kısmın dort parmak uzunluğunda olacağı tasrih edilir. Cok zayıf bir rivayette, Resulullah’ın (asm) taşraya vali tayin ederken, gondereceği kimselere sarık sardığı, sarığın ucunu kulağın hizasına inecek kadar sağ omzundan sarkıttığı ifade edilir. (Kutub-i Sitte)

“Resulullah (asm) bir vÂliyi ona sarık sarıp, ucunu sağ taraftan kulağa doğru sarkıtmadan tayin etmezdi.” (Feyzu’l Kadîr)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
__________________