Peygamberlerin gosterdikleri harikulade olaylar mucize olarak tanımlanmalıdır. Bu bakımdan onların gosterdikleri mucizelere telekinezi demek yanlış olur.

KÂdı AbdulcebbÂr'a gore mucize, Allah tarafından ya*ratılan, nubuvvet iddiasında bulunan kişinin doğruluğunu gostermeyi amaclayan ve nitelikleri bakımından insanları benzerini getirmekten Âciz bırakan olağan ustu hadisedir. (bk. el-Muğnî, XV, 199).

Mucizenin en onemli ozelliği, ilÂhî fiil olması ve sadece peygamberlerin elinde zuhur etmesidir; dolayısıyla herhangi bir kimse*nin gosterdiği harikulade olaya mucize denmez.

Telekinezi oğrenme yoluyla elde edilecek bir ozellik olmasına rağmen, mucizeler icin bu durum mumkun değildir.

Bu farkı ortaya koyduktan sonra bazıları Kur'Ân-ı Kerim ile sÂbit olan mucizelerden bir kısmını şoyle ozetlemek mumkundur:

1. Hz. İbrahim (a.s)'ın, BÂbil hukumdarı Nemrut tarafından -mancılıkla- ateşe atıldığı halde yanmayarak kurtulması.

2. Hz. Musa (as)'ın elindeki asanın, Firavunun sihirbazlarının yaptıklarını yutan bir ejderha haline girmesi, sonra eski haline donmesi. Aynı asayı Hz. Musa (as)'ın Kızıldenize vurmasıyla, denizin yarılması... Boylece Hz. Musa (as), yanındaki İsrÂiloğullarıyla karşı sahile gecerek kurtulmuşlar, deniz eski haline donmuş ve Firavun yanındakilerle beraber boğulmuştur.

3. Hz. İsa (a.s)'ın, Allah'ın izniyle oluleri diriltmesi, hastalara dokunarak onları iyi etmesi

4. Peygamber Efendimizin (asv) işaretiyle Ay'ın ikiye bolmesi...

Kaynak
__________________