GAYB, GAYB ÂLEMİ


Hazır bulunmayan, gizli olan. Duyu organlarıyla doğrudan ya da dolaylı olarak ulaşılamayan"bilgiyle kuşatılamayan, muşÃ‚hede alanının dışında kalan her şey. Taberî'ye gore butun mumkunler gaybı oluşturur.

Kur'an gayb kelimesini, insanların iclerinde taşıdıkları şeyleri, gelecekleriyle ve donecekleri yerle ilgili hususları, gecmişte kalmış kişi ve olayların bilgisini, insan dışı varlıklar dunyasını, ahiret hayatını ve gelecek olayları icine alacak bicimde hep hazır olanın zıddı anlamında kullanılır. RÂğıb el-İsfÂhÂnî şu tarifi verir:
"Gozle gorulemeyen, duyularla idrak edilemeyen, insan bilgisinin dışında olan" (1)

MuşÃ‚hede alanının dışında olması, gaybın insanlarca bilinememesini ifade eder. Bu nedenle Kur'an surekli gaybın yalnız Allah tarafından bilinebileceğini anlatır:
"Goklerde ve yerde Allah'tan başka kimse gaybı bilemez" (en-Neml, 27/65).
"Gayb, Allah'ındır" (Yunus,10/20).
"Gaybın anahtarları O'nun yanındadır, onları Allah'tan başkası bilmez" (el-En'Âm, 6/59).
Ayrıca Hz. Peygamber'e de,
"Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum. Gaybı da bilmem" (el-En'Âm, 6/50) demesi buyurulur.
Kur'an'da elliden fazla ayet gaybı yalnız Allah'ın bilebileceğiyle ilgilidir.

Kur'an, gaybın Allah'tan başka hic kimse tarafından bilinemeyeceğini belirtmekle birlikte peygamberleri ayrı tutar:
"Allah sizi gaybe muttali kılacak değildir; ancak Allah rasûllerinden dilediğini secer" (Âl-i İmrÂn,3/179)
"Gaybı bilen O'dur. Gizli bilgisini kimseye gostermez; ancak razı olduğu. resule gosterir" (el-Cin, 72/26-27).

Ne var ki, ayetlerden de anlaşılacağı gibi resullerin gaybe ilişkin bilgileri Allah'ın bilgilendirmesinden dolayıdır; yoksa onlar da gaybı kendi gucleri ile bilemezler.

Allah, Kur'an'la Hz. Peygamber'e gayb bilgilerini bildirmiş, acıklamıştır. Nitekim Kur'an'da
"...bu, gayb haberlerindendir, sana vahyediyoruz" (Âl-i İmrÂn, 3/44, Nûh, 11/49) buyurulmaktadır.

Bu ozelliği nedeniyle Kur'an, Allah tarafından "gayb" olarak adlandırılır:
"O, gaybdan (Kur'an'dan) dolayı itham altında tutulamaz" (et-Tekvîr, 81/24).

Bu ayetlere dayanan bazı İslÂm bilginleri Hz. Peygamber'e bildirilen gayb bilgilerinin Kur'an'la sınırlı olduğunu, Kur'an dışında herhangi bir gayb haberi bildirilmediğini savunurlar. Buna karşılık İslÂm bilginlerinin buyuk coğunluğu Hz. Peygamber'e Kur'an dışında da vahiy geldiğini (vahy-i gayri metluv), dolayısıyla Kur'an dışında kalan bazı gayb bilgileri verildiğini kabul ederler. Bu gayb bilgileri de hadislerce aktarılır.

Mufessirler gaybı ikiye ayırarak birincisine "mutlak gayb", ikincisine de "izÂfî gayb" adını verirler. Mutlak gaybı ; Allah'ın zatı, meleklerin mÂhiyeti, kıyamet, ahiret, cennet, cehennem gibi insanın kendi imkan ve yetenekleriyle hicbir şekilde bilgisine ulaşamayacağı alan oluşturur. İzÂfi gayb ise yer, zaman, imkÂn ve yetenek gibi nedenlerle bazı insanların bilgisine ulaşamadığı, buna karşılık bazı insanların bilgisi icinde olabilen olay ve olgulardır.

Hakîkat, asıl Âlem olan gayb Âlemidir. Bu dunya onun bir tecellisidir. Hakîkat gorulmez; gorulen onun goruntusudur. Tıpkı ışık, ısı, ses, koku, tat gibi (2) . Allah ve Resulu dışında hic kimsenin mutlak gayb olan Âlemle ilgili şeyler bilmesi mumkun değildir: Sihirbazların ve onların yardımcıları olan şeytanların gaybı bilmesi mumkun değildir. Kur'an onlar icin
"kulak hırsızları" (el-Hicr, 15/18) der.

Kaynak ;

Ahmet OZALP
Şamil İslam Ansiklopedisi

1) El-MufredÂt, III, 192.
2) Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, I,172 vd.

__________________