Allah'tan Korkmayanların Ahiretteki Durumları




İnsanların dunyada gecirebilecekleri ortalama 60-70 sene gibi cok az bir zamanları vardır. Okul yılları, iş hayatına atılma, para kazanıp iyi bir ev, araba sahibi olma, uygun bir insanla evlenme, coluk cocuk sahibi olma derken goz acıp kapayıncaya kadar gecen elli senelik bir omrun ardından kırışıklıklarla dolu bir derinin altında, fiziksel işlevlerini buyuk olcude yitirmeye başlamış bir insan kalır. Aşağı yukarı bir beş on senelerinin kaldığını goren insanlar artık kendilerini olume daha yakın hissetmeye başlarlar. Fakat işin ilginc yanı buna rağmen şuursuz ve anlayışsız olmaya devam eder, kalan bu birkac yıllarını da olumu fazla duşunmemeye calışarak gecirmeye gayret ederler. Allah bu durumlarına karşılık insanları şoyle uyarır:

Bize gelecekleri gun, neler işitecekler, neler gorecekler. Ama bugun o zalimler apacık bir sapıklık icindedirler. İş(in) hukme bağlanıp biteceği, hasret gunune karşı onları uyar; onlar bir gaflet icindedirler ve onlar inanmıyorlar. (Meryem Suresi, 38-39)

Ancak sorumsuzca gecirilen bu yaşamın ardından kolayca canlarını teslim edeceklerini ve huzur icinde oleceklerini zanneden bu insanların olumleri, hic de onların bekledikleri sakinlikte gercekleşmez. Hissetmeden, kolaylıkla hayatı terk edip ebedi uykularına yatacaklarını zannederlerken, hic beklemedikleri bir anda kendilerine vekil kılınan olum meleklerini karşılarında bulurlar. Olum melekleri ise insanların yalvarmasına gore değil, Allah'ın emrine gore hareket ederler. Birdenbire sırtlarında şiddetli bir darbe duydukları ve tarifsiz bir acı hissederek meleklerin canlarını almaya geldiklerini gordukleri zaman herşeyi anlarlar:

Melekleri, onların yuzlerine ve arkalarına vurarak, "yakıcı azabı tadın" diye o inkar edenlerin canlarını alırken gormelisin. (Enfal Suresi, 50)

İnkarcıların işlediği suc cok buyuk bir suctur ve cezası butun zamanlar boyu surecektir. Bu kişilerin kacmaları, olmeleri kısacası hicbir şekilde kurtulmaları mumkun değildir. Cunku herşeyi yoktan var eden ve herşeyin gercek sahibi olan, sonsuz bir guc ve ilim sahibi, alemlerin Rabbi olan Allah'a isyan etmişlerdir.

Bu insanlar, dunyadayken Allah'tan korkmazlar ama Allah buna karşılık ahirette onlara benzerini hic yaşamadıkları, tatmadıkları kadar buyuk korkular yaşatır. Onlara ozel olarak hazırlanmış korkunc bir azap ortamı sunar. Sonsuza dek korku, dehşet ve gerilim icinde kahreder:

(O gun) Zalimleri kazandıkları dolayısıyla korkuyla titrerlerken gorursun; o (yaptıkları) da ustlerine cokuvermiştir... (Şura Suresi, 22)

Korku ve dehşet hissi, hızla tukenen bir omru Allah'tan korkup sakınmadan pervasızca geciren bu insanların artık sonsuza kadar peşlerini bırakmayacaktır. Cunku Allah o zamana dek "... onları yalnızca gozlerin dehşetle belireceği bir gune ertelemektedir." (İbrahim Suresi, 42) Kıyamet ve hesap gunu yaşadıkları korku, şaşkınlıkla da karışık bir korkudur ve bu ruh hali Kuran'da şoyle tarif edilir:

Sur'a ufuruleceği gun, Allah'ın dilediği kimseler dışında, goklerde ve yerde olan herkes artık korkuya kapılmıştır ve her biri 'boyun bukmuş' olarak O'na gelmişlerdir. (Neml Suresi, 87)

Kıyamet gunu insanlar panik halinde cırpınırlarken gebe kadınlar da korkudan cocuklarını duşururler. Uğrayacakları azabın korkusunun şiddeti insanların akıllarını başlarından alır. Ayetlerde insanların o gunku durumu şoyle haber verilir:

Ey insanlar, Rabbinizden korkup-sakının, cunku kıyamet saatinin sarsıntısı buyuk bir şeydir.Onu gorduğunuz gun, her emzikli kendi emzirdiğini unutup gececek ve her gebe kendi yukunu duşurecektir. İnsanları da sarhoş olmuş gorursun, oysa onlar sarhoş değillerdir. Ancak Allah'ın azabı pek şiddetlidir. (Hac Suresi, 1-2)

Ama korku, panik ve dehşete kapılmaları kendilerine bir fayda sağlamaz. Kendilerine yardım edilmez. Ustelik bu daha başlangıctır. Hayal bile edemeyecekleri kadar buyuk ızdıraplar cekecek, korkular yaşayacaklardır. Sonsuz guc ve adalet sahibi Allah, Muntakim (intikam alan) sıfatının bir tecellisi olarak intikam alacaktır. Ağlamanın, yalvarmanın, feryat etmenin, cırpınmanın, pişman olmanın, af dilemenin hicbir şeyin faydası yoktur. Kimse inkarcılara yardım edemez. Ne yaparlarsa yapsınlar faydası yoktur; gunahlarını itiraf etmeleri, sabretmeleri ya da sabretmemeleri de bir şeyi değiştirmez. Allah bu umitsiz cırpınışlara ayette dikkat cekmiştir:

"Girin ona; artık ister sabredin, ister sabretmeyin. Sizin icin birdir. Siz ancak, yaptıklarınızla cezalandırılıyorsunuz." (Tur Suresi, 16)

Bu duruma gelen kişiler oyle bir acmaza girmişlerdir ki sonsuza kadar bir cıkış yolu bulamayacaklardır. Oysa dunyada hayatları boyunca kendilerine sayısız hatırlatmalar, uyarıp korkutan haberler gelmiştir. Yine onlerine sayısız imkan ve nimetler sunulmuş, onlardan sadece vicdanlarını kullanmaları ve Allah'tan korkup sakınarak hareket etmeleri istenmiştir. Ama cehennemde Allah'a yakaracak bu kişiler dunyadayken kibirlerinden dolayı Allah'a yalvarıp yakarmazlar. Korkusuzca buyuklenir, olumu ve ahireti hic hesaba katmazlar.

Dunyadayken Allah'a karşı buyuklenmekten korkup cekinmeyenler, kıyamet gunu yuzustu suruklenerek azap yerlerine goturulurler. Artık sonsuza dek hem fiziksel hem manevi olarak akıllarının alamayacağı kadar şiddetli acılar yaşayacaklardır.

İnkarcılar zaten daha dirilişle birlikte hemen kibirleri kırılmış, perişan duruma duşmuşlerdir. Ama bu sadece başlangıctır. Bolukler halinde cehenneme girdiklerinde cehennemin kapıları ustlerine kapatılır ve olabilecek en dehşet verici goruntulerle karşılaşırlar. Ve sonra da ateşe atılırlar. Kuşkusuz dunyadaki hicbir acı, cehennem azabının şiddeti ile kıyaslanamaz. Cunku Allah'ın verdiği dayanılmaz azabın bir benzeri yoktur. Bir ayette şoyle buyrulur:

Artık o gun hic kimse (Allah'ın) vereceği azab gibi azablandıramaz. Onun vuracağı bağı hic kimse vuramaz. (Fecr Suresi, 25-26)

Fiziksel acıların yanı sıra manevi azaplar da bir yandan bu insanları kahreder. Cehennemden sonsuza kadar asla cıkamayacaklarını anlamanın verdiği umitsizlik hissi butun ruhlarını kaplar. Bu arada surekli horlanır, aşağılanır, rezil olur, kucuk duşerler. Ama caresizdirler. Korku, dehşet ve umitsizlik dolu bir sonsuzluk kendilerini beklemektedir.




(Allah korkusu sitesinden alıntı )

__________________