İslam’ın dışa acılan kapısı tebliğdir. Tebliğ sahip olduğu değerleri başkasına ulaştırmaktır. Ancak bu kolay bir şey değildir. Belirli bir metodu, usul ve erkanı gerektirir. Usul olmadan vusul olmaz. Bir cemÂlî metod vardır bir de celÂlî metod. CemÂlî metod eliyle ve kısmen diliyle kotuluğu ve gunahı onlemeye calışmaktır. CelÂlî metod ise kısmen diliyle ve buyuk oranda “gonul diliyle” ve du ile kotuluğu ve gunahı onlemeye calışmaktır. Bu iki metoddan hicbirisi diğerinden ustun ya da aşağıdadır denilemez. İkisinin de kullanıldığı yerler vardır. Onemli olan nerede, hangi metodun kullanılacağını iyi bilmektir. Allah dostları tebliğde daha cok cemÂlî metodu kullanmışlardır. Cunku bu metodun insanı yetiştirmeye ve uzun vadede onu kazanmaya yonelik bir yanı vardır.
Hacı VeyiszÂde Hazretleri bir akşam yolda giderken sallana sallana gelen bir sarhoşla karşılaşır. Sarhoş onunu goremediği icin bir cukura duşer. Ustu başı camur olur. Ustune ustluk ictiği şeyleri kusar, her tarafı batar. Hacı VeyiszÂde merhum hemen koşar. Kolundan tutup alır goturur, ağzını yuzunu bizzat kendi elleriyle yıkar, temizler, ustunu başını değiştirir. Sarhoş bu olaydan cok etkilenir ve bir daha icki ictiği gorulmez. Bu hadise tebliğde cemÂlî metoda guzel bir ornektir.
Tebliğ sadece elle ve dille yapılmaz. Kalp ile de yapılır. Dua da kalp ile yapılan tebliğler cumlesindendir. Malum Resulu Ekrem Efendimiz “Sizden biriniz bir kotuluk gorduğu zaman eliyle değiştirsin. Buna gucu yetmezse diliyle değiştirsin. Buna da gucu yetmezse kalbiyle değiştirsin. Bu da imanın en zayıf olanıdır” buyurmuştur. Bu hadisin son kısmı genellikle “kalbiyle nefret etsin” diye tercume ediliyor. Oysa hadisin metninde “felyuğayyirhu” yani “değiştirsin” ifadesi yer almaktadır.1 Bir şey kalp ile değişir mi? Değişir. Dua ve gonul diliyle değişir, cemÂlî metodla değişir. Dua tebliğ vasıtalarından biridir, hal dili gonul dili tebliğ vasıtalarından biridir.
Allah erleri kalp amellerine ehemmiyet veren kimselerdir. Madde batağına saplanıp kalanlar kendi eğlencelerini yaşıyor. Zevk almak icin butun maddî araclarını helal olsun haram olsun kullanıyor. Biz manevî eğlencemizi yaşayabiliyor muyuz? Allah erlerinin manevî sofrası seher vakitleridir. Onların eğlencesi, gıdası Allah’la beraber oluştur, zikir, dua ve ibadettir.
Kendi icimizde ne kadar butunuz? Sokakta yururken Muslumanın olması gereken izzet, haysiyet ve vakarını taşıyabiliyor muyuz? İcimizde tutarlılık ne kadar var? Zihnimiz ve kalbimiz dağınık mı değil mi?
Sadece dış dunyamızı değil ic dunyamızı da dağıttılar. Biz neleri terk ettik soralım kendimize. En geniş anlamıyla Allah icin bir şeyler yapmayı. Ne bileyim parmağımızı oynatmayı, kalbimizi ve kafamızı harekete gecirmeyi. İslamın izzetini ve gucunu once kendi ozumuzde sonra da etrafımızda yaşamayı. Allah’ın adını yuceltmeyi .
Kaybettiğimiz mevziden başlamamız gerekiyor, yani kendimizden. Kendimizi kazanmak butun insanları kazanmak demek. Kendimizin icinde sanki butun insanları kazanmak da saklı. Bir cekirdek nasıl bir ormanı taşıyorsa taşıdığımız guzel bir niyet butun insanlığının kurtuluşunu taşıyor olabilir. Neden olmasın. Allah TeÂl rızasına uygun niyetler nasip eylesin. Amin.
Dipnotlar:
1 Muslim, ÎmÂn 78; Tirmizî, Fiten 11; NesÂî, ÎmÂn 17
__________________
Tebliğde Cemali Metod......!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Tebliğde Cemali Metod......!