Kur’an-ı Kerim’i okumayı oğrenmemiz şart mı?




-----“Kur'an'ı oğrenmemiz şart mı?” deniyor. Bu soruyu daha rahat anlayabilmek icin şoyle de sormak mumkun: “Askerdesiniz ve ailenizden mektup gelmiş. Okumanız şart mı?” “Oğrencisiniz, bir devlet başkanından sizin adınıza, size hitap eden bir mektup gelmiş.” “Canım başkası okusun!” der misiniz?

-----Âlemlerin Rabb’i olan Cenab-ı Hak, bir lutuf eseri olarak kullarıyla konuşmuş ve onlara kitaplar gondermiş.

-----O da yetmemiş izah etmesi ve yaşantısıyla da bire bir ornek olması icin peygamberler gondermiş. Bazı vaatlerde ve uyarılarda bulunmuş, tÂki insanoğlu imtihanını başarıyla verebilsin. Kur’an, sonucta bizi Cennet’e ulaştırıp, Cehennem’den koruyan merhamet ve şefkat dolu bir kitaptır. Asla zatını kavrayamayacağımız ama isim ve sıfatların tecellilerini kÂinatta mutlaka bulmamız gereken Yuce Allah’ımızın bizi muhatap kabul edip bir mektup gondermesi eşsiz bir guzelliktir. Kur’an’ı okurken, insan bir nokta gelir ki, Cenab-ı Hak’la konuşur gibi olur. Ayetler bizzat O’na ait olduğu icin ağızdan cıkan her kelime onun emir, mujde ve yasaklarının yeniden canlanmasına vesile olur. Her bir kelimeye karşılık olarak yaratılan guzel ruhlar ve melekler hadislerin ifadesiyle kıyamete kadar o guzel kelimeyi zikreder ve sahibine surekli sevap yazılır.

Kekeleyerek
okuyorum,
ne yapayım?


-----Kur’an’ı okurken “kekeliyorum, cat pat okuyorum’’ diyorsanız bakın Allah Resulu (sas) sizi nasıl mujdeliyor: “Kur’an mahir olan (hıfzını ve okuyuşunu guzel yapan) Sefere denilen kerim ve muti meleklerle beraber olacaktır. Kur’an’ı kekeleyerek okuyana iki sevap vardır.’’ Yine Peygamber Efendimiz bizlerin oğrenme cabamıza buyuk onem veriyor ve şoyle buyuruyor: ‘’Bir grup, Kitabullah’ı okuyup ondan ders almak uzere Allah’ın evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka uzerlerine sekinet iner ve onları Allah’ın rahmeti burur. Melekler de kanatlarıyla sararlar. Allah onları yanında bulunan yuce cemaatte anar.’’

Latin harfleriyle
yazılan Kur’an’ı okusak olmaz mı?



Arapcasını oğrenene kadar Latin harfleriyle yazılı olanı okumakta mahzur gorulmese de aslolan orijinalini oğrenmektir. Cunku dunyadaki bircok dilde olduğu gibi Arapca’da da sesi birbirine benzeyen bazı harfler vardır. Bunlar doğru telaffuz edilmediğinde anlam değişmekte, hatta bazı durumlarda kişinin dindeki konumunu bile zora sokmaktadır. Bu acıdan Cenab-ı Hakk’ın hoşnut olacağı şey orijinalini oğrenmektir. Zaten en fazla bir hafta surecek ve sonsuzluk ikliminde bizim yoldaşımız olacak bir eğitimi gozumuzde buyutmenin pek fazla anlamı yoktur.

Oğrenmek cok mu zor?

-----Anne-babanız cocukluğunuzda sizin Kur’an oğrenmeniz icin gerekli ilgiyi gostermemiş olabilir. Artık kanı kaynayan bir delikanlı, genc bir kızsınız. Genc bir baba ya da annesiniz. Veya cocukları buyumuş olgun bir insansınız. Bircoğunuz Elifba’dan yukarı cıkamadınız. Kendinizi ‘’Oğrenemiyorum, aklım almıyor, zor geliyor. Benim oğrenme zamanım gecti.’’ gibi mazeretlerle kandırıyorsunuz. Oncelikle insanın başaramayacağı bir iş yoktur. Kur’an kelamı da zor değil, bilakis oğrenilmesi kolaydır... ‘’Kur’an’ı okumasını neden oğrenemedim?’’ diyorsanız oncelikle kalbinizi kontrol edin. Kur’an-ı Kerim’i ne kadar aşkla ve şevkle oğrenmek istediğinizi bir sınayın. Eğer o oğrenme aşkını yakalarsanız 10-15 gunde Kur’an’ı okuduğunuzu goreceksiniz. Kur’an okumanın zevkini daha iyi alabilmek icin size bir onerimiz olacak: Fatiha’dan okumaya başladığınızda okuduğunuz yerlerin meallerini de okuyun. Goreceksiniz, Kur’an okumanın zevkine doyamayacaksınız.



Ailem Dergisi
Sayı: 131
Bolum: Kur'an iklimi

__________________