Evlenmek; zevk ve haz icin değildir; evlenmek, aile teşkîli, milletin bek ve devamı, ferdin duygu ve duşuncelerinin dağınıklıktan kurtarılması ve cismÂni hazlarının zabt u rapt altına alınması icindir. Fıtratın cok meselelerinde olduğu gibi, zevkler, hazlar bir avans ve imrendirmeden ibÂrettir.
Evlenecek kimseler, birbirlerinin ustlerine-başlarına, kılık ve kıyafetlerine, hatt servet ve dış guzelliklerine gore değil; bu en ciddî meselede, rûh guzelliği, nÂmus ve ahlÂk anlayışı, fazîlet ve karakter yuksekliğine gore karar vermelidirler.
Evlenirken gerekli tetkikÂtı yapmamış veya yapma fırsatını bulamamış kimselere, iş gelip boşanma kertesine dayanınca, en ÂkilÂne kriterlerin dahi hicbir yararı olmayacaktır. Evet, onemli olan yuvadaki yangından az zararla kurtulmak değil; onemli olan yangın yapacak unsurların yuvaya sokulmamasıdır.
Daha ilk teşebbuste, Hakka sığınılarak, mantık ve muhÂkeme uzerine kurulan oyle mubÂrek yuvalar vardır ki, butun bir hayat boyu tıpkı bir mektep gibi calışır ve yetiştirdiği cıraklarıyla, mensub olduğu milletin devam ve bekÂsını teminat altına alır.
Duşunulmeden, taşınılmadan izdivac adına ortaya konan her turlu bir araya gelme, arkada, ağlayıp sokaklarda surunen eşler, oksuzler yuvasına bırakılan yetimler ve aileleri yureklerinden yaralayan cÂnilikler bırakıp oyle gitmiştir.
Evliliğin, ferde ait fÂide ve menfaati bir ise, millete ait pek coktur. Bu itibarla, bozuk evlilik gibi hic evlenmemek de kızları sefîl, delikanlıları rezil edip millete su ve kan kaybettiren bir koleradır.
Kalbini îmÂn nûrları, kafasını da ilim ve ictimaî terbiye ile aydınlatmış bir kadın, evini yeniden her gun inşa ediyor gibi ona yeni yeni guzellik buudları ekler. Sefîh ve kendini bilmezlere gelince, mevcut yuvaları bile yıkıp harÂbeye, kasvetleştirip mezara cevirirler.
Ta başdan sağlam esaslar uzerine kurulmuş ve maddî-manevî saÂdetin dalgalanıp durduğu bir yuva, milletce varolmanın en sağlam bir temel taşı ve fazîletli fertler yetişdiren mubÂrek bir mektebdir.
Evlerini mektepler kadar feyizli ve bereketli, mekteplerini de evleri kadar sıcak hale getirebilen milletler, ıslah hareketlerinin en buyuğunu yapmış, gelecek nesillerin huzur ve mutluluğunu garanti altına almış olurlar.
Yarının kaderine, teknik ve teknolojik ustunluğe sahip olan milletler değil; izdivac muessesesini ciddi olarak ele alan ve kendi nesillerini insanlığa yukseltmesini bilen milletler hÂkim olacaktır. İzdivac ve doğum meselesini ciddi olarak ele alamamış, kendi terbiye felsefesiyle kendi nesillerine sahip cıkamamış milletler, bugun olmasa da yarın, zamanın insafsız dişlileri arasında eriyip gitmeye mahkûmdurlar.
Millet, hÂne cuzî fertlerinden meydana gelir. Bu itibarla, evler iyi ise millet iyi, evler kotu ise millet de kotudur. Keşke, milletin salÂhını isteyenler her şeyden evvel hÂnelerin ıslÂhına calışsalardı...!
Eve, icindeki insanlara gore ev denir. Bir hÂnenin fertleri, o hÂnede oturanların insanî değerleri paylaştıkları olcude mesud sayılırlar. Evet, diyebiliriz ki; insan eviyle insanca yaşar; ev de icindeki insanlarla ev olur.
Ev kucuk bir millet, millet de buyuk bir hÂnedir. Buyuk-kucuk herhangi bir hÂneyi, Ârızasız idÂreye muvaffak olmuş ve hÂne halkını insanlığa yukseltebilmiş birisi, az bir gayretle daha buyuk organizasyonlarda da başarılı olabilir. Rûhunda olgunluğa ermiş bir kadın, yetiştirip arkada bıraktığı hayırlı halefleri sayesinde, yuvası, devamlı bir buhurdanlık gibi tuter ve iclere inşirah veren rayihalar salar. Bu rayihaların esip durduğu uhrevî mekÂn ise her turlu tarif ve tavsifin ustunde bir Cennet bahcesidir.
__________________
Evlİlİk İle Merak Edİlenler
Dini Bilgiler0 Mesaj
●22 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Evlİlİk İle Merak Edİlenler