Boyle bir bakışın icine nefsani duygular karışacağı icin bakmak caiz değildir.
“Hem Kur’Ân merhameten kadınların hurmetini muhafaza icin hay perdesini takmasını emreder. T hevesÂt-ı rezîlenin ayağı altında o şefkat madenleri zillet cekmesinler. Âlet-i hevesÂt ehemmiyetsiz bir met hukmune gecmesinler. Medeniyet ise kadınları yuvalarından cıkarıp perdelerini yırtıp beşeri de baştan cıkarmıştır.”1
Toplumin bozulmasını netice veren sebeplerden birisi bu sozlerde ifade edildiği gibi, kadınların yuvalarından cıkıp olcusuz bir şekilde toplume karışarak, hurmete lÂyık bir varlık iken ehemmiyetsiz bir eşya hÂline gelmesidir. Bu durumdan kadınlar kendilerine olan hurmeti kaybettikleri gibi, toplum fertlerinin de bozulmasına sebep olmuşlardır.
Acık sacıklığın başını alıp yuruduğu, hay perdesinin ayaklar altına alındığı bir zamanda, Muslumanın vazifesi daha da ağırlaşmakta, imanını muhafaza icin daha cok titiz davranması gerekmektedir. Cunku artık toplumimizde kadının girmediği yer kalmamış gibidir. Carşıda, pazarda, otobuste, vapurda, resmî dairelerde coklukla bulunmaktadır. Bu vaziyet karşısında Muslumanın kendisini toplumten ayrı ve uzak tutması, herşeyden el etek cekmesi duşunulemez. Fakat inancının icabı bazı prensiplere uymak durumundadır.
İnsanın kendisine yabancı olan kadınla, kadının da kendisine yabancı olan erkekle munasebeti sınırlıdır; belli olculere tÂbidir. Rabbimiz mu’min erkek ve kadınlara şoyle buyurur:
“Mu’min erkeklere soyle: Gozlerini bakılması yasak olandan cevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarınızdan şuphesiz haberdardır. Mu’min kadınlara da soyle: Gozlerini bakılması yasak olandan cevirsinler, iffetlerini korusunlar...”3
Bu Âyetlerde acık bir şekilde, mu’min erkeklerin kendilerine yabancı olan nÂmahrem kadınlara, kendilerine nikÂhları duşen hanımlara; kadınların da kendilerine yabancı olan erkeklere bakmamaları bildirilmektedir.
Yasaklanan bu bakışın sınırı ve mahiyeti nedir, nasıl olacaktır? Âyetin gecen “gozleri kapamaktan” maksat, gozleri kapatıp başı yere eğerek yurumek, dolaşmak değildir. Zaten bu şekilde davranmak da mumkun değildir. Bir insan tÂbiî olarak karşılaştığı erkeği ve kadını gorur, bakar. Ancak burada anlatılmak istenen husus, karşı cinse şehvetle, cinsî bir duygu besleyerek bakmaktır. Şehvetle bakmanın olcusu de, devamlı olarak birkac sefer bakıp durmaktır.
Bu olcuyu de Resul-i Ekrem Efendimizden (a.s.m.) oğrenmekteyiz. Bu hususta Hz. Ali’ye şoyle buyurmuşlardır:
“YÂ Ali, arka arkaya bakma! Birinci bakış hakkındır, fakat ikinci bakışta hakkın yoktur.”4
Karşı cins insanın gozune iliştiği zaman,gozlerini ayırmadan bakıp durmamalı, başını cevirmeli. Boylece şehvetle bakma sınırına da yaklaşmamış olur.
Cunku umumiyetle fuhşun kapısı once bakışla aralanır. Daha sonra diğer kapılar birbirini acar. Bu sebepten zinaya acılan ilk kapı boylece kapanmış sayılır.
Fahruddin RÂzi, tefsirinde Tevrat’tan şu cumleyi nakletmektedir:
“Harama bakış kalbe şehvet tohumunu eker. Her şehvet de insanda derin huzunler doğurur.”
Kalbe duşen her gunah tohumu, musait zemin bulup yeşerirse insanın mÂnevî hayatını tehlikeye sokar. Bir mÂneviyat buyuğu olan Zunnun Mısrî’nin dediği gibi, “Gozleri gunahlara kapamak korunmanın en guzel yoludur.”
Kendisini haramdan muhafazaya calışan Muslumanın durumunu da Peygamber Efendimiz şoyle anlatmaktadır:
“Bir kadının guzelliği bir Muslumanın gozune carpar da ondan gozunu cevirirse, Cenab-ı Hak o Muslumana lezzetini kalbinde duyacağı bir ibadet bahşeder.”4
Bilindiği gibi erkeğin erkeğe ve yabancı kadınlara avret sayılan, gostermesi haram olan yerleri muctehidlerin ekserisinin goruşune gore diz ile gobek arasıdır. Kadının da kendimahremleri dışındaki erkeklere karşı avret sayılan, caiz olmayan yerleri el ve yuzun dışında kalan vucudunun tamamıdır.
Buna gore kadının, bir erkeğin vucudunun, gobekle dizi arası dışında kalan yerlerine şehvetsiz olarak ve tekrar edilmeden bakması caizdir. Erkeğin de, kadının el ve yuzune şehvet hissi olmadığı takdirde bakması helÂldir. Ancak cinsî bir zevk duyarak erkeğin veya kadının birbirlerinen bu kısımlarına bakmaları yasak sınırına girer.
İnsan, gerek iş hayatında, gerekse bazı zaruret hallerinde, kendisine yabancı olan kadına bakabilmektedir. Yukarıda, mealini verdiğimiz Âyetin tefsirinde Tefsir-i Kebir sahibi Fahruddin RÂzi, bu zaruretleri şu şekilde tasnif etmektedir:
* İnsan, evlenmeye niyet ettiği kadının yuzune ve ellerine bakabilir. Nitekim bir defasında Ebû Hureyre, Peygamberimizin yanında bulunurken bir adam gelerek, Ensar kadınlarından birisiyle evlenmek istediğini soyler. Peygamberimiz, “O kadına baktın mı?” diye sorunca, o zat, “Hayır” der. Peygamberimiz tekrar, “Oyleyse git, ona bak, cunku Ensarın gozlerinde birşey vardır”5 buyurur.
Bu hususta şehvetle de olsa bakılabileceği kaydı zikredilmektedir.
* Mahkeme huzurunda, hÂkimin veya şahitlerin kadını tanımaları icin bakmaları, caizdir. Cunku burada bir haksızlığın giderilmesi ve bir hakkın yerine gelmesi bahis mevzuudur.6
FetevÂ-yi Hindiye’de şu cumleleri gormek mumkundur:
“Fitne ve şehvetten korkulmadığı takdirde kadının eline ve yuzune bakmak mubahtır.”7
Yine el-Muhezzeb isimli eserde, “Zaruret olduğu takdirde bir tuccar, yuzu acık bir kadına bakabilir. Kotu bir niyet olmazsa Allah indinde mes’ul olmaz”8 denilmektedir.
1. Sozler, s. 381.
2. Nur Sûresi, 30-31.
3. Ebû Davud, NikÂh: 43; Tirmizi, Edeb: 28.
4. Musned, 5: 264.
5. Muslim, NikÂh: 74.
6. et-Tefsîru’l-Kebîr, 23: 203.
7. FetevÂ-yı Hindiyye, 5: 329.
8. el-Muhezze, 2: 34.
Mehmed Paksu Helal – Haram
Kaynak
__________________
Kotu niyet beslemeksizin bayan kardeşlerimize bakmak caiz midir? (ISLAM TIM)
Dini Bilgiler0 Mesaj
●20 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Kotu niyet beslemeksizin bayan kardeşlerimize bakmak caiz midir? (ISLAM TIM)