Arada bir cok bunaldığınızda Yaradan'a şukredin!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●28 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Arada bir cok bunaldığınızda Yaradan'a şukredin!
-
09-09-2019, 05:05:26
Bir zamanlar bir psikoloji kitabında okuduğum bir bolum vardı...
Hayatın ve getirilerinin kıymetini anlamak icin tavsiye edilen bir metod vardı icinde..
Deniyordu ki; "arada bir, cok bunaldığınızda, hayatın sizin icin cekilmez hale geldiğini duşunduğunuzde
kendinize 10 dakika ayırın ve kendi cenaze toreninizi duşunun"...
Cumleyi ilk okuduğumda carpılmıştım...
Ben girişin akabinde pozitif bir gelişme ve tavsiye bekliyordum... Ama " kendi olumumuzu ve cenazemizi " duşunmemiz tavsiye ediliyordu...
Tuylerim diken diken oldu ve yazarın sacmaladığını duşundum o an... Ama onyargı duşmanı biri olarak okumaya devam ettim...
Diyordu ki; " bunları duşunduğunuzde dunyadaki yerinizi, dunyayı terkettiğinizde oluşacak boşluğu, sevdikleriniz ve
sizi sevenler icin oneminizi anlayacaksınız...
ozellikle insanların sizin icin neler soyleyeceklerini, onlar icin ne ifade ettiğinizi hissetmeye calışın...
O andan geriye donme şansınız olmadığını, hayat denen kredinizin bittiğini ve onlara yanıt verme şansınız olmadığını duşunun...
Tekrar sarılma, bir kez daha opme ihtimalinizin bittiğini hissedin... Dunyadaki kusluklerin, ayrılıkların, kavgaların yanında bu acının
ve geri donulmezliğin korkunc caresizliğini yaşayın... Bırakın canınız yansın, bırakın alevler icinde kavrulsun tum ruhunuz...
Orada, o musalla taşında duşunun kendinizi... Seyredin şu an cevrenizde olanların yuz ifadelerini...
Akıllarından ve yureklerinden gecen cumleleri hayal edin...
**************
Kitaba devam etmeden bıraktım kenara ve gozlerimi kapatıp aynen duşunmeye başladım...
Eşimi, oğlumu, annemi, babamı, kardeşlerimi ve diğer tum cevremi oturttum tek tek kendi cenaze torenimdeki yerlerine...
birer birer yerleştirdim tabutumun cevresine hepsini... hayatımda cok nadir bu kadar canım yanmıştı...
goruyordum işte "babaaaa..." diye ağlayan biricik oğlumu... Eşim kucağında "ağlayan emanetimle" ayakta durmaya
calışıyordu perperişan... Koca cınar babacığım, belli belirsiz dualar okuyordu, o gozumden hala gitmeyen vakur duruşuyla...
Annem, ciğerinden bir parca canlı canlı koparılmış gibi hem icine hem dışına akıtıyordu gozyaşlarını...
Kardeşlerim, akrabalarım "cok erken gitti, doyamadı oğluna.."diyordu acıyan ses tonlarıyla...
Ve dostlarım...
Onlar da şaşkındı...
Bazısı "daha dun birlikteydik, nasıl olur.." diyordu... Bunları seyredip onlara "hayır olmedim, burdayım.." demek istedim
hayal olduğunu unutup... Sonra anladım yazarın ne demek istediğini daha devamını okumadan kitabın...
*************
Farkındalık onemli bir kavramdır psikolojide...
Belki de hic aklımıza gelmeyen ve gelmeyecek bir farkındalığı gostermek istemişti yazar...
Ben o gun kurduğum o hayalle, canımın tum yanmasına rağmen yeniden doğdum...
Bilgisayar diliyle "format attım hayatıma"... Sahip olduklarımın farkına vardım ve hala nefes alıyor olduğum icin şukrettim...
Gozlerimi actığım anda o kotu ve acı sahne bitmiş, oyun perde demişti... Peki ya hayal değil de,gercek olsaydı ve perde bir daha acılmamak
Uzere kapansaydı... İşte bu final bu yazıyı buraya kadar okumanıza değmiş olmalı...
Belki gerildiniz, kotu oldunuz ama devamını getirirseniz buna değer bence...
Ben bu akşam melankoliğim ve biraz abartmış olabilirim... Hani sanatcı ve şairiz ya ondandır belki...
Bence bu yazıyı sadece okuyarak bırakmayın... lutfen arada bir, buradan aldıklarınızı tartın,
duşunun ve hayatınızı gozden gecirin... Olumun kime ve ne zaman geleceğini Yaradan' dan başka bilen yok...
İşte bu yuzden hazır yaşıyorken ve nefes alıyorken yapabileceklerinizi yapın, ertelemeyin...
Bilerek - bilmeyerek kırdığınız kalpleri tamir edin... Sizi sevenlere ve sevdiklerinize daha fazla zaman ayırın...
Biraz Hıncal abi tarzı olacak ama, sevginizi ve verdiğiniz değeri haykırın onlara iş işten gecmeden...
Ve en onemlisi;
verdiği-vermediği,aldığı-almadığı herşey icin,tekrar tekrar şukredin yuceler yucesi Yaradan'a...
__________________