İnsanın, Allah’a kulluk ve ibadetten sonra ikinci olarak, Allah’ın yaratıklarına karşı olan gorev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir. Yaratılanlar icinde insana en yakın olan ve insan uzerinde en cok hakkı bulunan kimseler ise once anne sonra babadır. Cenab-ı Allah, onları insanın var olması icin sebep kılmıştır. Bunun icindir ki Allah Teala, kendisine kulluk edilmesini emrettikten hemen sonra anne baba hakkının onemini zikretmiştir: “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘of!’ bile deme; onları azarlama; ikisine de guzel soz soyle. Onları esirgeyerek alcakgonullulukle uzerlerine kanat ger ve: ‘Rabbim! Kucukluğumde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (oyle) rahmet et!’ diyerek dua et.” (İsra, 23-24)
İnsan Gozunun İlk Gorduğu: “Anne”
Peygamber Efendimiz (s.a.v) henuz dunyaya gelmeden babasını; kucuk yaşta da annesini kaybettiği icin oksuz ve yetim olarak buyumuştur. Efendimiz (s.a.v) yaptığı umrelerin birinde Ebva koyune de uğramış, annesinin kabrini ziyaret etmiş ve kabrini elleriyle duzelterek ağlamıştır. Nicin ağladığını soranlara, “Merhamet duygusundan ağladım” buyurmuştur. (İsmail Hakkı, Ruhu’l-Beyan 3/ 394) O’nun (s.a.v) bu ziyareti, anne hasreti ile dolu ve vefalı bir evlat olduğunu gostermektedir. Efendimiz (s.a.v) sutannesi Halime Hatun’u gordukce, “O benim annem, annemden sonraki annemdir” demiş ve ona en icten duygularla saygı ve sevgi gostermiştir. (Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, 4/72)
İnsan dunyaya geldiği ve gozunu actığı zaman karşısında ilk gorduğu annesidir. Yavrusunun kokusunu hissetmediği, onu kollarına almadığı zaman uyuyamayan anne… Guluşunu hic eksik etmeyen, cennetin ayaklarının altına serildiği varlık anne… Ağladığımızda ağlayan, gulduğumuzde gulen, hastalığımızda geceleri hic uyumadan başımızda bekleyen hatta “Rabbim, yavrumun hastalığını bana ver” diyecek kadar yavrusuna şefkat gosteren… Her daim iyiliğimizi isteyen, ayağımıza bir diken parcasının bile batmasına razı olmayan annelerimiz… Bizler belki şimdi uzaklardayız. Belki buyuduk ve bizler de anne veya baba olduk. Ama şayet hayatta ise hala bizim icin tasalanan, “Acaba ne yapıyor, nasıl?” diye duşunen bir annemiz var. Bizler buyusek de annemizin gozunde hala o ufak cocuğuz.
ANNE BABAYA HİZMET
EN BUYUK NİMET
Daha sayamadığımız pek cok hasletten oturudur ki yuce dinimiz anneye hizmeti, babaya hizmetin onunde tutmuştur. Ashab-ı Kiram’dan biri Peygamberimiz’e (s.a.v) gelerek, “Ya Rasulullah! İnsanlar arasında iyi davranmama en cok layık olan kimdir?” dedi. Peygamberimiz (s.a.v) “Annendir” buyurdu. Adam, “Sonra kimdir?” dedi. Peygamberimiz (s.a.v) “Yine annendir” dedi. Adam yine sordu. Peygamberimiz (s.a.v) “Yine annendir” dedi. Adam, “Sonra kimdir?” deyince, Nebi (s.a.v) “Bu defa babandır” (Buhari, Edeb, 2) buyurdu. Peygamber Efendimiz (s.a.v) cihada gitmek icin izin isteyen bir sahabiye ana veya babasının sağ olup olmadığını sormuş, hayatta olduklarını oğrenince, “Oyleyse sen onların bakımıyla ilgilen” (Buhari, Cihad, 138) diyerek ana babaya hizmeti cihattan da ustun tutmuştur.
Zikrettiğimiz bu sebeplerden oturu dinimiz, evladın anne ve babasına karşı yerine getirmesi gereken bazı sorumlulukları ve ahlaki davranışları belirlemiştir. Bu minvalde evlat anne ve babaya karşı guler yuzlu ve tatlı dilli olmalıdır; asık surat ve sert sozler onları incitir. Cağırdıklarında bekletmeden hemen koşmalıdır. Soz konusu talepleri Allah’a itaatsizlik olmadıkca isteklerini yerine getirmelidir. Yanlarında yuksek sesle konuşmamalı, orf ve adetlerimize gore saygısızlık ifade eden davranışlardan sakınmalıdır. Gecim sıkıntısı icerisinde iseler, yardım etmeli ve ihtiyaclarını gidermelidir. Hastalık veya yaşlılık sebebiyle hizmete ihtiyac duyuyorlarsa seve seve hizmet etmelidir. Oldukten sonra da onlar icin yapılması gereken bazı hizmetler vardır. Zira annenin vefatıyla evladın ona karşı olan vazifeleri bitmez. Onu rahmetle anmak, bağışlanması icin dua etmek, onun adına hayırlar yapmak, varsa vasiyetlerini yerine getirmek, evladın bazı gorevleri arasındadır.
Sevgilerin En Guzeli Anne Sevgisi
Anne hakkı odenmez, diye bir soz vardır ve haktır. İnsan ne yapsa annesinin hakkını odeyemez. Hatta “Anneni sırtında hacca da gotursen hakkını odeyemezsin” sozu bir kıssaya istinat etmektedir. Şoyle ki: Hasan-ı Basri Hazretleri (k.s) bir gun, Kabe’yi tavaf ederken, sırtında kufe olan bir delikanlıyı fark eder ve ona sırtında ne taşıdığını sorar. Genc, “Kufede annem var. Biz fakiriz, senelerdir annem Kabe’yi ziyaret etmek isterdi. Fakat maddi durumumuz musait olmadığı icin gelemedik. Kendisi ihtiyarladı, gelmesine hic imkan kalmadı. Ama iştiyakı hic azalmadı. Kabe aklına geldikce gozyaşlarını tutamazdı. Annemin bu haline tahammulum kalmadı. İşte bu kufeyle onu ta memleketimiz Şam’dan buraya kadar getirdim. Şimdi de Kabe’yi tavaf ettiriyorum” der ve ardından, “Acaba, anamın hakkını, bu yaptığımla odeyebildim mi?” diye de sorar. Hasan-ı Basri Hazretleri (k.s) “Hayır, odeyemezsin” buyurdular.
Anne sevgisi, sevgilerin en guzelidir. Anneler, omur boyu sevgiye, saygıya, hizmete ve hurmete layık olan en yuce varlıklardır. Anne; bağlılığın, fedakarlığın, comertliğin, karşılık beklemeden vermenin ve sevmenin semboludur. Anne ilahi rahmete benzer. Hep verir, fakat karşılık beklemez. Ne mutlu annelerini layıkıyla sevenlere, onları her zaman hatırlayanlara, annelerine en guzel şekilde hizmet edenlere, annelerinin hayır dualarını alıp dunya ve ahiret mutluluğuna erebilenlere.
Huseyin Okur – Semerkand Aile Dergisi, 102. Sayı
__________________
Anne Hakkı
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Anne Hakkı