Başını eğme ne olur…
Eğer eğersen başını, hani o nur kıvılcım gozlerini dikersen topraklara işte o vakit başıma coker sema…
Herşey susar.
Gozlerinden duşen her damla akar yureğime…
Her damla bir kor gibi gecer damarlarımdan…
Ve oğrendiğin butun sağlık kurallarını alt ust edersin bir anda…

Kucukken Annem soylemişti ne cabuk unutmuşum “yanarsın yanaşma” demişti…
Yanaştım…
Hatta dahada ileri gittim dokundum!
Dokunduğum yerde dondum!
Donduğumla kaldım!
Ağladım…
Mekke donuşu yolcuların hasret dolu gozyaşlarına katıldım…
Geceyi dinledim…
Herşeyin ortasından cıkmak zorunda değiller biliyorum ama komşunun cocuklarını duşundum, ne yapayım cıkmıyorlar aklımdan…
Senin gibi işte onlarda…
Masumlar, sessizler ve seviyorlar…

Aah gece…
Pencere onu kara…
Sokak sessiz…
Hayalin geliyor koşeden usulcasına…

Hadi cal kapımı ne olur kırarcasına…
__________________