MevlÂna Celaleddin Rumî k.s. Hazretleri, Mesnevî’sinde şoyle diyor:

“Allah’tan edebe muvaffak olmayı dileyelim. Edebi olmayan kimse Allah’ın lutfundan mahrumdur.
Edebi olmayan yalnız kendine kotuluk etmiş olmaz. Belki butun dunyayı ateşe vermiş olur. Nasıl mı?
Şu misali dinle: Alışverişsiz, dedikodusuz ilÂhi sofra gokten iniyordu.

Musa a.s. kavmi icinde birkac kişi terbiyesizce, “hani sarmısak, mercimek?” dediler.
Ondan sonra gokyuzunun sofrası, ekmeği kesildi. Ekme, bel belleme, orak sallama kaldı.

Sonra İsa a.s. şefaat edince Hak, yemek sofrası ve tabaklarla ganimetler gonderdi.
Yine kustahlar edebi terkederek sofradan yemek artığını aşırdılar.
İsa bunlara yalvardı: “Bu devamlıdır, yeryuzunden kalkmaz.
Bir ulu kişinin sofrası başında kotu zanna duşmek ve harislik etmek kufurdur.” dedi.
O rahmet kapısı, hırslarından dolayı bu gorgusuz dilencilerin yuzlerine kapandı.
İşte, zekÂt verilmeyince yağmur bulutu gelmez, zinadan dolayı da etrafa nice musibet yayılır.
İcine kasavetten, sıkıntıdan ne gelirse korkusuzluktan ve kustahlıktan gelir.

Kim dost yolunda pervasızlık ederse, erlerin yolunu vurucudur; namert odur.
Edepten dolayı bu felek nura gark olmuştur. Yine edepten dolayı melekler masum ve tertemiz olmuşlardır.
Bir melek olan Azazil de, yine kustahlık yuzunden kapıdan surulmuştur.

” Edep, nefsini tanıyıp haddini bilmektir.
Edep, kul olduğunu anlayıp Yuce MevlÂ’ya yonelmektir.
Edep, kibri kırıp tavazuya sarılmaktır.
Edep, fani dunyayı tanıyıp boş davaları bırakmaktır.
Edep, Cenab-ı Hakk’ın ve varlıkların haklarını guzel korumaktır.
Edep, hayalı ve vefalı olmaktır.
Edep, pişman olunacak şeyleri yapmamaktır.
Kısaca edep, guzel ahlÂktır.


Guzel ahlÂk ise, iciyle dışıyla doğru olmak ve bu doğruluk uzere yaşamaktır.
Buna denge ve istikamet denir. Dengeli olmak, devamlı aynı guzel hÂli korumaktır.
Acı tatlı butun hallerde istikametini bozmayan, dost ve duşmana karşı durustlukten ayrılmayan kimse dengeli insandır. Denge, insandaki akıl seviyesini gosterir. Velilerden Seriy es-Sakatî k.s. der ki: “Edep, aklın tercumanıdır.
” Bunun manası şudur: Herkes aklı kadar edepli olur.
Edebi kıt, ahlÂkı bozuk olana hakiki manada akıllı denmez.

Alıntıdır

__________________