33. Dediler ki: "Biz cok gucluyuz, cok yaman savaşırız. Buyruk senin. Ne karar vereceğini sen bilirsin." Neml: 33
81. Allah, yarattıklarından sizin icin golgeler oluşturdu. Dağlardan sizin icin sığınak evler yaptı. Sizin icin, sıcaktan koruyacak elbiselerle savaşta koruyacak elbiseler de yaptı. İşte nimetini uzerinizde boyle tamamlıyor ki, O'na teslim olup esenliğe ulaşabilesiniz. (Nahl 81)
39. Kendilerine savaş acılanlara savaşma izni verilmiştir. Cunku onlar zulme uğratıldılar. Allah onlara yardıma elbette kadirdir. (Hacc: 39)
15. Ey iman edenler! İnkÂr edenlerle savaşmak uzere karşılaştığınızda, sakın onlara arkalarınızı donmeyin!
16. Her kim boyle bir gunde, savaşmak icin başka bir yer tutmak yahut başka bir birliğe katılmaya gitmek dışında onlara arkasını donerse, Allah'tan bir gazaba carpılmış olur. Varacağı yer cehennemdir onun. Ne kotu varış yeridir o! (Enfal: 15-16)
39. Fitne kalmayıncaya ve din tumuyle Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaş. Vazgecerlerse kuşkusuz ki Allah, ne yaptıklarını iyice gorecektir. (Enfal: 39)
72. Onlar ki inanıp hicret ettiler, mallarıyla, canlarıyla Allah yolunda savaştılar ve onlar ki hicret edenleri barındırdılar, onlara yardım ettiler, işte onlar birbirlerinin dostlarıdır. İman edip de hicret etmeyenlere gelince, hicret edecekleri vakte kader size onların yonetiminden bir şey duşmuyor. Ama sizden dinde yardım isterlerse, sizinle aralarında antlaşma bulunan bir topluluk aleyhinde olmamak uzere, kendilerine yardım etmeniz gerekir. Allah, yapmakta olduklarınızı iyice gormektedir. (Enfal:72)
111. Biraz eziyet dışında size asla zarar veremezler. Sizinle savaşırlarsa size sırtlarını donerler. Sonra onlara yardım da edilmez. (Al’i İmran:111)
121. Hani, sen ailenden erkenden ayrılmıştın da muminleri savaş icin tutulması gereken noktalara yerleştiriyordun. Allah her şeyi cok iyi duyar, cok iyi bilir.
122. Sizden iki takım, korku ile bozulmak uzereydi. Halbuki Allah onları Velî'siydi. Muminler yalnız Allah'a guvenip dayansınlar.
123. Yemin olsun ki, ezik-boynu bukuk olduğunuz bir sırada Allah size Bedir'de de yardım etmişti. O halde Allah'tan korkun ki, şukredebilesiniz.
124. O sırada sen, muminlere şoyle diyordun: "Rabbinizin, indirilmiş ucbin melekle destek vermesi, size yetmiyor mu?"
125. İş, sanıldığı gibi değildir. Onlar, hemen şu anda ustunuze gelseler bile, eğer siz sabreder ve korunursanız, Rabbiniz sizi, uzerlerine nişan vurulmuş beş bin melekle destekler.
126. Allah bunu size bir mujde olması ve onunla kalplerinizi yatıştırması dışında hicbir şey yapmamıştır. Yardım, Azîz ve Hakîm olan Allah katından başka hicbir yerden gelmez.
127. Allah bunu yaptı ki, kufre sapanlardan bir kısmını bolup ayırsın veya onları zelîl etsin de yıkık ve urkek bir halde donup gitsinler.
128. İş ve hukum konusunda sana duşen bir şey yoktur. Allah ya tovbelerini kabul ederek onları bağışlar yahut da zalim oldukları icin onlara azap eder. (Ali İmran: 121-128)
146. Nice peygamber, beraberinde kendisini Rabb'e adayan bircok kişi bulunduğu halde savaşmıştır. Onlar, Allah yolunda kendilerine gelip catan zorluklar yuzunden gevşememiş, zayıflık gostermemiş, susup pusmamışlardır. Allah sabredenleri sever. Ali İmran:146)
11. Gormedin mi o ikiyuzluluğe sapanları ki, Ehlikitap'tan inkÂra giden dostlarına şoyle diyorlar: "Eğer toprağınızdan cıkarılırsanız, yemin olsun sizinle birlikte biz de cıkacağız. Sizinle ilgili olarak hicbir zaman kimseye boyun eğmeyeceğiz. Eğer sizinle savaşılırsa mutlaka size yardım edeceğiz." Allah tanıktır ki onlar kesinlikle yalancıdırlar.
12. Eğer cıkarılsalar onlarla beraber cıkmazlar; eğer savaşa maruz bırakılsalar onlara yardım etmezler; yardım etmeye kalksalar da mutlaka arkalarını donup kacarlar. Sonunda kendilerine de yardım edilmez. (Haşr: 11-12)
14. Onlar sizinle toplu halde değil ancak mustahkem kaleler icinde yahut duvarlar arasından savaşabilirler. Onların kendi aralarındaki problemleri/cıkmazları cetindir/ciddidir. Sen onları birlik/beraberlik halinde sanıyorsun, oysaki onların kalpleri darmadağınık/parca parcadır. Boyledir; cunku onlar akıllarını işletmeyen bir topluluktur. (Haşr: 14)
18. Allah, icinizden hem tembellik edip hem de başkalarını geri bırakanları ve kardeşlerine, "Hadi bize gelin!" diyenleri biliyor. Zaten onlar savaşa/zora cok az gelirler. (Ahzab: 18)
71. Ey inananlar! Savunma tedbirlerinizi alın. Gerektiğinde de bolukler halinde hareket gecin yahut toplu halde savaşa cıkın. (Nisa: 71)
75. Size ne oluyor da Allah yolunda ve "Ey Rabbimiz bizi, halkı zulme sapmış şu kentten cıkar; katından bize bir dost gonder, katından bize bir yardımcı gonder!" diye yakaran mazlum ve caresiz erkekler, kadınlar, yavrular icin savaşmıyorsunuz!
76. İman edenler Allah yolunda savaşırlar; kufre sapanlarsa tağut yolunda savaşırlar. O halde, şeytanın dostlarıyla savaşın. Hic kuşkusuz, şeytanın tuzağı cok zayıftır.
77. Kendilerine, "Ellerinizi cekin, namazı kılın, zekÂtı verin!" denilenleri gormedin mi? Uzerlerine savaş yazılınca, iclerinden bir grup, insanlardan Allah'tan korkmuş gibi, hatta daha şiddetli bir korkuyla korkar oldu. Ve şoyle dediler: "Ey Rabbimiz! Ne diye yazdın uzerimize savaşı; yakın bir sureye kadar bizi erteleseydin ya!" De ki: "Dunya nimeti cok azdır. Kotulukten sakınan icin Âhiret daha hayırlıdır. Bir kıl kadar bile zulme uğratılmazsınız." (Nisa: 75-76-77)
84. Allah yolunda savaş. Kendinden başkasından sorumlu değilsin. İnananları da teşvik et. Umulur ki Allah, kufre sapanların gucunu kırar. Allah, kuvvetce daha ustun, cezalandırmada daha gucludur. (Nisa: 84)
90. Ancak sizinle aralarında antlaşma olan bir topluma sığınanlarla, kendi toplumlarıyla yahut sizinle savaşma konusunda yurekleri yetersiz kalıp da size gelenlere dokunmayın. Allah dileseydi onları elbette sizin ustunuze salardı, onlar da sizinle mutlaka savaşırlardı. O halde, sizden uzak durur, sizinle savaşmaz, size barış eli uzatırlarsa, artık Allah size, uzerlerine gitmek icin bir yol vermemiştir. (Nisa: 90)
20. İman edenler derler ki: "Bir sure indirilseydi olmaz mıydı?" Fakat hukmu kesinleşmiş bir sure indirilip de icinde savaş da anılınca, kalplerinde maraz olanların, olum baygınlığına tutulmuş bir bakışla sana baktıklarını gorursun. Onlara uygun olan da odur. (Muhammed: 20)
22. Demek iş başına gelecek olsanız/savaştan geri kalacak olsanız, ulkede fesat cıkarıp rahimleri parcalayacaksınız. (Muhammed: 22)
53. Yeminlerinin olanca gucuyle Allah'a ant ictiler ki, sen onlara emredersen mutlaka savaşa cıkacaklar. De ki: "Ant icmeyin! Orfe uygun bir itaat yeterli! Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır." (Nur: 53)
9. Muminlerden iki zumre carpışırlarsa, onların aralarında hemen barışı kurun! Eğer onlardan biri oteki aleyhine sınır tanımazlık edip saldırırsa, azgınlık edenle, Allah'ın emrine donunceye kadar savaşın. Eğer vazgecerse, yine ikisi arasını adalet ve durustlukle sulh edin. Kuşkusuz, Allah adalette titiz davrananları sever. (Hucurat: 9)
16. Bedevilerden, geri bırakılmış olanlara de ki: "Siz yakında cok zorlu savaş veren bir kavimle carpışmaya cağrılacaksınız. Ya onlarla carpışırsınız, yahut onlar Musluman (teslim olurlar, Ali Bulac) olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size guzel bir odul verecektir. Yok eğer onceden donduğunuz gibi yuz cevirirseniz, Allah sizi acıklı bir azapla cezalandırır." (Fetih: 16)
22. Eğer kufredenler sizinle savaşsalardı, sırtlarını donup kacacaklardı. Sonra, bir dost da bir yardımcı da bulamazlardı. (Fetih: 22)
24. Dediler ki: "Ey Mûsa! Onlar orada oldukca biz oraya asla girmeyeceğiz. Hadi sen git, Rabbin'le birlikte savaşın. Biz şuracıkta oturacağız." (Maide: 24)
33. Allah ve resuluyle savaşanların ve yeryuzunde bozgunculuk yapmaya calışanların cezası şudur: Oldurulurler yahut asılırlar yahut elleriyle ayakları caprazlamasına kesilir yahut bulundukları yerden surulurler. Bu onlar icin dunyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara buyuk bir azap vardır. (Maide: 33)
54. Ey inananlar! İcinizden kim dininden donerse şunu bilsin: Allah, yakında, kendilerini sevdiği ve kendisini seven, muminlere karşı boynu bukuk, kÂfirlere karşı başı dik bir topluluk getirecektir. Bunlar Allah yolunda savaşırlar, hicbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu, Allah'ın, dilediğine yonelttiği bir lutuftur. Allah, yaratılışı ve yarattıklarını genişletir, her şeyi bilir. (Maide: 54)
64. Yahudiler dediler ki: "Allah'ın eli bağlıdır." Kendi elleri bağlandı/elleri bağlanasıcalar! Soylemiş oldukları yuzunden lanetlendiler. Soylediklerinin aksine, Allah'ın iki eli de alabildiğine acıktır; dilediği gibi bağışta bulunur. İnan olsun ki, Rabbinden sana indirilen, kufur ve taşkınlık yonunden onları iyice azdıracaktır. Onların arasına, ta kıyamet gunune kadar duşmanlık ve nefret atmışızdır. Ne zaman savaş icin bir ateş yaksalar, Allah onu sondurur de onlar yeryuzunde yine bozgunculuğa koşarlar. Ama Allah, bozguncuları sevmez. (Maide: 64)
8. Allah sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan cıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men etmez. Allah, adaleti ayakta tutanları sever.
9. Allah sizi; ancak din hakkında sizinle savaşan, sizi yurtlarınızdan cıkaran, cıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmaktan yasaklar. Boyleleriyle dost olanlar, zalimlerin ta kendileridir. (Mumtehine: 8-9)
12. Eğer verdikleri ahitten sonra yeminlerini bozar, dininize saldırırlarsa, o zaman kufrun elebaşlarını oldurun. Cunku onların yeminleri yoktur. Boyle yaparsanız hal ve gidişlerine son verebilirler.
13. Yeminlerini bozan, resulu yurdundan cıkarmaya gayret eden bir topluluğa karşı savaşmayacak mısınız? Ustelik size saldırıyı ilkin onlar başlattı. Korkuyor musunuz onlardan? Eğer mumin kişilerseniz, kendisinden korkmanıza en layık olan, Allah'tır.
14. Savaşın onlarla ki, sizin elinizle Allah onlara azap etsin, onları rezil etsin. Onlara karşı size yardım etsin. Ve inananlar toplumunun goğuslerine şifa ulaştırsın. (Tevbe: 12-13-14)
29. Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve Âhiret gunune inanmayan, Allah'ın ve resulunun yasakladığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, boyun eğerek kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın. (Tevbe: 29)
36. Gokleri ve yeri yarattığı gundeki yazısına gore, Allah katında ayların sayısı onikidir. Bunlardan dordu haram aylardır. Eskimez din işte budur. Artık o aylar icinde benliklerinize zulmetmeyin. Muşrikler sizinle nasıl topyekun savaşıyorlarsa siz de onlarla topyekun savaşın. Şunu bilin ki, Allah, takva sahipleriyle beraberdir. (Tevbe: 36)
83. Bundan boyle Allah, seni onlardan bir zumrenin yanına dondurur de savaşa cıkmak icin senden izin isterlerse şoyle soyle: "Benimle birlikte ebediyen cıkmayacaksınız, benimle birlikte herhangi bir duşmanla savaşmayacaksınız. İlk defasında oturup kalmayı yeğlemiştiniz. O halde geri kalanlarla birlikte oturadurun." (Tevbe: 83)
86. "Allah'a inanın, O'nun resuluyle beraber savaşa cıkın" anlamında bir sure indirildiği zaman, onların imkÂn ve servet sahibi olanları, senden izin isteyerek şoyle demişlerdi: "Bırak bizi, oturanlarla beraber olalım." (Tevbe: 86)
107. Bir de şunlar var: Tutup bir mescit yapmışlardır: Zarar vermek icin, nankorluk icin, inananları fırkalara bolmek icin, daha onceden Allah ve resuluyle savaşmış kişiye gozetleme yeri kurmak icin. "İyilik ve guzellikten başka bir şey istemiş değiliz!" diye gerile gerile yemin de edecekler. Allah şahittir ki, onlar kesinlikle yalancıdırlar. (Tevbe: 107)
122. İnananların hepsinin birden savaşa cıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grubun dinde derin bilgiler edinmek ve sefere cıkan topluluk geri donduğunde, korunmaları umideyle onları uyarmak icin arkada kalmaları gerekmez mi?
123. Ey iman sahipleri! Kufre sapanların yakınınızda bulunanlarıyla savaşın. Sizde bir sertlik bulsunlar. Şunu bilin ki Allah, sakınanlarla beraberdir. (Tevbe: 122-123)
__________________
Ayetlerde Jİhad!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Ayetlerde Jİhad!