Sevgili Arkadaşlar,
Serdar Kuru'nun 16 Şubat 2005 tarihinde yazdığı bu yazıyı sizinle paylaşıyor ve sizin de cevrenizdekilere email gondererek bu yazıyı paylaşmanızı ve insanlarda bu turlu hristiyan ve putperest adetlerine karşı bir bilinc yaratılması konusunda emek sarfetmenizi rica ediyorum.
Allah'ın Selamı Uzerinize Olsun.
Kulturel Yozlaşma
Sevgili dostlar her gecen gun bizi biz yapan tum değerlerimizi bir koşeye atıp onun yerine Batının aptalları somurmek icin kullandığı sacma sapan adetleri yerleştiriyoruz. Bakın ben Batıya karşı biri değilim tam tersine tum eğitimim hatta kullandığım teknolojiler batı ağırlıklıdır ama bu hicbir zaman kim olduğumu bana unutturmadı. Kendi kulturumuzde nereden cıktığı belli olmayan bir ton hurafeye sahipken bunlar yetmezmiş gibi bir de şirketlerin daha fazla mal satmak icin empoze ettiği hurafelerin toplumda yer tuttuğunu gormek uzucu. Bunun en guzel orneği de Sevgililer gunu hurafesi. Bir haftadır hangi gazeteyi veya televizyonu acsam karşıma sevgililer gunu cıkıyor. Hadi bu tip kompleksler bizim gayrı milli medyamızın olculerine gore normaldir derken bugun her halinden kendi halinde sıradan insanlar oldukları anlaşılan yuzlerce kişinin uc kuruş paralarıyla hipnotize edilmiş kuklalar gibi gidip sacma sapan hediyeler aldığını gorunce iyice cileden cıktım. İnsanların sevgilerini paylaşması ve birbirlerine hediye alması cok guzel bir olaydır ama bu sacma sapan bir Batı hurafesi icin yapılınca olayın tum ozelliği kayboluyor.
Batılı pazarlama uzmanlarının bizim dilimize "Sevgililer Gunu" olarak yapıştırdıkları gunun esas ismi Aziz Valentin Gunudur ve gecmişi putperest Batı kulturune dayanır. Antik Yunanda Ocak ayının ortasıyla Şubat ayının ortası arasındaki bolume "Gamelion ayı" denirdi ve Baş Tanrı Zeusla karısı tanrıca Heranın evlilik yıldonumu olarak kutlanırdı. Romalılarda bu adet değişim gostererek 15 Şubatta kutlanan Lupercalia festivaline donuştu. Yarı cıplak ve keci derisine sarınmış olarak resmedilen Luperculus adındaki bolluk putunun şerefine bu gun Romalı rahipler şarap icip zıvanadan cıktıktan sonra Roma sokaklarında cıplak bir halde koşmaya başlarlardı. Bu koşu sırasında Romalı kadınlar bu cıplak rahiplere dokunmaya calışırlar ve bunun doğurganlıklarını arttıracağına inanırlardı. Hristiyanlığın gelmesinden sonra papazlar tum putperest adetlerde yaptıkları gibi bu sacma adeti de hic değiştirmeden bıraktılar. Dinlerini kendi elleriyle bozan ve yanlışlıkları değiştirmek yerine bu yanlışlıkları Hristiyanlaştırmayı secen papazlar sayesinde bu gune Aziz Valentin gunu adı verildi. Daha sonraları MS 498 sıralarında Papa 1.Gelasius bu gunun putperest kokenlerinin aleni olmasından rahatsız olup kutlama gununu bir gun onceye aldı. Bu gunun aşkla meşkle ilişkilendirilmesi Ortacağda ortaya cıktı ve Fransız şairler oturup bu gunun aşıklar icin onemi hakkında turlu hikayeler ve hurafeler uydurdular. Bugun her tarafta sevgililer gununun kokeni başlığı altında anlatılan turlu hikayeler işte Ortacağdaki bu işsiz gucsuz şair takımının prenslerin gozune girebilmek icin uydurduğu masallardır.
Bu adet Amerika'ya İngilizler yoluyla girdi ve 20.yuzyıl ortalarına kadar sevgililerin birbirlerine aşk mektupları veya posta kartları attıkları bir gun olarak devam etti. Daha sonra Amerikalı sanayiciler boylesine bir hurafenin potansiyel tukettirme gucunu fark ettikleri icin bu gunde hediye verilmesi gerektiği yollu kampanyalara başladılar ve Aziz Valentin gunu bugunku şeklini almaya başladı. 1980'ler sonrası elmas endustrisi dunya capında yaptığı seri kampanyalarla Sevgililer gununde en guzel hediyenin mucevher olduğu propagandasına girişmiş ve bir ton alığın cebini guzelce boşaltmıştı.
Batıya ait olan bu hurafe,şirketlerin globalleşmesiyle dunyanın her tarafına da itinayla sokuldu hatta Japonya ve Tayvan gibi kulturel olarak bu olayla tamamen kel alaka ulkelerde bile muthiş pazarlama kampanyalarıyla Aziz Valentinin delice para harcama gunu kabul ettirildi.
Kısacası sevgili dostlar lafa geldi mi yuzde doksan dokuzu musluman ve sapına kadar Turk olan ulkemizde yıllarca yapılan pazarlama propagandaları sonucu putperest kokenli ve Katolik kilisesi etiketli Valentin gunu bize Sevgililer gunu olarak yutturulmuş durumdadır. Bu gun vesilesiyle restoranlarda,alışveriş merkezlerinde ve eğlence yerlerinde dokulen milyonlarca Yeni Turk Lirası gene parababalarının cebini doldurmuş olacak.
Tabii bu sadece tek bir ornek. Bunun gibi sermaye odaklarının bizlere yutturduğu ne gunler ve geceler var. İngilizlerin "April Fools Day"i bize 1 Nisan olarak yutturdular. Hristiyanların Christmasını Yeni yıl, Antik Yunanlıların ana tanrıca Kibeleye tapınma bayramını Anneler gunu, Amerika'da Bayan Dodd isimli bir kadının İc savaşta olen babasına ithaf ettiği gunu Babalar gunu ve 1911 senesinde Amerika'da 140 kadın işcinin fabrikalarında cıkan yangınla olduğu gunude Kadınlar gunu olarak bize sundular.
Bizlerde tarihimizle ve gecmişimizle hicbir alakası olmayan bu kutlamaları aldık ve Batılı olacağız saplantısıyla kabul ettik. Bu olayın en buyuk sorumlusu ilerlemeyi ve medeni olmayı Batılı olmak sananların kurduğu kulturel hegemonyadır. Turkiye'de yaşayan bir insanın sevgililer gunu kutlaması Japonya'da yaşayan bir Budist'in Ramazan bayramı kutlaması kadar aptalca ve komik bir durumdur aslında ama gırtlağına kadar Batı kulturune boğulmuş insanlarımıza artık hicbir şey garip gelmiyor. Bunun gibi pek cok gariplik aslında sosyologlar icin cok iyi araştırma malzemesidir. Mesela sosyologlarımız oturup duracaklarına bu konularda ceşitli araştırmalar yapsa ne guzel olurdu. Ornek olarak ben hep coğunluğu esmer olan kadınlarımızın neden cok buyuk bir saplantıyla ceşitli boyalar kullanıp sarışın olmaya calıştıklarını merak etmişimdir. Hangi tur bir bilincaltı kompleks buna yol actı acaba. Sarı olan guzeldir ama siyah olan cirkindir mesajını hangi tur bilincaltı propagandalarla yerleştirdiklerini bilmek guzel olurdu.
Bu tip konular bazı insanlara cok ufak tefek ayrıntılar gibi gelebilir sevgili dostlar ama emperyalizmin en tehlikelisinin kulturel emperyalizm olduğu da bir gercektir. Dunyanın en guclu ordusuna sahip olsanız bile kulturunuzu kaybettiğiniz an asimile olursunuz. Tarihte yıkılan Turk devletlerinin en buyuk yıkılma sebeplerinden biride kulturel asimilasyon surecidir. Eğer sizin diğer milletlerden gorunum, tavır ve dunya goruşu acısından bir farkınız kalmamışsa siz onlardan olmuşsunuz demektir ve isminizin farklı olması da bunu değiştirmez.
Serdar Kuru 16/02/2005
__________________
St. Valentin (Sozum ona Sevgililer Gunu) Hakkında. Lutfen Okuyun ve Paylaşın!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- St. Valentin (Sozum ona Sevgililer Gunu) Hakkında. Lutfen Okuyun ve Paylaşın!