Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
İsra Suresi 70. ayette gecen, "Biz insanları yarattığımız varlıkların bircoğundan ustun kıldık." ifadesine gore, insandan daha ustun varlıklar var mıdır?


İşaret edilen ayetin meali şoyledir:
“Gercekten Biz Âdem evlatlarını şerefli kıldık, karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar nasib ettik, onlara helÂl ve hoş rızıklar verdik ve onları yarattığımız varlıkların coğuna ustun kıldık.”(İsra, 17/70).

Bu ayetteki ustunluk guc ve hakimiyet ile şeref ve kerÂmet tarzında yorumlanmış (BeydÂvî, 3/458; Kurtubî, 10/372), hatta bu ayetle beşerin melekten ustun olduğuna delil getirilmiştir. (bk. İbn Kesîr: 3/52.)

Ayette gecen “kerem” kavramı, İslÂmî literaturde hem Allah'ın insanlara şeref, soyluluk, ustunluk gibi manevî meziyetler bahşetmesini hem de mal-mulk vermesini ifade eder. Boylece Âyet insanı dunyada Allah'ın lutfuna en cok mazhar olmuş, en seckin, en değerli varlık olarak gostermektedir. Tefsirlerde insana seckinlik kazandıran ozellikler akıl, zekÂ, temyiz, duşunme, yazma gibi melekelerden başlayarak ceşitli psikolojik ve fizyolojik ozelliklere, estetik zevklere, ahlÂkî yatkınlıklara, canlı ve cansız varlıklar uzerinde tasarruf yetkisine, ekonomik faaliyetlerde bulunma ozelliğine, şehirler ve uygarlıklar kurma kabiliyetine kadar bircok meziyete sahip olmasıyla acıklanmaktadır. (bk. Razi, XXI, 12-15; Kuran Yolu, ilgili ayetin tefsiri)

Eski tefsirlerde insan mı melek mi daha ustun diye bir tartışmaya girilmişse de (bk. RÂzî, XXI, 16) İbn Âşûr'un da belirttiği gibi (XV. 166) burada boyle bir mukayese soz konusu olmayıp, insanın bazı varlıktan ceşitli şekillerde kendi hizmetinde kullanması, onlardan yararlanması kastedilmiş olabilir.

Ayrıca, insanların “yaratılan varlıkların coğundan ustun olması”, onların bir kısmından ustun olmadığı anlamına gelir gibi anlaşılsa da, bundan “bazı varlıkların insandan ustun olduğu” manası da cıkmaz. Cunku, bazılarıyla eşitlik soz konusu olabilir.

Ayette gecen “onları yarattığımız varlıkların coğuna ustun kıldık” ifadesinin asıl metninde gecen “men” kelimesi, canlı, şuurlu varlıklar icin kullanılır. Bundan anlaşılıyor ki, insanların ustunlukte kıyaslandığı/karşılaştırıldığı varlıklar, cansız varlıklar değil, cin, melek gibi canlı, şuurlu varlıklardır. Cinlerin insanlardan ustun veya eşit olduğuna dair herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Aksine, Literaturde, insanların yeri hep onlardan daha ustun olduğu yonundedir. Hz. Adem’den sonra cinlerden peygamberlerin gelmemesi, onlardan bazı temsilcilerin, insanlardan olan peygamberlerden oğrendiklerini goturup milletlerinden olan diğer cinlere tebliğ etmeleri, insanların onlardan daha ustun olduğunu gostermektedir. “Hani Biz bir vakit cinlerden bir takımını Kur’Ân dinlemeleri icin sana gondermiştik. Kur’Ân’ı işitip dinleyecek yere gelince birbirlerine: “Susun, dinleyin!” dediler. Okuma tamamlanınca kendi toplumlarına birer uyarıcı olarak donduler.”(Ahkaf, 46/29) mealindeki ayette bu husus vurgulanmıştır.

Cinlerin Hz. Suleyman (as)’a hizmet etmeleri, onun emrinde calışmaları da cinlerin insanlardan daha aşağı bir derecede olduğunu gostermektedir.

İnsanların meleklerden ustun olup olmaması hususu tartışmalıdır. En cok kabul goren goruşe gore, insanlardan gelen peygamberler, melek olan elcilerden daha ustundur. İnsanlardan olan avam kesimi de meleklerin avam kesiminden daha ustundur.

Hazret-i Âdem'in meleklere karşı ustunluğunu ortaya koyan en buyuk bir mucizesi, tÂlim-i esmÂdır. Bu cuzî hadisede, şoyle kullî bir dusturun unsurları vardır. Bu dusturu şoyle acıklayabiliriz: İnsan nevinde -yeryuzu halifeliğine yakışır şekilde- geniş kapsamlı bir istidat ve kabiliyet yaratılmıştır. Bu kapsamlı kabiliyeti cihetiyle, kÂinatın hadsiz ilim ve fenleri, Allah’ın isim, sıfat ve şuunatına ait pek cok ilim-irfan oğretilmiştir. Bu harika ilmî kerametin lutfedilmesiyle, insan oğlu emanet-i kubrÂyı ustlenebilmiş ve bu dÂvÂsında değil yalnız melekelere, belki semÂvat ve arz ve dağlara karşı bir ruchaniyet/ustunluk kazanmış ve heyet-i mecmuasıyla arzın bir halife-i mÂnevîsi olmuştur.(bk. Sozler/20. Soz/birinci makam).

Kur'an genellikle insanların hemen her gun yaşadıkları ya da cevrelerinde surup gittiği icin farkına varamadıkları, fakat aslında son derece anlamlı olayların ibret verici yonlerine dikkat cekerek burada tecelli eden ilÂhî guc ve hikmetin acık secik kanıtlarını gormelerini ister.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
__________________