Kur'an-ı Kerim'i actığımızda karşımıza cıkan ilk ayet Bismillahirrahmanirrahim'dir. Rabbimiz ilk olarak Rahman ve Rahim sıfatlarıyla kendisini bizlere tanıtmaktadır. Her iki mubarek isim de Allah’ın sonsuz bir merhamet sahibi olduğunu ifade ederler. Elbette sonsuz merhamet sahibi olan Allah (c.c.) yarattığı her insanı sever.

Yokluk aleminin karanlıklarından varlık aleminin nurani tepelerine cıkardığı mahlukunu sevmemesi duşunulebilir mi?

Kendisine verilen nimetlere baktığında Allah'ın kendisini sevdiğini anlayacaktır. Allah Teala'nın kullarına olan sevgisinin tezahurlerinden bazılarını acıklayalım:

1. İnsanı yoktan var etmesi: İnsan bir hic iken Allah'ın rahmeti sayesinde en guzel bir surette can sahibi olmuştur. Allah insanı yoklukta bırakmayıp, varlık nimetine kavuşturmuştur. Bu, nimetlerin en buyuğudur. Yine varlık icinde cansız ve camit bırakmayıp, hayat nimetini vermiştir. Hayatlılar icinde ruhsuz bırakmayıp ruh nimetini vermiştir. Ruhlular icinde şuursuz ve akılsız bırakmayıp akıl ve şuur nimetini ihsan etmiştir. Akıl ve şuurlular icinde insaniyet nimetini bahşetmiştir. İnsaniyet icinde hidayet ve iman nimetini vermiştir. Bu sayılan butun nimetler verilmiş ve sabık nimetlerdir. Bu husus Kur'an-ı Kerim'de şoyle acıklanmaktadır:

Alıntı:
"O değil mi seni yaratan, butun vucud sistemini duzenleyen ve sana dengeli bir hilkat veren, Ve seni dilediği bir surette terkib eden?"(İnfitar, 82/7-8)
Alıntı:
"Doğrusu, Biz insanı en guzel bir bicimde yarattık." (Tin, 95/4)
2. İnsana sayısız nimetler vermesi: Nimet, Allah tarafından insanlara her ceşit iyiliğin verilmesi ve her ceşit zararın uzaklaştırılması anlamına gelmektedir. Bu Rahman ve Rahim isimlerinin tecellisidir.

Rahmet ve merhamet; kısaca, ‘hayrı irade etmek ve sonsuz ihsan ve ikramda bulunmak’ mÂnÂsına gelir.

Merhamet icin yapılan şu tarif cok guzeldir:

Alıntı:
“Merhamet; acıları, afetleri, sıkıntıları gidererek yerlerine hayrı, surur ve saadeti ikame etme duygusudur.”
RahmÂn ismi, ‘insan-hayvan, mu’min-kÂfir farkı gozetmeksizin her canlının her turlu rızkını veren ve onları koruyup gozeten” mÂnÂsına gelir.

Rahîm ise, “iradesini doğru kullanan kullarına iman, ibadet, hidayet saadetini kazandıran ve onlara ebedî Cennetler hazırlayan” demektir.

RahmÂn ismi, ilk yaratılışa bakar. Nitekim, CenÂb-ı Hak, yarattığı her varlığı, onların iradeleri dışında nice ihsanlara mazhar kılar.

Rahîm ismi ise, daha cok, ikinci yaratılışa bakar ve iradelerini hayra, doğruya, guzele yonlendiren bahtiyar kullar icin, ikinci yaratılışta, sonsuz lutuflar, nimetler, ikramlar verileceği mujdesini taşır.

"O ki, yeryuzunde ne varsa, hepsini sizin icin yarattı" (Bakara, 2/29).

3. Uyarıcı peygamberler gondermesi: Peygamberlerin gonderilmesi Allah Teala'nın merhametinin gostergesidir. Hak ve batıl her ummetin onune, bir elci aracılığı ile serilmiş, Allah emir ve yasaklarını onlara duyurmuştur. Peygamberler aynı zamanda insanların dunyevi işlerinde birer rehberdirler. Medeniyetlerin gelişmesi peygamberlerin rehberliğiyle olmuştur.

"And olsun ki Allah, inananlara, ayetlerini okuyan, onları arıtan, onlara Kitap ve hikmeti oğreten, kendilerinden bir peygamber gondermekle iyilikte bulunmuştur. Halbuki onlar, onceleri apacık sapıklıkta idiler." (Al-i İmran, 3/164)

4. İslam dininin kolaylık dini olması: İnsanı yoktan var eden Allah, şuphesiz onun nelere ihtiyac duyacağını, hangi ibadetleri yapmaya guc yetirebileceğini, nasıl sağlıklı, huzurlu ve mutlu olacağını en iyi bilendir. Dolayısıyla Rabbimiz'den bir lutuf olarak İslam dini insanlara cok kolay, cok guzel ve cok rahat bir yaşam sunmaktadır.

Alıntı:
"... O, sizi secmiş, babanız İbrahim'in yolu olan dinde sizin icin bir zorluk kılmamıştır. Daha once ve Kur'an'da, peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız icin size musluman adını veren O'dur. Artık, namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın. O sizin sahibinizdir. Ne guzel sahip ve ne guzel yardımcıdır!" (Hacc 22/78)
5. Dunya hayatında tovbe icin muhlet vermesi: Allah isyan eden kullarına hemen ceza vermez. Hatalarını anlayıp tovbe etmeleri icin onlara muhlet verir.

Alıntı:
"Senden once de nice peygamberlerle alay edildi. Fakat Ben, o kÂfirlere akıllarını başlarına toplamaları icin bir sure muhlet verdim. Ama onlar akıllanmayınca sonra da onları azabımla kıskıvrak yakaladım, cezam nasılmış, gorduler." (Ra’d 13/32)
6. Kendisine inanan kulları cennetle mukafatlandırması: Cennet Allah’ın bir lutfu ve fazlıdır.

Alıntı:
"Tovbe edenler, iyi amel ve harekette bulunanlar oyle değil. Cunku bunlar hic bir şeyle haksızlığa uğratılmayarak cennete, cok esirgeyici Allah`ın kullarına gıyÂben va`d buyurduğu Adn cennetlerine gireceklerdir. Onun vadi şuphesiz yerini bulacaktır. Orada selÂmdan başka boş bir soz işitmeyeceklerdir. Orada sabah, akşam rızıkları da ayaklarına gelecektir. O, oyle Cennettir ki biz ona kullarımızdan gercekten muttakî olanları vÂris kılacağız." (Meryem, 18/60-63).
7- Dualara icabet etmesi: Dua, Rabbimiz'in Rahman ve Rahim isminin ustun tecellilerinden bir diğeridir. En zor şartlarda bile, imanlı bir insan asla umitsizliğe kapılmadan, Allah'tan kuvvet ve sabır diler. Allah'ın her zaman her şeyin en hayırlısını yarattığını bilerek umutla yalnızca Allah'a yalvarır. Allah'tan istediği her şeyin en hayırlı şekilde son bulacağını bilir. Allah’ın kullarına verdiği bu sınırsız imkan hic şuphesiz O’nun sonsuz rahmetinin bir tecellisidir. Butun guc Allah'ın elindedir. Rahman ve Rahim olan Allah, ihtiyac icinde olan insanların kendisine yoneldikleri takdirde işlerini kolaylaştıracağını şu ayetle bildirir:

Alıntı:
"Rabbiniz, şoyle buyurdu: Bana dua edin, size cevap vereyim (duanızı kabul edeyim)" (Mu'minûn, 23/60).
Alıntı:
"Kullarım sana beni sorunca, haber ver ki, ben şuphesiz onlara yakınım. Bana dua edenin duasını kabul ederim." (Bakara, 2/186)
8. Kullarının tovbesine sevinmesi: Rabb'imiz gereği gibi tovbe edenlerin tovbesini kabul edip onları mukafatlandıracağını, boyle davrandıkları takdirde yarınlarından emin ve guvenli olacaklarını, yitirdikleri umitlerini yeniden ele gecireceklerini acıkca haber vermektedir.

Alıntı:
"Onların hareketlerinin karşılığı Rablerinden bağışlanma ve iclerinde ırmaklar akan, temelli kalacakları cennetlerdir. Boyle yapıp davrananların mukafatı ne guzeldir" (Âl-i İmrÂn, 3/136).
Alıntı:
"Hic şuphesiz Allah hem cok tovbe edenleri, hem de cok temizlenenleri sever” (Bakara, 2/222)
9. Yaratılanlar icerisinde en ustun kılması: İnsanın ustun yaratıldığına dair bazı ayetler şoyledir:

Alıntı:
"Rabbin meleklere: “Ben yeryuzunde bir halife yaratacağım” dediği vakit onlar: “Â!.. Oradaki nizamı bozacak ve yeryuzunu kana bulayacak bir mahlûk mu yaratacaksın? Oysa biz sana devamlı hamd, ibadet yapıp, Sen’i tenzih etmekteyiz.” dediler. Allah: “Ben, sizin bilmediğiniz pek cok şey bilirim.” buyurdu."(Bakara, 2/30)
Alıntı:
"Gercekten biz Âdem evlatlarını şerefli kıldık, karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar nasib ettik, onlara helÂl ve hoş rızıklar verdik ve onları yarattığımız varlıkların coğuna ustun kıldık."(İsra, 1/70)
Alıntı:
"Biz, gercekten insanı en guzel bir bicimde yarattık. Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik. Ancak, iman edip salih ameller işleyenler başka. Onlar icin devamlı bir mukÂfat vardır."(Tin, 95/4-6)
Allah, insanı en mukemmel şekilde yaratıp ona tum mevcudat uzerinde bir ustunluk vermiş ve onu kainatın halifesi kılmıştır. İnsan, bu ustun vasfını iman ve ibadetle muhafaza etmelidir. Aksi takdirde esfeli safiline duşerek bu halifeliğini kaybedecek ve Kur'an'ın ifadesi ile belki hayvandan daha aşağı bir duruma gelecektir. İman insanı meleklerden daha ustun bir nertebeye getirirken, kufur insanı esfeli safiline atıp cehennemin derekelerine duşecek bir hale getirir.

Nitekim Allah Teala insan icin "ahsen-i takvim" demektedir. İnsan icin "en guzel" denilmesi, mahlukat icinde ondan daha guzelinin olmadığı anlamına gelir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
__________________