Hırsızlık, başkasının ter dokmek suretiyle kazandığı malını calıp, kalbini yaralayan buyuk bir hıyanet, vicdana sığmayan bir cinayettir. Bu cinayet, her asırda ve her yerde bulunmuş ve bulunmaktadır. Bunun icin; yuce İslÂm dini, verilen ceza, yapılan işe uygun
olsun diye bu insafsızlığı yapan kimse icin ağır bir mueyyide getirip elinin kesilmesini emretmiştir. Bu mueyyide, uygulansaydı hırsızlık olayları en az duzeye inerdi.
"Sizin icin kısasta hayat vardır. Ey akıl sahipleri, umulur ki gereğince sakınırsınız" (Bakara, 2/179) Âyetinin delaleti uzere hayat hakkına zulum ve tecavuz vahşetlerinden ve cinayetlerinden insan hayatını korumak icin meşru kılınmıştır. Gerci kısas da bir yok etmeyi icerir ve bir zarara zarar ile karşılık verme gibi anlaşılabilir. Fakat bu yok etme hakkı, hayatı kaldıran bir cinayet ve vahşeti yok etmektir. Bu ise hayat hakkının yaşaması demektir. Bunun icin dunyada adalet ve eşitliğe kısastan daha buyuk bir misal gosterilemez ve zaten kısasın mÂnÂsı, eşitlik ve tam bir denklik demektir. Yaşama hakkını yok eden bir caninin yaşama hakkı olmadığını kendi gozuyle gormesi ne buyuk bir adalet manzarasıdır. Sonra hak ve adaletin bu guclu manzarası altında hayat hakkının kendi kazancıyla ortadan kalktığını goren bir kimseyi affedip de, kendisine yeniden bir hayat hakkı bağışlamada da oyle yuksek, oyle kutsal bir ihsan (iyilik yapma) manzarası vardır ki, insanlık Âleminde bundan daha guzel, daha yuksek bir iyilik orneği gosterilemez, "Kim o kimseyi (hayatını kurtarmak sûretiyle) yaşatırsa, butun insanları yaşatmış gibi olur". (MÂide, 5/32)
İslam dini Arap yarımadasında indiği icin o insanların iktisadi olculeriyle bazı hukumler konulmuş olsa bile bu olculer şart değildir. Kişi yuz deve yerine yuz devenin miktarı olam parayı diyet olarak oder. İllada deve odemesi şart değildir.
Kuranın vazifesi, Nur Kulliyatında iki şubeye ayrılarak incelenir:
Daire-i Rububiyetin hakikatını ve daire-i ubudiyetin ahvalini insanlara oğretmek. Daire-i rububiyet denilince Allahın zatı, sıfatları, fiilleri ve isimleri anlaşılıyor. Kuran Allahı insanlara boylece tanıtmış ve onları batıl inanclardan korumuştur. Daire-i ubudiyet ise insanların Allaha karşı vazifeleri demektir. Allah insanlara neleri emretmiş, onları nelerden yasaklamıştır? Hangi fiiller, haller davranışlar Allahın rızasını celbeder, hangileri onun kahrına sebep olur? Bu soruların cevapları Kuranda en mukemmel şekilde verilmiştir.
Bu iki dairede de insan aklının kendi başına konuşacak tek kelimesi yoktur. Her iki sahada da zamanın bir etkisi duşunulemez. Allah, zatı ve sıfatlarıyla ezelde nasılsa yine oyledir. Allahın razı olduğu insan modeli de ezelde ne ise yine odur.
Şu var ki, gecmiş peygamberler doneminde farklı asırlarda muamelata dair değişik hukumler nazil olduğu da bir vakıadır. Ve bu değişim insanlığın tek bir peygamberden ders alacak ve tek bir Kitapla terbiye gorecek seviyeye erişmesiyle son bulmuştur.
Bu tip tartışmalar, yahut itirazlar daha cok muamelata ve ahlaka dair hukumler uzerinde yapılıyor, ama o hukumlerin aksi de ortaya konulamıyor. İtirazlar toplumdaki dejenereye alışan kesimden gelmekte ve bu carpık toplum yapısıyla Kuran hukumlerinin uyuşmayacağı gorulerek bu tip iddialara girişilmektedir.
Hakikatler coğunluğa gore değişmezler. Hakikat ne ise odur. Kitleler onu bulmaya ve ona uymaya calışacaklardır; hakikati kendilerine uydurmaya değil.
İki ornek verelim. Kuran faizi ve ickiyi yasaklamıştır. Bu iki derde muptela olanlardan başka hic kimse, bunların guzel ve faydalı şeyler oluğunu iddia edemez. Bir ulkede yahut bir asırda insanların buyuk coğunluğu icki iciyorsa ve faize girmişse bundan Kuranın o ulkeye ve o asra hitap etmediği manası cıkmaz. Aksine, o insanların Kurana muhatap olmaktan cok uzaklaştığı, cok gerilerde kaldığı ve dejenere olduğu manası cıkar.
Diğer hukumler de bunlar gibidir.
Kaynak
__________________
İslam gunumuz ihtiyaclarına cevap verebiliyor mu? [ISLAM TIM]
Dini Bilgiler0 Mesaj
●35 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- İslam gunumuz ihtiyaclarına cevap verebiliyor mu? [ISLAM TIM]