Affedici olmak

Sual: Cok affediyorum, bu yuzden ahmak muamelesi gorduğum de oluyor. Affedici olmak iyi bir şey midir?
CEVAP
Af, hak ettiği bir şeyi almayıp sahibine bağışlamak demektir. Allahu teÂl affedicidir, affedenleri sever. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Affet, marufu emret ve cahillerden yuz cevir!) [Araf 199]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Affedin ki, Allahu teÂl da sizi affetsin ve şerefinizi yukseltsin!) [İsfehani]

(Allah rızası icin affedeni, Allahu teÂl yukseltir.) [Muslim]

(Kendinden uzaklaşanlara yaklaşmak, zulmedenleri affetmek, kendini mahrum edenlere [Kendine bir şey vermeyenlere] ihsan etmek, guzel huylu olmaktır.) [İ.Suyuti]

(Sana zulmedeni affet, sana gelmeyene git, sana kotuluk edene sen iyilik et, aleyhine de olsa mutlaka doğru konuş.) [Ruzeyn]

(Musa aleyhisselam, "Ya Rabbi, senin indinde en aziz kimdir?" diye sordu. Allahu teÂl da, "İntikam almaya gucu yeterken affedendir" buyurdu.) [HarÂiti]

(Allahu teÂl merhameti olmayana merhamet etmez, affetmeyeni affetmez.) [İ.Ahmed]

(Affedin ki affa kavuşasınız!) [İ.Ahmed]

Af taraftarı olmak daha iyidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ceza vermekteki hata, affetmekteki hatadan daha kotudur.) [Hakim]

Sual: Haksızı affetmenin mahzuru olur mu?
CEVAP
Haksızı da affedenler, dunya ve ahirette saadete kavuşurlar.
Kendisini ickiden kurtaramayan bir musluman, hizmetcisine dort dirhem verir. İcki almasını soyler. Hizmetci giderken Mansur bin Ammar isimli bir zatın, bir fakire yardım topladığını gorur. Mansur, (Bu fakire 4 dirhem verene 4 dua ederim) der. Hizmetci, fakire 4 dirhemi verir. Mansur der ki:
- Hangi duayı etmemi istersin?
- Hizmetcilikten kurtulmak istiyorum.
- İkinci isteğini soyle!
- Fakire verdiğim dort dirhem benim değildi. Benden bunu isterler. Dort dirhem isterim.
- Ucuncu isteğin nedir?
- Efendimin tevbe edip ickiyi bırakmasını istiyorum.
- Dorduncu arzun nedir?
- Allahu teÂlÂnın beni, efendimi, seni, kavmimizi affetmesini istiyorum.

Mansur bin Ammar, hepsi icin gerekli duayı yapar. Hizmetci evine gidince, efendisi, gec kalmasının sebebini sorar. Hizmetci durumu anlatır. Efendisi sorar:
- Sen neler istedin?
- Hizmetcilikten, kolelikten kurtulmayı istedim.
- Peki seni azat ettim. Başka ne istedin?
- Dort dirhem istedim.
- Al şu dort dirhemi. Başka ne istedin?
- Tevbe edip ickiyi bırakmanı istedim.
- Tevbe ettim. Başka ne istedin?
- Allahu teÂlÂnın hepimizi affetmesini istedim.

Efendisi duraklar, (İşte bu benim elimde değildir) der. O gece ruyasında, (Sen elinde olanı yaptın da, biz elimizde olanı yapmaz mıyız? Seni de, hizmetcini de, Mansuru da ve orada bulunan hepinizi affettik) denir.

Her musluman da elinde olanı esirgememeli, daima affedici olmalıdır!

Sual: Tam kesin değilse de, suclu birisini cezalandırmak mı, yoksa affetmek mi daha uygun olur?
CEVAP
Suc kesin olmadıkca cezalandırmak caiz olmaz. Af taraftarı olmak daha iyidir. Bir hadis-i şerif meali şoyledir:
(Ceza vermekteki hata, affetmekteki hatadan daha kotudur.) [HÂkim]

Duşmana iyi muamele
Sual: Bize kotuluk yapanlara, duşmanlık edenlere, aynısını yapmak caiz midir?
CEVAP
Tam onların yaptıkları kadar yapmak zulum olmaz, fazlası zulum olur. Ancak adaletli hareket etmenin olcusunu bilemeyiz, zulum yapmış oluruz. En iyisi affetmektir. Bir Âyet-i kerime meali:
(Kotuluğu, en guzel şekilde onle! [Ofkeyi sabırla, cahilliği yumuşaklıkla, kotuluğu afla onle ki] o zaman duşman sana, yakın dost gibi olur.) [Fussilet 34]

Demek ki, duşmanı dost yapmanın yolu, onu affetmek, ona iyilik ve ihsanda bulunmaktır.

http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=1209

__________________