Tevhid; Kelam ve Tasavvuf Ehlinin Sandığı Gibi, Allah'ın Bu Alemi Tek Başına Yarattığına İnanmak Değildir


Onlar kendi ıstılahlarında tevhid ve vahid sozleriyle, sıfatı olmayan, hakkında hicbir şey bilinmeyen, gorulmeyen bir şey kastederler.

Rasûlun getirdiği dinde bu olumsuzluklardan hicbiri yoktur.

O dinde Allah'ın tek ilah olduğunun ispatı vardır.

Allah'tan başka ibadete layık ilah olmadığına şehadet edilecek,

Ondan başkasına kulluk / ibadet edilmeyecek,

Sadece ona guvenilecek,

Sadece onun icin dost olunacak ve sadece onun icin duşman olunacak,

Sadece onun rızası icin calışılacaktır.

Butun bunlar Allah'ın kendisi icin varlığını haber verdiği isim ve sıfatların manaları icindedir. Cabir b. Abdillah sahih bir hadisinde veda haccı konusunda "tevhid" ile ilgili olarak şoyle der:

"Rasûlullah yuksek sesle tevhidi soylemeye başladı: "Lebbeyk Allahumme Lebbeyk!" Senin ortağın yok lebbeyk!"

Cahiliye doneminde:

"Lebbeyk senin hicbir ortağın yok; sadece bir ortaktan başka.. Sen ona maliksin ve onun malik olduklarına da.." diyorlardı.

Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ise "tevhidi" az once gectiği gibi soyledi.

Allah Teala şoyle buyurur:
"Gercek) ilahınız bir (tek) ilahtır. O'ndan başka ibadete layık ilah yoktur. O Rahman'dır, Rahim'dir." (Bakara/163)

"Allah dedi ki: "İki ilah edinmeyin; O, ancak tek bir ilahtır. Oyleyse benden, yalnızca benden korkun."(Nahl/51)

"Kim Allah ile beraber ona ilişkin gecerli kesin bir kanıt (burhan) ı olmaksızın başka bir ilaha taparsa (kulluk ederse), artık onun hesabı Rabbinin katındadır. Şuphesiz kufredenler kurtuluşa eremezler."(Mu'minun/117)

"Senden once gonderdiğimiz peygamberlere sor. Biz Rahman olan Allah'tan başka kulluk edilecek ilahlar meşru kılmış mıyız?"(Zuhruf/45)

"Andolsun ki her ummete: "Allah’a ibadet edin ve tağuttan kacının" diye (soylemeleri icin) bir rasul gonderdik. Boylelikle onlardan kimine Allah hidayet etti ve onlardan kiminin uzerine de sapıklık hak oldu. Oyleyse yeryuzunde gezin de yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın."(Nahl/36)

Allah Teala her peygamberin insanları "yalnızca Allah'a ibadet etmeye, ona ortak koşmamaya" davet ettiğini haber vermektedir.

Allah Subhanehu buyurur ki:
"İbrahim ve onunla beraber olanlarda, sizin icin uyulacak guzel bir ornek vardır. Onlar milletlerine şoyle demişlerdi: Biz sizden ve Allah'tan başka taptıklarınızdan uzağız; Sizi reddettik, bizimle sizin aranızda yalnız Allah'a inanmanıza kadar ebedi duşmanlık ve ofke baş gostermiştir"(Mumtahine/4)

Allah Teala muşriklerin şoyle dediğini haber verir:
"İlahları tek bir ilah mı yaptı, ne tuhaf şey bu?!" (Sad/5)

Allah Tela şoyle buyurur:
"Sen Kur'an'da Rabbini bir olarak zikrettiğinde onlar nefret ederek sırt cevirirler"(İsra/46)

"Allah tek olarak anıldığı zaman ahirete inanmayanların kalpleri nefretle carpar, ama Allah'tan başka putlar anıldığı zaman hemen yuzleri guler." (Zumer/45)

"Onlara Allah'tan başka ibadete layık ilah yoktur denildiğinde buyuklenir ve biz bir mecnun şair yuzunden ilahlarımızı mı barakacağız!" derlerdi. (Saffat/35-36)


Kur'an'da bunlara benzer ayet coktur.

Bu ayetlerde "tevhitle" kastedilen soyut olarak Rabbliğin bir oluşu değildir. Kelam ve tasavvuf ehlinin sandığı gibi tevhid, Allah'ın bu alemi tek başına yarattığına inanmak değildir. Onlar bu konuyu delillerle ispat ettiklerinde tevhidin gayesini ispatlamış olduklarını sanıyorlar. Sanıyorlar ki buna şehadet ettiklerinde ve bu konu uzerinde calıştıklarında tevhidin amacına ulaşabilecekler.

Kelamcıların coğu şoyle der:
"Tevhidin uc anlamı vardır:
Allah zatı itabariyle bir olup onun parcası, bolumu yoktur. O, sıfatlarında bir olup, bir benzeri yoktur; ve o, fiillerinde bir olup, hicbir ortağı yoktur." Bu cumlelerde anlatılan şey Rasûlun getirdiği şeylere uygun değildir. Onlarda Rasûlun bildirdiği şeylere ters duşen anlamlar vardır.

Rasûlullah'ın getirdikleri amacın o cumelelerde olduğu doğru değildir. Aksine emredilen tevhid, bu cumlelerde anlatılanı ve daha fazlasını iceren gercektir. O cumlelerde hak ile batıl birbirine karışmış ve hak gizlenmiştir.

Bir insan Rabb Teala'nın sıfatlarını hak olduğu şekilde kabul etse ve Allah'ı ona uymayan butun sıfatlardan uzak olduğunu ikrar etse, onun herşeyi tek başına yaratan olduğuna iman etse muvahhid olmaz, hatta mu'min bile olmaz. Ta ki Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet edip Allah'ın tek ilah olduğunu ikrar edinceye ve onun kulluk / ibadet edilmeye layık tek Rabb olduğunu kabul edinceye kadar...

Onun muvahhid ve musluman olabilmesi icin hicbir ortağı olmayan Allah'a kulluk etmesi gerekir.

Zaten "ilah" demek, ibadet edilmeye layık olan (demektir. Onlar (Kelam ve tasavvuf ehli) ilah'a bu alemi tek başına yaratma kudretine sahip olan varlık) anlamını verdiğinden ilahın asıl anlamının bu olduğuna inanılıyor ve bu tevhidin amacının bu anlamı ispat etmek olduğu sanılıyor.

Sıfatlarla uğraşan kelamcıların yaptığı budur. Bu anlam, Ebu'l Hasen el-Eşari ve onun mezhebinden nakledilmektedir. Onlar Allah'ın, Rasûluyle gonderdiği tevhidin hakikatini anlamadılar.

Hic kimsenin kuşkusu olmasın ki muşrik araplar Allah'ın bir olduğunu ve her şeyi bir başına yarattığını kabul ediyorlardı. Buna rağmen onlar yine de muşrikti.

Allah Teala buyurur ki:
"Onların coğunluğu, ortak koşmadan Allah'a inanmazlar"

Bazı selef dediler ki:
"Onlara yeri ve gokleri kimin yarattığını sorarsan, onlar Allah, derler. Buna rağmen onlar yine de Allah'tan başkasına kulluk ederler."

Allah Teala buyurur ki:
"De ki, "biliyorsanız soyleyin, yer ve onda bulunanlar kimindir?" Onlar "Allah'ındır" diyecekler, "Oyleyse ders almaz mısınız?" de. "Yedi goğun rabbi, yuce arşın rabbi kimdir. Biliyorsanız soyleyin hukmu elinde olan himaye eden ama himayeye muhtac olmayan kimdir?" de "Allah'tır" diyecekler. De ki "Oyleyse nasıl aldanıyorsunuz"(Mu'minun84-89)

"And olsun ki onlara, gokleri ve yeri yaratan, guneşi ve ayı buyruğu altında tutan kimdir diye sorarsan, mutlaka "Allah" derler. Oyleyse nicin donduruyorlar?" (Ankebut/61)



Allah'ın Her şeyin Rabbi Olduğunu Kabul Eden Mutlaka Sadece Allah'a Kulluk Ediyor Demek Değildir

Allah'ın herşeyin Rabbi ve yaratıcısı olduğunu kabul eden herkes mutlaka sadece Allah'a kulluk ediyor, yalnızca Allah'a dua ediyor, sadece Allah'tan umuyor, sadece Allah'tan Allah'ın yasakladığı şeyleri yasaklıyor demek değildir.

Allah Teala buyurur ki:
"Yeryuzunde fitne kalmayıncaya kadar ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar savaşın" (Enfal/39)

Muşriklerin geneli Allah'ın herşeyin yaratıcısı olduğunu kabul ediyorlar ancak taptıkları putların Allah'ın yanında kendilerinin şefaatcileri olduğunu ileri suruyorlardı. Putları Allah'a boyle denk goruyorlardı.

Allah Teala buyurur ki:
"Yoksa putperestler Allah'tan başka şefaatciler mi edindiler? De ki: Onlar bir şeye sahip olmadıkları akıl da edemedikleri halde mi şeaat edecekler?" (Zumer/43)

"Onlar Allah'ı bırakarak kendilerine fayda da zarar da veremeyen putlara taparlar; "Bunlar Allah katında bizim şeaatcılarımızdır" derler. De ki: Goklerde ve yerde Allah'ın bilmediği bir şeyi mi O'na haber veriyorsunuz? Allah onların şirkinden uzak ve yucedir." (Yunus/18)

"Onlara: And olsunki sizi ilk dea yarattığımız gibi -size verdiklerimizi ardınızda bırıkarak- bize birer birer geldiniz; icinizde Allah'ın ortakları olduğunu sandığınız şefaatcilerinizi beraber gormuyoruz. Andolsun ki aranızdaki bağlar kopmuş, ortak sandıklarınız sizden ayrılmışlardır."(En'am/94)

"İnsanlar arasında Allah'ı bırakıp O'na koştukları eşleri ilah olarak benimseyenler ve onları Allah'ı severce-sine sevenler vardır"(Bakara/165)

Bu yuzden guneşe aya yıldızlara secde edenler, Allah'a dua eder gibi onlara dua eder, onlar icin oruc tutar, ibadet eder ve onlara yakınlaşmaya calışırlar. Butun bunlardan sonra yine de:
"Bu işler şirk değil; eğer onların benim mudebbirim (butun işleri duzenleyen) kabul edersem o zaman şirk olur. Halbuki ben onları sebep ve aracı olarak kabul ediyorum, ben muşrik değilim" derler.
İslam dininden zorunlu olarak elde edilen bilgiye gore onların yaptıkları şirktir.
Allah'ın, Rasûluyle gonderdiği dine gore onların yaptıkları işler "tevhid" kavramında yer almaz.

İbn TEYMİYYE
__________________