Traverten cok yonlu, ceşitli nedenlere ve ortamlara bağlı, kimyasal reaksiyon sonucu cokelme ile oluşan bir kayadır. Pamukkale termal kaynağını meydana getiren jeolojik olaylar geniş bir bolgeyi etkilemiştir. Bu bolgede sıcaklıkları 35-100 C arasında değişen 17 sıcak su alanı bulunmaktadır. Pamukkale termal kaynağı, bolgesel potansiyel icindeki bir unitedir. Kaynak, antik donemlerden beri kullanılmaktadır. Termal su kaynaktan cıktıktan son ra, 320m uzunluğunda bir kanal ile traverten başına gelmekte ve buradan, 60-70m.lik kısmi cokelmenin olduğu traverten katkatlarına dokulmekte ve ortalama 240-300m. yol kat etmektedir.
KIRMIZISU; merkez ilce Karahayıt Kasabası icindedir. Pamukkale'nin yaklaşık 5 km. kuzeyindedir.Kırmızısu Travertenleri 60 0C sıcaklıkta cıkan termal su cevresinde oluşmuştur. Termal suyun icindeki maden oksitleri nedeniyle kırmızı, yeşil ve beyaz renkli traverten tabakaları oluşmuştur.
Yakın zamana kadar daha cok ic turizme hizmet veren Karahayıt Kaplıcaları artan konaklama tesisleri ile onem kazanmış ve Pamukkale'den sonra turizmdeki yerini almıştır. Karahayıt kırmızı su travertenleri yaklaşık 900 m2’lik bir alandadır. Doğal guzelliği bakımından ilin gorulmeye değer onemli turizm beldelerinden birisidir.
--------------------------------------
Yesildere Selalesi
Denizli ilimizi son zamanlarda Pamukkale kadar adini andiran bir yer daha var. Bunlerce kisiyi kendine hayran birakan Yesildere Selalesi. Resimdende anlasilacagi gibi yemyesil bir ortamda ve yuksekten ucan suyun sesi kisacasi doga ve sen bas basa mutlaka gorulmesi gereken bir yer. Denizli`nin yine bir doga harikasi yeri.
Pamukkale’ye giderken Korucuk koprusunu gecip Irganli sapagina girin. 31 kilometrelik asfalt yol sizi once Guzelpinar’a ulastiracak. 9 kilometre sonra Sakizcilar koyune, Hocanin Yeri isimli amator tabelalari takip ederek de Aglayankaya’ya ve Yesildere Selalesine ulasacaksiniz.
Yuksekligi 55 metre olan ve kisin yagislarin etkisiyle genisligi alti metreye yayilan selalenin zemini, sunger gorunuslu kayalar ve zumrut yesili yosunlarla kapli. Cevresi ise ilginc kok yapisiyla dikkat ceken 300-400 yasindaki anit cinar agaclari ile cevrili. Selalenin devaminda alabalik uretim tesisleri var. Cevresi cam ormani kapli bolge, avciliga, yuruyuse ve jeep safariye oldukca uygun.
Yol uzerinde uzum baglarina ve bu uzumleri kaynatarak sira ve pekmez yapan koylulere; yani bildik koy manzaralarina rastlayacaksiniz. Selalede fotograf cekmek isteyeceksinizdir diye, makinanizi su damlalarindan korumanizi ve suyun serinliginden usumemek icin yaninizda hafif birseyler bulundurmanizda yarar oldugunu hatirlatalim.
Yesildere selalesi piknik alaninda bulabileceginiz tek sey alabalik. Vereceginiz siparise gore pisirilen 250 gramlik alabaliklar, soguk suyun ozelliginden biraz sert ama lezzetli. Selaleden doldurulup icilen su istah acici ve hazmettirici. Meyve getirdiyseniz bu suya birakip sogutabilirsiniz. Bunun disinda yalnizca alkolsuz mesrubat icebilirsiniz.
----------------------
PAMUKKALE (Hierapolis
Denizli ilinin 18 km. kuzeyinde yer alan Hierapolis antik kentinin arkeoloji literaturunde Kutsal Kent olarak adlandirilmasi, kentte bilinen bir cok tapinak ve diger dinsel yapinin varligindan kaynaklanmaktadir.
Hierapolis cografi konumu ile kendisini cevreleyen cesitli tarihi bolgeler arasinda yer almaktadir. Ilk Cag''''da yasayan Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bolgesine sinir olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakinligi ile Hierapolis''''in bir Frigya kenti oldugunu ileri surerler. Hierapolis olarak adlandirilmadan once kentte bir yasamin var oldugunu Ana Tanrica kultunden dolayi biliyoruz.
Kentin kurulusu hakkinda bilgilerin kisitli olmasina karsin; Bergama Krallarindan II. Eumenes tarafindan M.O. II. yy'''' baslarinda kuruldugu ve Bergama''''nin efsanevi kurucusu Telephos''''un karisi Amazonlar kralicesi Hiera''''dan dolayi, Hierapolis adini aldigi bilinmektedir.
Hierapolis, Roma Imparatoru Neron donemindeki (MS. 60) buyuk depreme kadar, kentlesme ilkelerine bagli kalarak ozgun dokusunu surdurmustur.Kent, Neron donemi depreminden buyuk zarar gormus ve tamamen yenilenmistir. Ust uste yasadigi bu depremlerden sonra, tum niteligini kaybetmistir.
Hierapolis Roma Donemi''''nden sonra Bizans Donemi''''nde de cok onemli bir merkez olmustur. Bu onem, MS. 4. yuzyildan itibaren Hiristiyanlik merkezi olmasi (metropolis), MS. 80 yillarinda, Hz. Isa''''nin havarilerinden olan, Aziz Philip''''in burada oldurulmesinden kaynaklanmaktadir. Hierapolis, 12. yuzyil sonlarina dogru Turklerin eline gecmistir.
BASLICA KALINTILAR
Ana Cadde ve Kapilar: Yaklasik 1 km. uzunlugundaki kentin genis ana caddesi, kenti bir ucundan diger ucuna ikiye boler. Iki tarafinda sutunlu galeriler ve onemli kamu yapilari vardir. Her iki ucunda birer anitsal kapi bulunmaktadir. Bu kapilar ve caddenin buyuk bolumu Roma Donemi''''nde insa edildiginden, Bizans surunun disinda kalmaktadir. Guneyinde MS.5. yuzyila tarihlenen ''''''''Guney Bizans Kapisi'''''''' vardir. Kuzeyde, iyi korunmus, uc gozlu ve iki yaninda yuvarlak kuleleri olan kapida, Imparator Domitian''''a ithaf edilmis Latince yazilmis bir yazit vardir. Bu yazittan dolayi buna Domitian Kapisi veya Roma Kapisi denir. Bu kapidan guneye inen yolun surla kesistigi yerde, MS. 5. yuzyilda tarihlenen "Kuzey Bizans Kapisi" bulunmaktadir.
SURLAR
MS. 5. yuzyilda, kuzey, guney ve dogu yonlerinde surlarla cevrilmistir. Buyuk kismi bugun yikilmis halde olan surlara, 24 adet kare planli kule yerlestirilmistir. Iki anitsal kapi ve iki kucuk kapi olmak uzere 4 girisi vardir. Kuzey ve guney anitsal kapilari ana caddeye acilir.
Buyuk Hamam Kompleksi: Bugun, masif duvarlari ve bazi tonozlari ayakta kalabilmis olan yapinin ic mekanlarinin mermerle kapli olduguna dair izler bulunmaktadir. Hamamin plani diger tipik Roma hamamlari gibidir. Once giriste buyuk avlu, iki yaninda buyuk holler bulunan kapali dikdortgen bir alan ve esas hamam yapisi yer alir. Palaestra''''nin yan kanatlarinda, biri guneyde, digeri kuzeyde olan iki buyuk hol imparatora ve torenlere ayrilmistir. Hamam kompleksinin kalintilari MS. 2. yuzyila tarihlenir. Buyuk hole bitisik tonozlu kapali mekanlar gunumuzde muze olarak kullanilmaktadir.
Apollon Tapinagi: Mevcut tapinak, eski ve dini magara olarak bilinen Plutonion uzerine kurulmustur. Yerli halkin en eski dini merkezi olan bu yerde Apollon, bolgenin Ana Tanricasi Kybele ile bulusmustur. Eski kaynaklar, Ana Tanrica Kybele rahibinin bu magaraya indigini ve zehirli gazdan etkilenmedigini bildirirler. Apollon Tapinagi''''nda ust yapiya ait kalintilar MS. 3. yuzyildan geriye gitmemektedir. Tapinak alanina genis basamaklarla cikilir.
Tiyatro: Yamaca yaslanmis tum cephesiyle birlikte korunabilen buyuk bir yapidir. Insasina MS. 60 yilinda olan buyuk depremin ardindan Flaviuslar doneminde MS. 62 yilinda baslanmis, MS. 206 yilinda tamamlanmistir. 50 oturma sirasi bulunur ve 8 merdivenle 7 bolume ayrilmistir. Caveanin tam ortasindan gecen diozomaya her iki yandan tonozlu birer gecit ile girilir. Sutunlarin arasi heykellerle suslenmis olup, burada yapilan kazilar sirasinda bol miktarda heykel bulunmustur. Sahne arkasindaki duvarlarda ise mermer kabartmalar yer alir.
Kiliseler: Kent merkezinde, 6. ve 7. yuzyillara ait bir Katedral, Direkli Kilise ve iki kilise daha yer alir. Ayrica MS. 6. yuzyil basinda Buyuk Hamam Kompleksinin merkezi holu kiliseye donusturulmustur. Kuzey bolgesinde de kucuk sapeller mevcuttur.
INANC TURIZMI
Nekropol : Batidaki traverten alanlari disinda kalan uc yonde nekropol alanlari bulunmaktadir. Bunlar yogunlukla Tripolis-Sardes''''e giden kuzey yolunun ve Laodikeia-Colossae''''ye giden guney yolunun iki tarafinda yer alir. Mezarlarda kirectasi ve mermer kullanilmistir. Mermer kullanimi daha cok lahit tiplerinde gorulur. Kuzey nekropolu, erken Hiristiyanlik donemine kadar karakteristik lahitleri, mezar tiplerini ve mezar anitlarini bir arada icerir. Kentte gorulen mezarlar lahit, tumulus ve ev tipi mezarlardir. Konut mimarisini animsatan mezar yapilari, nekropolun en onemli elemanlaridir
Laodikeia: Curuksu (Lykos) irmaginin guneyinde kurulmustur. Kentin adi antik kaynaklarda daha cok "Lykos''''un kiyisindaki Laodikeia" seklinde gecmektedir. Diger antik kaynaklara gore ise, kent MO. 261-263 yillari arasinda II. Antiokhos tarafindan kurulmus ve kente Antiokhos''''un karisi Laodikeia''''nin adi verilmistir.
Laodikeia, MO. I. yuzyilda Anadolu''''nun en onemli ve unlu kentlerinden biridir. Kentteki buyuk sanat eserleri bu doneme aittir. Romalilar da Laodikeia''''ya ozel bir onem vermisler ve Kibyra (Golhisar-Horzum) Conventus''''unun merkezi yapmislardir.
Imparator Caracalla zamaninda Laodikeia''''da bir seri kaliteli sikke basilmistir. Laodikeia halkinin da katkilariyla kentte cok sayida anitsal yapi yapilmistir. Kucuk Asya''''nin 7 unlu kilisesinden birinin bu kentte bulunmasi, Hiristiyanligin burada ne kadar onemli oldugunu gostermektedir. MS. 60 yilinda meydana gelen cok buyuk bir deprem kenti yerle bir etmistir.
Laodikeia''''nin Yapilari
Buyuk Tiyatro: Antik kentin kuzeydogu tarafinda, araziye uygun olarak Roma insa tarzinda yapilmistir. Sahnesi tamamen yikilmis olup, cavea (seyircilerin oturdugu bolum)ve orkestrasi(sahnenin onundeki koro veya oyuncularin yer aldigi bolum) oldukca saglam durumdadir. Yaklasik 20.000 kisiliktir.
Kucuk Tiyatro: Buyuk tiyatronun 300 metre kadar kuzeybatisinda yer almaktadir. Araziye uygun olarak, Roma tarzinda insa edilmistir. Scenesi (sahne)tamamen yikilmis olup, cavea ve orkestrasinda da bozulmalar mevcuttur. Yaklasik 15.000 kisi alabilecek buyukluktedir.
Stadyum ve Cimnazyum: Kentin guneybatisinda, dogu-bati dogrultusunda uzanmaktadir. Stadyumun ek yapilari ile cimnazyum bir butunluk teskil edecek sekilde yapilmistir. MS. 79 yillarinda yapilan stadyumun uzunlugu 350 metre, genisligi 60 metredir. Amfiteatr seklinde yapilmis olan yapinin, 24 oturma basamak sirasi bulunmaktadir. Buyuk bolumu tahrip olmustur. MS. 2.yy. ''''da yapilan cimnazyumun, Proconsul Gargilius Antioius tarafindan insa ettirilerek Imparator Hadrianus ve esi Sabina''''ya ithaf edildigine dair yazit bulunmustur.
Anitsal Cesme: Kentin ana caddesi ile ara caddesi kosesinde yer almaktadir. Roma donemi yapisidir. Iki cepheli olarak yapilmis havuz ve nisleri vardir. Bizans zamaninda onarim gormustur.
Meclis Binasi: Kentin guneybatisindadir. Dikdortgen planli olan anitsal yapi, dogu-bati yonunde uzanmaktadir. Ana giris dogu cephesindedir.
Zeus Tapinagi: Antik Laodikeia kentinin sutunlu caddesinin dogu kesiminde, kucuk tiyatro ile Nymphaeum (anitsal cesme)arasinda bulunmaktadir.
Buyuk Kilise: Sutunlu caddenin guneyinde caddeye bitisik olarak insa edilmistir. Sadece tasiyici bolumlerinden bir kismi ayakta kalmistir. Ana giris kilisenin batisindadir.
KAPLICALAR
Karahayit Kaplicasi: Pamukkale termal kaplicasi sisteminin bir kolu sayilan bu kaplica, Pamukkale''''nin 5km kuzeyinde, Karahayit Kasabasi''''ndadir. Kalp, damar sertligi, yuksek tansiyon, romatizma-siyatik, deri sinir, lumbago, gibi hastaliklarla uyuz, sivilce, kasinti gibi deri hastaliklarina iyi gelir.
Pamukkale Kaplicalari: Il merkezine 18km uzaklikta bulunan eski Hierapolis kentinin bulundugu alandir. Travertenler yaratan karstik alanlardan cikan sular; bunyesindeki kirec cozeltisi, genellikle beyaz renkte ve pamuk balyalarini andiran kalker tuflerini, Pamukkale travertenlerini olusturmaktadir.
Pamukkale termal suyunun tedavi edici ozelligi, cok eski caglardan beri anlasilmis, yuzyillar sonra sifa niteligi bilimsel olarak kanitlanmistir. Kaynaklar etrafinda dini ayinler yapilmis, senlikler duzenlenmis, buyuk devlet adamlari ve zengin kisiler antik donemde tedavileri icin Hierapolis''''e gelmislerdir.
buraları gezmeden evinize donerseniz gezmiş sayılmazsınız...


__________________