Tevekkul kelimesi, vekil tutmak demektir. Vekil tutacak kişi kendinden daha kuvvetli, daha şefkatli, ilim irfanda daha ustun bir zata itimat edip onu vekil tutmak ister.

Musluman Allah’ın kudretinin ustunde bir kudret, ilminin ustunde bir ilim, merhamet ve şefkatinin fevkinde bir şefkat ve merhamet bulunmadığına itikat eder. Diğer mahlukların da kendisi gibi aciz, fakir, kusurlu ve nakıs olduğunu idrak ile Allah’a itimat ve tevekkul eder; Ona teslim olur.

Allah’a tevekkul eden bir Musluman duşunur ki; “Bana gelecek butun hayırları ancak O ihsan edebilir ve her turlu şer ve zararları ancak O def edebilir.”

Bir Musluman, calışmadan kazanılamayacağını bilerek, dunya işleri icin gerekli butun tedbirleri aldığı gibi, ibadet etmeden ve Allah’ın emirlerini yapıp, yasaklarından kacınmadan da cennete gidilemeyeceğini bilerek, kulluk vazifesini yerine getirir ve sonunda Allah’a tevekkul eder.

Tevekkul, sebeplere teşebbus ettikten ve gerekli butun tedbirleri aldıktan sonra, Cenab-ı Hakk’ın verdiği neticeye razı olmaktır. Boyle bir insan huzurlu yaşar, maişet noktasında endişeye kapılarak ruhuna elem cektirmez, Peygamberimiz (asv)’in şu hadis-i şerifi ona buyuk bir umit kaynağı olur:

“Eğer siz Allah’a hakkıyla tevekkul ederseniz, kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de rızıklandırır.”

Tevekkul hicbir zaman calışmayı, sebeplere teşebbus etmeyi men etmez. Cenab-ı Hakk Kur’an-ı Kerim’de şoyle buyurmuştur:

“Doğrusu, insan icin kendi calışmasından (gayretinin neticesinden) başka bir şey yoktur.” (Necm, 53/39) .

Bir adam Peygamberimize (a.s.m.) gelerek,
“Ben devemi salı vererek mi tevekkul edeyim, yoksa bağlayarak mı?” demiştir. Efendimiz ise,
“Deveni bağla sonra tevekkul et.” (Tirmizi, Kıyamet, 60) buyurmuş, boylece tevekkulun olcusunu en guzel şekilde ortaya koymuştur.

islamsitesi.net

__________________