İslam'da ve bizim İslam icinde oluşmuş ve değişmiş kulturumuzde ev, nikah bağı ile birbirine bağlı bulunan ciftin ve yakınlarının oturdukları mekan, yuva, barınak manasına gelir.
Hz. Omer boyle bir evin icinden şuphe uyandıran seslerin geldiğini işitmiş ve baskın yapmış, ev sahibi de bu baskının İslÂmî kurallara aykırı olduğunu soylemiş, buyuk Halife bu uyarıyı kabul etmiş, adamın meşru olmayan fiili hakkında takibat yapmamıştı.
Son gunlerde 'kızlı erkekli birlikte kalınan veya hukuki şartları taşımayan yahut da teror yuvası olarak kullanılan oğrenci evleri' uzerine yapılan tartışmalarda Hz. Omer'in bu uygulamasının delil olarak kullanıldığını, bu ornek ve delile gore niteliklerini zikrettiğim oğrenci evlerinin de denetlenemeyeceğini ileri surenler oldu.
Başta, İslam'a gore evin tarifini verdim. Eğer bir evde nikahsız bir cift yaşıyorsa veya kızlı erkekli oğrenciler birlikte kalıyorlarsa, yahut da bir evde ulke icin tehlikeli olan bazı faaliyetlerin yapıldığı konusunda ciddi şupheler varsa İslam'a gore devlet bu evi denetler, basar, gayr-i meşru olan fiilleri engeller, failleri cezalandırır.
İslam'ı siyasi ve sosyal hayatın dışına itmeyi amac ve ilke edinmiş bir siyasi rejimde (laik demokratik cumhuriyette) doğru ve yanlışı, meşru ve gayr-i meşrûu, ahlaka uygun olanı ve olmayanı belirlerken İslÂmî referansları kullanmak kafa karıştırıcı ve saptırıcı bir celişkidir. İslam bir butundur; ya alır, kabul eder, uygularsınız ya da dine ve mumine saygı gostererek aziz dini, ona zıt ve duşman olan bir siyasi sistemi meşrulaştırmak icin kullanmaktan vazgecersiniz, vazgecmeniz gerekir.
Liberal demokratik sistem 18 yaşını doldurmuş bay ve bayanın bir mekanda birlikte yaşamalarını, cinsel ilişkide bulunmalarını, hatta cocuk sahibi olmalarını yasaklamıyor. Bu sistemde gunah kavramı yoktur, ayıp kavramı da gorecelidir, fludur, ne iduğu belirsizdir. Ahlak nerede ise bireysel hale gelmiştir; tartışmalarda 'kimin ahlakı, o senin ahlakın, bana kendi ahlakını dayatamazsın' gibi sozler sıkca kullanılmaktadır. Bir de 'evrensel ahlak' ifadesi varsa da buna gore değerlendirme yapmak da imkansızdır; cunku uygulamaya gecildiğinde onun da detayda izafi olduğu gorulmektedir.
İşte boyle bir siyasi ve sosyal sistemi alır da bin yıl, iyi kotu İslam'ı yaşamış bir topluma zorla uygulamaya kalkışırsanız karşınıza binlerce problem, aksaklık, bozukluk cıkacaktır.
İşi yıkmak olandan yapmayı beklemek abestir.
Ne ekersen onu bicersin. Bugun tartışılan, taraftarı ve karşı cıkanı bulunan urunun tohumu yıllarca once atıldı, hayli zamandan beri de urun veriyor. Bu urunu bekleyenler mutlu, hem ekime hem de urune karşı olanlar mutsuz. Laik devlet -her inanca eşit mesafede değil- mutlulardan yana, hukukunu da bu mutluluğu devam ettirme amacıyla duzenlemiş.
Bu cercevede sosyal problemler devam edecektir. Aileyi tehdit eden gelişmeler aileye bağlı muhafazakÂr cevreleri uzecek, derin derin duşundurecek ve şikayete sevk edecektir.
Nasıl etmesin ki, yirmi yaşını gecmiş bir universiteli kız, televizyonda utanmadan ve cekinmeden şunları soyluyor: 'On sekiz yaşımı doldurdum, bana ailem karışamaz, ozel hayatıma mudahale edemez, istediğim kimse ile kalır ve kanun yasaklamadıkca istediğimi yaparım, asıl yanlış olan bu ozgurluğe karşı cıkmaktır…'
Profesor unvanlı bircok yol gosterici de hararetle bu kızın tezini savunuyorlar.
Değil mi ki İslam'a aykırıdır, onlar elbette bir 'cihad' duygusu icinde tezlerini savunacaklardır.
Onları anlıyorum da 'bizimkileri' anlamakta zorlanıyorum.
Kaynak
__________________
Hangi eve girilemez?
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Hangi eve girilemez?