Yıllar suren bekleyiş sonunda bitti ve Mount & Blade II: Bannerlord’a kavuştuk. Oyun o kadar başarılı bir cıkış yaptı ki TaleWorlds bir blog yazısı paylaşarak herkese teşekkurlerini iletti. Ancak bir oyunun cok satması, her zaman o oyunun cok iyi olduğu anlamına gelmiyor. Hatta tarih, cok buyuk beklentilere rağmen buyuk hayal kırıklığı yaratan oyunlarla dolu.Peki Mount & Blade II: Bannerlord hangi tarafta? Uzun suren bekleyişin ardından sonunda bahar geldi mi? Oyun cıktığından bu yana yoğun bir şekilde deneyimleme fırsatı bulduk. Deneyimlerimizi sizlerle de paylaşmak istedik. Oyunun bu aşamada iyi ve kotu olduğu noktalara parmak basacağız.
İncelemeye gecmeden once bir de uyarı yapmak istiyoruz. Oyun şu anda erken erişimde olduğu icin incelememizde yer vereceğimiz coğu şey değişime acık. Hoşumuza giden veya bizi rahatsız eden herhangi bir durum değişikliğe uğrayabilir. Oyunun nihai incelemesi icin erken erişimden cıkmasını beklememiz gerekiyor. O zamana kadar erken erişimde değişiklikler oldukca bu yazımızda guncellemeye gideceğiz.
[h=2]Bannerlord ismi nereden geliyor? Oyunun hikayesi:[/h]
Mount & Blade II: Bannerlord, serinin onceki oyunu olan Warband’in 210 sene oncesinde, Kalradya topraklarında geciyor. Warband’den aşina olduğumuz krallıkların yerlerinde ise yine benzer kulture sahip ancak farklı krallıklar bulunuyor. Mount & Blade serisi her ne kadar ana hikayesiyle değil, oyuncunun kendi hikayesini yazmasıyla bilinse de Bannerlord’un bir ana hikayesi var. Hatta ana hikayesi oyunun isminin de sebebini acıklar nitelikte. Nihai amacımız, coken imparatorluğun sancağına(banner) ait parcaları bir araya toplayarak imparatorluğun kaderini belirlemek. Tum parcaları birleştirince de “bannerlord”(sancak beyi) oluyorsunuzc
[h=2]Gelişmiş karakter yaratma ekranı:[/h]
Bannerlord’a başlarken ilk olarak eski Mount & Blade oyunlarında da olduğu gibi bir karakter yaratma ekranı karşımıza cıkıyor. Burada onceki oyunlara gore cok daha ayrıntılı bir sistem yaratılmış. Karakterin vucut yapısı ve yuzundeki ceşitli bolgeler ayrı ayrı değiştirilebiliyor. Karakterimizin gorunuşunu ayarladıktan sonra eski oyunlardan da iyi bildiğimiz gecmiş oluşturma ekranı geliyor. Karakterimizin cocukluktan başlayarak yetişkinliğine kadar aşama aşama hangi donemde ne yaptığını secerek kendimize bir gecmiş oluşturuyoruz.
Gecmişimizle ilgili secebileceğimiz her seceneğin becerilerimize nasıl etkide bulunduğu bu sayfada yazıyor. Orneğin koken icin secilebilen farklı krallıklar, farklı harita koşullarında hız kazanmamızı sağlayabiliyor. Ayrıca gecmişimizi oluştururken sectiğimiz şeyler karakterimizin ticaret ya da savaşcı kişiliğini oluşturmamızda buyuk rol oynuyor.
[h=2]Oyunun temellerini oğrendiğimiz eğitim alanı:[/h]
Karakterimizi yarattıktan sonra oyun bizi ilk olarak bir eğitime alıyor. Hem hangi tuşun ne işe yaradığını hem de oyundaki amacımıza dair ilk bilgilerimizi burada ediniyoruz. Dilersek eğitim kısmını gecebiliyoruz ancak oyunu ilk defa oynarken kesinlikle eğitim alanında bulunan her gorevi tamamlayın. Oyunda dovuş sisteminin nasıl calıştığını en başından oğrenmiş olun.
Eğitim alanından cıktıktan sonra oyunun devasa dunyasına ilk adımımızı atmış oluyoruz. Artık yanımızda kimse yok. Tek başımıza yepyeni bir maceraya başlıyoruz. Dilersek bir tuccar, dilersek bir paralı asker, dilersek de kendi krallığı olan bir hukumdar olma yoluna giriyoruz.
[h=2]Kullanışlı ancak iyileştirilebilir bir arayuz:[/h]
Karşımızda onceki oyunlara temelinde bağlılığını koruyan ancak cok daha kullanışlı bir arayuz var. Şehir, kale ve koylerdeki karakterlerle konuşmak icin tek bir tuşa basmak yetiyor. Mount & Blade gibi karakterlerle sık sık diyaloğa girdiğimiz bir oyunda boyle bir kolaylık sağlanması oyuncu deneyimi acısından buyuk bir artı. Klanımız ve krallığımızla ilgili detaylı bilgiler alabildiğimiz bir sekme mevcut. Buradan sahibi olduğumuz dukkanları satabiliyor ya da urettikleri malzemeleri değiştirebiliyoruz. Yani bazı kucuk değişiklikler icin harita uzerinde yolculuk yapmak zorunda kalmıyoruz.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi arayuzun iyileştirilebilecek noktaları mevcut. Arayuzun işlevselliği şu anda iyi olsa da tasarımı konusunda bazı eksiklikler var. İlerleyen zamanlarda şimdikinden daha şık gorunen bir arayuz gorebiliriz.
[h=2]Tamamen oynanışa odaklı bir yetenek ağacı:[/h]
Beceriler şuphesiz bir rol yapma oyununun en kritik noktasıdır. TaleWorlds de bunun farkında olacak ki karşımızda eskisine oranla cok daha kapsamlı bir beceri ekranı var. Ancak beceri ekranını iyi yapan asıl şey kapsamlı olması değil. Onceki oyunlara gore cok daha oynanış odaklı olması.
Beceri ağacının nasıl işlediğini bir ornekle anlatalım. Karakterimiz her seviye atladığında bir karakter puanı kazanıyor. Kazandığımız karakter puanını “Tek Elli Silahlar” becerisine verdiğimiz zaman o beceriyi oğrenme hızımız ve oğrenme limitimiz artıyor. Sonrasında tek elli silah kullanarak yaptığımız her savaş icin “Tek Elli Silahlar” becerimiz yukseliyor.
[h=2]Ozu korunmuş bir dovuş sistemi:[/h]
Bannerlord’un bu aşamada en sorunsuz calışan kısımlarından birisi dovuş tarafı. Eski oyunlarda kullanılan ve sevilen dovuş sistemi, Bannerlord’da da devam ettiriliyor. Yani sistem yine yon verme uzerine kurulu. Animasyonlar ise gunumuzun buyuk yapımlarına taş cıkaracak duzeyde değil ancak oldukca tatmin edici.
Dovuş sisteminin Warband’den asıl ayrıldığı nokta zorluğu. Oyuna ilk başlanıldığı zaman ilk işiniz bir arenaya girmek olursa ciddi duzeyde afallayabilirsiniz. Ozellikle gercekci ayarlarda rakipleri alt etmek hic kolay değil. Mekanikler her ne kadar temelinde korunmuş olsa da oyunun erken safhalarında alışmak icin biraz zaman gerekiyor.
[h=2]Zaman zaman cıldırtan gorevler:[/h]
Gorevler konusunda lafa Bannerlord’un bir sandbox oyunu olduğunu belirterek başlayalım. Oyunun nasıl ilerleyeceği tamamıyla oyuncuya kalmış durumda. Yani teoride hicbir gorev yapmadan oyunda cok ileri noktalara gelmek mumkun. Ancak oyunun erken safhalarında bu gorevlere ozellikle maddi acıdan cok ihtiyac duyuluyor.
İşte tam bu noktada gorev ceşitliliğinin azlığı fark edilmeye başlanıyor. Arka arkaya farklı karakterlerden aynı gorevleri almaya başlayınca oyuncu deneyimi olumsuz etkileniyor. Mount & Blade deyince aklımızda canlanan ilk şey gorev yapmak değil. Ancak yine de ceşitliliğin artması cok daha iyi bir deneyim sunardı.
Gorevlerle ilgili can sıkıcı olabilen bir diğer nokta ise bazı gorevlerde oyunun yeteri kadar bilgi vermemesi. Bir gorevi aldıktan sonra kendinizi haritada ne yapacağınızı bilmez şekilde sağa sola bakarken bulabiliyorsunuz. Bazı gorevlerde ise tam tersi şekilde oyun size nasıl ilerlemeniz gerektiğini ayrıntılı şekilde acıklıyor. Yani oyun guncellenmeye devam ettikce bu konuda bir standart oturtulacak gibi gorunuyor.
[h=2]Paranın onemi Bannerlord’da daha onde: Ticaret sistemi[/h]
Mount & Blade oyunlarında ticaretin her zaman cok onemli bir yeri olmuştur. Hayatta kalabilmek icin cok iyi bir savaşcı olmak yetmez. Aynı zamanda savaşlarda sizi galibiyete taşıyan ordunun maaşını odeyebilmek gerekiyor. Eğer ticarete gerekli onemi vermezseniz, Bannerlord’da başarılı olmanız cok zor.
Bannerlord, ticaret sistemini Warband’e kıyasla birkac adım oteye taşıyor. İstersek yerleşkelerde dukkanlar acabiliyor, kervanlar kiralayabiliyor ve hatta yolda karşılaştığımız kervanlardan hangi urunun hangi şehirde daha ucuz olduğuna dair tuyolar alabiliyoruz. Yani oyunda zaman ayırdıkca daha da derinleşen, daha da kÂrlılaşan bir ticaret sistemi mevcut.
Gelelim ticaret tarafındaki sıkıntılara. Oyun henuz erken erişim aşamasında olduğu icin gelirle ilgili denge sorunları mevcut. Orneğin oyun ilk yayınlandığı zaman bir dukkan gunluk on binlerce dinar getiri sağlayabiliyordu. Daha sonrasında bunun onune gecebilmek icin bir yama ile dukkanlara 200 dinar gelir sınırı getirildi. 200 dinar cok az kalınca yeni bir yama yayınlanarak gelir dengesi yeniden duzenlendi.
[h=2]Orsun başına gecip kendi silahlarımızı yapabiliyoruz:[/h]
Bir cok rol yapma oyununda yer alan ‘crafting’ sistemi sonunda Bannerlord ile birlikte Mount & Blade evrenine de giriş yapmış oldu. Demircilik adı altında envanterimizde bulunan arac-gerecleri eriterek malzemeler elde ettiğimiz, sonrasında ise elde ettiğimiz malzemelerle kendi silahlarımızı yapabildiğiniz bir sistem bulunuyor.
Tabii ki karakter becerileri arasında demircilik isminde bir yetenek var. Her silah icin gereken demircilik seviyesi değişiyor. Eğer demircilik becerimiz silahın gerektirdiği seviyenin altındaysa silahı yine de uretebiliyoruz. Ancak hasarı, uzunluğu veya savurma hızı gibi ozellikleri tahmin edilenden daha duşuk olan bir silah ortaya cıkıyor.
[h=2]Komutanlık dersi veren kuşatmalar:[/h]
Kuşatmalar Bannerlord ile bir hayli değişen şeylerden biri. Hem saldırırken hem de savunurken zekice hamleler yapmak gerekiyor. Aksi takdirde avantajlı gorunduğumuz savaşları bile buyuk bir hızla kaybedebiliyoruz. Saldıran taraf da olsak, savunan taraf da olsak stratejik duşunerek doğru yerlere doğru yapıları inşa etmemiz gerekiyor.
Kuşatmalarla ilgili cok ciddi FPS kaybına yol acan bir hata bulunuyordu. Oyun piyasaya suruldukten sonra yayınlanan yamalardan bir tanesiyle bu sorun buyuk olcude ortadan kalktı. Hatta bu yama tam biz bu incelemeyi yazarken, kuşatmalarda yaşanan FPS sorunlarından bahsetmek uzereyken yayınlandı.
[h=2]Giden gelmez oldu: Olum mekaniği[/h]
Olum mekaniği Bannerlord’un seriye getirdiği en buyuk yeniliklerinden birisi. Boyle olması da cok doğaldı. Cunku bu ozellik sayesinde oyuncunun yonettiği karakter dahil, harita uzerinde bulunan butun lordlar, leydiler, krallar ve kraliceler bir gun olerek yerini varislerine bırakıyor. Oyunu yuzlerce sene oynadığımız zaman, oyuna başlarken yarattığımız karakterin torununun torununun torununu yonetebiliyoruz.
Tabii tum bunların olabilmesi icin ilk olarak kendimize bir eş bulmamız gerekiyor. Daha sonra eşimizle zaman icerisinde cocuk ya da cocuklar yapıyoruz. Doğan cocukların ozellikleri ve gorunuşleri, ebeveynlerinin ozelliklerine ve gorunuşlerine gore şekilleniyor. Ozetle olum mekaniği oyunun devamlılığı olması acısından cok iyi bir dokunuş.
Not: Olum mekaniği oyun ayarları icinden kapatılabiliyor. [h=2]Halkınızın mutluluğu da cok onemli: Yerleşke yonetimi[/h]
Kale ve şehir yonetimi Warband’de de bulunuyordu fakat oldukca basit bir sistemdi. Bannerlord ile birlikte yerleşkeler uzerinde sahip olunan hÂkimiyet buyuk olcude arttı. Yerleşkelere inşa edilebilen yapılar ceşitlendirildi. Ayrıca Warband’de bulunan koy yonetimi ozelliği kaldırıldı. Koy yonetimleri, koylerin bağlı olduğu kaleler ya da şehirler aracılığıyla yapılıyor.
Yerleşkelerimizi doğru şekilde yonetmemiz, orada yaşayan halkın mutlu olması icin cok onemli. Cunku o yerleşkede yaşayan insanların vergileri doğrudan bizim cebimize giriyor. İnsanlar ne kadar mutlu olursa vergilerden kazancımız da o kadar yuksek oluyor.
Eğer yerleşke yonetimine vaktimizi ayırmak istemiyorsak, bir yerleşkenin valiliğine partimizde bulunan yoldaşlardan birisini atayabiliyoruzz. Boylece o yerleşkeyle ilgili yapılması gerekenler yoldaşımız tarafından gercekleştiriliyor. Ancak valiliği bir yoldaşımıza atayacaksanız, yonetimle ilgili becerilerine dikkat etmemiz gerekiyor.
[h=2]Oyun gorsel anlamda guclu mu?[/h]
Bannerlord’un gorsel kalitesi Warband’e oranla kat be kat iyi. Ancak iki oyun arasında 10 yıl olması bunu cok normal bir durum kılıyor. Ayrıca Warband’in grafikleri donemine oranla biraz gerideydi. Bannerlord icin de aynısını soylemek mumkun. Bannerlord gunumuz oyunlarına gore daha mutevazı gorseller sunuyor.
Peki Bannerlord’un mevcut gorsel kalitesi ne kadar buyuk bir eksi? Bu tamamıyla beklentilerle alakalı bir durum. Bir oyundan beklenilen şey gercekci goruntulerse Mount & Blade akla ilk gelecek oyunlardan değil. O yuzden bir Mount & Blade oyununun gorsel kalitesini eleştirirken doku kaliteleri belki de dikkat edilmesi gereken son şeylerden birisi.

Gorsel anlamda eleştirilecek asıl nokta karakter animasyonları. Ancak bahsettiğimiz karakter animasyonları savaş sırasında arka arkaya, hızlı bir şekilde yapılan hamlelerden dolayı oluşan gariplikler değil. Mount & Blade’deki gibi hızlı değişiklikler yapmayı gerektiren dovuş sistemlerinde, bu tarz bozulmalar yaşanması normal.
Karakter animasyonlarının goze hoş gelmeyen yanı daha cok diyalog ekranlarında goze carpıyor. Şehir ve koylerde girilen diyaloglarda Bannerlord ile birlikte gelen yeni diyalog ekranına geciş yapılıyor. Bu ekranda arka planda yaşayan bir dunya goruluyor. Ancak diyalog kurduğumuz karakterlerin sabit durması ve mimiklerindeki durgunluk, arka plandaki canlılığı bir nebze baltalıyor.
[h=2]Oyunun huzur dolu ancak bir o kadar da moda sokan muzikleri:[/h] Bannerlord’un en iyi yanlarından birisi kesinlikle arka planda durmadan calan muzikler. Muziklerden bazıları Bannerlord icin ozel olarak bestelenmiş. Bazıları ise eski Mount & Blade oyunlarında duyduğumuz bestelerin yeniden duzenlenmiş hÂli. Oyunun gectiği donem, arkada calan muzikler tarafından oldukca başarılı ve ozgun bir şekilde yansıtılıyor.
Peki karakter seslendirmeleri nasıl? Bu aşamada karakter seslendirmeleriyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir şey soylemek cok doğru değil. Cunku erken erişim başladığında seslendirmelerin kısıtlı olacağı TaleWorlds tarafından belirtiliyordu. Oyunu oynarken de bu fark ediliyor. Şimdilik sadece belirli diyalogların seslendirmeleri eklenmiş. Ote yandan savaş sırasında askerlerin bağırışmaları, komutanlar tarafından verilen komutlar duyulabiliyor.
[h=2]Mount & Blade II: Bannerlord icin de modlar gorecek miyiz?[/h]
“Oyundaki renkleri duzenleyen “Dro’s Color Correction” modu” Mount & Blade: Warband’in Steam sayfasına girecek olursanız, modların seri icin ne kadar onemli olduğunu goreceksiniz. Yuzuklerin Efendisi ve Game of Thrones başta olmak uzere, Mount & Blade dunyasına oturtulabilen neredeyse butun eserlerin ozenle hazırlanmış modları var. Bazı modlar o kadar iyi ki oyunu kokunden değiştiren bir eklenti paketi etkisi yaratıyor.
Bannerlord’da da bu durum devam edecek gibi gorunuyor. TaleWorlds kendisine ait bir oyun motoru geliştirerek oyunun modlanabilirlik ozelliğini korudu. Ancak oyun erken erişimde olduğu icin mod geliştirirken kullanılan araclar yayınlanmadı. Mod aracları, oyun daha stabil bir hÂle geldiği zaman yayınlanacak. Buyuk caplı modları bu araclar yayınlandıktan sonra gormeye başlayacağız.
[h=2]Oyunda Turkce var! Ama...[/h]
Bannerlord’da er ya da gec Turkce dil desteği olacağını biliyorduk. Bilmediğimiz şey, bu desteğin erken erişim aşamasında olup olmayacağıydı. Oyun yayınlandıktan sonra desteklenen diller arasında İngilizce, Basitleştirilmiş Cince ve Turkce dilleri olduğunu gorduk. Peki oyunun Turkcesi şu anda ne kadar iyi durumda?
Bannerlord’un Turkce dil seceneğinin bu aşamada cok oturmuş olmadığını belirtelim. Ozellikle yazı tipiyle ilgili sıkıntılar mevcut. Ancak dille ilgili sorunlar yalnızca Turkce icin gecerli değil. Bazı noktalarda İngilizce dilinde de ceşitli hatalarla karşılaşılabiliyor. Her ne kadar bu hatalar oyunu oynanılamaz hÂle getirmiyor olsa da yerelleştirmedeki sorunların giderilmesini dort gozle bekliyoruz.
[h=2]Erken erişim sureci hareketli geciyor:[/h]
Mount & Blade II: Bannerlord’un erken erişimle cıkış yapacağı acıklandığı zaman bazı oyuncular bu duruma tepki gostermişti. Tepkiler genel olarak zaten yeterince cok beklendiği uzerine kuruluydu. Son zamanlarda erken erişim modelini suistimal eden oyunların bulunması da bu tepkilere biraz zemin hazırladı. Ancak şu anda gorunen o ki TaleWorlds erken erişimi faydalı kullanıyor.
TaleWorlds, erken erişimin pek de yaygın olmadığı bir donemde bu modeli benimseyen bir şirket. Onceki Mount & Blade oyunlarında da tercihleri bu yonde olmuştu. Toplulukla fikir alışverişi yaparak oyunda değişikliğe gitmeyi de seviyorlar. Oyunun cıkışından sonraki surecte her gun yeni bir guncelleme yaptılar. Bu guncellemelerde genel olarak oyuncular tarafından parmak basılan noktalarda iyileştirmeye gittiler.
Sonuc olarak, Mount & Blade II: Bannerlord erken erişimde olduğunu hissettiriyor olsa da serinin sevenleri tarafından şu anda keyif alarak oynanılabilecek bir durumda. Yine de eğer cok sabırsız değilseniz, tercihinizi oyunu nihai cıkışına daha yakın bir aşamada, sorunlarından arınmış, icerik bakımından da daha zengin bir durumdayken oynamaktan yana kullanabilirsiniz. Şimdilik Kalradya’dan aktaracaklarımız bu kadar.