DUĞUN ONCESİ NİKÂH
Zaman zaman olacak buluşmalarda haram bir davranışta bulunmuş olmamak icin nişanla beraber dinî nikÂh da yaptırmak istiyoruz. Bunun hukmu nedir? Ya da tavsiye olunur mu?
Bilindiği gibi IslÂm'da nikÂh; "evlendim", "kabul et-‚ tim", gibi icab ve kabul ile kolayca oluşan bir akiddir. Akid oluştuktan sonra da her turlu hukukî sonucu sabit olur. Duğun oncesi nikÂha bu acıdan baktığımızda şunları soyleyebiliriz: Oncelikle bu, İslamın ne tavsiye ettiği ne de saf donemlerinde uyguladığı bir tatbikattır.
Boyle bir uygulamaya goturen sebeplerin ekonomik, sosyolojik ve psikolojik yonleri vardır. Soz ya da nişanın yapıldığında kızın emsali kadar ceyiz dizememiş olması ile, bunu tamamlamak icin sure kazanmak istemesi ekonomik, ceyizi az olanları cevrenin kınamasından cok, cok olanları takdir etmesi sosyal, kızın ceyizde huzur arayıp emsalinden az ceyizle evlenmesi halide aşağılık duyması da psikolojik etkendir. .
Bu tur bir uygulamanın peşinden getirecegi sonuclara gelince: Kadın şer'an erkeğin tam anlamıyla karısıdır ve daha once de soylediğimiz gibi karşılıklı olarak, nikÂh akdinden doğacak her turlu hakka sahip ve vazife ile mukelleftirler. Erkeğin, yatağına davet etmesi halinde kadının bunu, ebeveyninin izin vermemesi bahÂnesiyle terketmesi mumkun değildir. Aksi halde kocalık hukukuna saygısızlık (nusûz) etmiş olacaktır. Cunku ebeveyninin bunu artık reddetme yetkisi yoktur. Bu akitle birlikte kadının nafakası (yeme-icme, giyme ve mesken) erkeğin omuzlarındadır ve kadının bunu istemek hakkıdır. Vermese erkek, hukuku ciğnemiş, verse bir yarara (istimta'a) sahip olmadan vermiş olur. Buluşmaları ve cok uzak olmayan ihtimalle zevciyyet ilişkisinde bulunmaları halinde sonuc, cok daha kotu olabilir. Kadın şer'an erkeğin nikÂhlısıdır. Bu durumda azımsanmayacak oranlarda vuku bulan ayrılma ihtimalinde, ayrılma isteği ya da sebebi erkekten ise, bugunku kanunlara gore kadın hicbir hak iddia edemeyecek ve bu durum onun, hayatı boyunca surecek bir maduriyetine sebep olacaktır. IslÂmî mueyyidelerin bulunmamasından yararlanan (!) erkek ise, bir yonden hukuku ciğnemiş ve buyuk bir gunah işlemiş olacak, diğer yonden, yaptığı yanına kÂr kalacaktır. Ayrıca "duhulle" kanunî bir hak halini alan mihrini de, zorlayıcı bir kanun bulunmadığından, kadına vermemekle, onu ikinci bir maduriyete uğratacaktır. Aslında imanı tam bir erkek, bu şartlar altında da bunları yapamaz, ancak dinî gayreti bu konulard kendisine engel olabilecek erkek henuz cok azdır. Ayrılma isteği ya da sebebi kadından gelmişse ve erkek de bunu istemiyorsa, bu defa da yururlukteki kanunlardan yararlanma yoluna kadın gidecek ve henuz resmen nikÂhsız olduklarından, erkekle hayatlarını birleştirmeyi kabul etmeyebilecek ve bir yonuyle bu defa da erkek gadre ugrayacak; diğer yonuyle de kadın cezalandırma yoluna gidecek, onu boşamayacak ve kadın buna rağmen başkası ile evlenmesi halinde, şer'an omur boyu zina hayatı yaşamış olacaktır. Konunun bir başka yonu: Bu uygulama ile; belirli gayelere hizmet eden yayın organları ve cevreler tarafından ısrarla propagandası yapılıp teşvik edilen, evlilik oncesi florte, şer'î bir kılıf uydurulmuş olacaktır.
Peki ne yapmak gerekir? Once bu uygulamanın sebeplerine inilmeli ve bunların IslÂmî olmadığı gorulmelidir. Rasûlullah Efendimiz tarafından "En hayırlı evlilik" diye nitelendirilen, kulfeti en az evlilik gundeme getirilmeli ve ozellikle doğuda ve hasseten de Erzurum ve cevresinde uygulanan ve damadın artık omur boyu belini doğrultamamasına sebep olan ağırlıklı duğunlerin gayr-i IslÂmî ve ilkel olduğu vurgulanarak anlatılmalıdır. Bu, meselenin ekonomik sebebinin caresidir. Bu şekilde, kulfetli duğun yapan aileler kınanmak ve kızları icin de, damatları icin de, veliler icin de hayırlı bir iş yapmadıkları takbîh ile kendilerine duyurulmalıdır. Bu da sosyolojik sebebin carelerindendir. Muslumanca yaşamak isteyen aileler kızlarını IslÂmi kulturle yetiştirmeli ve tam bir şahsiyet kazandırarak onları ceyizi ve mobilyası cok olan hemcinslerine karşı aşağılık duyacak seviyeden kurtarmalı, tığla atılan milyonlarca ilmek ve buna dokulen goz nuru yerine, bu yolda harcanan yuzbinlerce parayla yapabilecekleri ve bu ilmeklere verilen zamanın onda biri ile iki dunyalarına yetecek kadar kultur elde edebilecekleri, yani kitap okuyabilecekleri, kalan zamanlarını da daha hayırlı işlerde kullanabilecekleri kendilerine anlatılmalıdır. Oğlan velileri boyle kızlÂr aramalı, kız velileri de bu şuur duzeyinde oğlanlar bulmalıdırlar. Bu ise, meselenin psikolojik sebebinin caresidir. Ancak cevre faktorunun bunda tesirli olduğu ve koylerde ya da muhafazakÂr cevrelerde bu uygulamanın sonuclarının, boyle olmayan yerlerde ve şehirlerdeki kadar menfi olmayacağı da kabul edilmelidir. Her şeye rağmen boyle bir uygulamaya gidiliyorsa, şer'î nîkahla beraber resmî nîkÂhın yaptırılması da tavsiye edilebilir. Boylece şer'î mueyyidelerin bulunmadığı bir ortamda, şer'î olmayan yollarla da olsa kuvvet dengesi sağlanmış olacaktır. Bu marazı belirti icin kısmı tesir gosterecek bir careden daha soz edilebilir. Eskiden olduğu gibi evlenemeyecek ciftlere maddi yardım sağlayan vakıflar kurmalı ve evlilik icin ceyiz gibi bir problemin kafalarda artık problem olmaktan cıkmasını sağlam yoluna gidilmelidir, gidilebilir.
__________________
Duğun Oncesi Nikah ( İslam Tim )
Dini Bilgiler0 Mesaj
●34 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Duğun Oncesi Nikah ( İslam Tim )