Bilim insanları, onlarca yıldır ışıkla etkileşime girmeyen ancak tum evreni kaplayan karanlık maddeyi arıyorlar. Karanlık maddenin bulunması icin evrenden elde edilen butun ipucları detaylı bir şekilde inceleniyor. Ama şimdiye kadar karanlık maddeye dair somut bir kanıt bulunamadı.
2014 yılında araştırmacılar, Dunya’nın gorece yakınında bulunan bir galaksiden gelen gizemli bir sinyal yakaladılar. Bilim insanları, yıllarca bu gizemli sinyalin karanlık maddedenin bir kanıtı olduğunu duşunduler.
Karanlık madde ile ilgili bazı modeller, karanlık madde parcacıklarının yavaş yavaş bozularak sıradan maddeye donuştuğunu, bu bozulma sırasında ortaya cıkan zayıf fotonların ise X-ışını teleskopları tarafından tespit edilebileceğini soyluyor. 2014 yılında yakalanan bir X-ışını emisyonu da bu nedenle karanlık maddenin kanıtı olarak değerlendirildi. Ancak gizemli sinyal uzerinde yapılan yeni bir calışma, durumun boyle olmadığını gosterdi.

Bilim insanları, “3.5 keV cizgisi” olarak isimlendirilen bu emisyonun karanlık maddeye aday olan steril notrinolar kaynaklı olduğu duşunuluyordu. Steril notrinolar, kutlesi sıfıra cok yakın olan notrinolara akraba olan varsayımsal parcacıklardır. Nukleer reaksiyonlar sonucu ortaya cıktığı duşunulen notrinoların bir bolumu olan steril notrinolar, parcacık fiziğinin Standart Modeli ile acıklanamadığı icin steril notrinoların aslında karanlık madde olabileceği duşunuluyor.
Michigan Universitesi’nde yapılan yeni bir calışma 3.5 keV cizgisi olarak isimlendirilen gizemli emisyonun steril notrinolardan kaynaklanmadığının ortaya cıkarılmasını sağladı. Calışmada, XMM-Newton Uzay X-Işını Teleskobu’nun son 20 yıldır Samanyolu'ndan topladığı veriler incelendi. Araştırmacılar, 20 yıllık verileri incelediklerinde bu sinyalin karanlık maddeden gelmediğine dair kanıtlar buldular.
Araştırmacılar, sinyalin karanlık maddeye ait olmadığını bulmak icin evrende farklı 3.5 keV cizgileri aradılar. Samanyolu’nun karanlık madde halkası icinde olduğumuz halde 3.5 keV cizgisine dair veri bulunamadı. Bu da 3.5 keV cizgisinin karanlık maddeden kaynaklanmadığını gosterdi. Ancak bu sonuclar steril notrinoların karanlık madde olmayacağı anlamına gelmeyebilir. Araştırmacılar, aynı sinyali vermeyen fark steril notrino parcacıkları da olabileceğini duşunuyorlar.

Yapılan araştırmada 3.5 keV cizgisi sinyalleri bulunamamış olmasına rağmen araştırmacıların karanlık madde bulmak icin geliştirdikleri teknik ileriki calışmalarda karanlık maddenin bulunmasını sağlayabilir.
Calışma ile ilgili makalenin yazarlarından, Michigan Universitesi’nden fizik profesoru Ben Safdi, calışmanın karanlık madde ile ilgili bir ipucunu boşa cıkarmasına rağmen karanlık maddenin keşfi icin yepyeni bir yaklaşım getirdiğini soyledi.

Calışmaya katılmayan Michigan Universitesi’nden Kerstin Perez, steril notrinolara sahip evrenin başka bircok bolgesi olduğunu, karanlık maddeyi bulmak icin oralara bakılabileceğini soyluyor. Perez, karanlık maddenin evrenin farklı yerlerinde farklı yoğunluklarda olduğunu soyledi.
Araştırmacılar, karanlık madde calışmasında onceki calışmalardan farklı olarak aslında Samanyolu’nun karanlık madde halkasına bakmayı denediler. Bu yeni bakış acısı, karanlık maddenin keşfi icin bilim dunyasında yeni bir ufku ifade ediyor.