Kuran ahlakı, muminlerin kendi haklarından da feragat ederek diğer mumin kardeşlerini kendilerinden ustun tutmalarını gerektirmektedir. Gercek iman, gercek teslimiyet ve gercek kardeşlik budur. Muminin diğer muminleri kendisinden ustun tutması, yalnızca ona daha cok maddi imkan sağlaması ile sınırlı değildir. Bu kardeşliğin ifade edildiği yerlerden biri de duşuncedir. Mumin, diğer muminlerin ihtiyaclarını kendinden cok duşunmelidir.



Kaba ve duşuncesiz tavırlar, kişinin imanının olgunlaşmadığını gosterir. Yaptığı bir hareketin diğer muminleri nasıl etkileyeceğini hesaplamayan, yalnız kendi isteklerine gore, "aklına geldiği gibi" hareket eden bir insan, Allah'ın tarif ettiği mumin modelinden uzak demektir. Kuran'da ince duşuncenin ve duşuncesizliğin ornekleri uzerinde onemle durulur. İnce duşuncenin onemi, bir ayette şoyle vurgulanır:

"Ey iman edenler (rastgele) Peygamberin evlerine girmeyin, (Bir başka iş icin girmişseniz ille de) yemek vaktini beklemeyin. (Ama yemeğe) cağrıldığınız zaman girin, yemeği yiyince dağılın ve soze dalmayın. Gercekten bu, peygambere eziyet vermekte ve o da sizden utanmaktadır; oysa Allah, hak(kı acıklamaktan)tan utanmaz…" (Ahzab Suresi, 53)

Kuran ahlakıyla yetişmiş insanlar, son derece kaliteli, kibar, nezih ve ince duşuncelidirler. Kendi nefislerinden once muminlerin nefsini duşunen, ona duyduğu sevgiye rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yediren muminlerin doğal halleridir bu….

İnce duşunceli olmak aynı zamanda cennettekilerin bir vasfıdır.

İnce duşunce orneklerini şartlara ve ortama gore coğaltmak mumkundur. Bunların bazıları bir işle meşgul olan kardeşini rahatsız etmemek, eğer dua ediyorsa ortamın sessizliğini bozmamak, o istemeden ona hizmet etmek, rahat etmesini sağlamak, bir eksiği veya ihtiyacı olup olmadığını oğrenmek sayılabilir. Ama unutmamak gerekir ki, bu sayılanlar son derece genel bir anlatımdır. Her ortam ve şarta gore bu ornekler yuzlerce, binlerce olacak şekilde artırılabilir.

Facebook-Mucizeler Zinciri (Radyo Programı)
__________________