Populer bir anlatıya gore Galileo Galilei, farklı ağırlıktaki nesnelerin serbest duşuşunu gormek icin farklı ağırlıktaki iki nesneyi Pisa Kulesi’nin tepesinden yere bırakmıştır. Anlatıya gore Galilei’nin bıraktığı nesneler, farklı ağırlıkta olmasına rağmen aynı zamanda yere duşmuştur. Fizik ise olayın boyle olamayacağını gosteriyor.
Galilei’nin serbest duşuş deneyinin sonuclarını daha anlaşılır bir şekilde anlatmak icin New York Times gazetesinde Randall Munroe’nun koşesinde yer alan bir soruyu kullanacağız. Munroe’ya mail yoluyla gonderilen soruda, Pisa Kulesi’nin tepesinden bırakılan farklı ağırlıkta iki kızağın aynı zamanda yere duştuğu ama bir parkurun tepesinden bırakıldığında neden farklı zamanlarda bitiş noktasına ulaştığı soruluyor.
Munroe’ya gore bu sorunun cevabı oldukca basit bir şekilde hava direncidir. Galilei’nin denemesinin aslında anlatıldığı gibi sonuclanmamasının nedeni de aynı şekilde hava direncidir. Yercekimi, her şeyi aslında eşit bir şekilde dunyanın yuzeyine doğru ceker. Ama hava direnci nesnelerin farklı surelerde yere duşmesine neden olur. Gorece daha ağır olan nesneler, beraber atıldıktaları daha hafif olan nesnelerden daha hızlı bir şekilde yere duşerler. Cunku ağır nesneler hava direncini daha kolay bir şekilde yenebilirler.

Daha anlaşılır olması acısından şoyle acıklayabiliriz; karpuz şeklinde bir balon ile gercek bir karpuzu bir kulenin tepesinden yere atarsak, karpuz şeklinde olan balon, gercek karpuzdan cok daha sonra yere inecektir.
Havanın olmadığı koşullarda ise bu durum farklı şekilde gercekleşir. Ağırlıkları fark etmeksizin nesneler, aynı yukseklikten bırakıldıklarında aynı hızda ve aynı anda yere duşerler. Apollo gorevinde astronot olan David Scott’un Ay’da bir cekic ile tuyu aynı yukseklikten bıraktığında iki nesnenin de aynı anda yere duşmesi tam olarak bu duruma bir ornek olarak verilebilir.
Munroe’ya gonderilen sorunun cevabına ise bu noktadan sonra gelebiliriz. İki kişilik boş bir kızak minimum 158 kg ağırlığındadır. Yapılacak deneyde bundan 5 kg daha ağır olan 163 kg ağırlığında bir kızak Pisa Kulesi’nin tepesinden bırakıldığında kaba bir bakışla aynı anda yere duşmuş gibi gorunur. Ancak iki kızağın duşuşleri videoya kaydedildiğinde ve bu kayıt yavaşlatılarak izlendiğinde aslında iki kızağın aynı anda yere duşmediği gorulecektir. 5 kg’lık bir ağırlık farkı, daha ağır olan kızağın bir akıllı telefon kalınlığı kadar once yere duşmesine neden olacaktır.

Bir parkurda bundan daha fazla mesafenin iki kızak arasında oluşması aslında duşuş sureleri ve kızakların bu surede yakaladıkları hızlar ile ilgilidir. Pisa Kulesi’nin tepesinden bırakılan kızaklar ortalama olarak 104 km/s hıza ulaşırlar. Ancak olimpik bir pistte bırakılan kızaklar yaklaşık 160km/s hıza ulaşırlar ve daha uzun sure suruklenirler. Bu da daha ağır olan kızağın hafif olan ile arasındaki mesafenin acılmasına ve kaba bir bakışta rahatca gorulmesine neden olur.
Toparlayacak olursak, belirli bir yukseklikten bırakılan farklı ağırlıklı nesneler farklı hızlarda ve farklı surelerde yere duşerler. Bu farkın temel sebebi hava direncidir. Bu nedenle Galileo Galilei’nin deneyi dunyada başarısız olacaktır. Ama şunu da unutmamak lazım; ağırlıklar cok arttığında aradaki farkı gormek icin yuksek ozellikli kameralarla ancak fark gorulebilir.