Haya, edep, iffet erkeklerde altın hukmundeyse kadınlarda ise elmas hazineleri hukmundedir. Bu kıymetli hazineye kadın ancak takvayı esas tuttuğu zaman kavuşabilir. Takvanın kadındaki en buyuk olculerinden birisi ise ortusudur. Kadın takvayı esas tutmayıp modanın ve ifsatcıların akımlarına kendisini kaptırırsa izzetini ve edebini ve namusunu kaybetme tehlikesi icerisine girer..

Takva elbisesi olan ortusu, bir nevi onu o kotu akımların kolesi ve hizmetcisi olmaktan koruyup kollayarak, şefkat ve guzelliğini zalim insanların ayakları altında zillet cekmesine mani olacak bir zırh hukmune gecer. Kadın fıtraten zaif olmakla beraber neslin devamına vesile olduğu icin Cenabı Hak kendisini sevecek ve himaye edecek bir eş bulması icin ona guzellik ve cazibe vermiş ki, o cazibe ve guzellikle sevdirsin erkeğin himayesine girip iffetini ve dinini muhafaza etsin .Ancak kadın kendisini eşine sevdirip ve bağlayacak olan takva ortusunu ve haya perdesini cıkarıp atarsa yada onu tam olarak tatbik etmezse eşinin nazarında sadakatsizlikle itham edilip o eşin tahakkumune boyun eğip muhabbetini kaybetme tehlikesine maruz kalacaktır. Kadın, eşinin muhabbet ve sevgisini kaybetmemesi icin ic ve dış ortusune dikkat etmesi gerekir. Kadınların butun muhabbet ve sevgilerini kime ve neye hasrettiklerinin olcusu onların ortuleridir. Bir kadının ortusune bakarak sevgi ve muhabbetinin ne kadarını eşine ne kadarını da sokaktaki erkeklere verdiğini anlayabilirsiniz. Bediuzzaman Hazretleri acık, sacıklık ve hayasızlığın nedenlerinden birisinin de 10 kadından 9 tanesinin sokaktaki erkekleri eşlerinden daha guzel ve yakışıklı gordukleri icin onlara karşı suslenip acıklık ve sacıklık suretine girerek kendilerini o erkeklere beğendirmek kaygısı yuzunden olduğunu, bu tarz giyim ve hareketin ise sadakatsizlik sayıldığını, kadının eşine vermesi gereken guzellik, cazibe, muhabbet ve sevgisini başka erkeklere taksim ederek kendini avuttuğunu soylemektedir.

Demek tesetturun olcusu kadının eşine olan muhabbet ve sevgisinin de olcusunu gostermektedir. Ortulu yada acık kadınların giyim ve hareketlerine bakıldığı zaman bu hal anlaşılmaktadır. Kimi kadın cazibe ve guzelliğinin yuzde kırkını eşine verirken yuzde altmışını cazibedar surete sokarak dışarıdaki erkeklere verir. Kimisi guzellik ve cazibesinin yuzde ellisini eşine yuzde ellisini ise dışarıdaki erkeklere verir. Kimisi Başortusuyle başını kapatıp sacını Cenabı Hakkın emrine verirken bacaklarını acarak erkeklerin beğenisine verir.. Kimisi ise takvayı esas tutar ve butun guzellik ve mahremiyetini sadece eşine hasredip ona verir. Yabancı erkeklere cazibe ve guzelliğini gostermeyi sadakatsizlik sayar. Sevgi ve muhabbetinin yuzde yuz’unu eşine verir. Takva elbisesi olan carşafa burunur. Sadece eşinin ozeli olup en mahrem vucut sırlarını başka erkeklerle aşikÂr bir bicimde paylaşmaz. Kocaya yuzde elli sokaktaki erkeklere yuzde elli taksimat yapmaz. Her şeyini eşiyle paylaşır. Ona kendini beğendirme kaygısı taşır dışarıda ki erkekler beni beğensin tasası cekmez.

Demek tesettur, sadakatin olcusunu gosteren bir mihenk taşı gibidir. Karı koca arasındaki muhabbet ve sevgiyi koruyan bir harc gibidir. Sadakati muhafaza eden bir kalkan gibidir. Nasıl ki, iki canak antenin gostereceği kanal sayısı ile tek canağın ve gostereceği kanalın sayısı bir olmaz. Oylede sevgi ve muhabbet canakları olan guzellik ve cazibesinin ve muhabbetinin yarısını eşine yarısını başka erkeklere cevirenin alacağı iltifat ve muhabbet sinyali eksik ve yarım olur. Bu eksik ve yarım sevgiden hayır gelmez. Kadın yuzunu, kalbini ve cazibesini ve guzelliğinin yuzunu eşine donup vermesi gerekir ki tam ve mukemmel bir mutluluk bulsun. Yoksa bir omur boyu kendini başka erkeklere beğendirme kaygısı ve zahmetini cekecektir.

Dikkat! Eşini zorla soyup erkeklerin beğenisine sunan ya da eşinin hayÂsızca giyinmesine ses cıkarmayarak eşinin cazibe ve guzelliğini başkalarıyla gururla paylaşanlar mevzuumuz dışındadır.

ALINTIDIR





__________________