Bulaşıcı hastalıklar konusunda uzman olan bir doktorun Facebook’ta yaptığı paylaşım, kısa surede viral oldu. Gonderiyi paylaşan doktor, genel olarak Corona virusu kaynaklı olarak ortaya cıkan paniğin, virusun kendisinden daha tehlikeli olabileceğini belirtti.
Kanada’daki Toronto Universitesi’nden Doktor Abdu Sharkawy, hastalığın ve COVID-19 salgınının tehlikeli olduğu gerceğini kabul ediyor. Uzmana gore daha tehlikeli olan şeyse insanların kendi fikirlerine gore aldıkları onlemler.
[h=2]Yaklaşık 1 milyon defa paylaşıldı:[/h]
Bu haberin yayına hazırlandığı anda Doktor Sharkawy’nin paylaşımı, toplamda 991 bin defa paylaşılmıştı. Doktorun acıklamaları genel olarak hastalığın ilerleyişinden ziyade insanların hastalığa verdiği tepkiye odaklanıyor. İşte Doktor Sharkawy’nin kaleme aldığı o yazı:
“Ben bir doktor ve bulaşıcı hastalık uzmanıyım. 20 yıldan uzun bir suredir gunluk olarak hasta insanları goruyorum. İcteki şehirlerin hastanelerinde ve Afrika’nın en fakir bolgelerinde calıştım. HIV-AIDS, hepatitler, TB, SARS, kızamık, zona, boğmaca, difteri… Mesleğimde cok azına maruz kalmadım. Ve SARS dışında cok kucuk bir kısmı beni hasara acık, boğulmuş ve doğrudan korkmuş hissettirdi.
COVID-19’dan korkmuyorum. Dunyaya yayılan ve farklı topraklarda kendine yer bulmayı başaran yeni bir bulaşıcı ajanın etkilerinden yana endişeliyim. Haklı şekilde yaşlıların, sağlığı zayıf olanların veya haklarından mahrum kalmış, coğu acı ceken ve orantısız şekilde bu yeni salgının elinde olanlar icin endişeleniyorum ama COVID-19’dan korkmuyorum.
Korktuğum şey, kitlelerin kıyamet sonrası bir dunyada bombardıman sığınaklarını dolduracak kadar cok ve orantısız şekilde bir şeyler toplamalarına neden olacak, gozunu bağlayacak bir panik sarmalının ortaya cıkmasına neden olacak bir korku ve mantığın yitimi dalgası. Hastanelerden ve acil bakım kliniklerinden calınıp gercekten ilk basamak sağlık hizmeti sağlayıcılar icin gerekli olan, bunun yerine havaalanlarında, AVM’lerde ve kahve dukkanlarında takılan, başkalarında da şuphe uyandıran N95 maskelerinden korkuyorum. Hastanelerimizin 'muhtemelen hasta olmayan ancak ne olur ne olmaz diye kontrole gelen' kişilerce doldurulacağından ve kalp yetmezliği, amfizem, zaturre ve inme gibi sorunları olanların aşırı dolu ve belli sayıda doktor ve hemşirenin yardımcı olmak icin orada bulunduğu acil durum bekleme odalarının bedelini odeyeceğinden korkuyorum.

Seyahat yasaklarının cok ilerleyip duğunleri iptal ettireceğinden, mezuniyetlerin kacırılmasına neden olacağından ve aile toplantılarının gercekleşmesine engel olacağından korkuyorum. Ve belki de Olimpiyat Oyunları olarak adlandırılan buyuk etkinliği de… Bu da gercekleşmeyebilir. Hayal edebiliyor musunuz?
Bu salgın korkusunun ticareti sınırlayacağından, pek cok sektorde ortaklıklara, işletmelere zarar vereceğinden ve en nihayetinde kuresel ekonomik duraklamaya neden olacağından korkuyorum.
Ama en cok, cocuklarımıza bir tehditle karşılaştığımızda verdiğimiz mesajdan korkuyorum. Mantık, gercekcilik, acık fikirlilik yerine onlara panik yapmalarını, korkmalarını, şupheci ve kendini duşunen kişiler olmalarını soyluyoruz.
COVID-19 bitmekten cok uzak. Bir şehre, bir hastaneye, bir dosta hatta bir noktada size yakın bir aile uyesine gelecek. Bunu bekleyin. Daha sonra surpriz yaşamayı beklemeyin. Gercek şu ki virus geldiğinde cok bir zarar vermeyecek ancak kendi davranışlarımız ve 'başka her şeyin ustunde tutarak kendin icin savaş' davranışımız felaketle sonuclanacak.

Hepinize yalvarıyorum. Korkuyu mantıkla, paniği sabırla ve belirsizliği eğitimle durdurun. Sağlık, hijyen ve sayısız bulaşıcı hastalığın yayılımını sınırlandırma konusunda cok şey oğrenme fırsatına sahibiz. Bu meydan okumayı başkalarına karşı şefkat, sabır ve her şeyden once spekulasyon, varsayım ve kıyamet tellalığına karşı gerceği, gercekleri ve bilgiyi aramak icin durdurulamaz bir cabada bir araya getirelim.
Gercekler, korku değil. Elleriniz temiz tutun. Kalbinizi acın.
Cocuklarımız bunun icin bize teşekkur edecek.”
Doktor Sharkawy’nin goruşleri hakkında siz ne duşunuyorsunuz? Ona katılıyor musunuz? Yoksa virus konusunda daha farklı fikirleriniz mi var? Yorumlarınızı bekliyoruz.