Tesettur ÂdÂbı
İslam Hukukcusu Prof. Dr. Orhan Ceker, ortunmenin İslam´daki yeri ve şekli hakkında detaylı bilgileri verdikten sonra bugun de kadınlara, ortunmenin ÂdÂbı hakkında onerilerde bulundu.


Orhan Ceker´in yazısının son bolumu:

RAHİBELERİN KIYAFETİ
Rahibelerin kıyafetine baktığımız zaman, bizim anlattığımız, anlatacağımız ortu şekline, tesetture tamamen uyuyor. Oyleyse rahibelerin kıyafeti onların dininin alametidir diye bizim kadınlar giymeyecek mi? Durum oyle değil. Cunku aslında ilahi din olan İsevilik, bozula bozula iş nihayet kilisede rahibelerin kıyafetine kadar varmış ama o kıyafete mudahale etmemiştir. Yani rahibelerin giydiği kıyafet aslında ilahi emir gereği olan kıyafettir. Bu dine has simge değildir ki zaten ilahi dinlerde olması gereken kıyafettir. Dinimiz de eski ilahi dinlerden bozulmamış ve Cenab-ı Hakk`ın kaldırmadığı ilkeleri aynen gecerli saymıştır. Biz buna fıkıh usulunde "Şer'u men kablena (bizden onceki şeriat)" diyoruz. İşte bu bakımdan rahibelerin giydiği kıyafet, bizim hanımlar tarafından da giyilebilir.

ORTUNME ÂDÂBI
Her nedense ortalığı dine uymuyor diyeceğimiz şekilde dar kıyafetler sarmış durumdadır. Peygamberimiz (A.S.V), hadislerinde belirttikleri gibi "Bir zamanlar gelecek, kadınlar giyili olacaklar ama cıplak olacaklardır. Bunların giyim şekline bir mana veremiyorsunuz, vermeniz de mumkun değil. Bunlar giyindiklerini mi sanıyorlar. Ama benim esas soyleyeceğim şu. Bazıları var ki bu dar kıyafeti giymişler hatta kısa kol da giymiş olabiliyorlar, yanısıra bir de bakıyorsunuz ki kafaya bir eşarp gecirmişler. Bayağı kafayı ciddi ciddi ortmuşler. işte ben bunu anlamada zorlanıyorum. Konuşma imkanı doğarsa birileriyle soracağım sen niye ortunuyorsun? Başını niye ortuyorsun ? Herhalde diyecek ki "baş ortmek farzdır." Ona diyeceğim şu: "Sen bu kıyafeti eğer İslami endişe ile giyiyorsan İslam bu değil, boşuna İslam'a iftira etme. Ortuneceksen adamakıllı ortun yada ortunmeyeceksen kendine boyle bir renk, boyle bir sus ve hava verme. O kıyafet İslami bir kıyafet değil. Bir de tahmin ettiğim kadarıyla bizim Musluman cevrede de, onlara ozenti var. Yani o dar pantolonları bunlar da giyiyorlar, ustune de bir pardosu giydikleri icin dışarıda belli olmuyor.Onlara da soyleyeceğim şu: "Sizin onlara ozenecek bir durumunuz yoktur. Onlara karşı komplekse girecek bir durumda değilsiniz. Aklınızı başınıza alın. Ortunecekseniz doğru durust ortunun.

GELİNLİK NASIL OLMALI?
Eskiden gelinlik iki parcadan oluşuyordu. Aynen carşaf gibi, bir lastikli belden aşağıyı orten etek kısmı bir de belden daha aşağısından başlayan ve arkadan gelinin kafa uzerinden one doğru attığı parca. Boyle bir gelinlik. Coğunlukla bordo renkte olurdu. Gelinin hicbir şeyi gorunmezdi, icerden tutardı, icerden o dışarıyı gorurdu ama dışardan gelin gorunmezdi. Bu hem İslami tesetture uygunluk acısından, hem de kullanışlılık acısından daha uygun. Mesela şimdiki gelinliği, adam bir suru para veriyor alıyor, omrunde de bir sefer giyiyor. Bir sefer giyilen bir elbise icin, bir kıyafet icin o kadar para vermek israftır. Onun yerine belki cok defa kullanılabilecek, icini de gostermeyen yeni bir gelinlik belki geliştirmek bizim yapacağımız, yapmamız gereken işler arasındadır diye duşunuyorum.

NUR SURESİ 31. AYET
Kur`an-ı Kerim'de, Nur suresi 31. ayetinde Allah Teala, "Başortulerini yakalarının uzerine indirsinler" diye buyurmaktadır. Yakın zamanda başortusu munakaşalarında şoyle bir yorum yapılmıştı: Bu yoruma gel de gulme! O yorumu yapan kişi, "ayette başınızı ortun diye bir şey yok. Yakanızı, boynunuzu ortun" diyor. Şimdi eeee bunu duyunca, cok şeyler soylemek gerekiyor da hangi kelimeyi seceyim diye zorlanıyorum gercekten. Şimdi bu mantığa gore şoyle sorsam, o adamı gorsem soracağım. 'Pantolonunun pacasını ayakkabının ustune indir desem, ustunu acabilirsin gibi bir mana mı anlarsın! Şu kafaya bak, mantığa bak. Arapca'da 'hımar' başı orten ortu demektir. Başortusunun adı Arapca'da noktalı 'hı' harfiyle hımar. Yani hımar herhangi birşeyi orten ortu değildir. Şu masayı orten ortuye 'hımar' denmez. İlla ki başı orten ortudur hımar. Ayette de o geciyor. Ve hatırlıyorsunuz Kur'an-ı Kerim'de ickiye de hamr denir hamr. Aynı kelimeden gelir. İckiye neden hamr denmiş. Aklı ortuyor da ondan. İcki aklı calışmaz hale getiriyor. Aklı orttuğu icin, sarhoş ettiği icin 'hamr' denmiştir. O zaman 'hımar' başı orten ortudur. Baş ortme manası o kelimede esasen vardır.

"TERCİH EDİLEN RENKLER DİKKAT CEKMEMELİ"
Gelelim şimdi kadını tercih edeceği renkler meselesine: Kadının tercih edeceği renkler de dikkat cekmeyen renkler olmalıdır. Koyu renkler daha cok tercih edilmelidir. Hz. Aişe annemizin ensar kadınlarına bir duası vardır. Allah razı olsun. Der ki: 'hicab ayeti, yani ortu ayeti geldiği an, hemen kadınlar yanında ortuleri olmasa bile, elbiselerini yardılar, ikiye bolduler, yarısını başortusu olarak kullandılar ve sanki başlarının uzerinde karakuşlar bulunuyor gibiydi'. Birden Medine sokakları koyu renklerle, başortululerle doluverdi. Yolda, orta yerlerden, yolları işgal ederek değil; mumkun olduğu kadar kenardan, dikkat cekmeden, yurur ve gidecekleri yerlere giderlerdi. Renklerde de hukum bu. Cok uzaklardan dikkat ceken renkler, İslamın tavsiye ettiği renkler değildir.

__________________