29 Şubat ’a cok kısa bir zaman kaldı. Artık Gun de denilen 29 Şubat ’a gelmeden once bu Artık Gun ’un arkasındaki bilimi sizlerle paylaşmak istedik.
29 Şubat, Dunya ’nın kendi etrafındaki donuşu ve Guneş ’in etrafındaki donuşu hesaba katılarak takvime eklendi. 29 Şubat, gercekten takvimimizde olmasaydı, Dunya ’nın hareketlerine gore bir takvime sahip olamazdık. Yani Artık Gun, takvimimizin onemli dayanak noktalarından biridir. Gelin Artık Gun 29 Şubat ’ın arkasındaki sekiz bilimsel gerceğe bakalım.
[h=2]1. Her gun gercekten 24 saatten oluşmuyor[/h]
Dunya ’nın hareketinin iki temel parcası vardır: Kendi etrafında donmesi ve Guneş ’in etrafında donmesi. Tipik olarak Dunya ’nın kendi etrafında donmesini 24 saat, Guneş etrafındaki donuşunu de 365 gun olarak duşunuyoruz.
Dunya ’nın bu iki hareketi beraber gercekleştiği icin aslında ayrı ayrı duşunulemezler. Eğer Dunya tamamen aynı pozisyonda kalarak kendi etrafında donseydi, 360° bir donuş tam bir gune, yani 24 saate eşit olurdu. Ancak gercekten 24 saatlik donuş suresi 360° ’lik bir donuşe eşit değil. Dunya, kendi etrafında 23 saat 56 dakika 4 saniyede donuyor.
Ancak Dunya kendi etrafında donmekle beraber, Guneş ’in de etrafında donduğu icin goreceli olarak aynı konuma gelebilmek icin bir daha fazla donmelidir. Bu nedenle bir gun ortalama olarak 24 saattir.
[h=2]2. Bazı gunler aslında diğerlerinden daha uzundur[/h]
Guneş ’in en erken doğduğu gun ve en gec gun batımının yaz gun donumunde meydana gelmediğini ve Guneş ’in en gec doğup, en erken batımının kış gun donumune uymadığını fark ettiniz mi? Bunun nedeni Dunya ’nın Guneş ’in etrafında elips şeklinde bir yorungede donmesidir. Yani Dunya Guneş ’e en yakın olduğu noktada(perihelion) en hızlı hareketini, Guneş ’e en uzak olduğu noktada(aphelion) en yavaş hareketini gercekleştirir.
Dunya ’nın Guneş ’e en yakın ve en uzak olduğu anlardaki hareketlerini gun donumlerini, ekinokslarla uyuşmaması gerceği ile birleştirdiğinizde bazı gunlerinde 24 saatten daha kısa, bazı başka gunlerin ise 24 saatten biraz daha uzun olduğunu goreceksiniz.
Aslında 24 saatlik gun, butun bir yıl boyunca yaşanan gunlerin bir ortalamasıdır. Ancak Dunya, asla tam olarak 24 saatte kendi etrafında donuşunu tamamlamaz.
[h=2]3. Guneş ’in etrafında tam bir tur aslında tam bir takvim yılı etmiyor[/h]
Astronomide Dunya ’nın Guneş etrafında donerken başladığı noktaya donmesi tam bir tur olarak değerlendirilir. Astronomi de bu tam tura yıldız yılı denir. Toparlamak gerekirse, Dunya ’nın Guneş ’in etrafındaki tam bir turuna bir yıldız yılı deniyor.
Ancak bir yıldız yılı, bir takvim yılına eşit değildir. Dunya, Guneş ’in etrafında donerken aynı zamanda kendi etrafında da donmeye devam eder. Ancak Dunya ’nın ekseni de zaman icinde ilerler. Yani Dunya onceki yıla gore bir astronomik turu tamamladığında konumu, Guneş ’e gore biraz farklı olabilir. Bir yıldız yılı ile bir takvim yılı arasında yaklaşık 20 dakikalık bir fark vardır.
[h=2]4. Dunya ’nın kendi ekseni etrafındaki donuşu ve Guneş etrafındaki donuşunun birleşik etkisi bir yıl icinde duzensiz gunlerin ortaya cıkmasını sağlar[/h]
Butun kusuratıyla soylemek gerekirse bir takvim yılı aslında 365,242188931 gundur. Bu tam bir sayı değildir. Her yıl buradan yola cıkarak 365 gun olarak hesaplansaydı her yuzyıl bir ay artık zaman ortayacıkacaktı.
Takvime her dort yılda bir Artık Gun koyarsak yıllar ortalama olarak 365,25 gun olur. Bu da tam olarak doğru olmamakla beraber tam bir yıl gunune cok yakın bir sayıdır. 16.yy ’a kadar kullanılan Julyen Takvimi ’ne bir Artık Gun koyulmuştu. Ancak Gregoryen Takvimi ’nde yer alan bir hesaplama bu takvimde yer almadığı icin zaman icin Julyen Takvimi ’nde fazla gunler ortaya cıkmaya başladı.
İtalya, Polonya, İspanya ve Portekiz; 5 ile 14 Ekim 1582 arasını bu nedenle yok sayıyor. Diğer ulkeler ise bu gunleri daha sonra atladı. Bu nedenle Isaac Newton ’un doğum gunu İngiltere ’de 25 Aralık olarak belirlenirken diğer ulkelerde 4 Ocak olarak kayda gecti.
[h=2]5. Gregoryen Takvimi Artık Gunleri kusursuz olarak acıklıyor[/h]
Dunya ’nın kombine hareketinin takvimlerde oluşturduğu uyumsuzluğu telafi etmek icin mukemmel bir cozum bulundu. 4 ’le bolunebilen her yıla bir gun eklendi. Ama 100 ile bolunebilen ve 400 ’e bolunemeyen yıllara Artık Gun eklenmediğinde fazla gun sorunu cozulmuş oldu.
Bu hesaplamaya gore 2004, 2008, 2012, 2016 ve 2020; doğrudan 4 ’e bolunebildikleri icin artık yıl olurlar. 2000 yılı artık yıldır, ama 1900 yılı 4 ’e bolunebildiği halde artık yıl değildir. Cunku 1900 yılı 400 ’e bolunmez.
[h=2]6. Uzun vadede takvimi tekrar değiştirmemiz gerekecek[/h]
Eğer Dunya ’nın her şeyi sabit olsaydı şu anda kullandığımız takvim mukemmel bir takvim olurdu. Ancak her deprem olduğunda Dunya ’nın donme hızı biraz hızlanıyor. Ancak bu artan hız Guneş ve Ay ’ın Dunya uzerindeki cekim etkisi nedeniyle tolere edilir.
Bu yavaşlama etkisi, gelgit frenlemesi olarak bilinir ve yılda 12 mikrosaniye etkiler. Bu sayı ihmal edilebilir bir sayı olarak gorulebilir. Ancak zamanla buyuk bir sayı haline gelir. Yapılan hesaplamalara gore 620 milyon yıl once Dunya ’nın bir gunu, 22 saatten biraz kısaydı. Dunya ilk oluştuğunda ise bir gun sadece 6 ile 8 saat arasındaydı.
[h=2]7. Dort milyon yıl sonra artık gunlere ihtiyac kalmayacak[/h] Gelgit frenlemesinin olağanustu etkisi, bin yıl gectikce daha da onem kazanmaya başlayacak. Şu anda bu etkiyi ortadan kaldırmak icin 18 ayda bir saniye ekliyoruz. Ancak gunler uzamaya devam ediyor. Bu nedenle 4 milyon yıl sonra bir takvim yılına eşit sureler eklenmek durumunda kalınacak.
Bu noktada takvimlerde değişiklik yapılmak zorunda kalacağız. Yaklaşımlardan biri olarak gun sayısı azaltılabilir veya tamamen gereksiz geleceği icin gunler ortadan kaldırılabilir.
[h=2]8. Dunya-Ay sisteminin nihai kaderi, bugun yaşadıklarımızdan cok farklı olacaktır[/h]
Gelgit frenlemenin etkisi devam ederken, sadece Dunya ’nın donuşu yavaşlamayacak. Aynı zamanda Ay da Dunya ’dan yavaşca uzaklaşacak. Bir milyar yıldan daha kısa bir sure sonra Ay, Dunya ’dan o kadar uzak olacak ki, artık Guneş tutulması gozlenmeyecek.
Artık Gun ihtiyacını artık daha iyi anlıyor olabiliriz. Artık Gun olmasaydı Dunya ’nın mevsimleri, ekinoksları ve gun donumleri her yıl farklı tarihlerde olacaktı. Ancak Artık Gun ’le beraber Dunya ’da sadece bir yılın suresinin sabit olmadığını bildiğimiz gibi gunlerin de surelerinin de sabit olmadığını aklımızdan cıkarmamalıyız.
Zaman gectikce ve Dunya ’nın donuşu yavaşlamaya devam ettikce daha uzun ve daha az gunlerimiz olacak. Bu da surekli değişen takvim ihtiyacını ortaya cıkaracaktır. Ancak uzun bir sure daha şu an kullanmaya devam ettiğimiz takvim 400 ’e bolunmeyen yıllara Artık Gun eklemeyerek işimizi gormeye devam edecek.
4 Yılda Bir Gelen 29 Şubat Tarihiyle İlgili 8 Bilimsel Gercek
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- 4 Yılda Bir Gelen 29 Şubat Tarihiyle İlgili 8 Bilimsel Gercek