Counter-Strike, PUBG, Call of Duty ve daha adını sayamayacağımız bircok efsane oyunun da icerisinde yer aldığı FPS oyunları her zaman aksiyon dolu dunyalarıyla konuşulmuyor. Bu tarz oyunlardan aslında beklenen oldukca gerceğe yakın aksiyonlar. Ancak hem aksiyon hem de gercekcilik, her şeyin yapay olduğu bir ortamda celişki yaratıyor. Coğu oyun aksiyon kısmında beklentilerimizi karşılasa da, gercekcilik kısmında aynısını soylemek biraz zor olacak.
Birazdan da anlatacağımız oyle mantık hataları ve komik detaylar var ki bazıları sizin de gozunuzden kacmış olabilir. Listede yer alan pek cok şey oyunların devamlılığını sağlamak adına yapılıyor elbette... Ancak durup bir saniye duşununce, ana hedefi gercekci aksiyon sunmak olan FPS oyunlarını biraz gercek dışı biraz da komik bir duruma duşurebiliyor.
[h=2]Sağlığın surekli olarak yenilenmesi mevzusu:[/h]
Oynarken bir sağlık cantası veya iksiri bulmak icin can atıyoruz. Aslında durmadan peşinde koştuğumuz bu ozellik, FPS oyunlarını mantıksız kılan en temel şeylerden biri. Buyuk bir catışmada yara aldıysanız hic endişelenmeyin, hemen bir duvarın arkasına gecin ve bir sure derin nefes alın. Kısa bir sure sonra dinlenmeyi bırakın hemen iyileşiyorsunuz.
Bazı oyunlarda canınızı doldurmak icin farklı şeyler yapmanız gerekiyor. Orneğin PUBG ’de kit veya bandaj kullanıyorsunuz. Biz buna bile razıyken, bazı FPS oyunlarını oynarken catışmadan kısa bir sure uzaklaştığınız anda tam canlı bir şekilde geri donebiliyorsunuz. Counter-Strike efsanesini hic soylemeye bile gerek yok. 10 canlı dahi olsanız maşallah tazı gibi koşup, zıplayabilirsiniz.
[h=2]Ne hikmetse bazı oyunlarda ayaklarınız yoktur:[/h]
Aslında bu durum butun oyunlar icin gecerli değil. FPS dunyasının unutulmaz yapımlarından Crysis, Battlefield gibi oyunlarda oyuncu fiziğinde sorun yoktur. Ancak Call of Duty'de eğilip ayaklarınıza bakmaya calışırsanız, bir simulasyonda olduğunuzu anlamanız an meselesidir.
[h=2]Patlamalardan etkilenmeyen kum torbaları ve duvarlar:[/h]
Yapanın ellerine sağlık desek az bile soylemiş oluruz. Kum torbalarından oluşturulan siperler ozellikle eski tarihleri konu alan FPS oyunları icin gecerli. Uzerimize zırh giymemize rağmen en ufak mermiden etkileniyoruz ve canımız gidiyor. Ancak arkasına saklandığımız kum torbaları, onlerine fuze dahi atsanız etkilenmiyor. Kabul edelim, Battlefield serilerinde hepimiz bu torbalardan cok faydalandık.
Duvarlar ise sanki dunyanın en dayanıklı malzemelerinden yapılmış gibi. Oyle ki PUBG ’de uzerine meteor bile duşse evlerde gram bozulma yok. Gerci sağ olsunlar kapıların kırılması oyuna gercekcilik katıyor(!) Olsun biz PUBG ’yi boyle de cok seviyoruz. Hilecileri oyundan uzaklaştırsınlar yeter.
[h=2]Her zaman olması gereken yerde olan taretler:[/h]
Bu silahlar, ozellikle hikayeli FPS oyunlarının vazgecilmezleri arasında. Oyunun diğer bolumlerinde neredeyse hic gormediğimiz taretler, duşmanın yuzlerce kişiyle ustumuze geldiğinda nedense bir anda ortaya cıkıyor. Hatta tam olarak doğru pozisyonda ve duşmana donuk bir şekilde. Dunya uzerindeki sayılı taretlerden birini gorduğumuz icin o an cok mutlu olmuyoruz da değil.
Taretler hayat kurtarıcı olabilir; ozellikle cephaneyi korumak ve guvenli savaşmak icin cok onemli rol oynuyolar. Bunlara biz de katılıyoruz ama neden sadece olması gerektiği anda ortaya cıkıyor? Yani belki diğer bolumlerde de kullanmak istiyoruz, cephanemizi harcamak istemiyoruz. Neden koskaca savaşın donduğu şehirde sadece birkac noktada taretler var? Gercekcilik arayanların kafasındaki sorular bunlar olmalı.
[h=2]Ufacık su birikintisine atlasanız dahi hasar almazsanız:[/h]
FPS oyunlarının genelinde bu olsa da ozellikle Counter-Strike ve PUBG oynayanlar bu dediğimizi cok iyi anlayacaklardır. Ne kadar yuksekten atlarsanız atlayın, su derin veya sığ bile olsa hasar almıyorsunuz. Taş catlasın cok az bir hasar alırsınız ve her şeye rağmen tum işlevlerinizi kullanmaya devam edebilirsiniz. Ozellikle az miktarda su varsa rahatlıkla koşabilirsiniz bile.
[h=2]Her şeye rağmen silahı hicbir şekilde duşuremezsiniz:[/h]
Gercek hayatta ayağınız bile takılsa bir şeyleri duşurebilir ve kırabilirsiniz. Ancak FPS oyunları soz konusu olduğunda bu asla mumkun değil. Yanınızda bomba patlasa, uzerinize araba duşse ve hatta 500 metreden yere de cakılsanız o silah hic yere duşmuyor. Bazı oyunlarda dikkat ettiyseniz oldukten sonra bile elinizde kalmaya devam ediyor.
[h=2]İstediğiniz kadar ekipman alın hep aynı hızda koşabilirsiniz:[/h]
Oyunlarda mantık hataları aramak aslında hic mantıklı değil. Sonucta bir oyun ve her şey olabilir. Ancak gercekciliğe vurgu yapılan oyunlarda olan komik detaylar bizi gercekten gulduruyor. Mesela ustunuze 3 tane silah, 5 tane bomba ve hatta bir de koca bir kılıc dahi alsanız aynı hızda koşabilir, zıplayabilir ve savaşmaya devam edebilirsiniz. Sanki yuzlerce kilo ağırlık yokmuş gibi davranabilirsiniz.
[h=2]Belli bir sınırdan sonra cephane toplayamazsınız:[/h]
Yukarıda bahsettiğimiz gibi onlarca ekipman toplayabilirsiniz. Ancak bir silah icin belirli sayıdan sonra cephane toplayamazsınız. Eğer FPS oyunlarında mantık hataları arıyorsak, en buyuk şeylerden biri de bu olabilir. Bıcak, iki silah, uc dort tane bomba ve hatta sağlık kitlerimizi aldık yola cıktık; birkac duşman oldurdukten sonra eğer cephanemiz tam ise başka mermi alamıyorsunuz.
Kafaları karıştıran şey ise madem yuzlerce kiloyu taşıyabiliyoruz, neden birkac tane fazla şarjor alamıyoruz. Rakibimizin veya takım arkadaşlarımızın silahlarını neden alamıyoruz. Hadi diyelim oyuna rekabet ve heyecan getirmek icin boyle yapılıyor. Hikayeli oyunlarda bolca mermi varken hicbir şey olmaz, hic merminin olmadığı yerde cephane kalmaz. Her zaman aynı şey olur.
[h=2]Hic umulmadık yerlere yerleştirilen cephaneler:[/h]
Genelde cephaneler tek bir yerde oluyor veya bolum başlarında alıyoruz. Bazı oyunlarda ise silahlar ve ekstra cephaneler her yerden cıkıyor. Kimi zaman bir kutuphanede, kimi zaman yolun kenarında. Sanırım cephaneleri rastgele koyarken kimsenin aklına bunun burada ne işi var diye sormak gelmiyor. Catışma yokken her yerde olan cephaneler, en şiddetli catışmalar sırasında bir anda ortadan kayboluyor.
Orneğin bir bolumu tamamladınız yolda devam ediyorsunuz. Karşınıza bir anda buyuk bir cephanelik cıkabilir. Genellikle nedense bu kadar cephanenin olduğu yerde ne bir duşman olur ne de başka birisi. Yalnızca siz ve yuzlerce silah ve mermi. Buranın zaten hikaye ile hicbir bağlantısı olmadığı gibi bir de istediğiniz kadar mermi almanıza da izin verilmez.
[h=2]Duşmanlarımızın mermilerinin hic bitmemesi:[/h]
Yapay zekaya karşı siz "Mermi tasarrufu yapayım, aman şimdi mermim biter" diye duşunurken rakipleriniz hic durmadan size ateş etmeye devam eder. Coğu zaman şarjor değiştirmeye bile gerek duymaz. Bu gibi durumlarda aklımıza gelen ilk şey de bu duşmanların mermileri hic mi bitmiyor sorusu oluyor. Mantık hataları aslında oyle ekstrem şeylerde değil, bu tarz basit şeylerde bile yapılıyor.
İşin en garip tarafı da 5 dakika sizinle catışıp sonunda etkisiz hale getirdiğiniz duşmanın silahını almak isterseniz, muhtemelen ya mermisi olmaz ya da cok az sayıda olur. Bu durum size sinir krizi gecirtebilir. Ancak uzulmeyin, bolumu tamamladıysanız buyuk ihtimalle biraz ilerledikten sonra bir cephanelik sizi karşılayacaktır.
[h=2]Duşmanların savaş alanındaki silahlara hic dokunmaması:[/h]
FPS oyunlarında bazı bolumler sırf siz bir silahı kullanın diye yazılıyor. Orneğin bir savaş alanında herkesin elindekinden daha guclu bir silah olabilir. Bu silahı ancak ve ancak siz kullanabilirsiniz. Duşmanlarınız yanından dahi gecse asla bu silahı eline almazlar. Genellikle de bu silahı kullanmazsanız bolumu gecemezseniz. Bolumu tamamladıktan sonra da ya silahın mermisi biter ya da kaybolur.
[h=2]FPS oyunlarında patlayan variller her zaman vardır:[/h]
FPS oyunları denilince akıllara gelen şeylerden biri kesinlikle patlayan variller olabilir. Şehir sokaklarında, kanalizasyonda, caddelerde ve hatta yuksek teknolojiye sahip binaların icerisinde. Mantık hataları saymakla bitmez.
Kimsenin aklına bu varilin binanın icerisinde ne aradığı sorusunu sormak gelmez. Duşmanların arasında sanıyoruz ki hic boyle tehlikeleri sezenler de olmuyor, gelip siperlerin arasına ici yanıcı madde dolu variller koyuyorlar.
[h=2]Yurumek ve eğilmek sizi tamamen gorunmez yapıyor:[/h]
Call of Duty, Far Cry ve Counter-Strike gibi oyunlardan da cok iyi bildiğiniz uzere aslında hepimizin gizli bir gucu var; gorunmez olmak. Bunun icin oyle ekstra bir şey yapmanıza da gerek yok. Eğilirseniz, yururseniz ve duvarların kenarlarından giderseniz yuzlerce asker ve guvenlik kameraları sizi kesinlikle goremez. Bu şekilde oyun bitirmeye calışan oyuncular bile var.
Hangi mantık hataları olursa olsun, bu komik detaylar ve aksiyonlarıyla FPS oyunları her zaman en cok oynanan oyun turleri arasında yer alacaktır. Zaten Call of Duty, Counter-Strike, PUBG ve Far Cry gibi efsanelerin olması da bunu gosteriyor. Siz yine de sessizce yurumeye ve savaşlardan once mumkun olduğunca cephane toplamaya devam edin.
FPS oyunlarını mantıksız kılan detaylar listemizin sonuna geldik. Gozden kacan ve mantıksız olan daha kim bilir ne hatalar var. Sizin de eklemek istediğiniz komik detaylar veya mantık hataları varsa yorumlarda belirtmeyi unutmayın.