Hayırlı evlat anne ve babanın amel defterini acık tutacak onemli bir manevi kazanc kapısıdır. Okuduğu her sûre, getirdiği her salavat ve ettiği her dua o niyet etmese de anne ve babasının amel defterine anında kaydedilir.

Evlatların ustlerinde bazı onemli vazifeler vardır. Bunlar, anne ve babalarının dine uygun vasiyetlerini yerine getirmek, namazlardan sonra dua edip sevaplarını onların ruhlarına hediye etmek, sevabı onlara olmak uzere oruc tutmak, hacca gitmek, kurban kesmek, sadaka-i fıtr vermek, varsa kalan borclarını odemek, kabirlerini ziyÂret edip Kur’Ân-ı Kerîm okumak, dostları ile goruşmek, Ramazan’da sevabı onlara olmak uzere sadaka-i fıtır vermek, ana-babanın sevdiği yemeği yapıp, fakirlere dağıtıp ruhlarını şÃ‚d etmek. En onemlisi ise arkalarından kotuluklerini soylememektir. Efendimiz (sas), “Olulerinizi hayırla anın, iyiliklerini soyleyin, kotuluklerini acıklamayın.” buyurmuştur.

Buyuk alimlerimiz, olunun mezardaki hÂlini denize duşmuş kimseye benzetmektedir. Boğulmak uzere olan kimse, kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, olu de, babasından, anasından, kardeşinden, arkadaşından gelecek bir duÂyı gozler. Kendisine bir du gelince, sanki dunyalar onun olmuş gibi sevinir.

Ebû Ubeyd MÂlik bin Rebîa es-Saîdî (ra) bir gun, “Ey AllÂh’ın Resûlu, anne ve babamın vefÂtlarından sonra da onlara iyilik yapma imkÂnı var mı, ne ile onlara iyilik yapabilirim?” diye sormuştu. Bunun uzerine Sevgili Peygamberimiz (sas) Efendimiz, “Evet vardır. Onlara duÂ, onlar icin AllÂh’tan istiğfar (gunahlarının affedilmesini) talep etmek, onlardan sonra vasiyetlerini yerine getirmek, anne ve babanın akrabalarına karşı da sıla-i rahmi îfa etmek, anne ve babanın dostlarına ikramda bulunmak.” (S. Ebî DÂvud, Edep 12) cevabını vermiştir.

İbn-i Abbas (ra)’tan rivÂyet olunan bir hÂdis-i şerifte şoyle buyurulmuştur: “Bir adam gelerek, ‘Ey AllÂh’ın Resûlu! Annem vefÂt etti. Ben onun icin tasaddukta bulunsam ona faydası olur mu?’ diye sordu. Efendimiz (sas), ‘Evet’ buyurunca, adam, ‘Benim meyveliğim var. Sizi şÃ‚hit kılıyor ve onu annem icin tasadduk ediyorum.’ dedi.” (S. BuhÂrî, VesÂy 15)

Sa’d bin UbÂde (ra)’de ise, olunun arkasından yapılacak sadakanın hangisinin daha efdÂl olduğu beyan edilmektedir. Hz. Sa’d (ra) şoyle anlatıyor: “Ey AllÂh’ın Resûlu, dedim. Annem vefat etti. (Onun adına) yapacağım sadakanın hangisi efdÂldir? Resûlullah (sas) Efendimiz, ‘Su’ buyurdular. Bu cevap uzerine Sa’d bir kuyu kazdı ve, ‘Bu kuyu Sa’d’ın annesi icin.’ dedi.” (S. Ebî DÂvud, ZekÂt 42)

Dunyaya gelmemize vesile olan, kendilerinden fedakÂrlık edip her şeyin en iyisinin cocukları icin olmasını isteyen ve uzerimizde odenemeyecek derecede hakları olan anne-babalarımızı hayatlarında da oldukten sonra da mutlu ve mesrur etmek elimizde. Hayırlı evlat olabilmek elimizde. Hayatta iken tatlı soz, vefatlarından sonra da gunun her Ânında hediye edebileceğimiz Fatihalar bizim icin de onlar icin de en buyuk hazine.
__________________