Gectiğimiz gunlerde İETT otobusunde yaşanan opuşme tartışması cok konuşuldu. Konu Diyanet'e kadar gitti. Diyanet, boyle durumlarda ne yapılması gerektiğini acıkladı. Bir vatandaş, Diyanet'e "Gectiğimiz gunlerde İETT otobusunde bir ciftin birbirini dudaktan optuğu ve bazı yolcuların duruma tepki gosterdiğine dair goruntuler ortaya cıktı. Toplu taşıma araclarında boyle bir durumla karşı karşıya kaldığımızda ne yapmamız gerekir?" sorusunu yoneltti.
Diyanet, soruya verdiği cevabında iyiliği emretmenin ve kotulukten sakındırmanın tum Muslumanların bir gorevi olduğunu belirterek "Ferd devletin vazifesine mudahil olmamalıdır. Kişinin vazifesi sadece sozle ve yazıyla bu vazifeyi yerine getirmektir" şeklinde bir acıklama yaptı.
Diyanet'in soruya verdiği yanıt şu şekilde:
"Malumunuz olduğu uzere emr-i bi'l-maruf nehyi ani'l-munker (iyiliği emretmek ve kotulukten sakındırmak) gucu yeten tum muslumanlara farz olan bir gorevdir.
[h=3]"KİM BİR KOTULUK GORURSE DEĞİŞTİRSİN"[/h] Nitekim Peygamber (s.a.v.) efendimiz şoyle buyurmuştur: "Kim bir kotuluk gorurse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gucu yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gucu yetmezse, kalbiyle buğzetsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir" (Muslim, İman 78. Ayrıca bk. Tirmizi, Fiten 11; Nesai, İman 17). Oncelikle gunumuzde emr-i bi'l-maruf nehyi ani'l-munker iki suretle yapılabilir:
1- Sozlu ve yazılı (imkan varsa medya yoluyla da) yapılır: Bunu yaparken orf, adet ve meri kanunlara dikkat etmek gerekir. Aksi takdirde fitneye sebep olunabilir. Fitneye yol acabilecek ve Muslumanlara zarar verebilecek ise, bu durumda emr-i bi'l-maruf nehyi ani'l-munker yapmamak zorunlu hale gelir. Zira zararı faydasından cok olan bir şey yapılmamalıdır.
[h=3]"FERD, DEVLETİN VAZİFESİNE MUDAHİL OLMAMALIDIR"[/h] 2- Davranış ile yapılır: İslam'ın guzel ahlak kurallarına uyarak ve dinimizi yaşayarak ornek olmaktır. Herkese tatlı dil, guler yuz gostermek, kimseyi incitmemek, kimsenin malına, ırzına goz dikmemek ve kanunlara uymak en tesirli, en faydalı emr-i bi'l-maruf nehyi ani'l-munker yapma şeklidir. Bunun icindir ki, "lisan-ı hal, lisan-ı kalden entaktır: İnsanın hal ve hareketi, sozunden daha tesirli olur" demişlerdir. Ayrıca şunu bilmek gerekir ki, el ve guc kullanarak emr-i bi'l-maruf nehyi ani'l-munker yapmak devletin vazifesidir. Ferd devletin vazifesine mudahil olmamalıdır. Kişinin vazifesi sadece sozle ve yazıyla bu vazifeyi yerine getirmektir.
[h=3]"İSABETLİ BİR DAVRANIŞ ŞEKLİ DEĞİLDİR"[/h] Emr-i bi'l-maruf nehyi ani'l-munker yapıldığı takdirde fitneye sebep olunacağı anlaşılırsa veya zannı galiple bilinirse, bunu terk etmek vacip olur. Zira faydası olmayacağı ve zarar geleceği bilindiği halde, gunah işleyen birine emr-i bi'l-maruf nehyi ani'l-munker yapmaya kalkmak isabetli bir davranış şekli değildir.
Guzel bir uslupla ikazın faydalı olacağı umuluyorsa...
Boyle bir durum yoksa ve guzel bir uslupla ikazın faydalı olacağı umuluyorsa nasihat edilmelidir.
[h=3]"FAYDA YERİNE ZARAR GETİREBİLİR"[/h] Zira emr-i bi'l-maruf nehyi ani'l-munker yapacak olan kişi, gunah işleyen kişiyi tanımamaktadır; tanımadan yapılacak olan nasihat, fayda yerine zarar getirebilir. Eğer bu gunahı işleyeni tanıyor ve nasihatini de kabul edeceğini umuyorsa; bu durumda kırıcı olmadan, kaba bir soz sarfetmeden uygun bir lisanla din kardeşimizi bu kotu alışkanlıktan kurtarmaya gayret etmelidir."
[h=3]NE OLMUŞTU?[/h] İstanbul'da Yeşilpınar-Şişli hattındaki İETT otobusunde bir ciftin opuşmesine tepki gosteren yolcular, "Burası Turkiye! Burada kanun var, nizam var, aile var, ayıp sana, ayıp" demişti. Tepki gosterilen kadın yolcu ise, "Arabistan mı burası? Senin terbiyen cok iyi" şeklinde cevap vermişti.
Yaşanan tartışma kameralara yansımış ve kamuoyunda tartışma konusu olmuştu.

İstanbul'da otobuste opuşme tartışması: Burası Arabistan mı? [h=4]Haber Videosu[/h]: Diyanet'ten İETT'deki 'opuşme' tartışmasıyla ilgili acıklama: İyiliği emretmek farzdır