TEVBE
Lugat olarak tevbe, donmektir. Dini ıstılahta tevbe, gunahtan birfiil donmektir. Lakin bu donuşun rukunleri ve şartları vardır.
İnsan beşer olması hasebi ile coğu zaman gunah işler. Ama Allah Teala, gunah işleyenler icin tevbe kapısını acık bırakır; Ve tevbe edenlere gunahlarının bağışlanmasını va'deder. Şeytanın tuzaklarından biride şudur; Gunah işlemekte devam eden kimse; ‘’Allah Teala Ğafur-ur-Rahim’dir.’’ der Sanki Allah'tan bir senet almış gibi, gunahlarını hafif gorur... Asi insan.. Bu goruş şeytanın tuzaklarından biridir
Mu’minlerden tevbesiz olen asiye Allah’ın afuvu umulduğu gibi azablandırması da umulur. Ehli Sunnet vel’Cemaat bunda ittifak ettiler. Ama tevbe edenleri Allah’ın afuv etmesi şubhesizdir. Gunahları afuv ettiren bircok rukun ve şartlar vardır. Bu risalemizde sadece ittifaki olan şartları sayarız. Tevbe,
1- Bilfiil işlenen gunahları terk etmek
2- Onceden irtikab olunan gunahlardan nedamet ve pişmanlık duymak
3- Terk ettiği gunahlara bir daha donmemeye azmetmek
4- Gecirmiş olduğu fırsatı tedarik etmekdir. İşlenen gunahda kul ahakkı varsa, hakkı sahibine vermek veya helalleşmek, tevbenin şatlarındandır. İşlenen gunah Allah Teala’ya aid ise tedariki mumkun olan yerlerde mesela namazda, kaza etmek; tedariki mumkun olmayan icki icmek gibi gunahlarda, terk etmek Tevbe sayılır.
5- Gunah arzuları geldiğinde yahud işlenilen gunahın hatırlanması halinde istiğfarda bulunmakda tevbenin şartıdır. Ehli Sunnetin ittifakı ile, kucuk olsun, buyuk olsun, işlenen her bir gunahın ardından tevbe etmek vacibdir.Tevbeden sonra tekrar gunahına donen bir kimsenin, once yapmış olduğu tevbe bozulmaz ve iptal olunmaz. Sonradan işlemiş olduğu gunah yeni bir gunah olduğu gibi, tevbeside yeni bir tevbe olur.
6- Allah’ın azametine karşı, ufak sucunu buyuk gormek ve bununla beraber Allah Teala’nın rahmetinden umit kesmemektir.Bir Mu’min, kalbinde iman ruhu olduğu halde gunah işlemeye razı olmadığı gibi, tevbenin tehirinede razı olamaz. Gunahından pişman olmanın manası, Allah Teala’nın azametine karşı kendini mahcup gormesi ve ondan afuv dilemesi demektir. Evet, Mu’min yaptığı gunahından daima pişmandır.Yalancı, gunahını ufak gorur ; tevbe ederken dahi gunah işlemeyi arzular... İşte boylelerinde tevbeside tevbe sayılmaz. Tevbe tevbe olabilmesi icin, gunaha donmemeye azmetmek şarttır
Nitekim.İbni Mes’ud radıyallahu anh şoyle buyurur: ’’Gercek Mu’min bir kimse, gunahlarını buyuk gorur. Sanki kendisi bir dağın altında oturmuş da uzerine duşecekmiş gibi korkar.Yalancı bir kimse, sanki bir sinek burnuna konmuş da, eliyle onu kovar gibi mudafada bulunur. Halbuki ben Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’den şoyle buyurduğunu işittim: Allah Teala Mu’min kulunun tevbesine; yiyecek icecek bulunmayan korkunc bir sahraya devesi ile beraber konup uyurken, devesi, uzerinde yiyeceği iceceği olduğu halde giden, ve uyanınca aclık ve sususluğu şiddetleninceye kadar devesini arayan, ( artık kendi kendine : ) “Yerime donup olunceye kadar uyuyayım. “ Diyerek yerine donup , olmek icin başını dirseklerine koyan , ve uyanınca , birdenbire azığı ve iceceği uzerinde olduğu halde devesini bulan adamdan daha fazla sevinir.
Evet , işte Allah Teala mu’min kulunun tevbesine , devesini ve azığını bulandan daha fazla sevinir . Buhari 144
İmam Ayni diyor ki: İbni Mes’ud şunu demek ister: Mu’min kalbindeki iman nuruyla, gunahını dağ gibi buyuk gorur. Dağın insanın uzerine duşeceği zaman kurtuluşu zor olduğu gibi Mu’min de, gunahından dolayı yakalandığı zaman kurtuluşunun zorluğunu inanır.Yalancı bir kimse gunahını cok hafif ve ehven gorur; sinekten goreceği zarar ve kurtuluşu kadar gunahının zararına ve kurtuluşuna inanır. Ehli ilimden bircoğu: ’’Tevbenin makbul olması, kulun mahcubiyedine bağlıdır; kalbinde Allah korkusu ve mahcubiyet olduğu nisbette Allah Teala’nın rızasını kazanır ‘’dediler.
Dilara yayınları Olgunluk Gunahdan Sakınmakdır...
__________________
Tevbe
Dini Bilgiler0 Mesaj
●25 Görüntüleme