AK Parti Sozcusu Omer Celik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin bazı milletvekilleriyle bir araya geldiği toplantının ardından parti genel merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 55 milletvekili ile bir araya geldiğini ve gelecek hafta da toplantının devam edeceğini belirten Celik, toplantıda illerle ilgili kanaatler, ic politika, dış politika, ekonomi ve sosyal işler gibi konularda değerlendirmelerde bulunulduğunu soyledi.
Celik, Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopulos'un Batı Trakya'yı ziyaretinde soylediği sozlere ilişkin, "Hic kimsenin tarihsel gercekliği değiştirmeye, tarihsel bir kimliği değiştirmeye gucu yetmez. Bu sebeple bu yaklaşımı son derece vahim ırkcı bir yaklaşım olarak goruyoruz. Yunanistan'daki siyasilerin demokratik değerlere saygılı, Batı Trakya'daki Musluman Turk azınlığı surekli olarak bir tehdit ya da tehlike gibi gosterme şeklindeki ırkcı yaklaşımlardan uzak durmaları gerekir." diye konuştu.
[h=3]"CİN İLE DAYANIŞMA İCİNDEYİZ"[/h] Cin'deki Uygur Turklerine ilişkin Celik, şunları soyledi:
"Cin'de ortaya cıkan koronavirus ile ilgili olarak mucadelede Cin devleti ile dayanışma icinde olduğumuzu, Cin halkına başsağlığı dilediğimizi, bu salgını atlatmaları icin her turlu yardıma hazır olduğumuzu Turkiye olarak ifade ediyoruz. Ama aynı zamanda da Uygur Turkleri ile ilgili tam da bu donemde tekrar gundeme gelen olumsuz haberlerden kaygı duyduğumuzu bundan buyuk bir uzuntu duyduğumuzu ifade ediyoruz.
Daha once biliyorsunuz bu konu yakın takibimizde olan bir konudur, yakın zamanda Cin makamlarıyla goruşmeler devam ediyor. Turkiye'den resmi heyet ceşitli yerleri ziyaret etmek maksadıyla oraya bir ziyaret yapacaktır. Bu ziyaretin şeffaf olmasını, bizim arzu ettiğimiz Turkiye'nin arzu ettiği ziyaret mekanlarının o heyetimize acılmasını ve Uygur Turkleri ile ilgili olarak gelen bu olumsuz haberler, bu kaygı verici haberlerin de sona ermesini dilediğimizi ifade ediyoruz."
[h=3]İDLİB GERGİNLİĞİ[/h] Celik, Turk ve Rus heyetlerinin Suriye'nin İdlib bolgesindeki durumu ele almak amacıyla Moskova'da yaptığı goruşmelerin soruya, şu yanıtı verdi:
"Turkiye'nin bu konudaki tezlerini acık ve net bir şekilde soylediler. Bizim İdlib'de rejimin bu saldırganlığına karşı rejim Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği şekilde onceki sınırlarına cekilmezse yani Soci mutabakatına uygun bir pozisyon almazsa bunu tahakkuk ettirmek icin gerekli askeri hazırlıkları yaptığımız acık ve net bir şekilde karşı tarafa iletildi. Bu konudaki yaklaşımımız, birincisi terorle mucadele icin zorunlu bir yaklaşımdır, milli guvenliğimiz icin zorunlu bir yaklaşımdır, insani bir felaketin onlenmesi icin zorunlu bir yaklaşımdır. Bu cercevede iletildi. Heyet donduğu zaman da zaten buraya kapsamlı bir rapor verecekler."
[h=3]GUL ROPORTAJI[/h] 11.Cumhurbaşkanı Abdullah Gul'un bir gazeteye yaptığı acıklamaların sorulması uzerine Celik, "Ceşitli siyasi meseleler, herkes goruşlerini dile getiriyor, ben partimiz adına partimizin bu konudaki belli konu başlıklarındaki, ic politikadaki ve dış politikadaki belli konu başlıklarındaki goruşlerini zaten kapsamlı bir şekilde paylaşıyorum dolayısıyla başka değerlendirmeler ile ilgili bir yorumum ya da değerlendirmem yok." dedi.
[h=3]"ATATURK, MİLLETİMİZİN ORTAK DEĞERİDİR"[/h] Omer Celik, Cumhuriyet Halk Partisinin İş Bankasındaki hisselerinin devrine ilişkin soru uzerine şunları kaydetti:
"Bu hisselerden ortaya cıkan aidatların Tarih Kurumuna ve Dil Kurumuna tarih icerisinde odenmediği defalarca orneklerle ortaya cıkmıştı. Bu, her iki kurumda alacağını defalarca mahkemeye giderek almıştı. Bu, bizim iktidarımız doneminde de oldu, daha onceki donemlerde de oldu. Dolayısıyla Ataturk'un vasiyetine uyulmadığı, yani CHP'nin bu aidatları Tarih Kurumuna ve Dil Kurumuna odemediği ve bu şekilde de bu kurumların haklarını yani Ataturk'un onlara verdiği hakları mahkeme yoluyla elde ettiği pek cok orneği saymıştım, tarihler vermiştim. Bu zaten acık kaynaklarda da var net bir şekilde. Ataturk, milletimizin ortak bir değeridir. Ataturk'e ait her turlu değerin de devlet tarafından temsil edilmesi milletimizin ortak bir değeri olarak, Ataturk'ten kalan her hatıranın bu şekilde korunması daha uygundur diye duşunuyoruz."
[h=3]DARBE SOYLENTİLERİ[/h] İcişleri Bakanı Suleyman Soylu'nun darbe soylentilerine ilişkin "Bazı mahfiller kışkırtıcılık yapıyor" ifadelerinin hatırlatılması uzerine Celik, "Son zamanlarda secilmiş cumhurbaşkanını, secilmiş iradeyi, secilmiş cumhurbaşkanımızı bir teror orgutunun lideri gibi gostermeye calışanlar, eski vesayet donemini hatırlatırcasına 28 Şubat diliyle Meclisin yasama yetkisine kısıtlama getirmeye calışanlar... İc politikada boyle bir zincir yaşıyoruz, son 1-2 aydır." diye konuştu.
Yabancı bir kuruluş tarafından hazırlanan raporun iceride belli kesimler tarafından gundem haline getirildiğini dile getiren Celik, bunların hepsinin bir araya gelmesiyle boyle bir konunun oluştuğunu ifade etti.
[h=3]CELİK, ERDOĞAN'IN DARBE SOYLENTİLERİ DEĞERLENDİRMESİNİ PAYLAŞTI[/h] Celik, sozlerini şoyle surdurdu:
"Cumhurbaşkanımız bu gundemlerle ilgili olarak bugunku toplantının acılışında net bir değerlendirme yaptı. O değerlendirmeyi paylaşayım sizlerle; butun bu gundemlerin, sanki bir darbe tehlikesi varmış, bir darbe hazırlığı varmış gibi gundemlerin Turkiye'yi ana hedeflerinden saptırmaya donuk, Turkiye'nin enerjisini başka alanlara akıtmaya donuk olarak bir yaklaşım olduğunu... Bugun biz bakın son derece kapsamlı bir gundemle meselelerimizi yurutuyoruz. Mecliste son derece onemli reformların geleceği bir siyasi ajandamız var. Milletvekillerimizle toplanıyoruz, bu sene icerisinde neler yapacağımıza milletvekillerimizle birlikte karar veriyoruz ve bu karar aşamasına son derece kademeli bir şekilde Kızılcahamam kampına hazırlık şeklinde gercekleştiriyoruz."
[h=3]"DOĞU AKDENİZ YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR"[/h] Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, Libya konusunda da Munih Guvenlik Konferansı'nda yeni kararlar alındığını soyleyen Celik, "Suriye ile ilgili olarak ise son derece kritik bir donemdeyiz, son derece kritik bir aşamadayız. Turkiye'nin milli guvenliğini korumak icin, bu milli guvenliğin gereklerini yerine getirmek icin buradaki hem rejim unsurlarının saldırganlığına karşı hem teror unsurlarının saldırganlığına karşı bir yaklaşım icerisindeyiz, kendi hedeflerimize ulaşmak icin. Tam bu donemde Turkiye'nin enerjisini, toplumun dikkatini dağıtacak, devlet kurumlarının dikkatini dağıtacak şekilde darbe ile meşgul etmek Turkiye'yi hedeflerinden uzaklaştırmak, enerjisini başka bir yone cevirmektir." değerlendirmesinde bulundu.
Celik, 15 Temmuz gecesi FETO'nun darbe girişimi sırasında millet başta olmak uzere devlet kurumlarının demokrasiye bağlılığının da test edildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Şimdiye kadar her darbe doneminde yargıya teslim olmuş yargımızın boyle bir tarihi varken, anayasayı lağvetmiş darbecileri ilk tebrik edenler Anayasa Mahkemesi başkanları iken, 15 Temmuz'un gecesinde mesele başlar başlamaz, bu darbe girişimi derhal Adalet Bakanlığı, HSYK, illerdeki hakimler, savcılar, Turk yargısı, demokrasiye sadakatini ve anayasaya sadakatini gosteren buyuk bir performans ortaya koydu. Aynı şekilde Turk Silahlı Kuvvetlerinin icinde demokrasiye bağlı subaylar, Mehmetcik, darbecilere karşı guclu bir duruş gostererek kendi duruşunu ortaya koydu. Dolayısıyla Turkiye'nin devlet kurumları demokrasiye bağlılıklarını gostermişlerdir. Boyle bir gundem yoktur."
[h=3]"DARBE GUNDEMİ LUZUMSUZ BİR GUNDEMDİR"[/h] Milletin demokrasi icin ne kadar buyuk bir bedel odeyeceğini gosterdiğine dikkati ceken Celik, şunları soyledi:
"Darbe tartışması, darbe gundemi Turkiye icin luzumsuz bir gundemdir, gereksiz bir gundemdir. Turkiye'nin tarihine baktığımızda her zaman bunun heveslileri oldu, her zaman buna girişmeye calışanlar oldu, geniş capta ya da dar cercevede. Ama demokrasiye bağlı olan butun kurumlarımız uyanıktır, butun bunlardan ders cıkarılmıştır. Bundan sonrasında Turkiye'nin tam demokratik bir ortam icerisinde hedeflerine ilerlemesi icin gerekli kararlılık ortaya konulmuştur. O gece başta Cumhurbaşkanımız olmak uzere devlet kurumlarının verdiği tepki, Cumhurbaşkanımızın vatandaşlarımızı sokağı davet etmesi, vatandaşlarımızın şehitler verdiğimiz, gazilerimizin olduğu bir direnişle destansı bir şekilde demokrasi tarihini yeniden yazması sadece o gunde kalmış bir mesele değildir, bundan sonra devlet hayatının ve millet hayatının nasıl işleyeceğine dair hepimiz icin bir pusula, bir yol gostericidir. Bundan başka bir istikamet, bundan başka bir yol yoktur."
Celik, TSK'nin kendisine verilen gorevleri kahramanca yerine getirdiğini, Suriye'de, dunyada herkesin dikkatle izlediği buyuk operasyonlara imza attığını belirtti.
Tam da bu donemde darbe gibi bir soylenti dillendirmenin, bunu gundem yapmanın, devletin dikkatini başka alanlara kaydırmaya, devletin gozunu ve aklını kapatmaya donuk bir refleks olduğuna dikkati ceken Celik, "Bu soylentiler, TSK'ye donuk provakatif bir yaklaşımdır, atılmış cok buyuk bir iftiradır. TSK, Turk yargısı, devletin butun kurumları, milletimiz, demokrasiye bağlılıklarını gosterdi. Turkiye'nin bundan sonraki istikameti her turlu darbeye, her turlu vesayete karşı tam demokratik bir şekilde Anayasaya sadakatle yolunda yurumektir. Asıl utanması gerekenler son zamanlarda eski vesayeti canlandıracak, akıllara getirecek şekilde acıklama yapıp bu atmosferi zehirleyenlerdir." ifadelerini kullandı.
[h=3]KILICDAROĞLU'NUN ERDOĞAN'LA İLGİLİ SOZLERİNE TEPKİ[/h] Celik bir gazetecinin, "CHP Genel Başkanı Kılıcdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan icin 'Erdoğan dış guclerin maşası' acıklamasında bulundu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu uzerine şu yanıtı verdi:
"Kılıcdaroğlu, PYD, Esad ve Turkiye'yi hedef alan birtakım odaklar icin hicbir şey demedi ama Turkiye'nin millet tarafından secilen cumhurbaşkanı icin bunu soyluyorsa, bunu soylerken sadece aynaya bakıyordur. Bu kadar ahlak dışı, vicdansız, siyasi akıldan yoksun bir şekilde Turkiye'nin secilmiş cumhurbaşkanınını, Turkiye Cumhuriyeti'nin cıkarlarını, milli menfaatlerini korumak icin calışan ve milletin desteğiyle orada bulunan Cumhurbaşkanımızı bu şekilde hedef almak kesinlikle sıradan bir demokratik eleştiri olarak değerlendirilemez. Demokratik eleştiri başka bir şeydir. Biz Esad'ın goruşlerini dillendirdiğini gorduk bu kişinin. Ceşitli zamanlarda, Yunanistan'ın bizim Libya ile yaptığımız anlaşma karşısındaki tavrını dillendirdiğini gorduk. Her başkentin tezini Turkiye Cumhuriyeti'ne karşı CHP Genel Başkanı dillendirdi ama bir tek Ankara'nın tezini dillendirmedi. Dolayısıyla biz ondan Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu vizyonu, siyaseti anlamasını beklemiyoruz. 'Maşa' gibi bir ifade kullanmışsa bu ifadeyi ancak aynaya bakarak soylemiştir. Biz maalesef bu gundemle memleketi cok meşgul etmek istemiyoruz."
Celik, herkesin, Turkiye'nin demokratik bir şekilde kendisini geliştirerek ekonomisini, dış politika vizyonunu buyuterek ileriye yurumesini istediğini dile getirdi.
"CHP'nin Genel Başkanı surekli olarak 'siyasi koronavirus' diyeceğimiz acıklamalar yapıyor. Turkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na karşı bu ifadeleri kullanan birisinin Turkiye Cumhuriyeti icerisinde meşru bir siyasi organizasyonun başında olarak konuşması aslında son derece vahimdir." değerlendirmesinde bulunan Celik, şunları kaydetti:
"Turkiye Cumhuriyeti'nin cıkarlarını, milli menfaatlerini korumak yerine yabancı odakların, kara propaganda merkezlerinin yontem ve uslubunun aynısıyla Cumhurbaşkanımıza karşı bir saldırı gercekleştiriyor. CHP Genel Başkanı yakın zamanlara kadar demokrasiden, coğulculuktan, gecmişten ders cıkarmaktan bahsediyordu. CHP Genel Başkanı'nın Yassıada zihniyetinin yeni bir surumu olmaktan oteye gitmediğini bu son acıklamaları ile goruyoruz."
Celik, İYİ Parti'deki istifaların sorulması uzerine, bu konuda bir değerlendirmesinin olmadığını da ifade etti.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut "darbe" soylentilerini doğrulayıp Abdullah Gul'u işaret etti Bahceli ne demek istedi? MHP liderinin İYİ Parti'deki istifalarla ilgili soylediği sozler Ankara'nın gundemine oturdu [h=4]Haber Videosu[/h]: AK Parti Sozcusu Celik, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın darbe soylentilerine verdiği yanıtı acıkladı