Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) ve Sabancı Universitesi İstanbul Politikalar Merkezi işbirliği ile “Turkiye’de Gelişen Kış Turizmi ve Gelişen İklim” konulu bir panel duzenlendi.




Karakoy Minerva Han’da gercekleştirilen panelde Turkiye’nin kış turizm potansiyeli masaya yatırılırken, kuresel iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine de dikkat cekildi. Moderatorluğunu TUYED Başkanı Kerem Kofteoğlu’nun yaptığı panelde Guney Marmara Turistik Otelciler Birliği (GUMTOB) Başkanı Haluk Beceren, Kayseri Erciyes A.Ş. Yonetim Kurulu Başkanı Murat Cahid Cıngı, İstanbul Politikalar Merkezi (IPM) Araştırmacısı Cenk Demiroğlu ve Kultur ve Turizm Uzmanı Şener Şen konuşmacı olarak yer aldı. Uludağ’ın turizmdeki gelişimi, doğal ozellikleri ve tesisleşme sureci hakkında bilgi veren Haluk Beceren, “Uludağ son derece zayıf bir yaz turizm alanı haline getirildi. Dar iki bolgede kısıtlı bir kesimin gelip kaldığı Sarıalan ve Cobankoy mevkileri bulunuyor. Yaz turizmi Milli Park adı altında kapatıldı.
Bence yazlıkcıların zararı yoktu. Maalesef bu kitle Uludağ’dan suruldu. Uludağ’ın otlaklarında yaşayan koyun suruleri de buralara sokulmuyor. Turleri azalan canlılar var. Mesela Apollo Kelebeği tukenmeye başladı. Kelebeğin uremesinin koyunun otlarken dudağından aldığı sıvı ile olduğu belirtiliyordu. Koyun gidince kelebek de gitti.” dedi.
ULUDAĞ’A YENİ PİST MUJDESİ
Uludağ’a 2 bin 400 metreden başlayan yeni bir pist yapılacağının mujdesini veren Beceren şoyle konuştu: “Uludağ’da 7 bin yatağımız bulunuyor. En buyuk yatak kapasitesi Silahlı Kuvvetlere ait. Kış sezonunda Uludağ’ı gunluk 15 bin kişi ziyaret ediyor. Haftasonu trafik sıkışıyor. Bazen insanlar yol ve otopark yeterli değil diyorlar. Oysa bu tarihlerde yoğunluk cok. Yoksa Uludağ’da yerimiz var. Ancak biz işletmeci olarak Milli Park’tan dolayı kısıtlı hareket edebiliyoruz.
Uludağ’da bir teleferik inşaası var. Bu hat bittiği takdirde dunyanın en uzun teleferik hattı olacak. Şehre 20-25 dakikada ulaşım sağlanacak. Yazın gunubirlikci sayılarını artıracaktır. Bu belki de Arap ulkelerinden gelen misafirlerin dağa cıkmasını kolaylaştıracak. Araplar daha cok su, serinlik ve yeşil istiyorlar. Kendi ulkelerinde olmayan şeyler. Yalova ve civarıda o nedenle cok talep goruyor.”
Erzurum veya Kayseri’deki gibi devlet desteği ile bugunlere gelmediklerini vurgulayan Haluk Beceren, şunları kaydetti: “Ozel sektor tecrubeleri ile bugune geldik. Belediye başkanımız Erciyes’teki gibi dağın tapusunu alamadığı icin bazı şeyleri Milli Park sınırları icinde yapıyor olmamız zaman alıyor. Master Plan ile rekreasyon alanları geliştirebilirsek yaz donemi icin yeni projelerimiz olacak. Futbol sahaları da bunların arasında yer alıyor.”
50 YIL BOYUNCA TEHDİT YOK
Kayseri Erciyes A.Ş. Yonetim Kurulu Başkanı Murat Cahid Cıngı,Erciyes Dağı’nda hayata gecirdikleri proje hakkında şunları soyledi: “300 milyon Euro’luk Anadolu tarihinin en buyuk projesini hayata geciriyoruz. Erciyes Turizm Master Planı ile turizm sektorunden buyuk bir pay alma niyetindeyiz. Kapadokya bizim yanımızdayken Kayseri bundan yararlanamıyordu. Biz Kayeri halkı olarak bu potansiyelden pay alamadığımız icin uzuluyorduk. Bu plan ile 3 bin kişilik istihdam oluşturacağız.
100 milyon euro’luk doğrudan ve dolaylı bir iş hacmi oluşacağı kanısındayız. Planımızda uc ayak var. Kayseri, Erciyes Dağı ve Kapadokya ucgeni planımızın iceriğini oluşturuyor. Yazın Kapadokya’ya gelen turisti Erciyes’e de yonlendirmek istiyoruz. Bu konuda calışmalarımız var. Buyukşehir Belediyemiz master planın uygulandığı dağdaki arazinin tapusunu almış durumda. Bu bir ilk. Bazı konularda daha rahat hareket edebilmek icin 26 milyon metrekarelik arazinin tapusu alındı. Bu belediyenin elini kolaylaştırıyor. Bunların yanısıra kuresel ısınma konusunda bir sempozyum duzenlendi.
Bunun neticesinde araştırmacılar onumuzdeki 50 yıl boyunca kuresel ısınmanın bir tehdit olmayacağı yonunde fikir birliğine vardı. Erciyes Dağı’nda proje kapsamında 21 adet otel hizmet verecek. Kamu gucunu kullanma şansımız var. İlk acıldığımız zaman halka bedava hizmet verdik. Bazen bilerek zarar ediyoruz. Fiyatlarımızı duşuk tutuyoruz. Biz sezonluk 300 TL isterken bazı kayak merkezleri gunluk 130 TL istiyor. Kayak merkezlerinin işletme modelleri cok onemli. Burada mutlaka kamu gucu gerekiyor. Neticede ulkemizde Avusturya gibi bir kış turizm kulturu henuz yok.”
BAKANLIĞIN PROJELERİ
Kultur ve Turizm Bakanlığı Turizm Uzmanı Şener Şen ise panelde Dunya Turizm Orgutu verilerini paylaşarak Turkiye’nin turizm payı ve gelirleri hakkında ceşitli rakamları verdi. Turizmde planlanan 7 turizm yolundan birinin Kış Turizm Yolu olduğunu soyleyen Şen, turizmin ceşitlendirilmesinde Kış Turizminin onemine vurgu yaptı. Şener Şen, Kış Turizmi icin onemli olan destinasyonlar arasında gosterilen, Bursa Uludağ, Erzurum Palandoken, Kayaklı, Sarıkamış, Erciyes Dağı, Kocaeli Kartepe, Bolu Kartalkaya, Kastamonu Ilgaz, Isparta Davraz’daki projeler ve planlanan yatırımlar hakkında bilgi verdi.
FRANSA MODELİ
80 ulkede kayak turizmi yapıldığını soyleyen Sabancı Universitesi İstanbul Politikalar Merkezi gorevlisi, araştırmacı, akademisyen Cenk Demiroğlu hangi ulkenin ne kadar kayak turizminden pay aldığını, tesisler, kayakcı sayıları gibi konularda rakamlarla bilgi verdi. Cin’in gelecekte onemli bir talep oluşturabileceğini soyleyen Demiroğlu, 1.1 milyar dolarlık tatil pazarı icerisinde kayak turizminin yuzde 2 gibi bir paya sahip olduğunu vurguladı. Fransa’nın kayak turizmi adına Turkiye icin bir model olabileceğini soyleyen Demiroğlu, “Cevre icin kotu bir ornek olsa da kitle turizmi acısından oldukca onemli” dedi.
Demiroğlu sozlerine şunları ekledi: “Neredeyse Turkiye olarak butun Alpler kadar kayak alanına sahibiz. Ancak iklim değişikliği ile bu alan giderek daralıyor. Uluslararası araştırmalara gore dunyada 2 milyon metrekare civarında kar ortusunun kaybolduğu soyleniyor. Turkiye’de bir kayak merkezimizde 10 sene once 1.4 metre kar varken bugun 1 metrenin altına inmiş durumda.” Bir onceki yazımız olan Antalya’da 11 aylık artış oranı yuzde 3,5'ta kaldı başlıklı makalemizi de okumanızı oneririz.



KAYNAK

__________________