1817 yılında Coleridge tarafından ortaya atılan bir kavram olan willing suspension of disbelief, yani kuşkunun askıya alınması, kurgusal bir eseri izlerken o dunyanın mekaniklerini kabul etmemiz anlamına geliyor. Ornek vermek gerekirse super kahraman filmlerinde duşen ucağı tutan kahramanlar goruruz. Normalde ucağın yalnızca bir parcasını tutabilirsiniz. Geri kalanı duşmeye devam eder.
Bu durum en cok filmlerde ortaya cıkıyor. İzlediğimiz eserlerin dunyasının kendi kuralları icerisinde yapılan hareketleri sorgulamıyoruz. Bu durumun en klişe, en populer orneklerine hep beraber bakalım.
[h=2]Arabalar her şeye dayanabilir[/h]
Dayanamaz. Bunu istediğiniz kasko calışanına sorabilirsiniz. Otomobiller oyle Hızlı ve Ofkeli serisindeki gibi Superman ’den hallice yapılar değillerdir. Oyle tonlarca ekstra yuku de taşıyamazlar. Kaldı ki yollardaki bozuk yapılar da aracların filmlerdeki hareketlerin yapılmasını engelleyebilir.
[h=2]Arama Hakkı[/h]
Ozellikle Amerikan filmlerinde ortaya cıkan, daha sonra da ulkemizde de sık sık gormeye başladığımız bir sahne var: Birisi nezarete atılır ve avukatı gelene kadar konuşmaz. Onlara tek bir arama hakkı verilir. Bu hak yalnızca ABD ’de vardır, her ulkede işe yaramaz.
[h=2]Cop kutularına atlamak cok guvenlidir[/h]
Aksiyon filmlerinde 366. kattan bile atlasanız aşağıda bir cop tenekesi varsa kurtulursunuz. Zira filmlerde ustune duşmek icin en guvenli şey, 1 metre yuksekliğindeki kartonlardan ve metal kutulardan oluşan cop yığınlarıdır. Gercekte ise o kadar yuksekten nereye atlarsanız atlayın canınız yanacaktır. Kaldı ki coplerin icinde pek cok zararlı madde bulunur.
[h=2]One Punch Man ’ler[/h]
Tek yumrukla birilerini bayıltan karakterleri sık sık goruyoruz. Oncelikle eğitimli biri tek yumrukla pek bayılmaz. İkincisi, o şiddette bir yumruk, yumruğu atan kişiye de zarar verebilir. Ucuncusu, yumruklar kişileri saatlerce bayıltmaz, etkisi birkac saniye surer. Ayrıca bayılmaya neden olacak yumruklar yedikten sonra kimse kalkıp dovuşmeye devam edemez.
[h=2]Arka koltuktaki yolcular ortada oturmaz[/h]
Yapılan araştırmalar, otomobil yolculuklarında arkada oturan kişilerin tek başlarına oturmaları durumunda ondeki koltuklardan birinin arkasında oturmak istediklerini soyluyor. Filmler bu konuda mazur gorulebilir, zira insanları kadraja dengeli dağıtmak gerekiyor.
[h=2]Hızlandırılmış muzisyenlik kursları verilmez[/h]
Bir başka film klişesi olarak rastgele bir başrol gencimize bir muzik aleti verirseniz, bir kac ay icerisinde size bir Slash, bir Jimi Hendrix, bir Ray Charles olur. Muzikle ilgilenen herkesin de bildiği uzere gercekte boyle olmaz. Ayrıca o duetler de sadece bir iki tekrarla yapılamaz.
[h=2]Uzay kıyafeti aydınlatmaları[/h]
Filmlerde uzay kıyafetlerinin yan tarafında mutlaka bir ışık olur. Astronotlar normalde boyle bir ışık kullanmaz, zira goruşleri bozulmuş olur.
[h=2]Aramaları takip etme[/h]
“Onu telefonda tut, yerini tespit etmek icin bize zaman lazım.” Bu cumleyi kurmayan Hollywood ajanı neredeyse yoktur. Gercekte ise boyle bir durum soz konusu değildir. Kolluk kuvvetleri telefonu actığınız anda nerede olduğunuzu bilir.
[h=2]Yetişkinleri boyunlarından tutup kaldırmak[/h]
Sık sık birilerini boğazından tutup kaldıran karakterler goruyoruz. Gercekte birini tek elle kaldırmak neredeyse imkansızdır. Diyelim ki kaldırmayı başardık, bu buyuk ihtimalle bir cinayetle sonuclanacaktır. Vucut ağırlığı yuzunden kişilerin boynu kırılacaktır.
[h=2]Parmak uclarında tutunmak[/h]
Filmlerde karakterler uzun sure parmak uclarında tutunabilir. Gercekte ise bu şekilde tutunma suresi cok kısadır, zira vucut ağırlığımızı taşıyamayız. Bir elimizle bir şeye tutunurken diğeri ile de başkasını tutuyorsak bu sure daha da kısalır.
[h=2]Kılıc yapmak kolaydır[/h]
Herhangi bir şekilde bir filmde kılıc kullanılacaksa baş karakter kendine efsanevi +9 kılıc yapar. Bu surec filmlerde oldukca kısa gosterilir ve erimiş metal kullanılır. Gercekte ise savaşa dayanacak kılıcların onceden işlenmiş metal kulcelerle yapılması gerekir.
[h=2]Parmağı silahın tetiğinde tutmak[/h]
Filmlerde karakterler bir parmaklarını sık sık tetikte tutar. Gercekte ise eğitimlerde ilk oğretilen şey, parmağın tetiğe sadece gercekten basacaksanız gitmesidir. Filmlerde bu acemi hatası genelde ustaların işi olarak gosterilir.
[h=2]Durbunlerdeki goruntuler[/h]
Hayatında bir defa olsun durbunle bakmış olan herkes, durbunlerin oyle A kesişim B şeklinde bir goruş alanı sunmadığını bilir. Bu da filmlerde sahneyi anlatmak icin yapılan calışmalardan biridir.
[h=2]Ninjalar siyah giyer[/h]
Bildiğimiz ninja kıyafetleri bir kuklacı tarafından icat edilmiştir. Gercek ninjalar, sokaktaki insanların arasına karışabilmelerini sağlayacak gundelik kıyafetleri tercih ederdi. Ozel gorevler aldıklarında da kızıl-kahve tonlarında kıyafetler ve gri ya da soluk renkli maskeler takarlardı.
[h=2]Butun ana karakterler uzundur[/h]
Hollywood filmlerinde başrol oyuncularının, ozellikle de aktorlerin her zaman uzun olduğu izlenimi yaratılır. Tom Cruise ’un, James McAvoy ve Al Pacino ’nun boyu 1,7 metredir. Robert Downey Jr, sık sık aynı boyda gosterildiği Chris Evans ’tan 10 santim, Chris Hemsworth ’ten 17 santim kısadır.
Gercek Hayatla Hicbir Alakası Olmayan 15 Film Klişesi
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●25 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- Gercek Hayatla Hicbir Alakası Olmayan 15 Film Klişesi