Değerli kardeşimiz;
Oncelikle namaz kılmak icin butun carelere başvurmalı; vaktinde kılınamadığında ilk fırsatta kaza edilmeli. Gerekirse namazın sadece farzını kılmalı, ama askerliğin başında şartları bilmeden namaz kılmamaya niyetlenmek doğru değildir. Cokları bir şekilde namaz kıldıklarını ifade ediyorlar. Bazı kışlalar daha sıkı olduğu halde bazılarında namaz kılınmasına musaade edilmektedir.

Askerlik, kendine ozgu kuralları ve şartları olan onemli bir gorevdir. Sivil hayatında beş vakit namazını terk etmeyen nice insan, askerlik suresince namazı askıya alır. Askerdeyken, sivil hayatında namaz kıldığını oğrendiğim bir arkadaşıma, “Nicin kılmıyorsun?” diye sormuştum. “Buranın ortamı ve şartları cok farklı. İnşallah tezkereyi alınca kılacağım.” demişti.

Tezkereyi alıncaya kadar yaşayacağımıza kimin garantisi var? Yaşasak bile gecmişimizden sorgulanmayacak mıyız? Askerde kılmadığımız namazlar sorulmayacak mı?

Askerde iken namaz kılmak yasak değil kuşkusuz. Ama bazı yetkili kişilerin farklı hassasiyetleri olabiliyor. Bir de farklı bir ortama giren genclerde, “Acaba ne derler, nasıl karşılarlar?” gibi bir kaygı var. Ciddi bir dayanağı olmayan bu endişe, namaz kılmaya karşı isteksizlik oluşturuyor.

Oysa tıpkı okul ve mesai saatlerinde yapmamız gereken bir duzenlemeyi askerde iken de yapmak mumkun. Bircok askerî kışlada cami ve mescit var. Biz askerdeyken komutanlarımız da bu camiye gelirdi ve beraber namaz kılardık. Ancak her şeyin istismarı veya ihmali mumkun. Namaz kılan bazı arkadaşlar cok yavaş hareket ederler, eğitime ve ictimaya gec kalırlar, sonucta namaza ve namaz kılana karşı bir antipati ve tepki meydana gelirdi.

Halbuki, boyle zamanlarda cok hızlı hareket etmek, gerekirse farzlarla yetinmek şarttır.

Ozellikle yaz mevsiminde namaz vakitlerinin arası acık olduğu icin ciddi bir sıkıntı yoktur. Ama kışın ikindi ve akşam namazında sıkıntı olabilir. İyi bir duzenlemeyle, verilen istirahat saatlerinde namazları kılmak mumkundur.

Buranın şartları cok farklıdır. Bazen eğitim alanında, dağda, camurda, karda namaz kılmanız gerekebilir. Bazı muhtemel sıkıntıların tedbirini onceden almalısınız.

Ben askere gitmeden once oradaki şartları ve ibadet edebilme imkÂnını cok iyi araştırdım. Zaten sadece askerlik icin değil, yolculuğa cıkacak olsam, farklı bir şehre gideceksem, hastane, toplantı, misafirlik gibi kendine ozgu şartları bulunan yerlerde bulunacaksam, ilk yaptığım iş, “Namazı nasıl kılacağım” konusunda araştırma yapmaktır. Bunun icin namaz vakitlerinin ve kıblenin belirlenmesi, abdest alma ve namaz kılma yeri konusunda onceden araştırmalar yaparım.

Cunku namaz, bizim her şeyimiz. Namaz, yaratılış gayemiz, varlık sebebimiz, Ebedî Sevgiliyle buluşma anımız, Onunla randevu vaktimiz. “Her yerde, her zaman bizimle birlikte olan”la buluşabilmek icin en ince ayrıntıları duşunmek zorundayız.

Bu yuzden askere gitmezden evvel namazla ilgili hazırlık yaptım. Cebimde kolayca taşımak ve seccade olarak kullanmak icin buyuk boy plÂstik cop torbası aldım. Onun sayesinde uygun olan her yerde namaz kılabiliyordum.

Gerci namaz kıldığınız yer temizse, mutlaka bir seccade kullanmanız gerekmez. Toprak, cimen, beton, tahta gibi yuzeylerde rahatlıkla namaz kılabilirsiniz. Ama yağmur veya kar yağdığında uzerinizin camur olmaması icin plÂstik poşet işe yaramaktadır.

Her yerde her zaman namaz icin istekli olun. Kışlaya girdiğim ilk gundu. Yemekhanede kayıtlarımız oluyordu. Birkac saat gecmişti ve ikindi namazı kılmam gerekiyordu. Başımızdaki cavuştan lavaboya gitmek icin izin istedim. İhtiyacımı giderdim ve abdest aldım. Sonra bana yol gosteren usta askere, namaz kılabileceğim bir yer olup olmadığını sordum ve bana gosterdiği yerde namazımı kıldım. Akşam ezanı okunduğunda, askerî elbiselerimizi ve botlarımızı giymiştik. Başımızdaki komutandan izin istedim. “Seccaden var mı?” diye sordu. “Var” dedim. Hemen orada, beton zemine plÂstik seccademi sererek namazımı kıldım. Hem de botlarımı cıkarmadan. Cunku, yeni giymiştim ve tertemizdi.

Bu vesileyle bir konuyu hatırlatayım: Cok sıkışık zamanlarda namaz kılmak gerektiğinden botunuzu bir mest gibi kabul edip, onun uzerine mesh edebilirsiniz. Bunun icin botunuzu abdestli giymeniz ve iyi bağlamanız gerekir. Botun bağlarını cozmek, ayaklarınızı yıkamak ve tekrar bağlamak epeyce zamanınızı alacağı icin, mesh etmek size buyuk bir zaman kazandıracaktır. Ancak namaz kılarken cıkartmayacağınız icin botunuzun temiz olması gerekir. Bunu sağlamak icin de mesh ettikten sonra botunuzun tabanını ve cevresini yıkarsanız iyi olur. Daha sonraki toz toprak namazınıza engel olmaz. Cunku, namaza engel olan pislikler kan, idrar, dışkı, şarap, irin gibi ağır necislerdir. Bunların ayrıntısını ilmihal kitaplarından okuyarak oğrenmelisiniz.

Maalesef dinî konularda yeterli bilginin olmaması, insanların varsayım, tahmin ve zanlarla hareket etmelerine sebep oluyor. Soz gelişi, kimileri bota mesh edileceğini, toprak zemin uzerinde namaz kılınabileceğini, elbiseye bulaşan toz toprağın namaza engel olmadığını bilmiyor. Neticede, yanlış bilgisine gore hareket ederek namazını ihmal ediyor.

Askerde bir başka sorun sabah namazlarına kalkmak meselesidir. Eğer koğuştaki kalkış saatiniz, guneşin doğuşundan sonra ise, daha erken kalkmanız gerekir. Bunun icin de, koğuş nobetcisine not bırakmanız yeterlidir. Ama bazen nobetcinin unutması veya ihmali mumkundur. Buna karşı da tedbir almalısınız. Ben hem nobetciye not bırakır, hem de pilli saatimi sabah namazı icin ayarlardım. Saat kucuk ve basitti. Ama gecici duğmesine basarak susturduktan beş dakika sonra tekrar calmaya başlar, 45 dakika susmazdı.

Boylece her gun muntazam kalkabiliyordum. “Asker arkadaşım” olan saati hÂl kullanıyorum. Yolculukta, misafirlikte, tatilde yanımdan ayırmıyorum.

Unutmayın: İyi bir saat size sayısız sabah namazı kazandırabilir. Odediğiniz bedel az, ama kazancınız muthiştir!

Sabah namazıyla ilgili problemlerden birisi, gusul ihtiyacıdır. Bu sorun ozellikle askerde daha bir ağırlaşmaktadır. Bunu cozmek icin de tedbirler almalısınız.

Askerî kışlalarda bir buyuk hamam, ayrıca ceşitli yerlerde banyolar vardır. Hamam her gun saat 05’de gusul ihtiyacı olanlar icin acılır. Hamamın duzenli acıldığı gunlerde bir sorun yoktur. Ama, gorevli asker ihmal etmişse ya gidip uyarmak ya da başka bir cozum bulmak gerekir. Bazı arkadaşlar kışın bile soğuk suyla banyo yaparlardı. Kimisinin bedeni buna dayanır, kimisi ise gunlerce hasta olurdu. Tabiî herkes soğuk suya tahammul edemez. Zaten sağlığımızı korumakla gorevliyiz.

Bu durumlarda hamamla gorevli askerle tanışmak, onunla iyi dostluk kurmak ve acılmadığı zaman onu uyarmak onemlidir. Bir keresinde ihtiyac olduğu icin gorevli askeri, koğuşuna giderek uyardım ve sorunu cozdum. Eğer onceden tanışmamış olsam, başından savabilirdi. Ama, belki lÂzım olur diye onceden tanışmış, boluğunu ve koğuşunu oğrenmiştim.

Kafanızda namaz kılma derdi varsa, her şıkka karşı hazırlıklı olur, bir cozum bulursunuz. Ama bunu dert etmezseniz, sayısız namazı kazaya bırakır, bundan vicdan azabı bile duymazsınız. Mahşerdeki hesap gununde uyanırsınız, ama cok gec olur.

Bazen butun kışlanın kullandığı buyuk hamam, onarım veya bakım gerekcesiyle kapatılır. Cozum olarak sahra hamamı kurulur. Ama, gecici cozum olduğu icin bazen acılması aksayabilir. Bu durumlarda farklı cozumler uretmelisiniz.

Bunun icin camaşırhane ve kimi kucuk captaki banyolardan yararlanmanız mumkun. Ben bu tur bir ihtiyac icin cozum olabilecek tum şıkların ilgilileriyle tanıştım, ihtiyac olduğunda yararlanabileceğime dair soz aldım. Kimine ihtiyacım oldu, kimine olmadı.

Sakın “Birkac namaz kazaya kalsa ne olur? Henuz ihtiyac olmadığı halde muhtemel bir problem icin tedbir alınır mı?” demeyin. Bir vakit namaz, dunyaya değer! Namaz icin ceşitli cozum ve formuller duşunduğunuz her anınız ibadettir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
__________________