Hemen her yazımızda Ehl-i sunnet Âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis olmadığını naklediyoruz. Bu demek, hÂşÃ‚ bir Âlimi, hata yapmaz, masum, beşer ustu gibi gormek ve gostermek değildir. Peygamber de beşerdir. Beşer ustu gostermek hÂşÃ‚ Âlimleri melek veya ilah olarak bildirmek demektir. Bir hadis-i şerif meali şoyledir:
(Hatasız kul olmaz. Yalnız Yahya peygamber hata etmemiştir.) [İbni Asakir]

Âlim ictihadında yanılabilir mi? Elbette yanılır. Resulullah efendimiz bile ictihadında yanılmıştır. Bedir’de alınan esirlere yapılacak muamele hakkında, Sahabe-i kiramın reyleri [ictihadları] farklı olmuştu. Omer-ul Faruk ve Sad bin Muaz esirleri oldurelim dedi. Diğer sahabiler ise, para karşılığı bırakalım demişlerdi. Server-i Âlem de, serbest bırakalım reyini kabul buyurup salıverdiler. Sonra, şu Âyet gelerek birinci reyin doğru olduğu bildirildi:
(Savaşta alınan esirleri mal karşılığı olarak salıvermek, hicbir Peygambere yakışmaz. Yer yuzunde onların coğunu oldurmek, zayıflamalarına sebep olur. Siz dunya malını istiyorsunuz. Allahu teÂl ise, sevap kazanmanızı, Cennete ve nimetlere kavuşmanızı istiyor. Allah tarafından onceden verilmiş bir hukum olmasaydı, aldığınız fidyeden dolayı size mutlaka buyuk bir azap dokunurdu.) [Enfal 67, 68]

Bu Âyetlerden sonra Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Eğer azap geri cevrilmeseydi, Omer bin Hattab ile Sad bin Muaz’dan başka kimse kurtulmazdı.) [Beydavi, MeÂlim-ut-tenzil]

Eshab-ı kiramın ictihadı Peygamberimizden farklı olabilirdi. Fakat bu ahkam, Peygamber efendimiz zamanında hatalı ve şupheli olamazdı. Cunku, vahiy gelerek, yanlış olan ictihadlar, Allahu teÂl tarafından hemen duzeltilir, hak ile bÂtıl birbirinden hemen ayrılırdı. Ama Âlimlerin hatalı ictihadlarının duzeltilmesine ihtiyac yoktur. Cunku farklı ictihad yanlış da olsa rahmettir. Mesela hadis-i şerifte, denizde yaşayan her hayvanın eti yenir. Ama imam-ı a’zam hazretleri ise, sadece balık ve balık şeklinde olanlar yenir diye ictihad etmiştir. Burada ya uc imamınki doğrudur veya imam-ı a’zamınki doğrudur. Bunu da ancak Allahu teÂl bilir. Fakat muctehid olan başka Âlimler, farklı bir ictihadda bulunabilirler. Ama imam-ı a’zamın ictihadı yanlış demezler. Cunku ictihad ictihadla nakzedilemez. Sonra ictihadda yanılmak suc değildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlim, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevap alır.) [Buhari]

Sevap olan bir şey icin hata tabirini kullanmak caiz değildir. Boyle farklı ictihadlar da Allahu teÂlÂnın bir rahmetidir. Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlimlerin farklı ictihadları rahmettir.) [Beyheki]

Rahmet ve sevap olan bir ictihad icin, nasıl olur da imam-ı a’zamın veya imam-ı Gazali’nin hatası var diyebiliriz? İşte bunun icin (Ehl-i sunnet Âlimlerin kitaplarında hata yoktur, uydurma hadis olmaz) deniyor. Boyle soylemenin hÂşÃ‚ onları peygamber ve ilah derecesine yukseltmekle ne alakası var? İctihadları hatalı, kitaplarında uydurma hadis var zannı ile Resulullahın vÂrislerine dil uzatmak caiz olmaz.

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Once itikadı duzeltmek yani, doğru yolun Âlimlerinin, Kur'an-ı kerim ve hadis-i şeriflerden anladıklarına uygun olarak itikad etmek lazımdır. Cunku, Kitap ve sunnetten bizim ve sizin anladıklarımızın hic kıymeti yoktur. Ehl-i sunnet Âlimlerinin anladıklarına uymak lazımdır. Bizim anladıklarımız, Ehl-i sunnet Âlimlerinin anladıklarına uymuyor ise, hic kıymeti olmaz. (1/157)

Kaynak

__________________