Sual: Hak sahibi olmuşse veya sağ ise kul hakkından nasıl kurtuluruz?
CEVAP
Kul hakkı beş turludur:
1- Mali [Parasal]
2- Nefsi [hayati yonden]
3- Irzi [Haysiyetle ilgili]
4- Mahremi [Namusla ilgili]
5- Dini.

1- Mali olan kul hakları:
Hırsızlık, gasp, aldatarak, yalan soyleyerek mal satmak, sahte para vermek, başkasının malına zarar vermek, yalancı şahitlik, ruşvet almak gibi.

Bu haklar icin sahibi ile helalleşmek gerekir. Dunyada helalleşmezse, ahirette sevapları ona verilerek helalleştirilecektir. Mal sahibi olmuş ise, vÂrisine odenir. VÂrisi yoksa veya mal sahibi bilinmiyorsa, salih bir fakire hediye olarak verilip, sevabı sahibine gonderilir. Salih fakir yoksa, İslamiyet'e hizmet eden hayır kurumlarına, vakıflara verilir. Kendi salih akrabasına, fakir olan ana babalarına, cocuklarına hediye olarak vermesi de, caiz olur. Bunları yapmak imkanını bulamazsa, mal sahibinin ve kendisinin af olunmaları icin dua eder. KÂfirin hakkı icin de, onunla helalleşmek gerekir. Gonlu alınmazsa, ahirette af olunması, cok guc olur.

2- Nefsi, yani hayati gunah olan kul hakları:
Adam oldurmek, bir uzvunu kesmek, sakat bırakmak gibi şeylerdir.

Once tevbe eder. Adam olmuş ise, velisi ile helalleşmek gerekir. Velisi isterse af eder. İsterse belli bir mal ister. İsterse, mahkemeye verip, hakimden cezalandırılmasını ister. İslamiyet'te kan davası yoktur.

3- Irza dokunan kul hakları:
Dedikodu, iftira, alay, sovmek gibi haysiyetle, şerefle ilgili şeylerdir.

Tevbe etmek ve helalleşmek lazımdır. Bunlarda vÂrisleri ile helalleşmek olmaz.

4- Mahremi olan kul hakları:
Başkasının coluk cocuğuna hıyanet etmek gibi şeylerdir.

Tevbe ve istiğfar eder. Fitne cıkmak ihtimali yoksa, sahibi ile helalleşir. Fitne ihtimali varsa helalleşmek yerine, ona dua eder ve onun icin sadaka verir. Yaptığı ibadetlerin sevaplarını ona bağışlar. Fitne ihtimali olunca, helalleşirken işlediği gunahları bildirmeyip, bendeki butun haklarını af et demekle yetinir.

5- Dini olan kul hakları:
Akrabasına ve emri altında olanlara doğru din bilgisi vermeyi terk etmek, insanların din bilgisi oğrenmelerine ve ibadetlerine mani olmak, onlara kÂfir, fÂsık demek. Bid’at cıkarıp veya mevcut bid’atleri savunup Muslumanların yanlış inanmalarına ve yanlış ibadet etmelerine sebep olmak. Acıktan oruc yiyerek veya acıktan başka haram işleyerek kotu ornek olmak. Bu gunahlar icin de tevbe etmek, hak sahipleri ile helalleşmek gerekir.

Sual: Uzerinde kul hakkı olan ne yapmalı?
CEVAP
Uzerinde kul hakkı olan buna tevbe icin, kul hakkını hemen odemeli, onunla helalleşmeli, ona iyilik ve dua etmeli. Mal sahibi, hakkı olan olmuş ise, ona dua, istiğfar edip vÂrislerine verip odemeli, bunlara iyilik yapmalıdır. Cocukları, vÂrisleri bilinmiyorsa, o miktar parayı fakirlere sadaka verip, sevabını hak sahibine bağışlamalıdır. (Sefer-i Ahiret)

Bir kimseden haksız olarak alınan bir kuruşu, sahibine geri vermek, yuzlerle lira sadakadan kat kat daha sevaptır. Bir kimse, Peygamberlerin yaptığı ibadetleri yapsa, fakat, uzerinde başkasının bir kuruş hakkı bulunsa, bu bir kuruşu odemedikce, Cennete giremez. (Mektubat-ı Rabbani c.2, m.66, 87)

Kıyamet gunu, hak sahibi, hakkından vazgecmezse, bir dank [yarım gram gumuş] hak icin, cemaat ile kılınmış, kabul olmuş yediyuz namazı alınıp, hak sahibine verilecektir. (Durr-ul Muhtar)

Kul hakkını, Allahu teÂlÂnın hakkından once odemek gerekir. Kul hakkı olan gunahların affı guc ve azapları daha şiddetlidir. Başkasının hakkını yiyen, hak sahipleri ile helalleşmedikce affa uğramaz. Yani uzerinde kul veya hayvan hakkı bulunanı Allahu teÂl affetmez ve bunlar Cehenneme girip, cezalarını cekeceklerdir. (Hadika)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Muflis, şu kimsedir ki, kıyamette, defterinde pek cok namaz, oruc ve zekat sevabı bulunur. Fakat, bazılarına ceşitli yonden zararı dokunmuştur. Sevapları, bu hak sahiplerine dağıtılır. Hakları odenmeden once sevapları biterse, hak sahiplerinin gunahları, bunun uzerine yukletilip Cehenneme atılır.) [Muslim]

(Kibri, hıyaneti ve kul borcu olmayan mumin, Cennete girer.) [Nesai]

(Kul hakkı, muminin aybı, kusurudur.) [Ebu Nuaym]

Uzerinde kul hakkı bulunanların ruhları Cennete girmez. Salihlerin ruhları kabirlerine gelerek, cesetlerini ziyaret ederler. Vefat eden muminlerin ruhları gelip, dunyada tanıdıklarını sorarlar. (Feraid-ul-fevaid)

Sual: Uzerinde kul hakkı ile olen kimse, Cennete giremez mi?
CEVAP
Kul hakkı kÂfirlik değildir. Sevaplarından bir kısmını vererek kul hakkını oderse, Cehenneme girmez. Sevapları yoksa, kul hakkı olanın gunahlarının bir kısmını yuklenir. Cezasını cektikten sonra Cennete gider. Ne kadar cok gunahkÂr olursa olsun, musluman, gunahlarının cezasını cektikten sonra muhakkak Cennete girer. Fakat Cehennemde ceza cekmek oyle kolay değildir.

İşlenen gunahta kul hakkı da varsa, kul hakkını hemen odemek, onunla helalleşmek, ona iyilik ve dua etmek de gerekir. Kul borcu ile olursek, bircok sevabımız hak sahibine verilir, sevabımız kalmazsa, onun gunahlarını yuklenmek zorunda kalırız. Şehid olan kimselerin kul borclarını Allahu teÂl oder.

Sual: Gayrimuslimlerle calışıyoruz. Onların hakkını yesek gunah olur mu?
CEVAP
Gayrimuslimlere [musluman olmayanlara] kÂfir denir. Bunların inancları, ibadetleri sevilmez. Fakat onları incitmek, kalblerini kırmak haramdır. Gayrimuslimleri gıybet eden, yuzlerine karşı kÂfir diyen musluman cezalandırılır. Cunku bunları incitmek, mallarına zarar vermek gunahtır. (Multeka) [KÂfirler kendilerini kÂfir kabul etmedikleri icin kÂfirin bile yuzune karşı kÂfir demek gunah olur.]

Zimmiye [yani gayrimuslim vatandaşa] zulmetmek, muslumana zulmetmekten daha kotudur. Hayvanlara işkence, zimmiye işkenceden daha kotudur. Zimmiyi uzmemek icin selamlaşmak ve tokalaşmak caiz olur. Acıkca gunah işleyen fÂsıka selam vermek de boyle caizdir. (Durr-ul Muhtar)

Uzerinde kul hakkı bulunanların ibadetleri kabul olmaz, Cennete giremez. KÂfirin hakkı icin de, onunla helalleşmek gerekir.

Savaş hÂli haric, kÂfirleri oldurmek de haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Arkadaşını olduren, ummetimden değildir. Oldurulen kÂfir olsa da yine boyledir.) [Hadika]

(Zimmiyi olduren, Cennetin kokusunu alamaz.) [Hadika]

(Zimmiyi oldurene, Cennet haramdır.) [Ebu Davud]

Sual: Almanya’da Mısırlı bazı fellahlarla calışıyoruz. Bunlar, "Almanya gayrimuslim ulkedir. Bunların mallarını hile ile almak caizdir" diyerek buyuk marketlerdeki etiketleri değiştirip hile yapıyorlar. KÂfirlerin hakkı muhim değil midir?
CEVAP
KÂfirleri incitmek, kalblerini kırmak haram olduğu gibi, hile yapmak, mallarına zarar vermek de haramdır. (Multeka)

KÂfirin hakkı icin de, onunla helalleşmek gerekir. Gonlu alınmazsa ahirette affı cok guctur. KÂfirin hakkından kurtulmak, muslumanın hakkından kurtulmaktan daha zordur. Gayrimuslimlerin mallarına, canlarına saldırmak caiz olmadığı gibi kadınlarına, kızlarına saldırmak da caiz değil, haramdır. (Redd-ul Muhtar)

DÂr-ul-harpte, kÂfirlerin mal, can ve ırzlarına saldırmak haramdır. KÂfir kadınların başlarına, kollarına, bacaklarına bakmak haramdır. KÂfirin malını almak, kalbini kırmak, muslumanın malını almaktan daha buyuk gunahtır. KÂfirlerin haklarına dokunmamak, kimseyi dolandırmamak, Muslumanlık icabıdır.

KÂfirlerden de gasp, hırsızlık gibi gayrimeşru yol ile alınan şey, mulk-i habistir, kullanılması haramdır, sahibi bulunmazsa, fakirlere sadaka olarak vermek lazımdır. Hayvan hakkı, insan hakkından, kÂfirin hakkı da, hayvan hakkından daha buyuk gunahtır. Başkasının malını ondan izinsiz alıp, kullanıp, zarar yapmadan yerine bırakmak da haramdır. (Hadika)

Gayrimuslim vatandaşlara da, dunya işleri icin, dargın olmak caiz değildir. Onların da, guler yuzle, tatlı dille gonullerini almak, incitmemek, haklarını odemek lazımdır.

Musluman olsun, kÂfir olsun, nerde olursa olsun, hicbir insanın malına, canına ve ırzına, namusuna dokunmak caiz değildir. KÂfir turistler, muamelatta, muslumanların hak ve hurriyetlerine maliktir. Kendi dinlerinin icaplarını yapmakta, ibadetlerini yapmakta serbesttirler. İslamiyet, kÂfirlere de, bu hurriyeti vermiştir.

Musluman, yabancıların kanunlarına karşı gelmemeli, suc işlememelidir.

Fitne cıkmasına sebep olmamalı, hic kimseye zulum, işkence yapmamalıdır.

Muslumanlığın guzel ahlakını, şerefini, her yerde herkese gostermeli, her milletin İslam dinine sevgili ve saygılı olmasına sebep olmalıdır. (İslam Ahlakı)

Yabancı bir ilim adamı, İslamiyet’i inceleyip musluman olduktan sonra, Arap ulkelerine gidince, oralardaki muslumanların yanlış hareketlerini goruyor. (İyi ki sizleri gormeden musluman oldum. Hayatınızı inceleseydim, musluman olmazdım) diyor. Ne kadar muhim bir teşhis.

Hicbir muslumanın, yanlış hareketlerle İslam’a golge duşurmeye hakkı yoktur. Musluman, İslam’ın guzel ahlakı ile suslenmeli, Allahu teÂlÂya karşı gunah, kanunlara karşı suc işlemekten sakınmalıdır.

Sual: KÂfir hakkını odemek, musluman hakkını odemek gibi mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Kitapsız kÂfirlerin de hakkı gecer mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Almanya’da yaşıyorum. KÂfir komşuyla cocuklar dovuştuğu icin sesli tartıştık, karşılıklı kalb kırdık. Ben kendimin haklı olduğuna inanıyorum. Helallik gerekir mi?
CEVAP
O da kendisini haklı kabul ediyordur. Helalleşmek her zaman iyidir. Hele kÂfirle daha onemlidir.

Sual: 13-14 yıl onceleri okulda bir Alman arkadaştan bozuk para almıştım ve daha sonra geri vermek nasip olmadı... şimdi ne yapmalıyım?
CEVAP
Bulma imkanı yoksa, mirascılarını da bulamazsan, musluman bir fakire o kadar sadaka vermelisin. Bulabilirsen parasını vermen gerekir veya vermeden de helalleşmek ve hediye ettim, senin olsun gibi bir soz soylemesi gerekir.

Sual: Peki, odunc bir şey alınmışsa (mesela kalem veya kitap) ve geri verilmesi unutulmuşsa, ne yapmalı?
CEVAP
Bunlar da aynı, ya bulup vereceksin veya parasını vereceksin veya helalleşeceksin. Yahut hic biri mumkun olmazsa, fakire sadaka vereceksin.

Sual: Şaka olarak, bir arkadaşı herhangi bir şekilde korkutmak veya bir eşyasını alıp saklayarak, arattırmak gunah mıdır?
CEVAP
Her ne şekilde olursa olsun, uzmek, korkutmak caiz değildir, gunahtır. Bıcakla, silahla işaret ederek veya ne şekilde olursa olsun insanları korkutmak doğru değildir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Muslumanı korkutmak caiz değildir.) [Ebu Davud]

Birinin unuttuğu eşyasını saklayıp onu arattırmak da korkutmak hukmune girdiği bildiriliyor. (Envar-ul-kudsiyye)

Sual: Bir kimse hakkını bana helal etti. Aradan bir muddet gectikten sonra, sana hakkımı helal etmiyorum dedi. Hangisi gecerlidir?
CEVAP
İkisi de gecerlidir. Helal ettim demekle o zamana kadar olan haklarını helal etmiş olur. Helal etmiyorum dedikten sonra da, helal ettiği gunden itibaren olan haklarını helal etmemiş olur. Eski kararından vazgecemez.

Sual: Bir kimse benim malımı calsa, kapımın onune kuyu kazıp benim kuyuya duşmeme bir yerimin incinmesine sebep olsa, gıybet ve iftira etse, ben de bu kimsenin bana boyle kotuluklerini olduğunu hic bilmesem, bu kişi bana gelip, (Senin bana hakkın gecmiş olabilir, bildiğin bilmediğin butun haklarını bana helal et) dese, ben de, (Butun haklarımı helal ettim) desem, haktan kurtulur mu?
CEVAP
Evet kurtulur, helal etmiş olursunuz.

Sual: Kalbini kırdığımız bir insandan defalarca ozur dileyip, helallik istesek ama o insan ısrarla affetmese ve bize kotu laflar ve beddualar ediyor olsa ne yapmamız gerekir? (O da bizim kalbimizi kırıyor ama biz helal ediyoruz.)
CEVAP
Hak onun helal etmeyebilir. Ahirette terazi kurulacak, sizin ondaki hakkınız alınacak, onun sizdeki hakları alınacak ve helalleştirilecektir. Kabul etmezse, sevaplarınızdan vereceksiniz, sevabınız yoksa, onun gunahını yukleneceksiniz. Onun icin hic kimsenin kalbini kırmamalıyız.

Sual: Bir insan bir diğer insana kotuluk ettiği zaman buna karşılık kotuluk goren kişi beddua ederse bu kişi hakkını almış olur mu?
CEVAP
Daha fazla ederse hakkını alır, hem de daha fazla alırsa bu sefer otekinin hakkı buna gecer.

Sual: Ve beddua eden kişi ahirette hak talep edecek mi?
CEVAP
Hakkı kadar beddua etmişse hak talebinde bulunamaz. Daha fazla etmişse, bu sefer oteki hak talebinde bulunur.

Sual: Bir insan diğer bir insana sıkıntı veriyor ve bu sıkıntı goren insan hic karşılık vermiyor yalnız kalbinde sıkıntı veren kişiye karşı kırıklık hissederse, bu sıkıntı veren kişinin dunyada ve ahirette akıbeti ne olur?
CEVAP
Ne kadar alacağı varsa ahirette o kişiye verir. Dunyada başına bela da gelebilir.

Sual: Yazılarınızı ve cevaplarınızı kaynaklara dayanan sağlam delillerle bildirmenizden, muslumanları bilgilendirmenizden ve aydınlatmanızdan dolayı yaptığınız hizmet icin, Allahu teÂl sizlerden razı olsun. Bir bayan olarak şu hususta bilgi almak istiyorum. Şimdiki zamanda kul haklarına riayet eden veya dikkatli davranan hemen hemen yok gibi bir şey. Kul hakkının odenmesi gerektiğini anlayan kişiler de her neden ise, helalleşmeye gelince, bu işi o kadar basit ve kolay, genel, yuvarlak bir ifadeyle bu yoldan halletmeye kalkıyorlar ki, buna da şaşmamak elde değil.
Biz muslumanız elhamdulillah. Buna gore, iki musluman birbiriyle helalleşirken, ben sana şunu yaptım veya bilmeyerek bana şundan dolayı hakkın gecti veya ihtiyacım olduğu icin caresiz ve cok zaruretten dolayı şoyle bir hak gecmiş oldu gibi mesnedi soylenerek helalleşmenin daha şık ve durust, İslam’a uygun bir şekilde olması gerektiğini biliyorum.
Samimi olarak helalleşmek isteyen, gercekten Allahu teÂlÂdan korkan bir kimsenin bir başkasını yuvarlak genel bir ifade ile kandırmasına gerek var mı? Helalleşmeye gelince kacamaklar var. Mesela kardeş hakkını helal et diyorlar ve kısa yoldan sıvışmanın yoluna bakıyorlar. Hele boyle işleri şimdi, o kadar kolay halletmenin yollarını buluyorlar ki, yuz yuze gelmeden, telefon cihazlarının, elektronik haberleşmelerin arkasına sığınarak bu işi gercekleştirdik zannediyorlar. Bir kurnazlık yolu ile hallettim derken, kendi kendini kandırmak olmuyor mu?
CEVAP
Musluman sizin bildirdiğiniz gibi olmalı. Ancak, İslam Âlimleri, fitne cıkacaksa, kalb kırılacaksa, darılma olacaksa, o zaman genel helalleşme olmalıdır diyorlar. Konu iyi anlaşılsın diye ağır ornekler vereyim: Mesela bir bayan arkadaşınız size gelip, (Kocanla bir kerecik opuştuk, hakkını helal et dese) ne yaparsınız? Gerceği soyledi diye belki teşekkur edersiniz ama, icinizi bir kurt yemeye başlar. Belki olaylar buyur de buyur. Yahut kocanız, o bayanın kocasına gidip, (Beyefendi, hanımınızla bir kerecik opuştum, hakkını helal et) dese, ne olur? Bir başka şey, (Evinize geldiğimde, siz cay yaparken ozel defterlerini karıştırdım, sırlarını hep okudum, hakkını helal et) dese, teşekkur edersiniz ama, kendi kendinize olsun, (Bu da yapılır mıydı?) diyebilirsiniz. Onun icin genel bir helalleşme iyi olur. Ozelleri soylemek zor olur.

Sual: Bize cay ve yemek ikram eden oluyor. Hakkı gecer diye korkuyorum. İkramını gorduğumuz kişiyle muhakkak helalleşmek gerekir mi?
CEVAP
Bize herhangi bir şey ikram eden kimsenin o ikramını kabul etmekle bize hakkı gecmez. Ancak az da olsa beraber bulunduğumuz kimselerle sık sık helalleşmek iyi olur. İyilik edenlere de teşekkur etmelidir!

Sual: Bize yapılan haksızlıkları affetmeli mi, kendimizi savunmalı mı?
CEVAP
Şahsınıza yapılan kotulukleri, haksızlıkları affetmeniz cok iyi olur. Haklı olduğunuzu savunmaya girmeniz faydasız ve luzumsuzdur.

Sual: Hakkını, mumin-kÂfir, herkese helal etmek caiz midir?
CEVAP
Caiz ve iyidir. Ahirette karşılık olarak cok sevap verilir.

Sual: Kalben değil de, sozle hakkını helal eden, helal etmiş olur mu?
CEVAP
Evet helal etmiş olur.

Sual: Biri, hakkını helal etse, sonra vazgecse, vazgectiğini bize bildirmezse, ahirette yine hak talebinde bulunabilir mi?
CEVAP
Bildirse bile bulunamaz.

Sual: Arkadaşıma, (Hakkını helal et!) dedim. (Estağfirullah) dedi. Helal etmiş oldu mu?
CEVAP
(Helal ettim) veya (HelÂl olsun) demedikce helÂl etmiş olmaz.

Sual: Laz fıkrası anlatılınca, her laz ile helalleşmek lazım mı?
CEVAP
Kızana anlatmak caiz değil. Hic anlatmamak daha iyi.

Sual: Ucretli helalarda para bırakılmazsa, kul hakkı gecer mi?
CEVAP
Parayı oraya bırakmak iyi olur.

Sual: Sigara icene, icirmezsem hak gecer mi?
CEVAP
Gecer.

Sual: Biz arabanın yanından ayrılınca, cocuklar arabayı temizliyor. Para vermezsek hak gecer mi?
CEVAP
Hak gecmez ise de, vermek iyi olur.

Sual: İstemeden, yukumu taşıyana, para vermezsem hak gecer mi?
CEVAP
İstemediğinizi bildirdiğiniz halde, taşırsa hak gecmez. Ses cıkarmazsanız, hakkı olur.

Sual: Evin altındaki atolye gurultuludur. Şikayete hakkım var mı?
CEVAP
Şikayete hakkınız var. Ancak, fitneye sebep olmamalı.

Sual: KÂfirlerle gureşirken kasten kollarını kırmak caiz mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Kuyrukta hastalar varken, birini iceri almakla hak gecer mi?
CEVAP
Hastalara zaman vaad edilmemiş ise, hak gecmez. Mecbur olmadıkca boyle yapmamalı.

Sual: Ustumuzdeki komşumuz, dikiş makinesi ile, dikiş dikerek bizi rahatsız ediyor. Yaptığı zulum mudur?
CEVAP
Hayır.

Sual: Kasaba et goturup, ucretle kıyma cektiriyoruz. Makinede, onceden kalmış kıyma da oluyor. Kasabın hakkı geciyor mu?
CEVAP
Hayır.

Sual: Bahceme giren tavukları zehirlesem, hak gecer mi?
CEVAP
Evet. Bahceyi muhafaza etmek gerekir.

Sual: Mutehassıs olmayan bir doktor, hastaya cerrahi mudahale etse, hastaya eziyet verse, sakat bıraksa, kul hakkı gecer mi?
CEVAP
Evet.

Sual: Yuksek sesle hapşırınca, yanımdaki korkarsa hakkı gecer mi?
CEVAP
Hayır.

Sual: Dayım kaybolduktan sonra, dedem oldu. Malı paylaşıldı. 30 sene sonra dayım geldi. Bu malda onun da hakkı var mı?
CEVAP
Evet.

Sual: Sovyetlerden Erzurum’a gelen turistleri kandıranlar cıkıyor. Beş bin verip ellibin diyenler oluyor. Dinimizde gayrimuslimleri de kandırmak gunah değil midir?
CEVAP
Bir kimsenin hakkını yemek, kandırmak ona zulum olur. Zulum ise haramdır, buyuk gunahtır. Gayrimuslime zulmetmenin, muslumana zulmetmekten daha kotu olduğu (Durr-ul Muhtar) ve diğer muteber kitaplarda yazılıdır. K. Saadetteki hadis-i şerifte, (Satılan bir şeyin kusurunu gizlemek helal değildir. O kusuru bilip soylememek de kimseye helal değildir) buyuruldu. Yine aynı kitapta, buğdayın yaş kısmını cuvalın ic tarafına koyan bir satıcıya Peygamber efendimizin, (Yaş kısmını nicin saklayıp gostermiyorsun? Hile yapan bizden değildir) buyurulduğu bildiriliyor.

Erbain-i Selmani kitabında (Bir şeyi aldatarak pahalı satmak veya ucuza almak faiz olur, haram olur) ve (Satılan şeyin aybını ve satın alınan şeyin kıymetini gizleyerek aldatmak faiz olur, haram olur) buyuruldu.

Sual: Nazımız gecen arkadaşlara ucretsiz iş yaptırmam caiz midir?
CEVAP
Zaruret olmadan bir şey istemek haram olduğu gibi, ucretsiz olarak başkasına iş gordurmek de haramdır. Başkasının cocuğuna iş gordurmek daha buyuk gunahtır. (Hadika c.2, s.267) İsteyerek iş yapan arkadaşla helalleşilir ise, ucretsiz iş yapması haram olmaz.

Sual: İhtiyac halinde birinin malını almak caiz midir?
CEVAP
İhtiyac, halinde de kimsenin malına dokunmaya İslamiyet, izin vermemiştir. Zaruret halinde olan, yani bunalan kimse bile, başkasının hakkına dokunamaz. Ac kalan kimsenin, başkasının ekmeğini, izni olmaksızın yemesi caiz ise de, sonra kıymetini odemesi gerekir. Onun ac olması, olum tehlikesinde bulunması, bir kimsenin kendi mulkundeki hakkının yok olmasına sebep olamaz. Zaruret halinde bile başkasından alınan malın odenmesi gerekir. Zaruretlerin, yasak olan şeylerin yapılmasına sebep olmaları, kimsenin hakkının gitmesine sebep olamaz. (Mecelle Şerhi)

Sual: Arkadaşla tartışıp birbirimizi uzmuştuk. "Hakkımı helal etmem" diyor. Ne yapılması gerekir?
CEVAP
Yapılacak iş, tekrar tekrar rica edip hakkını helal etmesini istemektir. Yine de helal etmezse, bir şey denemez. Gıyabında ona cok dua etmenizi tavsiye ederiz.

Sual: Hakkını helal et diyene, helal olsun demekle, hakkımız helal edilmiş olmaz mı?
CEVAP
Helal olsun demek de olur, mutlaka helal ettim demek gerekmez.

Sual: Haklı da olsa, hatta karşısındaki ozur dilemese de hakkını helal etmek faziletli midir?
CEVAP
Elbette cok faziletlidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kıyamette bir munadi "Ecri Allah’ın uzerinde olan ayrılsın, Cennete girsin" der. "Bunlar kim?" diye sorulunca, munadi, "İnsanları affedenlerdir" der. Bircok kişi hesaba cekilmeden Cennete girer.) [İ. Ebiddunya]

Hak sahipleri
Sual: Muslumanlara karşı hareket tarzımız nasıl olmalı?
CEVAP
Her Muslumanı yani din kardeşimizi gorunce, (Benim mutlu olmam, Cennete gitmem bunun kalbini kazanmak ve duasını almakla olabilir) demeli ve ona iyilik ederek duasını almaya calışmalı.

Kendini, uzerinde hakkı olanların esiri, kolesi bilmelidir. Ozellikle anne babanın ve hocanın uzerimizde hakkı olur. Bu hususa daha cok dikkat etmek gerekir.

Zarar vermek
Sual: Bir kimse, benim canıma ve malıma zarar verdi. Ben de bu kimsenin canına ve aynı malına, aynı miktar zarar versem, adalet olmaz mı?
CEVAP
Zarar vermekle adalet olmaz. Cezayı mahkeme tayin eder. Hic kimsenin kendi hakkını kendi eliyle almaya hakkı yoktur. Hakkım var diyen başkasına saldırır ve anarşi doğar. Bir hadis-i şerifte, (Dinimizde zarar vermek olmadığı gibi, zarara zararla karşılık vermek de yoktur) buyuruluyor. (İ. Ahmed, HÂkim)

Kul hakkı ve sevab
Sual: Kitaplarda, (Uzerinde kul hakkı olanın veya gunah işleyenlerin ibadetleri sahih olsa da, kabul olmaz) deniyor. Kul hakkı olmayan veya gunah işlemeyen insan yok gibidir. Birine sert bakılsa kul hakkı gecer. Kabul olmuyorsa, ne diye ibadet ederek, boşa kurek cekiyoruz?
CEVAP
Haram işleyenin veya kul hakkı olanın ibadeti kabul olmaz demek, o ibadet icin bildirilen buyuk sevaplara kavuşamaz, yani hepsini muhafaza edemez, cunku gunahlar bu sevapları azaltır demektir. Yoksa, hic sevab alamaz demek değildir. Her ibadetten sevab alınır, ama işlenen haramlar sevapları alıp goturur. Diyelim ki, oruc tutana 70 birim sevap veriliyorsa, icki icene de 70 birim gunah yazılıyorsa, orucunu icki ile acan, 70 sevab kazanırken, icki icince, 70 gunah yuklenir ve sevapsız kalır. Eğer oruc tutmasaydık, icki gunahı artı olarak kalacaktı. Orucun, icki gunahının affına sebep olması yetmez mi? Başka gunahlar da, işlemişse sevapları eksilere iner. Onun icin gunahlardan ne kadar kacılırsa, sevabımız o kadar coğalır.

Kul hakkını odemek icin
Sual: Bilinen ve bilinmeyen kul haklarını odemek icin, ne yapmak gerekir?
CEVAP
Sahipleri biliniyorsa, kul haklarını odemeli veya helÂlleşmeli, ona iyilik ve dua etmeli. Hak sahibi, olmuşse, ona dua ve istiğfar edip, cocuklarına vÂrislerine verip odemeli, bunlara iyilik yapmalı. Cocukları ve vÂrisleri bilinmiyorsa borc miktarı parayı veya malı, fakirlere sadaka olarak verip sevabını hak sahibine niyet etmeli. Ayrıca, yaptığımız butun iyiliklerin sevabını hak sahiplerine hediye etmelidir.

Cenab-ı Hak, o kadar merhamet sahibidir ki, biz sevaplarımızı hak sahiplerine verdiğimiz icin, o sevaplardan bizi mahrum bırakmıyor. Aynı sevabı bize de veriyor. Bu bakımdan yaptığımız her iyiliğin sevabını uzerimizde hakkı olanlara, ana babamıza, arkadaşlarımıza, butun Muslumanlara hediye etmeliyiz. Kendi sevabımızdan hic eksilme olmaz.

Hakkımı helal etmem
Sual: Hanım, (Hakkımı helÂl etmem) diye yemin etti. Ne yapmak gerekir?
CEVAP
Once gonlu alınır, hakkını helal eder; sonra da yemin kefareti verirse, bu iş halledilir.

Kıymalı pide
Sual: Fırına verdiğimiz patatesli pideleri, fırıncı başkasına vermiş. Bize kıymalı pide kalmış. Fırıncı bunları da siz alın, dedi. Ne yapmak gerekir?
CEVAP
Kıymalı pidelerin sahibi biliniyorsa, gidip helÂlleşmeli. Sahibi belli değilse, yiyen icin bir mahzuru yoktur. Fırıncı, yanlış verdiği icin, ihmali varsa, gunahı ona ait olur. İhmali yoksa ona da gunah olmaz.

Egzozdan cıkan kıvılcım
Sual: Ekin bicerken, bicerdoverimin egzozundan cıkan kıvılcım, tarla sahibinin urununun bir kısmını yaktı. Bunu benim odemem gerekir mi?
CEVAP
Bir kasıt ve ihmal olmadıkca, odemek gerekmez. İhmal varsa odemek gerekir.

Hamamda camaşır yıkamak
Sual: Ozel banyolara gidince, camaşırlarımı da yıkıyorum. Mahzuru var mıdır?
CEVAP
Su sarf etmek uzere hamama gidilmiştir. Âdet uzere su sarf edilir. Bu bakımdan camaşırları yıkamakta mahzur yoktur.

Sual: Ahirette ihtiyacımız olur diye hakkımızı Musluman olana helal etmemek daha uygun olmaz mı?
CEVAP
Hayır. Helal etmek daha iyi olur. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez. Eğer biz hakkımızı bir Muslumana helal edersek, hakkımızdan daha coğunu Allahu teÂl bize ihsan eder. Sadece Muslumanlara değil, kÂfirlere de hakkımızı helal etmemiz iyi olur.; hatta kıyamete kadar devam edecek olan haklarımızı helal etmeliyiz. Orada kul hakkından hesaba cekilmek, hesaplaşmak buyuk derttir. Bu dertten de kurtulmak icin, Ahiretteki ihtiyaclarımızı duşunerek herkese hakkımızı helal etmek iyi olur.

Hak borcu affedilmez
Sual: Bir arkadaş, ozel şirkette calışırken, patronun gıybetini yapıp, şirketin para ve bazı mallarını calıyormuş. Bir gun yakalanmış. Nasıl affettirmişse kendini affettirmiş, mahkemeye gitmekten kurtulmuş. Ayrıca bu işin dinen bir sorumluluğu var mı diye soruyor.
CEVAP
Anlattığınıza gore, gıybet ve hırsızlık etmiş. Bunları hak sahibi helÂl etse de, haram işlenmiş oluyor. Yani patronun affetmesiyle, gunahtan kurtulmuş olunmuyor. Bir kimse, birinin şarabını calıp icse, o kişi helÂl etse de, hırsızlık ettiği ve şarap ictiği icin, Allahu teÂlÂdan da af dilemesi gerekir. Ceza kanunlarında bile, hırsızı mal sahibi affetse de, hırsızlıktan kamu davası acılıyor, sucu sabit gorulurse, mal sahibinin affetmesine bakılmadan hırsız cezalandırılıyor.

Demek ki, hırsızlık edeni patron affetse de, tevbe etmemişse gunahları affolmaz. (Patron gormezse yine calarım) diyorsa gunahı devam eder.

Sual: Allahu teÂl tevbe edince butun gunahları affediyor da, kul hakkını niye affetmiyor?
CEVAP
Kul hakkı olmayan gunahlarda, Allahu teÂlÂnın emir ve yasaklarına riayet edilmemiş olur. Şartlarına uygun tevbe edilince, muhakkak affedilir. Kul hakkı olan gunahlardaysa, hem Allahu teÂlÂnın emrine isyan vardır, hem de, o kimsenin hakkı gecmiş olur. Tevbe edilirse, Allahu teÂl yine gunahı yani kendi hakkını affeder; fakat kul hakkı icin, maddi bir haksa, sahibine geri vermek, diğer haklar icinse, hak sahibiyle helalleşmek gerekir. Kul hakkının onemi buyuktur; ama Allahu teÂl isterse, kul haklarını da affedebilir. Bir hadis-i şerif meali şoyledir:
(Denizde şehid olanların, butun gunahları, hatta kul hakları da affolur.) [İbni Mace]

Peki, karada olen şehitlerin veya salihlerin kul haklarını affetmez mi? Elbette affedebilir. Allahu teÂlÂ, hak sahibine, (Bu şehitte, bu gazide, bu salih kimsede, ne kadar alacağın var?) diye sorar. Alacak sahibinin, o alacak kadar gunahını affeder, gunahı yoksa o kadar sevab verebilir; ama bu dereceye yukselmek de zordur. Onun icin, kul hakkıyla olmemeye gayret etmelidir!

Kul hakkı
Sual: Zararlı bir kitap, camiye konmuş. Bir arkadaş, zararlı diye kitabı alıp yakmış. Kul hakkı gecer mi diye soruyor?
CEVAP
Zararlı şeyleri yok etmekle, kul hakkı gecmez.

Randevuya gecikmek
Sual: Mazeretsiz randevuya gec kalmak kul hakkına girer mi?
CEVAP
Musluman randevusuna yani sozunde sadık olmalı, mazeretsiz randevuya gec kalmamalı. Trafiği ve her turlu şartları duşunerek, mumkunse randevu yerine 10–15 dakika once gelmeli. Vakit nakittir. Kimsenin vaktini calmaya hakkımız yoktur. Bir arkadaş anlattı:
Gecen, 19.00’da bir davete gittik. Bize 19.00 denmesine rağmen mazeretsiz yarım saat geciktirdiler. Bizim de ona gore işimiz vardı. Mecburen hemen orayı terk ettim.

Zaruretsiz boyle olaylara fırsat vermemelidir.

Hak helÂl etmek
Sual: Bir kimsenin, (Kıyamete kadar olan butun haklarımı helÂl ettim) demesi caiz midir?
CEVAP
Caizdir ve cok iyi olur. Haklarını helÂl eden Âhirette kazanclı cıkacaktır. (Ben falancaya hakkımı helÂl etmiyorum) dememelidir. Şahsen ben, Kıyamete kadar olan butun haklarımı kÂfir Musluman herkese helÂl ettim.

Zarar vermek
Sual: Gecerken kazaen birinin arabasını cizen ve plakasını da alamayan kimsenin ne yapması gerekir?
CEVAP
Verdiği zarar kadar parayı, musluman bir fakire vermelidir.

Dolmuş ucreti
Sual: Dolmuş ucretini vermeyi unutan, dolmuşcuyu da tanımayan kimse ne yapar?
CEVAP
Dolmuş ucreti kadar parayı, musluman bir fakire vermelidir.

Evi boş tutmak
Sual: Anadolu’da oturuyorum. Yazın gezmeye gelince kendim otururum diye İstanbul’daki evimi kiraya vermiyorum. İhtiyac sahibi muslumanlar varken, evimi boş tutmam gunah olur mu?
CEVAP
Evet, gunah olur. Boş duracağına, uygun fiyata bir muslumana kiraya vermelidir.

KÂfirle helalleşmek
Sual: Hıristiyan arkadaşlarımızla nasıl helalleşebiliriz? Ne demeliyim onlara?
CEVAP
Uzerimdeki maddi manevi haklarını bana bağışla denir. Mesela İngilizce şoyle denebilir:
"Forgive all your spiritual and material claims on me."
O da, okeylerse mesele kalmaz.

“Hakkını helal et” demek
Sual: Biz bir istekte bulunmadan, biri gelip bize yardım ediyor. Biz de ona, (Hakkını helal et!) diyoruz. Demesek hakkı bize gecmiş olur mu? Yani bu, kul hakkı olur mu? Markette de, (Paranın ustu kalsın) diyoruz. Kasiyer, (Hakkını helal et!) demese, parayı rızasıyla bırakanın hakkı geciyor mu?
CEVAP
Yardımı kendiliğinden yaptığı icin ve paranın ustunu kendiliğinden almadığı icin hak gecmiş olmaz, ancak iyilik edene teşekkur etmek gerekir. Kendiliğinden yardım edince bir hak gecmez, cunku biz istemeden yapmıştır, fakat devam eden bir yardım ise, bizim rızamız dÂhilinde yapıyor demektir. O zaman, (Hakkını helal et!) demek gerekir. Mesela arabayla giderken, bazı cocuklar bir bezle arabanın camını siliyorlar. Biz yapmayın dediğimiz hÂlde yaparlarsa hak gecmez. Biz sukût eder, yapmalarına rıza gosterirsek, onlarla helalleşmek veya birkac lira vermek gerekir.

Calınan şeyler
Sual: 14-15 yaşlarında buluğa erdiğim sırada, marketten caldığım cikolata, sakız gibi şeyleri, oraya nasıl oderim? Onlara caldığımı soyleyemem. Hangi yolla odenebilir?
CEVAP
Cok yolu var. Once, calınan kadar şeyler alıp, goturup yerlerine habersizce konur. Bu yapılamazsa, mesela gidip uc tane cikolata alırsınız. Daha sonra markete uğrayıp fişinizi gosterirsiniz ben uc tane cikolata istemiştim, uc yerine yanlışlıkla beş tane verilmiş. İkisini iade ediyorum dersiniz. Diğer caldıklarınızı da buna benzer bir yolla odersiniz. Bu da mumkun değilse, bedeli fakirlere verilir.

Hak helal etmek
Sual: Bende, mÂlî, nefsî, ırzî ve mahremî gibi ceşitli hakları olan bir kişiye, bu hakları teker teker saymadan, (Bana butun haklarını helal ettin mi?) desem, o da, (Evet, hepsini helal ettim) dese, haktan kurtulur muyum?
CEVAP
Evet. Helalleşirken gunahı bildirmeyip, bendeki haklarını affet demek, caizdir. (İslam Ahlakı)

Bir kimse, diğerine, (Benim uzerimdeki butun haklarını bana helal et) dese, o da (Helal ettim) dese, butun haklarını helal etmiş olur. Şayet hak sahibi, o şahsın uzerinde bulunan haklarını biliyorsa, hem hukmen, hem de diyaneten, teklif sahibi olan şahıs, bunlardan kurtulur. Şayet bilmiyorsa, butun Âlimlere gore, hukmen kurtulur, fakat diyanet yonune gelince, İmÂm Ebu Yusuf’a gore, bundan da kurtulur. Fetva da boyledir. HulÂsa’da da boyle bildiriliyor. (Fetava-i Hindiyye)

Bir kimseye, (Butun haklarını helal et) dense, o da (Helal ettim) dese, bu hakların ne olduğunu bilmese de, İmam-ı Ebu Yusuf’a gore helal etmiş olur. Fetva da boyledir, cunku bilinmeyen haklar icin helalleşme bu ummete mahsustur. (Berika)

Kişinin gizlemeye calıştığı bir ayıbını soylemek uygun olmaz. Ancak ustu kapalı olarak, bu konularda ondan helallik talebinde bulunur. Eğer gıybeti ona bildirmek fitneye sebep olacaksa, o zaman onun icin Allah’tan af talebinde bulunur. Mechul hakları ibra etmenin, biz Hanefîlere gore caiz olması, buna delildir. (Redd-ul muhtar)

Paranın gecmediği yer
Sual: Bir yazıda, (Âhirette hatır gonul dinlenmez, para pul gecmez) deniyor. Peki, Âhirette peygamberler, Âlimler, melekler, şehidler şefaat etmeyecek mi?
CEVAP
Şefaat ayrı bir konudur. Burada kul hakkından bahsediliyor. Bir hadis-i şerif meali:
(Uzerinde kul hakkı olan, olmeden once odeyip helalleşsin! Cunku Âhirette altının, malın [paranın pulun] değeri olmaz. O gun, hak odeninceye kadar, kendi sevaplarından alınır, sevabları olmazsa, hak sahibinin gunahları buna yuklenir.) [Buhari]

O yazıdaki hususla hadis-i şerifte bildirilen hususlar aynıdır. İmansızlara hicbir şefaat yoktur. İki Âyet-i kerime meali şoyledir:
(Artık şefaat edicilerin [peygamberlerin, meleklerin, salihlerin, şehidlerin] şefaati, onlara [kÂfirlere] fayda vermez.) [Muddesir 48]

(O gun zÂlimlerin, ne dostu, ne de şefaatcisi vardır.) [Mumin 18]

Gorulduğu gibi, imansızlar icin, Âhirette hatır gonul gecmiyor. İmanı varsa, elbette şefaat hakkı olanların, hatırı gonlu yani şefaati gecerlidir. İmanlı olup da uzerinde kul hakkı varsa, yine para pul veya hatır gonul gecmiyor. Kul hakkı icin, ya kendi sevabından veriyor veya hak sahibinin gunahlarını yukleniyor. Kul hakkı olmazsa, diğer gunahlar icin şefaat hakkı elbette vardır.

Cocukla helÂlleşmek
Sual: Bir cocuğu doven veya ona bir iş yaptıran yahut cocuğun verdiği hediyeyi alan kimsenin, cocukla helÂlleşmesi yeterli midir?
CEVAP
Ana-babasından veya velisinden izinsiz, akıl baliğ olmayan bir cocuğun verdiği hediyeyi almak, kullanmak caiz olmaz. Cunku akıl baliğ olmayan cocuğun, ana-babası dÂhil, hic kimseye hediye vermesi sahih olmaz. (Redd-ul-muhtar)

Dovduğumuz cocuğa hakkını helÂl et desek, o da helÂl etse, bu gecerli olmaz. Cocuğa iş yaptırsak, sonra da hakkını helÂl et desek, ettim dese gecerli olmaz. Ya cocuğa ucretini vermeli veya velisiyle helÂlleşmelidir.

Bankanın borc silmesi
Sual: Bir kimse olunce, bazı bankalar onun borclarını siliyormuş. Banka silince, o kişi dinen borctan kurtulmuş oluyor mu? Ahirette ona borcu sorulmayacak mı?
CEVAP
Banka borcları silince, ona hediye etmiş oluyor. Olen kişi sorumluluktan kurtuluyor.

Kul hakkının onemi
Sual: Kul hakkı cok onemli olsa da, ben hic korkmuyorum. Her zaman, kazandığım sevabları uzerimde kul hakkı olanlara bağışlıyorum. Kul hakkı olanlar, Âhirette benden bir şey istemeye hakları olmaz diye duşunuyorum. Duşuncem doğru mudur?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bir kimse, Peygamberlerin yaptığı ibadetleri yapsa, fakat uzerinde başkasının bir kuruş hakkı bulunsa, bu bir kuruşu odemedikce, Cennete giremez. (2/66, 87)

Kul hakkını, Allahu teÂlÂnın hakkından once odemek gerekir. Kul hakkı olan, hak sahipleri ile helalleşmedikce affa uğramaz. Yani uzerinde kul veya hayvan hakkı bulunanı Allahu teÂl affetmez ve bunlar Cehenneme girip, cezalarını cekeceklerdir. (Hadika)

Kıyamet gunu, bir dank [yarım gram gumuş] hak icin, cemaatle kılınmış ve kabul olmuş 700 namazı alınıp, hak sahibine verilecektir. (Durr-ul-muhtar)

Cemaatle kılınıp ve kabul olmuş sevabı yoksa ne olacak? Hak sahibinin gunahları, kul hakkı olan kimseye yuklenip Cehenneme atılacaktır.

Durum boyle olunca, kul hakkından cok korkmak, hic kimsenin kalbini kırmamaya calışmak lazımdır.

Eşit paraya farklı iş
Sual: Calıştığım iş yerinde, herkesten eşit para alınarak aylık para toplanıp cay, şeker gibi malzemeler alınıyor. Kimisi cayı cok iciyor, kimisi az. Bazılarının misafirleri cok geliyor. Yani aynı oranda icilmiyor. Bunun bir mahzuru var mı?
CEVAP
Bu, baştan bilinen bir şeydir. Az icelim, cok icelim eşit para veriyoruz. Yani anlaşmamız boyledir. Zaten eşit sayıda misafir de gelse, eşit cay icmek mumkun değildir. Anlaşma boyle olduğu icin az veya cok cay icmenin mahzuru olmaz.

Bunun gibi, oradakiler beraber yemek yiyelim diye eşit para toplayıp, peynir, zeytin, domates, ekmek alıp sonra yeseler, kimi az kimi cok yiyecektir elbette. Bu başta bilindiği icin mahzuru olmaz. Yine bunun gibi, sitelerde apartman katlarında kimi girişte oturur, hemen hemen asansoru hic kullanmaz. Onuncu kattaki ise en cok kullananlardan biri olur, ama anlaşma gereği eşit ucret alınırsa mahzuru olmaz.

Mesaiyi aksatmak
Sual: İhlas Holding’de calışıyorum. Bazı arkadaşlar internette veya basında ilginc gordukleri şeyleri maille bana ve başkalarına gonderiyorlar. Bu maillere bakayım derken mesaimi aksatıyorum. İşlerimi yetiştirmek icin acele edince de, baştan savma gibi oluyor. Bundan dolayı vebale giriyor muyum?
CEVAP
İnsan, yapması gereken işlerini bitirdikten sonra, bunlara da bakarsa mahzuru olmaz. Ancak devamlı o işlerle uğraşanın, işini aksatmaması imkÂnsızdır. O tip işler, insanın daha cok hoşuna gittiği icin, once onlara bakıyor, zaman artarsa, esas vazifesi olan işine bakıyor. Bunun icin mahzurlu oluyor, mesaisinden caldığı icin gunaha giriyor.

KÂfirin kul hakkı
Sual: Bir kÂfir, Musluman olunca, butun gunahları affoluyor, hatt gunahları sevaba cevriliyor. KÂfirin kul hakkı varsa, hak sahipleri onu affetmezse ne olacak?
CEVAP
Âyet-i kerimede ve hadis-i şeriflerde (İman edenin butun gunahları affedilir) buyuruluyor. Butun gunahlarının icinde, kul hakları da vardır. Cenab-ı Hak, hak sahiplerinin haklarını verir, hic kimseyi mağdur etmez.

Kapı onundeki ayakkabı
Sual: Misafirler, dairemizin kapısı onune ayakkabılarını cıkarıyorlar. Kapı onunden de ayakkabılar calınıyor. Ev sahibi, bu ayakkabıları odemek zorunda mıdır?
CEVAP
Odemek zorunda değildir.

İş yaptırmak icin
Sual: İş yaptırabilmek icin emrim altındakileri dovebilir miyim?
CEVAP
Baba evladını, hoca talebesini terbiye etmek icin eliyle ve hafif vurabilir. Yumrukla vuramaz. Yuzune de vuramaz. İş yaptırabilmek icin dovmek yerine, tesiri olacak başka cezalar vermelidir.

İzinsiz eşya kullanmak
Sual: Bir kişi, calıştığı ozel iş yerinin eşyalarını kullanıp, sonra yerine benzerini veya bedelini, veya bir yerine iki tane, uc tane koysa gunah olur mu?
CEVAP
İzinsiz alıp kullanmak haramdır. Yerine fazlasıyla bedeli konsa, işlenen gunah affolmaz. Tevbe etmek ve mal sahibiyle helalleşmek gerekir.

KÂfir hakları
Sual: (Bir kÂfirin, bir Muslumana hakkı gecince, dunyadayken helÂlleşmezse, Âhirette o Musluman, kÂfirin kufrunu yukleneceği icin doğru Cehenneme gider) deniyor. Cehennem kÂfirlerin yeri değil mi?
CEVAP
Cenab-ı Hak, kÂfirin hakkını herhangi bir şekilde vermekten Âciz değildir. KÂfirin hakkı icin Muslumanı Cehenneme atmaz, kÂfiri de Cennete sokmaz. KÂfirin azabını hakkı kadar hafifletebilir veya başka şekilde hakkını verir. Hic kimse mağdur olmaz.

İckiyi dokmek
Sual: Bir Musluman, Musluman arkadaşı cok iciyor diye, arkadaşının iyiliğini duşunerek ickisini dokse, o ickinin fiyatını ona odemesi gerekir mi?
CEVAP
Bu hususta iki kavil vardır: Calgıları, icki şişelerini kırmak, yani guc kullanarak emr-i maruf yapmak yalnız devletin vazifesi olduğu icin, başkası kırarsa tazmin eder, yani oder. Başka bir kavildeyse odemez. Fakat kanunen suc olan, tepkiye, fitneye sebep olabilecek işlerden uzak durmalı. Kanunen suc olacak şeyleri işleyip cezaya captırılmak ve boylece zarara uğramak dinen de caiz değildir. (İbni Âbidin, Hadika)

Kul hakkı affolmaz mı?
Sual: İslam Ahlakı kitabında, (Allahu teÂlÂ, kul hakkı haric, dilerse diğer gunahları affeder) deniyor. Allahu teÂl dilerse kul hakkını niye affetmiyor? Kim karışır ki? Bir şehidin kul hakkı borcu olsa, yine de mi affa uğramaz?
CEVAP
Kul hakkı, başkasına ait bir alacaktır. Cenab-ı Hak, kendine karşı işlenenleri affedebilir, ama başkasına işlenen gunahların sahipleri, bundan haklarını isterler. Onun icin kul hakkının dinimizde onemi buyuktur. Kişi, şehid olursa, Âhirette hak sahipleri şehitten alacaklarını isterler. Onların haklarını vermedikce Cennete giremez. Denizde şehid olan muminin borclarını Allahu teÂl kendi uzerine alır. Hak sahiplerine, borclu adına O verir. Bir hadis-i şerif:
(Deniz savaşında şehid olanın, butun gunahları, hatt kul hakları da affolur.) [İbni Mace]

Bunu kara şehidinde de yapar mı? Onun rahmeti boldur, onu da yapabilir. Hatt şehid olmayanları da Âhirette helÂlleştirecektir. Hakkını helÂl edene Cennette koşkler verecektir. Onemli olan imanlı olmektir. Burada imandan kasıt doğru imandır. Doğru iman, Ehl-i sunnet vel cemaat itikadıdır.

İnternetten muzik indirmek
Sual: Ucretle satılan muzik CD’lerini veya dinî yazıları, herhangi bir kitabı bilgisayarımıza internetten izinsiz ve ucretsiz indirmenin gunahı var mı?
CEVAP
İndirilen şeyin kendisi gunahsa, mesela mustehcen goruntu veya muzik ise, indirilmesi de gunahtır. Dinî yazıları ucretle satmak cok gunahtır. Bizim sitedeki dinî yazılar icin, (Orijinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya gerek kalmadan, herkes alıp istifade edebilir) diye giriş sayfasına yazdık. İzin vermesek de, başkalarının izinsiz alması gunah olmaz.

Bir yazının internetten kopyasını almak, bir kitaptan fotokopi cekmek gibidir. Bir kitabın fotokopisini izinsiz cekmek, Hanbelî mezhebinde caiz değilse de, Hanefî mezhebinde caizdir. Kanunî yonden suc olanlar varsa, suc işleyip cezaya carptırılmak da dine aykırı olur.

Hakkını helÂl etmek
Sual: Bir kimse, hakkını helÂl ettikten az sonra, sozunden vazgecip, (Ben hakkımı helÂl etmiyorum) dese, onceki helÂl ettiği haklar da helÂl edilmemiş mi olur? Yoksa sadece onceki helÂl ettiği haklardan sonraki haklar mı kalır?
CEVAP
Oncekiler helÂl edilmiş olur, sonrakiler kalır.


KAYNAK
__________________