Cumhurbaşkanlığı Sozcusu İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Kulliyesi'nde duzenlenen Kabine Toplantısı'nın basın toplantısı duzenledi.
Elazığ'da meydana gelen 6.8 buyukluğundeki deprem ve sonrasında yapılan calışmalarla ilgili konuşan Kalın, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da toplantıda takdim konuşmasında bu hadiselerle ilgili gerekli dersler, etudler calışmalar yapılmakta ve bunlarla ilgili tedbirler de bundan sonra alınmaya devam edecektir. Bu cercevede İcişleri ve Cevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yaptığı sunuma atıfta bulunmak istiyorum. İki bakanımız da Malatya ve Elazığ'da bizzat sahadaydılar. Onlara Hazine ve Maliye Bakanımız, Spor Bakanımız, Aile Bakanımız da katıldılar. Deprem sonrası yapılan calışmalar anlamında cok ciddi mesafeler alındı" ifadelerini kullandı.
[h=3]"CUMHURBAŞKANIMIZ TEME ATMA TORENLERİNE BİZZAT KATILACAK"[/h] Deprem bolgesinde şu anda gunde 65 bin kişiye yemek servisi yapıldığını soyleyen Kalın, "Yaraların sarılmasında atılan adımlar tabii ki memnuniyet verici. Zemin calışmaları da tamamlanır tamamlanmaz sayın Cumhurbaşkanımız burada temel atma torenlerine bizzat katılacaklar. Boylece yapılan calışmaların surekliliğini de bir defa daha gostermiş olacaklar. Devlet ve millet olarak bu surec icerisinde kurumlarımız, STK'larımız, vatandaşlarımız, yardım kuruluşlarımız gercekten ozveri ve herkese ornek olacak bir calışmayı ortaya koydular. Elbette gidenleri geri getirmek mumkun değil ama kalanların acısını hafifletmek icin calışmalar surdurulecek" dedi.
[h=3]"BİZİM TEKLİFİMİZ HALA MASADA"[/h] Kalın, F35'ler ile ilgili ortak komisyon kurulmasına ilişkin, "Ortak komisyon kurulması fikri kasım ayında yaptığı ziyarette gundeme gelmişti. Maalesef bugune kadar bir netice alamadık yaptığımız goruşmelerde. S-400'ler Turkiye'de olduğu surece F35'lerin verilmeyeceği noktasındalar. Bizim teklifimiz hala masada. Teklifimizi yeniledik" acıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Sozcusu İbrahim Kalın'ın konuşmasından one cıkanlar şu şekilde:
[h=3]"GOZLEM NOKTALARIMIZIN KAYDIRILMASI SOZ KONUSU DEĞİLDİR"[/h] İdlib sureciyle 2 yıldır calışmalarımızı yurutuyoruz. Turkiye aynı zamanda Berlin sureci ve BM catısı altında surdurulen calışmalara destek vermektedir. Yeni donemin parametrelerini sayın Cumhurbaşkanımız acık ve net bir şekilde ortaya koydular. Bu cercevede Rusya ve İran'la temaslarımız devam ediyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın sayın Putin'le yaptığı telefon goruşmesinde mutabık kalındığı uzere Rusya'dan gelen askeri heyetle goruşulecek. Ana parametreler oncelikle orada askerlerimizin korunması icin gerekli ne varsa her şey bilatereddut yapılacak. Askeri gozlem noktalarımız yerinde durmaya devam edecektir. Başka noktaya kaydırılması soz konusu değildir.
[h=3]"BEDELİ AĞIR OLACAKTIR"[/h] Rejim bugune kadar yuzlerce defa İdlib Mutabakatı'nı ihlal etmiştir. İdlib'te rejimin saldırıları karşında yeni bir doneme girdik. Terorle mucadele bahanesiyle bundan sonra yapacağı yanlış adımların bedeli mutlaka ağır olacaktır. Uluslararası topluma burada onemli sorumluluklar duşuyor. İdlib konusunda guvenliğin sağlamnması, sivillerin korunması, goc dalgasının onlenmesi, insani yardım gibi konularda sadece Turkiye'nin sorumluluğunun ifade etmek uluslararası toplumun sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor.
[h=3]LİBYA'DA ATEŞKES CABALARI[/h] Hafter guvenilir bir aktor değil. Turkiye'nin surece katılması, aslında Libya krizine de bir denge getirmiştir. Bize ilk gunlerde Turkiye'nin burada ne işi var diyenler bile bunu kabul ediyor. Her ne kadar uluslararası toplum ona baskı yapıyor gibi gozukse de biz gerceği biliyoruz. Hafter'in hala savaştan yana olduğunu biliyoruz.
[h=3]"KUDUS'UN KİMLİĞİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ MUMKUN DEĞİLDİR"[/h] Barış Planı olarak ortaya atılan planın barış ve cozum planı olmadığı acık şekilde gorulmekte. İki devletli cozum formulunu tamamen ortadan kaldırmaktadır. Boluk boluk parca parca birtakım toprak parcalarından bahsediliyor. Bu bir devlet değildir. Filistin devletinin guvenlik gucunun olmamasının ongorulmemesi, hava ve denizin İsrail tarafından kontrol edilmesi soylenmiştir. Netanyahu'nun her donem iki devletli cozumu ortadan kaldırmak icin adımlar attığını biliyoruz. Biz bu planı iki devletli cozume katkı sunmasını mumkun gormuyoruz. Kudus'un el değiştirilmesi, tarihi ve dini kimliğinin donuşturulmesi elbette mumkun değildir.
[h=3]"BU PLAN BARIŞ PLANI DEĞİL YOK ETME PLANIDIR!"[/h] 7 milyona yakın Filistinli multecinin tarihi topraklarına, ecdadının yaşadığı topraklara donuş hakkının elinden alınması barış planı değil mahrumiyet ve yok etme planıdır. Bu plan yeni değildir. Ariel Şaron planıdır. Agresif bir plandır. Barış ve istikrarı getirecek, cozumu sağlayacak bir plan değildir. Bu plan ve destekleyenler insansız, topraksız, tarihsiz, devletsiz bir Filistin hayal etmektedirler. Bunu aklı ve vicdanı olan hic kimsenin kabul etmesi mumkun değildir. Bazı Arap ulkelerinin bu plana destek vermesi, tarihi gerceklerle, siyasi hakikatlerle taban tabana zıt bir tabloyu ortaya koymaktadır. Bunun hesabını kendi kamuoyuna nasıl vereceklerini kendileri hesaplamak durumundalar. Turkiye Filistin davasına her zaman katkı verecektir.
[h=3]AP'DEKİ KONFERANS[/h] Kurtleri korumak istediğini, onlara yol gostermek istediğini iddia edenlerin, Kurtleri kendi bolgesel dizaynlarına bir payanda yapmaktan başka niyetleri yoktur.
Kaynak: DHA[h=4]Haber Videosu[/h]: Cumhurbaşkanlığı Sozcusu Kalın: F-35'ler ile ilgili ortak komisyon kurulması fikrinde netice alamadık