Namazın Varlığına Dair Kur'an'ın Goruşu ve Delilleri - Peygamberimizin Asli Gorevi
Sabah Namazı: 24:58 Sabah Namazı İcin Fecr Denir -> Gun Doğumundan Hemen Once Manasındadır
Oğle Namazı: 17:78
İkindi Namazı: 2:238
Akşam Namazı: 11:114
Yatsı(Gece) Namazı: 24:58 -> Gece namazı İcin İşa Kelimesi Kullanılır
Namazın İlk Geldiği İnsan:
Sure 22 Ayet 78:
Allah uğrunda, hakkını vererek cihad edin. O, sizi secti; din hususunda uzerinize hicbir zorluk yuklemedi; babanız İbrahim'in dininde (de boyleydi). Peygamberin size şahit olması, sizin de insanlara şahit olmanız icin, O, gerek daha once (gelmiş kitaplarda), gerekse bunda (Kur'an'da) size «muslumanlar» adını verdi. Oyle ise namazı kılın; zekÂtı verin ve Allah'a sımsıkı sarılın. O, sizin mevlÂnızdır. Ne guzel mevlÂdır, ne guzel yardımcıdır!
Bu ayet de gecmiş indirilen kitaplarda ve Kur'an'da inananların ismimin musluman olduğunu gormekteyiz. Bu manada bu ayetin devamında ise gecmişte olduğu gibi şimdi de namaz kılmamız ve zekat vermemiz isteniyor Allah'ın rızası icin. O halde namaz sadece peygamberimize verilen bir ibadet değildir. Namaz İbrahim Peygamber ile başlamıştır. Zira "Babanız İbrahim'in dininde de" ifadesi tam da buna iiaret eder.
Ve İbrahim'in dini olan İslam'da -ki bunu aşağıdaki ayetlerde acıkca goreceksiniz- Allah zorluk yuklemediğini soyluyor. Zira gelenekci anlayış ise peygamberimize iftira atarak dinimiz icine olur olmadık adetleri ve zorlukları sokmuşlar ve tasavvuf ehilleri ise Allah'a yukselmenin acı cekerek, ibadet de cile cekerek olacağını insanlara aktarmışlardır. Lakin bu ayette ise Allah tam tersini soylemiş, Dinde insanlara zorlukları yuklemediğini acıkca ifade etmiştir...
Sure 21 Ayet 73:
Biz onları, emrimize gore yol gosteren onderler kıldık. Onlara iyi işlerin nasıl yapılacağını, namazın nasıl gozetileceğini ve zekatın nasıl verileceğini vahyettik. Onlar bize kulluk edenlerdi.
Bu ayette ise "Onlar'ı onderler kıldık" derken gecmiş peygamberlerden bahsedilmektedir. Zira ayette bazı hususların vahyedilmesinden bahsedilmektedir. Bu da "Onderler Kılınan Kimselerin" diğer peygamberler olduğu acıktır.
Bu ayette de Allah diğer peygamberlerine iyi işlerin nasıl yapılacağını, namazın nasıl kılınacağını ve zekatın nasıl vereceğini vahyettiğini acıkca soyluyor. Buna gore peygamberimizden once namaz bir ibadet şekli olarak insanlara oğretilmiş ve farz kılınmıştır.
Bu manada gelenekci goruşe gore namaz sadece peygamberimiz zamanında farz kılınmamıştır. Mirac olayı ise Kur'an'da gecmediği gibi bu gerceklere tamamiyle terstir...
Zira mezhepci anlayışa gore peygamberimiz namazı Mirac gecesinde aldığı iddaa edilmiştir. Lakin zaten namaz diğer peygamberlerden buyana peygamberimize kadarki doneme kadar var olan ve bilinen ibadet şeklidir...
Peygamberimizin İbrahim Peygamberi Takip Etmesi
Sure 16 Ayet 123:
Sonra ey Rasûlum, sana şoyle vahyettik: Doğru yola yonelerek İbrahîm’in dinine uy, o hic bir zaman muşriklerden olmadı.
Bu ayet de apacık Allah'ın Peygamberimize İbrahim'in dinine uymasını vahyettiğini anlıyoruz. Demekki İslam dininin kurucusu ve ilk uygulayıcısı İbrahim Peygamberdir... O halde namaz İbrahim Peygamberden Muhammed Peygambere kadar bilinen ve uygulanan bir ibadetti.
Peygamberimizin bir diğer gorevi ise hatırlatıcı olmasıdır. Bu manada Hz İbrahim'in dini olan İslam'ı peygamberimiz Kur'an ile insanlara hatırlatmış ve oğut vermiştir...
Peygamberimizden Once Namaz Kılınıyordu
Sure 8 Ayet 33-35:
Onların, Kabe'deki namazları hile ve menetmekten başka bir şey değil. İnkarınızdan dolayı azabı tadın.
Bu ayette "Onlar" diye tabir edilen kişiler Mekkeli Muşriklerdir. Mekkeli muşriklerin de Kabe'de namaz kıldığını bu ayet de acıkca anlıyoruzz
Sure 9 Ayet 54:
Yardımlarının kabul edilmesine engel sadece şudur: ALLAH'ı ve elcisini inkar ettiler, namaza ancak uşenerek yaklaşırlar ve yardımları da isteksiz yaparlar.
Bu ayette ise Mekkeli Muşriklerin yardımlarının kabul edilmemesinin nedeni ise yaptıkları yardımları ve ibadet olan namazı isteksiz yapmalarından ve Elci olan Peygamberimizi kabul etmemelerinden dolayıdır...
Hacc İbadeti Hz İbrahim İle Gelmiştir
Sure 22'de anlıyoruz...
Şimdiye kadar olan tum ayetleri toplarsak Peygamberimizin İbrahim Peygamberin dinine uyduğunu goruyoruz. Bu dinde ise namaz, oruc, zekat ve hac ibadetlerinin pratiklerini İbrahim peygambere ve diğer sonra gelen peygamberlere Allah'ın vahyettiğini goruyoruz.
Bu bağlamda namaz ibadeti peygamberimiz zamanında Mirac meselesi ile gelmemiş olup İbrahim peygamberden buyana icra edilen bir ibadet olduğunu rahatca kavrayabiliriz.
Hatta yukarıda verdiğim ayetlerde de mekkeli muşriklerin peygamberimizden once de namaz kıldıklarına şahit oluyoruz. Lakin onlar namazda ve yardımseverlikte uşengec oldukları icin Allah'ın yardımından nasip almadığını ayetten apacık anlıyoruz...
Bu manada peygamberimizin gorevinin ise İbrahim'in dini olan İslam'ı insanlara yeniden doğru şekilde hatırlatmak, tabliğ etmek ve Kur'an'dan oğut vermektir. Peygamberimizin gorevini ise aşağıda detaylı olarak ele aldım...
İbrahim Peygamber İslam'ın Tum pratik uygulamalarını getirmiştir. Burada birşey belirtmek istiyorum Muhammed Peygamberin Tek Gorevi Kur'an'ı Tebliğ Etmekti.
Bundan başka gorevi yoktu zira İslam'ın tum pratik bilgileri İbrahim peygamberden Muhammed peygambere kadar uygulanmış ve biliniyordu...
Peygamberimizin Asıl Gorevi (Kur'an'ı Olduğu Gibi Tebliğ Etmek)
5:67 - Ey şanlı Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O'nun peygamberlik gorevini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Doğrusu Allah, kÂfirler toplumunu doğru yola iletmez.
Bu ayette peygamberimizin gorevi apacık bellidir. "Kur'an'ı eğer tebliğ etmezsen Allah'ın peygamberlik gorevini yapmamış olursun" ifadesi bunu apacık bir şekilde kanıtlar niteliktedir...
Bu ayetten cıkan diğer sonuc ise Allah Peygamberimize neyi veriyorsa vahiy olarak onu tebliğ etmektedir. Bir takım mezhepciler hala bunun aksini soylemekte ve peygamberimizin Kur'an dışı soylemlerinin de vahye dayandığını iddaa etmektedirler.
Bu apacık bir şirktir. Zira Kur'an'da ne varsa peygamberimiz O'nu vahyetmekle mukellef kılınmıştır. Bu ayet de bunun en bariz delilidir...
5:99 - Peygamber'in uzerine duşen sadece duyurmadır (Kur'an'ı Tebliğdir). Allah, acıkladıklarınızı da gizlediklerinizi de bilir.
Bu ayette de peygamberimizin uzerine duşen gorevinin sadece duyurma yani tebliğ olduğu apacık bellidir. Tabiki duyuracak olduğu ise Allah'ın kelamı Kur'an'dır...
7:62 - "Size Rabbimin gonderdiği gercekleri duyuruyorum, size oğut veriyorum ve Allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum."
7:68 - "Size Rabbimin gonderdiği gercekleri tebliğ ediyorum ve ben sizin icin guvenilir bir oğutcuyum."
Yukarıdaki ayetler ise Peygamberimizin sadece Allah katından gelen bilgileri tebliğ ettiği ve bize Kur'an ayetleri ile oğut verdiği apacık gorulmektedir...
16:82 - Buna rağmen eğer yuz cevirirlerse, ey Muhammed! Artık sana duşen sadece acık bir şekilde tebliğden ibarettir.
Bu ayette de peygamberimizin Sadece Allah'tan geleni tebliğ ile gorevli bir peygamber olduğu apacık gorulmektedir. Burdaki "Artık sana duşen sadece acık bir şekilde tebliğdir" ifadesi peygamberimizin sadece gorevinin "Allah'tan inene kendi hevasından birşey katmadan tebliğ etmek" olduğu apğacık bir şekilde gorunmektedir...
29:18 - Eğer (size tebliğ edileni) yalan sayarsanız, bilin ki sizden onceki bircok milletler de yalan saymışlardı. Peygambere duşen yalnız acık bir tebliğdir.
Bu ayette ise gunumuzdeki uydurma hadiscilerin duştuğu duruma dikkat cekiliyor. Gecmişteki kavimlerde sadece kendilerine indirilen kitapları eksik ve yalan saydıkları bu ayetten anlıyoruz. Bu ayetten bir başka cıkan sonuc ise Peygamberimiz sadece Allah'ın kelamını bize olduğu gibi tebliğ etmiştir.
Tebliğcinin manası "duyurucu kişi" veya "aldığı haberi, olayı, sozu duyuran"dır... O halde peygamberimiz Allah'tan aldığı sozleri bizlere tebliğ etmiştir...
Bu tum ayetlerden anlaşılıyor ki peygamberimizin gorevini Allah sadece kendisine indirilen Kur'an'ı olduğu gibi tebliğ etmek olduğu apacık anlaşılıyor. Şimdi bir cok kişi eminim ki bu olmaz ve imkansızdır dediğini duyar gibiyim... Lakin Kur'an'da oyle bir ayet var ki peygamberimizin tebliğ ettiği Kur'an'ın sozunu değiştirmeye cesaret edebilir mi ?
Gaşiye 21. Ayet: O halde, tebliğe devam et, Kur’Ân ile oğut ver. Cunku sen sadece vahyi, Kur’Ân’ı tebliğ ile memursun, oğut vericisin.
Bu ayette yine peygamberimizin sadece vahyedilen Kur'an'ı tebliğ edip oğut vermekle memur kılındığını goruyoruz. Bu ayetin devamın niteliğinde olan Hakk suresinde ise peygamberimizin tebliğ gorevinin sadece Kur'an olduğunu ve Kur'an'a asla kendi hevasından bir şey soylemediğini goreceğiz;
Hakk Suresi (44-46) Eger o (Muhammed), Bize karsi, ona bazi sozler katmis olsaydi, Biz onu kuvvetle yakalardik, sonra onun sah damarini koparirdik.
Yukarıdaki ayette ise peygamberimizin gorevi olan Kur'an'ı tebliğ ederken asla kendi hevasından soz katmayacağını rahatlıkla anlıyoruz. Ve bu ayet de peygamberimize apacık bir tehdit yapılmış olup eğer kendi hevasından soz soyleseydi peygamberimiz sizin iddaanızda olduğu gibi, Allah şah damarını koparmakla korkutmuştur peygamberimizi eğer boyle birşey olsaydı...
Bu ayetlerden anlayacağımız şudur ki peygamberimiz Kur'an'ı bizlere sadece tebliğ etmekle gorevli bir elci idi... Bu gorevini yaparken de asla kendi hevasından bir soz dahi Kur'an'a katmamıştır. O'nun gorevi apacık ve bellidir o da; sadece Kur'an'ı vahyedildiği gibi insanlara acıklamak ve oğut vermek...
Tum bu deliller ışığında goruyoruz ki Kur'an'da namaz vakitleri vardır. Ve namazın sadece peygamberimiz zamanında değil İbrahim peygamberden kendi peygamberimize kadar geldiğini hatta mekkeli muşriklerin dahi namaz kıldığını lakin onların namazının neden makbul ve kabul gormediğini anlıyoruz.
Peygamberimizin bu manadaki gorevinin ise sadece Hz İbrahim'in dini olan İslam'ı insanlara vahyedilen Kur'an ile hatırlatmak tebliğ etmek ve Kur'an'dan oğut vermektir tum insanlığa.
Zira tum pratik bilgiler İbrahim Peygamberden, peygamberimiz donemine kadar gelmiş ve herkesce biliniyordu... Bu bağlamda bazı kendini bilmezler ise namaz Kur'an'da gecmez demekte olup bunu peygamberimizin kendi sunneti ile yaptığımızı ileri surmektedirler...
Bu tamamen asılsız olup Peygamberimiz aslen İbrahim peygamberin dinine uymuş bizler İbrahim peygamberden kendi peygamberimize kadar gelen ibadetler ile mukellef olmuşuz.
O donemde namaz bilindiği icin Kur'an'da gecmemiş lakin tum vakitleri bildirilmiştir. Ku'an'da gecmemiş oluşu bunu asla peygamberimizin soylediği anlamına gelmez. Zira namaz ibadeti peygamberimizden once de biliniyor ve mekkeli muşriklerin kıldığını bize Kur'an bahsediyor...
Bu bağlamda peygamberimiz bilinen gerceği biz insanlara aktarmış yine Kur'an dışına kendi hevasından asla konuşmamıştır.
Umarım bu araştırmalarım sizler icin guzel bir ornek teşkil eder. Zira anlayan bir insan icin Kur'an yeter...
__________________
Namazın Varlığına Dair Kur'an'ın Goruşu ve Delilleri - Peygamberimizin Asli Gorevi
Dini Bilgiler0 Mesaj
●36 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Namazın Varlığına Dair Kur'an'ın Goruşu ve Delilleri - Peygamberimizin Asli Gorevi