Hz. İsa'nın Mucadelesi

Hz. İsa'nın geldiği donemde, Yahudi toplumunun icinde dini farklı şekillerde yorumlayan bircok mezhep bulunmaktaydı. Allah'ın Hz. Musa'ya vahyettiği hak dinden uzaklaşılmış, batıl gelenekler ve carpık inanclar turetilmişti. Bunlara ek olarak, putperest Helen kulturu de insanlar arasında yaygınlaştırılmakta ve ozendirilmekteydi. Bu kulturun etkisi altındaki bazı Yahudi mezhepleri ise sahip oldukları tevhid inancının yerine, bu sapkın anlayışın sembollerini, heykellerini koymaya başlamışlardı.

Karmaşa icindeki topluma hidayet onderi olarak gonderilen Hz. İsa aralarında bulunduğu sure boyunca cok ceşitli topluluklarla mucadele etmiştir. Kuran ayetlerinden Hz. İsa'nın dinleri konusunda ihtilafa duşenlere yol gosterdiği anlaşılmaktadır. İncil'de yer alan bazı tariflerden de, Hz. İsa'nın oncelikle sahte din adamlarını, Allah'a eş koşan muşrik grupları, dindar gozukerek halkı kandıranları yaptıklarından vazgecmeye, samimiyetle Allah'a iman etmeye davet ettiği anlaşılmaktadır. İncil'de sık sık adı gecen iki grup Ferisiler ve Saddukiler bu acıdan onemlidir. Ceşitli konularda derin anlaşmazlıklar icinde bulunan bu iki grubun bir kısım mensuplarının ortak ozellikleri ise, Allah'ın Hz. İsa aracılığıyla insanlara gonderdiği vahiyden şiddetle rahatsız olmalarıdır. Cunku, Hz. İsa'nın tebliğ ettiği hak dine gore hem maddeci bir dunya goruşune sahip olan Saddukiler, hem de samimiyetini kaybederek, şekle ve hurafeye yonelen Ferisiler yanlış yoldaydı. Bu gruplar, icinde bulundukları durumu anladıklarında hemen Hz. İsa'ya karşı cephe almışlardır. Allah Kuran'da şu şekilde bildirmektedir:

İsa acık belgelerle gelince, dedi ki "Ben size bir hikmetle geldim ve hakkında ihtilafa duştuklerinizin bir kısmını size acıklamak icin de. Oyleyse Allah'tan sakının ve bana itaat edin. (Zuhruf Suresi, 63)


DUCCIO di Buoninsegna'nın, Hz. İsa'nın havarilerine tebliğini anlatan bir resmi

Hem Ferisiler hem de Saddukiler kurulu duzenden menfaat sağlıyorlardı. Bu sebeple de Hz. İsa'ya itaat etmiyorlardı. Yahudi toplumu uzerinde buyuk bir otoriteye sahiptiler. Din adamı olarak herkesten buyuk bir saygı goruyorlardı. Oluşturdukları sahte din, onlara statu ve hatta para kazandıran bir kurum haline gelmişti. Ulkeyi yonetmekte olan Roma Valisi ile de sıkı bir işbirliğine girmişlerdi. Ozellikle de Saddukiler Roma ile İsrail halkı arasındaki gerilimi azaltmakta, buna karşılık Roma'nın kendilerine sağladığı ayrıcalıklardan yararlanmaktaydılar. Bu şartlar gozonunde bulundurulduğunda, Hz. İsa'nın tebliğinin neden bu din adamlarını rahatsız ettiğini anlamak cok kolaydır. Cunku Hz. İsa, tum peygamberler gibi, bozuk olan, her turlu ahlaksızlığı meşru goren "kurulu duzen"i hedef almıştı. İnsanlardan yaptıkları tum adaletsizlikleri, haksızlıkları, ahlaksızlıkları ve putperest dinlerini terk etmelerini sadece Allah icin yaşamalarını istiyordu. Hz. İsa insanlara Allah korkusunu, Allah'ı sevmeyi, Allah'a teslim olmayı oğutluyordu. Batıl kurallardan, bağnaz uygulamalardan uzaklaşmalarını, sadece Allah'a ibadet edip yaptıkları her işte Allah'a yonelmelerini soyluyordu. Gosterdiği mucizeler onun, Allah'ın alemler uzerine secip beğendiği, ilim ve kuvvet olarak desteklediği, cok kıymetli bir peygamber olduğunu acıkca ortaya koyuyordu. Onun iman derinliği, yuksek ahlakı, ustun kavrayışı ve hikmetli acıklamaları insanlarda buyuk bir hayranlık uyandırıyordu.

Yeni Ahit'e gore, Hz. İsa, tebliğ yaparken bir yandan da şiddetli zulum goren halka kurtuluşun yaklaştığını, yakında Allah'ın Egemenliği'nin kurulacağını soyleyerek onların icindeki inancı canlandırmıştır. Bu arada Hz. İsa'nın Hz. Davud'un soyundan geldiği haberi de halkta yaygınlaşmış ve onun beklenen Mesih olduğu inancı dalga dalga yayılmıştır. (Matta, 9: 28-35) İşte tum bunlar kurulu duzenden menfaat sağlayan bağnaz din adamlarını ve Roma'nın getirdiği putperest kulturu kabul edenleri rahatsız etmiştir.

Yeni Ahit'e gore, bu cevreler, Hz. İsa'nın tebliğini etkisiz kılmak icin her fırsatı değerlendirmiş, ama her seferinde yenilgiye uğramışlardır. Hz. İsa'nın, onların iddialarını tamamen curuten cevaplar vermesi ve hikmetli acıklamalarda bulunması din adamlarını oldukca rahatsız etmiştir. Zaten onları tuzak kurmaya iten nedenlerden biri de, Hz. İsa'nın kendileri hakkında anlattıkları olmuştur. Hz. İsa, Luka İncili'ne gore, halkın onunde onların sahtekarlıklarını şu şekilde acıklamıştır:

Uzun kaftanlar icinde dolaşmaktan hoşlanan, meydanlarda selamlanmaya, havralarda en seckin yerlere, şolenlerde baş koşelere kurulmaya bayılan din bilginlerinden sakının. Dul kadınların malını mulkunu somuren, gosteriş icin uzun uzun dua eden bu kişilerin cezası daha da ağır olacaktır. (Luka, 20: 46-47)

Bazı Yahudi rahipleri Tevrat hukumlerini değiştirmişler, kendi menfaatlerine uygun yeni hukumler eklemişlerdi. Hz. İsa Yahudi kavmine verdiği oğutlerle bu sahte hukumleri ortadan kaldırıyordu. Hz. İsa'nın temizlemeye calıştığı şey, Hz. Musa'nın getirdiği yasaların ustunu ortmuş olan batıl gelenekler, hurafeler, insanların oluşturdukları yasaklardı. Markos İncili'ne gore, Ferisilerle konuşurken onları ozellikle bu acıdan uyarmıştır:

İsa onlara (Ferisilere ve din adamlarına) şoyle cevap verdi:... Siz Tanrı buyruğunu bir yana bırakmış, insan geleneğine uyuyorsunuz... Boylece kuşaktan kuşağa aktardığınız geleneklerle Tanrı'nın sozunu gecersiz kılıyorsunuz. Buna benzer daha bircok şey yapıyorsunuz." (Markos, 7: 6-13)

Ferisiler, kazanclarının onda birini Allah'a adamaları gerektiğine inanır ve bu kurala da uyarlardı. Ancak bunu bir ibadetten cok bir gelenek şekline getirmişlerdi. Hz. İsa, Luka İncili'ne gore, onları şoyle uyarmıştır:

"Ama vay halinize, ey Ferisiler! Siz nanenin, sedef otunun ve her tur sebzenin ondalığını verirsiniz de, adaleti ve Tanrı sevgisini ihmal edersiniz. Ondalık vermeyi ihmal etmeden esas bunları yerine getirmeniz gerekirdi. Vay halinize, ey Ferisiler! Havralarda en seckin yerlere kurulmaya, meydanlarda selamlanmaya bayılırsınız. Vay halinize! İnsanların, farkında olmadan uzerlerinde gezindiği belirsiz mezarlara benziyorsunuz." (Luka, 11: 42-44)

... "Sizin de vay halinize, ey Yasa uzmanları!" dedi. "İnsanlara taşınması guc yukler yuklersiniz, kendiniz ise bu yukleri kaldırmak icin bir tek parmağınızı kıpırdatmazsınız. (Luka, 11: 46)

Vay halinize!.. Vay halinize, ey Yasa uzmanları! Bilgi kapısının anahtarını alıp goturdunuz. Kendiniz bu kapıdan girmediniz, girmek isteyenlere de engel oldunuz." (Luka, 11: 52)

Bu tur uyarılar ve yaptıkları ahlaksızlıkların birer birer ortaya cıkarılması din adamlarının Hz. İsa'ya olan duşmanlıklarını daha da artırmıştır. Nitekim Luka'ya gore, Hz. İsa'nın ustteki sozlerinden sonra sozde din bilginleriyle Ferisiler onu tuzağa duşurmek icin fırsat kollamaya başlamışlardır. (Luka, 11: 53-54)

Hz. İsa, Kuran'da belirtildiği gibi İsrailoğullarını Allah'a gonulden iman etmeye ve Hz. Musa'nın getirdiği şeriata geri donmeye davet etmiştir. Hz. İsa'nın Yahudiler hakkında Tevrat'ın İşaya kitabından alıntı yapılarak soylediği aşağıdaki sozler de, Allah'ın Kuran'da inkar edenler icin bildirdiği "... Kalpleri vardır bununla kavrayıp-anlamazlar, gozleri vardır bununla gormezler, kulakları vardır bununla işitmezler..." (Araf Suresi, 179) ayeti ile buyuk bir benzerlik gosterir:

"Cok dinleyeceksiniz ama birşey anlamayacaksınız. Cok goreceksiniz ama bir şey kavramayacaksınız. Cunku bu halkın yureği yağ bağladı, kulakları duymaz oldu. Gozlerini yumdular. Gozleriyle gormesinler, Kulaklarıyla duymasınlar, Yurekleriyle anlamasınlar diye. Donmesinler de ben kendilerini iyileştirmeyeyim diye." (Matta, 13: 14-15)

Peygamberler, Allah'ın kendilerine verdiği sorumluluğu en guzel şekilde yerine getirmiş, insanları hidayet yoluna davet etmek icin ellerindeki imkanları ve tum guclerini sonuna kadar kullanmışlardır. Hz. İsa da kendisine kurulan tum tuzaklar, atılan iftiralar ve duzenlenen saldırılar karşısında cok ustun bir sabır gostermiş, Allah'a tevekkul edip tebliğine devam etmiştir. O, yanında az sayıda yardımcısı olmasına rağmen hep galip gelen taraf olmuştur. Bu tebliğ sırasında dini aslına dondurmek, hurafelerden ve batıl uygulamalardan temizlemek icin pek cok yonteme başvurmuştur. Rabbimiz'in kendisine bahşettiği ustun kavrayış ve hikmet sayesinde İsrailoğullarına karşı son derece etkileyici konuşmalar yapmış, hikmetli ornekler vermiştir.

Sonuc olarak Hz. İsa insanları sadece Allah'a imana davet etmiş, din ahlakının hakim olacağını mujdelemiş, batıl inanclarla, hurafelerle ve putperestlerle mucadele etmiş, dunyanın bir imtihan yeri olduğunu orneklerle acıklamış, kavmin bozuk ahlak anlayışını duzeltmek icin buyuk bir gayret gostermiş, ustun ahlakıyla da cevresindeki insanlara en guzel ornek olmuştur. Ancak tum bu faaliyetler, duşmanlarının daha katı davranmalarına, onu oldurmek icin buyuk bir tuzak kurmalarına yol acmıştır.
NESUT NCL-1506
__________________