19. yuzyılda başlayan ve 20. yuzyılda hız kesmeden devam eden bilimsel devrim, bugun gunluk hayatımızda kullandığımız bircok şeyin temelini oluşturuyor. Elektromanyetizma, petrokimya endustrisi, uzay teknolojileri ve daha nicesi, 21. yuzyılda insanların hayatını kolaylaştıran şeylerin acığa cıkmasını sağlıyor.
Peki normalde insanların hayal bile edemeyeceği bilimsel fikirler hÂl var mı? Yapay zek ve otomasyon, bilim kurgu kitaplarından ve filmlerinden cıkıp insan hayatına karışabilecek mi? Science Focus'tan Daniel Bennett, insanlığın hayallerini susleyen 8 bilim fikri sıraladı. İşte şu anda gercek olduğunu hayal bile edemediğimiz 8 bilimsel fikir.
[h=2]1. Karanlık madde ayaklarımızın altında olabilir:[/h]
Evrenin buyuk bir kısmı karanlık maddeden oluşuyor. Sorun şu ki henuz onu bulabilmiş değiliz. Gok bilimciler, evrende bildiğimiz maddenin beş katı kadar karanlık madde olması gerektiğini hesaplıyorlar.
Onlarca yıldır uzayda bulunamayan karanlık madde, aslında ayaklarımızın altında olabilir. ABD'li ve Avrupalı bilim insanlarından bazılar, zayıf etkileşimli buyuk kutleli parcacıkları (WIMP) arayan detektorlerin bu parcacıkları yanlış yerde aradığını duşunuyorlar. Astrofizikciler, WIMP'leri antik kayalarda bulabileceklerini ileri suruyorlar. Bilim insanları, hÂl var olan sondaj kuyularını kullanarak 10 kilometre derinliğe inip WIMP'lerin izini surecekler. İlk sonucların 2025 yılında ortaya cıkması bekleniyor.
[h=2]2. Yapay zek insanları alt edebilecek mi?[/h]
Gunumuzdeki yapay zek sistemleri oldukca gelişmiş durumda. Bu makineler; bizim yerimize problem cozuyor, satrancta bizi yeniyor, devasa verileri saniyeler icerisinde işleyebiliyor.
Tum bunlara rağmen bu makineler, insan olmanın yakınından bile gecemiyor. İnsan gibi biyolojik yaratıklar, bizim robotları eğittiğimiz gibi statik bir şekilde eğitilmiyor. İnsan, oğrenebilmek icin 3,5 milyar yıllık bir surece ihtiyac duydu. Yapay zekÂnın boyle bir yeteneği bulunmuyor. Onların yaptıkları, coğunlukla verileri sınıflandırmaktan ve tahminden ibaret. Ustelik robotlar, kendileri icin onceden tasarlanmış senaryolara gore davranıyor ve bu senaryoları değiştirme kabiliyetinin cok uzağındalar.
[h=2]3. Gebelik olmadan doğum:[/h]
Erken doğum sonucu dunyaya gelen bebeklerin olum oranı ve ilerleyen yaşlarda sağlık sorunları yaşama ihtimali, normal zamandaki doğumlara gore hayli yuksek. Yapay rahimle dunyaya gelen bebek fikri, bir suredir bilim insanlarının aklını kurcalıyor. Gecen ekim ayında Hollandalı bilim insanları, yapay rahim uretim cihazı geliştirmek icin 2,9 milyon euroluk bir odenek aldıklarını duyurmuşlardı.
Ote yandan daha once cenin hÂlindeki kuzuların ana rahminden alınıp yapay amniyotik sıvının bulunduğu bir yapıya yerleştirilmesi başarıyla sonuclanmıştı. Bu yapay rahme konan kuzu cenini buyumeyi başarmıştı.
[h=2]4. Olumsuzluğe adım adım:[/h]
Beyin olumu, geri dondurulemez bir surec. Yaşlanırız, olu sinir hucrelerimizin yerine yenisi gelmez ve yavaş yavaş olume yaklaşırız. En azından şu ana kadar bildiğimiz şey buydu. Yale Tıp Fakultesi'nden araştırmacılarsa olu domuzların beyinleri uzerinde yaptıkları deneyler sonucunda, 32 domuzun beynini canlandırmayı başardılar.
Bilim insanları, bu deneyi olu organları kendi hazırladıkları bir sisteme bağlayarak başardılar. Sistemde oksijensizlikten dolayı olen hucreleri yeniden canlandıran bir madde bulunuyordu. Bu madde, beyin hucrelerinin enerji uretme ve atıkları boşaltma ozelliklerini yeniden elde etmesini sağladı.
[h=2]5. Mantarlar dunyayı kurtarabilir:[/h]
Mantarların gundelik hayatımıza bu kadar girebileceği kimin aklına gelirdi? Bu ilginc canlıların hazım icin urettiği misel (emec) adı verilen ozel iplikler, bilim insanlarını heyecanlandırmış durumda. Mantarlar; patates kabuklarından, tekstil urunlerinden hatta sanayi atıklarından bile elde edilebilir.
[h=2]6. Mars'ta hayat:[/h]
Mars'ta yaşam, bugun bile bilim insanlarının en onemli araştırma konularından birisi. Bir bilim insanıysa Mars'ta yaşamı 1970'li yıllarda bulmuş olduğumuzu duşunuyor. 1976'daki Viking programında yapılan deneylerdeki mikroorganizmaların besin tukettiği ve dışarıya karbondioksit gazı verdiği belirtiliyor. İddianın sahibi Gilbert Levin.
[h=2]7. Bitkiler bilince sahip olabilir:[/h]
Bilim insanları, bitkilerin de bilince sahip olabileceğini duşunuyor. Pavlov'un kopeği deneylerine benzer şekilde Sidney Universitesi'nden bir araştırmacı, bezelyenin Y şeklindeki bir labirentte mavi ışığa doğru yoneldiğini keşfetti. Sonrasında mavi ışığın yanına bir fan koyuldu, mavi ışık oradan kaldırıldı. Buna rağmen bezelye, fan ile mavi ışık arasındaki bağı keşfetti ve fana doğru yonelmeye devam etti.
[h=2]8. Yaşlanmaya son:[/h]
ABD'li bir bilim insanı, yaşlılığın etkilerini tersine cevirecek tartışmalı bir deney uzerinde calışıyor. Olume yakın fareleri 'fabrika ayarlarına donduren' deney, etik sorunları da beraberinde getiriyor zira bilim insanı, deneklerin DNA'sını 'yeniden programlıyor' ki bu da genetik manipulasyon anlamına geliyor.
Listedeki fikirler hakkındaki duşuncelerinizi ve kendi ilginc fikirlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşabilirsiniz.
Normalde Aklımızın Ucundan Bile Gecmeyecek 8 İlginc Bilimsel Fikir
Bilim ve Teknoloji0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Teknoloji Forumları
- Bilim ve Teknoloji
- Normalde Aklımızın Ucundan Bile Gecmeyecek 8 İlginc Bilimsel Fikir