Elon Musk, biyografisi ile gunumuzde pek cok kişinin ornek aldığı bir isim. Nitekim coğu insan onun tam olarak ne yaptığını bilmiyor. Coğunlukla SpaceX ya da Tesla ile tanınan Musk'ın aslında daha pek şirketi, girişimi, projesi ve fikri var. Ozetle soylemek gerekirse Elon Musk, sozleriyle ve verdiği kararlar ve yaptığı yatırımlar ile insanlığın geleceğini inşaa etmeye calışıyor; en azından deniyor. Peki Mars'a gidecek roketler ve elektrikli araclar dışında neler duşunuyor?
Belki de Elon Musk'ın uzerine yazılan kitapları okudunuz, YouTube'da yayınlanan etkileyici videoları izlediniz ve onu bir nebze de olsa tanıdınız. Biz de durumu bildiğimizden hayatına ilişkin yaşananları bir kenarı bırakıp, sadece yaptığı işlere odaklanan bir makale hazırladık. Lafı daha fazla uzatmadan, en temelden başlayarak Musk'ı yakından tanıyacağız.
[h=2]Temelden başlayalım: Elon Musk kimdir?[/h]
Annesi Kanadalı, babası Guney Afrikalı olan Musk, Guney Afrika ’nın başkentlerinden birisi olan Pretoria ’da dunyaya geldi. Daha bir cocukken kendi kendine yazılım oğrenen Elon, 12 yaşında ilk yazılımını geliştirdi. Bu yazılım bir uzay oyunu Blastar uzay oyununu 500 dolara sattı. Stanford Universitesi ’nde doktorasını yapan Musk, 1999 yılında PayPal ’ın atası olan X.com ’u kurdu. 2002 yılında ise şu an tum dunyanın konuştuğu SpaceX ’i kurdu.
[h=2]Elon Musk ’ın calıştığı 8 sektor:[/h] Enerji Otomotiv Telekomunikasyon Ulaşım Altyapı Havacılık ve Uzay Yapay zeka Sağlık İsmi şu an uzay ve otomotiv ile anılsa da Elon Musk aslında 8 farklı sektorde calışmalarına devam ediyor. Elon Musk şirketleri ile yenilenebilir enerjiden, yuksek hızda internete hatta sağlık sektorune kadar bir cok alanda faaliyet gosteriyor. Bunların bircoğunda başarılı olsa arada tokezlediği de olmuş. Gelin şimdi de geleceğe yon veren Elon Musk şirketlerine bakalım.
[h=2]Elon Musk'ın şirketleri:[/h] SpaceX Tesla SolarCity Starlink The Boring Company Hyperloop OpenAI Future of Life Institute Neuralink Elon Musk kurduğu, satın aldığı ya da ortak oluuğu 9 şirkete sahip. Bu şirketlerin dışında melek yatırımcı olarak 7 farklı şirkette daha hissesi bulunuyor. Yukarıda listelediğimiz şirketler arasında sadece SpaceX ve Tesla ’nın CEO gorevlerini ustleniyor. Diğer şirketlerinde kurucu ve danışman olarak gorev alıyor.
[h=2]1. Enerji: SOLARCITY[/h]
Fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı once SolarCity ve şimdi de Tesla ile ortadan kaldırmaya calışan Musk, enerji sektorunde onemli işler yapıyor. SolarCity ile tamamen guneş enerjisi ile calışan evler, arabalar uzerinde calışmalar yurutuluyor. Şirket, 10 yıllık uzun bir surecin ardından bu konuda umduğu başarıyı yakalayamadı. Bunun yerine Tesla ile yenilenebilir enerji uzerine buyuk calışmalar yapmaya başlandı.
SolarCity ’nin bekleneni verememesi onun başarısız bir şirket olduğu anlamına gelmiyor. Bugun guneş enerjisi uzerine calışan şirket, Kuzey Amerika ’nın en buyuk konut guneş enerjisi sağlayıcısı haline geldi. Bazı alanlarda başarısız olsa da, konut alanında oldukca iyi bir pozisyona sahip. Şirket daha once yaşadığı mali sıkıntıları, Tesla ’nın 2 milyar dolara satın almasından sonra aşmıştı.
[h=3]Neden guneş enerjisi?[/h]
Aslında SolarCity şirketinin ortaya cıkışı tamamen fosil yakıtların ve nukleer enerjinin azalması nedeniyle oldu. Bu durumun erken farkına varan isimlerden biri olan Elun Musk, kuzenleriyle beraber fikri oluşturdu. Nukleer enerji uretimi 2000 ’li yıllardan sonra istikrarlı bir şekilde devam etse de buyumesi tamamen durmuştu. Tesislerin yenilenmesi veya yeniden inşaa edilmesi gerekiyordu.
Nukleer tesisleri yeniden inşaa etmek veya bakıma almak hem enerji adına buyuk bir kayıp hem de cok maliyetli oluyor. Amerika ’daki komur enerji santrallerinin de omrunun sonuna yaklaşması, Elon Musk ’a bu konuda yardımcı olmuştu. Boylece ortada iki secenek kaldı; ya yuksek maliyetlerle enerji santralleri bakıma alınacak ya da yeni bir enerji uretim turu uzerine calışacaktı.
Bu noktada guneş enerjisi cok onemli hale geldi. 2004 yılında guneş enerjisinin ortalama birim fiyatı birkac dolar/watt ’a eşitti. Yani nukleer ve komur enerjisine gore daha az maliyetliydi. Bu konuda buyuk yatırımlar ve araştırmalar yapan SolarCity, ozellikle 2013 yılı ve sonrasında Amerika ’nın en buyuk konut guneş enerjisi şirketlerinden biri oldu. Daha sonra da yavaş yavaş dunyaya acılmaya başladı.
[h=3]Otomotiv şirketi Tesla, guneş enerjisi surecine nasıl dahil oldu?[/h]
Tesla ’nın surece dahil olması biraz SolarCity ’nin yaşadığı ekonomik sıkıntılar biraz da ihtiyactan dolayı kaynaklandı. Tesla o donem elektrikli araba sahiplerinin, araclarını evlerinde veya yollarda şarj edebilmelerini sağlayan teknolojiyi geliştiriyordu. SolarCity ’nin satın almasından sonra Powerwall pilleri evlere monte edildi. Evlerin catılarına 30.000 - 50.000 dolar maliyetli “Solar Roof” yapıldı.
İlk siparişler 2017 yılında alınmaya başlandı. Siparişlerle beraber bazı sorunlar da meydana geldi ve şirket urunleri yetiştirmekte zorlandı, gecikmeler yaşandı. Buna rağmen ilk catıların monte edilmesi 2018 yılında başladı. Bu konutlar da Tesla calışanlarına ait evlerdi. Başarısızlıklarla başlayan surec, bugun onları sektorunun oncusu haline getirdi. Tesla hem kendini hem de SolarCity ’i kurtarmış oldu.
[h=2]2. Otomotiv: TESLA[/h]
Elon Musk kariyerinin en onemli ve PayPal ’dan sonraki ilk projesi olan Tesla, 2003 yılından bu yana onemli calışmalar yapıyor. Tesla nedir diye soracak olursanız aslında temel olarak geleneksel araba modellerini geride bırakmaya calışan bir şirket diyebiliriz. Tasarımları, teknolojisi ve yakıt turuyle geleceğin arabalarını yapmaya calışıyorlar. Gunumuzde Elon Musk ’ın en onem verdiği ve başında bizzat durduğu şirketlerinden biri.
Zaman zaman buyuk sıkıntılar yaşayan Tesla, bir donem uretimde yaşanan sıkıntılardan sonra %6 uzeri hisse değeri kaybına uğradı. O donem Elon Musk ’ın sağlam duruşu ve gelecek ongorusu şirketi bugun ayakta tutan şey oldu. Elon Musk ’ın planladığı şey ise Master Plan olarak da acıkladığı duşuk hacimli, pahalı ve elektrikli bir spor araba yapmaktı. Bunu da Tesla Roadster ile başardılar.

Bu arabayı Elon Musk kişisel serveti ile finanse etti. Master Plan ’ın asıl amacı ise once pahalı bir otomobil yapmak, ardından buradan gelecek gelir ile daha ucuz arabalar uretmekti. Yukseliş Tesla S modelinin gelmesiyle devam etti. Tesla S, 2013 yılında prestijli bir otomobil dergisi olan Automobile Magazine dergisinin Yılın Otomobili odulunu kazandı. 2015 yılında da Car Drive tarafından Yuzyılın Otomobili odulu kazandı.
Arabanın o donem fiyatı yaklaşık 70.000 dolardı. Elon Musk ’ın istediği şey ise bu değildi. Musk, daha ucuz ve alt kitleye de hitap eden arabalar uretmek istiyordu. Bunu da yukarıda bahsettiğimiz gibi Tesla Roadster modeli ve sonrasında gelecek gelir ile yapmayı planladı. Bundan sonraki calışmalarına da bu yonde devam ediyor. Tesla fiyatları beklenen gibi olmasa da planı başarılı oldu diyebiliriz.
[h=3]Tesla diğer şirketler icin de oncu oldu:[/h]
Tesla buyuk yukselişinin ardından diğer otomobil devlerini de uyandırdı. Volvo gibi onemli araba ureticileri de dizel ve benzinli arabalardan kurtulma planları yaptılar. Bir donem buyuk hisse kayıpları yaşayan ve sıkıntılı gunler geciren Tesla, sektore yon veren ve en cok satan elektrikli araba ureticisi oldu. Elektrikli arac pazarına hakim olan firmanın, tum otomobil sektorune sahip olacağı konuşuluyor.
Tesla ’nın buyuk başarısı Tesla Semi ile devam etti. Gectiğimiz yıl tanıtılan Tesla Semi, yuk taşımacılığı icin devrim niteliğinde oldu. Tırların yıllık yakıt masrafı neredeyse 240.000 dolara yakın tasarruf edeceği belirtildi. Buna bir de araclara dahil edilen yapay zeka da eklendi. Kendi kendine suren ve diğer işleri de kolayca yapılmasını sağlayan yapay zeka teknolojisi Tesla ’yı daha da cekici hale getirdi.
[h=3]Yapay zeka ve otonom teknolojilerin otomotiv sektorundeki yukselişi:[/h] [h=3][/h] Tesla Cybertruck ve diğer modellerinde de gorduğumuz otonom arac deneyimi cıtayı zirveye cıktı. 12 ultrasonik sensor, 8 kamera, one bakan bir radar ve bir bilgisayar sayesinde Tesla arabaları kendi kendine gidebiliyor. Diğer araba ureticileri henuz bu teknolojinin yakınına bile gelemedi. Tesla ise şimdiden geleceğin arabalarını ve hatta Tesla Cybertruck ile tasarımlarını belirlemeye başladı.
Henuz tek başına surmeye o kadar verimli olmasa da(yaşanan kazalardan bunu anlıyoruz) gelecek icin coktan yon verilmiş oldu. Gectiğimiz aylarda duyurulan ve tanıtım sırasında yaşanan kazayla bir hayli gundemde kalan Tesla Cybertruck ’ın 150 bin uzerinde sipariş alması da insanların bu yenilikci teknolojiye ve tasarımlara ilgi duyduğunu gosteriyor. Elektrikli arabalar coğaldıkca, Tesla ’nın buyumesi de devam edecek gibi duruyor.
[h=2]3. Telekomunikasyon: STARLINK[/h]
Musk ’ın cılgın projeleri arasında SpaceX ile yapmaya calıştığı uydu internet ağı da var. İlk olarak 2015 yılında resmen duyurulan bu fikir, SpaceX tarafından 11.000 ’den fazla geniş bantlı uydunun uzaya fırlatılmasını kapsıyordu. 2020 yılına geldiğimizde bu hizmeti sağlayan Starlink, sektorunun en buyuk potansiyeline sahip firmaların başında geliyor.
Hız: Geleneksel uydular 25 Mbps iken, SpaceX ’ler 1 Gigabit ’e kadar ulaşıyor. Maliyet: Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, SpaceX daha şimdiden maliyeti yarısından fazla indirdi ve indirmeye de devam ediyor. Gecikme: Bir verinin dunya ile uydu arasında gidip gelmesi icin gereken sure şu an 600 milisaniye. SpaceX ise bunu 30 milisaniyeye indirmeyi hedefliyor.
Bu listeye dikkate alındığında, SpaceX ve Starlink ’in ne kadar onemli bir gorev ustlendikleri goruluyor. Bu proje kapsamında Starlink ilk iki uydusunu Tenten A ve B ’yi 2018 yılında uzaya gonderdi. SpaceX ’i bekleyen bir tehlike var. Amerika Federal İletişim Kurumu(FCC) uyduların 2024 ’e kadar en az yarısının başlatılmasını istiyor. SpaceX ise bu tarihe kadar en fazla ucte birini başlatmayı planlıyordu.
6 yıllık sure boyunca toplamda 11.000 uzeri uyduyu bu proje kapsamında uzaya gonderecek SpaceX ’in bir diğer sorunu da uydu enkazları. ABD Federal İlişim Komisyonu (FCC) bu konuda da SpaceX ’ten ayrıntılı ve guncellenmiş bir yorunge planı sunmasını istedi. Yani bir bakıma SpaceX uyduları bozulduğunda diğer uydulara tehlike yaratmayacağından emin olunması isteniyor. Nede olsa 11.000'den fazla uydudan bahsediyoruz.
[h=2]4. Ulaşım: HYPERLOOP[/h]
Tesla ve SpaceX cok ilginc ve ilgi cekici olabilir ama eminiz ki Elon Musk ’ın ulaşım planları da bir o kadar etkileyici. Bilim kurgu filmlerini aratmayan fikirlerini hayata gecirmeye başladı bile. Hyperloop kapsulu ile 6 saatlik bir mesafeyi yalnızca 30 dakikaya indirmeyi planlıyor. Bu yaklaşık 2.5 dakikada 48 km demek oluyor. Ustelik her sefer icin sadece 20 dolarlık bir maliyeti olması gerekiyordu.
Maliyetine baktığımızda şu anki hızlı trenlerden cok daha hızlı ve daha az maliyetli olduğunu soyleyebiliriz. Yapıldığında dunyadaki en hızlı ulaşım turu olacak. 2. sırada ise havayolları yer alacak. Mevcut yolcu ucakları ortalama 925 km hızla hareket ediyor. Hyperloop ise bu hızdan yaklaşık 3 kat daha hızlı olacak. Bu nedenle Hyperloop ’un havayolu sektoru uzerinde buyuk etkisi olması bekleniyor.
Duşununce inanması bile bir o kadar zor oluyor. Bu hesaba gore İzmir ’den İstanbul ’a ulaşım yaklaşık 20-25 dakika surecektir. Bu oturduğumuz şehirlerden, işlerimize kadar her şeyi etkiler. Orneğin İzmir ’de oturan birisi rahatlıkla İstanbul ’da calışabilir hatta İstanbul ’da oturmadığı icin işine cok daha erken bile gidebilir. Bunları duşunmesi cok guzel ama uygulamada da aynısı olması gerekir.
Bu iş dunyası ve ulaşım dışında nakliye sektorunu de baştan sona değiştirecek bir durum. Amerika ’dan, Japonya ’dan, acıkcası dunyanın herhangi bir koşesinden satın aldığınız bir urunun aynı gun icerisinde evinize gelmesi anlamına geliyor. Şirketler icin de uretim ve dağıtım anlamında cok daha verimli ve hızlı olmasını sağlıyor. Elon Musk dunyayı değiştirmeye devam ediyor.
[h=2]5. Trafik sorunu: BORING COMPANY[/h]
Elon Musk Twitter hesabını aktif kullanıyor. The Boring Company şirketinin tam olarak başlama hikayesi de bu şekilde oldu. Bir gun trafikten sıkılan Elon Musk, kendisine bir kazma makinesi almaya karar veriyor ve şehrin altını oymaya başlıyor. Şirket de ismini İngilizce ’de delme anlamına gelen “boring” kelimesinden alıyor ki bu kelime aynı zamanda "sıkıcı" anlamına da geliyor. Herkes Musk ’ın şaka yaptığını zannederken olayların aslı ortaya cıkıyor.
AR-GE aşamasında olan tuneli kazan Musk, projesinin ne kadar etkili olacağını da videolarla kanıtladı. Boring tunelleri, normal bir şehir trafiğinde yaklaşık 6 dakikada ulaşabileceğiniz bir mesafeyi 1 dakikada ulaşmanızı sağlıyor. Ozellikle İstanbul ve New York gibi şehir trafiğinin her gun kilitlendiği ve kısa mesafeler icin bile saatlerce beklendiği anlarda The Boring Company tunelleri cok işe yarayacak gibi gorunuyor.
Aslında şirketin en buyuk sıkıntısı tunel acmak. Yaklaşık 2 kilometrelik bir tunel acmanın maliyeti 1 milyar dolar oluyor. Elon Musk ise bunu kilometre başına 100 milyon dolara indirmeyi hedefliyor. Bunun icin de sadece aracın gecmesine yetecek kadar tunel acılılıyor. Bu da 14 metrelik yani normal bir tunelin yarısı genişlikte tuneller demek oluyor.
Sistemin calışması ise aslında oldukca basit. Tunele giren arabalar elektrikli bir taşıyıcı uzerinde duruyor. Bu taşıyıcılar aracın saatte yaklaşık 204 km hıza ulaşmasını sağlıyor. Hedef olarak oncelikle Tesla sahiplerinin bu hizmetten yararlanması planlanıyor. En cılgın noktası ise Elon Musk, Amerika ’daki evlerin direkt bu tunele bağlanmasını sağlamaya calışıyor.

Bu tunellerde elektrilikli arabalar dışındaki diğer araclar yer almayacak. Nedeni ise tabii ki de tunele dolacak egzos dumanları. Tunel ici ekstra havalandırma maliyeti gerektirmesi ayrıca hava kirliliği oluşturması nedeniyle benzinli veya dizel araclar bu tunelleri kullanamayacaklar. Elon Musk ayrıca tunelde oluşacak atıkları da inşaat malzemesine donuşturecek ve duşuk butceli ev yapımları icin bağışlayacak.
Son olarak şirketin şu an 4 farklı şehir icin altyapı projesi var. Bunların icerisinde tunel ici toplu taşıma da olacak. Elektrikli araba sahibi olmayanlar, bu toplu taşımadan faydalanabilecek. Her arac 12 kişiyi taşıyacak. Bu da gunde 40 binden fazla yolcu demek oluyor. Bakalım bu cılgın proje elektrikli arabaları coğalttığımız zaman bize de gelir mi?
[h=2]6. Havacılık ve Uzay: SPACEX[/h]
Kimi bilim insanlarına gore yeniden kullanılabilir roketler, SpaceX ’in cılgın Mars projesinin bir başlangıcı.SpaceX ’in bir diğer cılgın projelerinin arasında roket ile toplu taşıma da var. Evet, bildiğimiz uzaya fırlatılan Falcon 9 gibi roketlerle yeryuzunde bir başka noktaya yolcu taşımacılığı yapılacak.
Falcon 9 roketleriyle uzaya roket fırlatma maliyetini yarıdan fazla indiren Elon Musk, en onemlisi her seferinde sıfırdan uzay aracı inşaa etmenin gereksiz olduğunu da kanıtlamış oldu. Bunun dışında yuk taşıma maliyetini de onemli bir olcude azaltmayı başardı. Yani bir taşla iki kuş vurmuş oldu. Bazı gorevlerinde sıkıntılar olsa da SpaceX uzay macerasına tum hızıyla devam ediyor.
SpaceX'in sahip olduğu altyapı, roket fırlatma maliyetlerini 450 milyon dolardan 80-90 milyon dolara kadar duşurdu. Bu yonde ilk adım Falcon 9 roketi ile atıldı ve normalin yarısına mÂl oldu. Elon Musk ’ın temel amacı ise uzaya roket gonderme maliyetini gorev başına 1 milyon doların altına indirmek.
Maliyetler de duşunce de her yıl binlerce roketin kolaylıkla uzaya gonderilmesini mumkun kılar. Boylece dunyanın en ucra koşesinde bile internetsiz kimse kalmaz. İlginc bir gercekse şu an dunyanın bircok yerinde hÂl yuksek hızda internetin olmaması. Bu da Starlink ’in bu projesinin ne kadar onemli olduğunu gosteriyor.

Yukarıdaki grafikte kilogram başına bir yukun uzaya gonderilme maliyetini goruyoruz. İlk roketlerde 1 kg yuku fırlatmanın maliyeti 15 bin dolar uzeriyken şimdi Falcon Heavy roketi sayesinde 4 bin dolar altına indi. Bu da yeniden kullanılabilir roketler ve cok daha az maliyetlerle, bir yıl icerisinde cok fazla fırlatma yapılabilir anlamına geliyor. Aslında tum bunların hepsi Elon Musk ’ın Mars ’a bir milyon insan koyma fikrinden geliyor.
Elon Musk ’a gore insanlığın sadece Dunya uzerinde devam etmesi delice bir fikir. Musk, geleceğimizi kurtarmak ve kacınılmaz yok oluştan kurtulmamız icin başka gezegenlere gitmemiz gerektiğine inanıyor. Aslında Mars konusundaki ısrarı da buradan geliyor. Bu konuda insanların Mars ’ta yaşamasına olanak sağlayacak ve gezegene uyumlu ev tasarımı projeleri de başlatmıştı.
[h=3]SpaceX Mars ’a nasıl gidecek ve donecek?[/h]
SpaceX ’in gunun birinde Mars ’a gideceği neredeyse kesin. Peki Mars ’a gitti diyelim; nasıl geri donecek? İşte bu sorunun cevabını da yine Elon Musk ’ın kendisi veriyor. SpaceX roketleri oksijen ve methan karışımı olan Methalox ’u yakıt olarak kullanacak. Mars ’a ulaşan roketler, Dunya ’ya geri donmek icin Mars atmosferinden ve madenlerinden faydalanacak. Boylece roketler Dunya ’ya donmek icin gerekli yakıtı toplamış olacak.
SpaceX henuz Mars ’a gitmedi ama yakın bir tarihte Ay'a gitmeyi planlıyor. Japon milyarder olan Yusaku Maezawa, miktarı acıklanmayan bir odeme yaparak Ay ’a gitmek icin başvurdu. Japon milyarder ve birkac sanatcı yolcu, uzun zaman sonra Ay ’a ayak basan insanlar olacak. Bu proje kapsamında calışmalar tum hızıyla devam ediyor. Bu yolculuğun tahmini olarak 2023 ’te yapılması planlandı. Ardından rota Mars olacak.
[h=3]İnsanları once Ay'a sonra da Mars'a goturmesi planlanan roket: Starship[/h] Uzun yıllar boyunca sır gibi saklanan bir SpaceX projesi vardı. 2019'da yapılan acıklamalarla sır olmaktan cıkan yekpare roket Starship'in ilk denemeleri yukarda izlediğiniz şekilde yapıldı. Roket şimdilik yerden 150 metre yukseye kadar cıktı. Zaten onemli olan da yeryuzunden ayrılabilmek ve geri inebilmekti. Bu sorun da cozulmuş gibi gorunuyor.
[h=3]Starship'in son hali boyle olacak:[/h] [h=2]7. Yapay zeka: OPENAI[/h]
OpenAI tarafından geliştirilen bir yapay zeka, oyuncu olarak bir DOTA 2 turnuvasına katılmıştı. Turnuvada Dota 2 ’nin en iyi oyuncularından birini bezdirdi ve pes ettirerek galip oldu. Aslında Elon Musk'ın ekibi bu yapay zekayı oyun oynaması icin tasarlamamıştı. Ancak yazılımların gercek alanda test edilmesi, yapay zekaların potansiyelini ortaya koyan en onemli unusr.
Diğer taraftan Elon Musk ’a gore yapay zeka insanlığın karşısındaki en buyuk tehdit. Kendisi bircok roportajında yapay zeka teknolojileri geliştikce, gunun birinde insanlığa hukmedeceğini ve hatta yok edebileceğini belirtiyor. Yani Musk icin yapay zekalardan yana pek umutlu değil diyebiliriz. Buna rağmen kendi şirketlerinden biri de dunyanın en gelişmiş yapay zekalarından birini uretti.
[h=3]Dota 2 turnuvasında dunyanın en iyi oyuncusunu yenen yapay zeka:[/h] Elon Musk tum yapay zeka araştırmalarını kÂr amacı gutmeyen OpenAI şirketinde yurutuyor. Google, Facebook ve Amazon gibi calışmalar buyuk gizlilikle korunuyor. Şirketin asıl amacı ise insanların yaşamını kolaylaştıracak yazılımları uretmek. Orneğin bir futbol antrenoru icin futbolcusunun hangi mevkide, ne kadar sure oynaması gerektiği ve hangi antrenmanları yapması gerektiğini hesaplamak gibi.
Herkes yapay zekanın ticari getirisine odaklanmışken Musk ’ın aklını kurcalayan sorular var. Her defasında yapay zekanın insanlardan cok daha zeki olacağını dile getiriyor. Peki ya yapay zekalar da hata yaparsa? Bunun icin iki yol var; ya yanlışlıkla bir hata yapacak ya da kasıtlı olarak hata yapacak. İki secenek de korkunc sonuclara yol acabilir, hemen orneklendirelim.
[h=3]Elon Musk'a gore yapay zeka:[/h]
Orneğin gelecekte dunyayı temiz tutması icin bir yapay zeka tasarladık. Gunun sonunda yapay zeka coplerden kurtulmak icin onları toplayacaktır. Peki ya başka bir yol secerse? Bu coplerin ve dağınıklığın sorumlusunun insanlar olduğunu algılayıp, copler yerine insanları ortadan kaldırmak isterse? İşte bu tarz soruların cevapları hicbir zaman tam olarak verilemeyecek. Musk da bu soruların cevaplarından endişe duyuyor.
Kimilerine gore sacma gelebilecek bu soruların hÂl bilim insanları tarafından tartışılan konuların başında geliyor. Yapay zekalar hayatımıza coktan girdi ve kapladığı alanlar iyice buyuyor. Bundan 30-40 yıl sonra neredeyse adım attığımız her yerde, kullandığımız her alette bir yapay zeka olacak. İşte OpenAI de bu konuda, yapay zeka araştırmalarını guclendirmek icin calışıyor.
[h=2]8. Sağlık: NEURALINK[/h]
Bu ana kadar surekli uzay, bilim, teknoloji ve enerji uzerine konuştuk. Elon Musk denilince akıllara bunlar gelse de aslında sağlık sektorunde de onemli calışmalar yapıyor. Aslında bana sorarsanız yukarıdaki şirketler heyecan verse de, asıl bilim kurgu konusu olan ve heyecan veren Neuralink şirketinin yaptığı şeyler.
Neuralink insan beyni ile bilgisayarları birleştirmenin bir yolunu arıyor. Cocukluğumuzdan beri hayranlıkla izlediğimiz Robocop filmleri ve Evrim filmi gibi de duşunebilirsiniz. Direkt beynimiz ile kontrol edebildiğimiz bilgisayarlardan bahsediyoruz. Beyin makine arayuz araştırmaları ile ilgili iki buyuk sorun var. Birincisi milyarlarca noronumuz var ve beyin makine arayuzleri sadece birkac tanesini kaydedebiliyor.
Yukarıda bahsettiğimiz şunu ifade ediyor; bir imleci beyninizle hareket ettirebilirsiniz ama bir piyano calamazsınız. İkinci buyuk sorun da bu bağlantının kablolarla yapılması. Bu da beyin enfeksiyonu riskini ortaya cıkarıyor ve insanlar icin buyuk tehlike oluşturuyor. Temel olarak Neuralink de bu sorunları cozmenin peşinde araştırmalar yapıyor.
[h=3]İnsan beynini makinelere bağlayan şirket:[/h] Şirket bu iki sorunu cozdukten sonra projesini once hasta insanlar da, başarı elde edilmesinin ardından da tum insanlarda kullanmaya başlayacak. Elon Musk ’a gore gelecekte olabilecek bir yapay zeka darbesinden kurtulmamızın tek yolu bu olabilir. Musk ’a gore en iyi senaryoda evcil hayvan oluruz, en kotusunde de tamamen yok oluruz. Elon Musk ya gercekten cok korkuyor ya da bizi iyi trolluyor…
Elon Musk ve bilim kurgu filmlerini aratmayan şirketleri, calıştığı sektorler bu şekilde. Gelecekte adından cok daha fazla soz ettirecek olan Musk, sadece ulkesinin değil tum dunyanın geleceğini tasarlıyor. En buyuk hayali olan Mars projesi ile bizi dunya dışını da gotumeye kararlı olan Musk, gelecekte cok daha farklı işler yapacak gibi duruyor.