Allah dostları hicbir zaman cinle, buyuyle uğraşmazlar.
Buyu yapanlar hastanın resmini isterler.
Ona bakarak hasta hakkında bilgi verirler.
Hastanın ve annesinin ismini sorarlar. Suya bakarak cinin geldiğini soylerler. Hastanın giydigi elbiseyi, mendili, camasırı isterler. Besmele cekmeden siyah tavuk kesmelerini isterler.
Bu tur insanların icerisindeki manevi karanlık yuzlerinden de anlaşılır. Yuzleri adeta simsiyahtir. Cenab-i hak haramda şifa yaratmamıştır.
Şifa Allah'tandır.
Bir insana buyu yapılıp yapılmadığı nası anlaşılır?
Bir insana buyu yapılıp yapılmadığı nasıl anlaşılır? Sevgili ziyaretciler, evinizde bir odaya girdiğinizde sıkıntı duyuyor, huzursuz oluyorsanız ve o odadan cıktığınızda huzursuzluğunuz geciyorsa, o odada buyu var demektir. Buyuler farklı şekillerde yapıldığı icin hangi tur buyu varsa, onu arayıp bulmak gerekir. Ben yakın akrabamızda boyle bir olaya şahit olmuştum. Sizlere onu anlatmak istiyorum. Akrabamız evdeki yatak odasına girdiği an, titremeye ve huzursuzluk duymaya başlıyordu. Bir sure annesinde kalmaya mecbur oldu. Sonra yastığın icinde kendisine yapılan buyuyu buldular. O buyu bulunduktan sonra, akrabamız o odaya rahatca girebildi. Oyle buyuler var ki; insanı iz bırakmadan oldurebiliyorlar. Halk arasında domuz yağı ile yapılan buyuler oldukca yaygındır. Tanıdığım bir evin gelini hicbir rahatsızlığı olmadığı halde zayıflamaya başlıyor.Yavaş yavaş eriyip yatağa duşuyor, ne olduğunu anlayamıyorlar ve sonunda da oluyor. Sonra işittim ki; ona da buyu yapılmış. Buyu yapılmış bir sabun kuyuya atılıyor. Sabun kuyuda eridikce buyu yapılan şahıs da sabun gibi eriyor ve sabun yok olunca kişi de oluyor, hem de hicbir iz bırakmadan... Bunu duyduğumda tuylerim urpermişti..
Buyu kimlere zarar vermez?
Allah'a inanan ve O'na yonelen insanlardan kim Allah'a ulaşmayı dilerse ve hacet namazı ile Allah'a murşidini sorarak ona tÂbî olursa, o kişinin başının uzerine Allahû Teal bir ruh gonderiyor. O kişi icin bir muhafız olan, koruyucu bir ruh. Bu ruh her devirde yaşayan devrin imamının ruhudur. Rad suresinin 11.Âyet-i kerimesinde Allahû Teal bu konuyu şoyle ifade ediyor;
13/RAD-11: Lehu muakkibÂtun min beyni yedeyhi ve min halfihî yahfezûnehu min emrillÂh(emrillÂhi), innallÂhe l yugayyiru m bi kavmin hatt yugayyirû m bi enfusihim, ve iz erÂdallÂhu bi kavmin sûen fe l meredde leh(lehu), ve m lehum min dûnihî min vÂl(vÂlin).
Onları (o kavimdekileri), onunden ve arkasından (onden arkaya doğru uzanan) takip edenler (devrin imamının ruhları) vardır. Allah'ın emrinden olup, onları korurlar. Muhakkak ki; Allah, onlar nefslerinde olan şeyi (hidayette kalma konusundaki niyetlerini) bozmadıkca, bir kavimde olan şeyi bozmaz (devrin imamının ruhunu başlarının uzerinden almaz). Ve Allah, bir kavme ceza vermeyi dilediği zaman, artık onu reddedecek (mani olacak kimse) yoktur. Ve onlar icin, ondan başka koruyan bir dost yoktur.
2/BAKARA-45: Vesteînû bis sabri ves salÂt(sÂlÂti), ve inneh le kebîratun ill alel hÂşiîn(hÂşiîne).
(Allah'tan) sabırla ve namazla yardım (istiane) isteyin. Fakat muhakkak ki bu (HACET NAMAZI ile kişiyi Allah'a ulaştıran MURŞİD'i sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir.
18/KEHF-10: İz evÂl fityetu ilel kehfi fe kÂlû rabben Âtin min ledunke rahmeten ve heyyilen min emrin reşedÂ(reşeden).
O zaman ki mağaraya sığındılar ve dediler ki: “Rabbimiz katından rahmet ver ve bize emrinden bir murşid ihsan eyle.”
18/KEHF-17: Ve tereş şemse iz talaat tezÂveru an kehfihim zÂtel yemîni ve iz garabet takriduhum zÂteş şimÂli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zÂlike min ÂyÂtillÂh(ÂyÂtillÂhi), men yehdillÂhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidÂ(murşiden).
(Ey Resûl'um! Orada olsaydın) gorurdun ki; guneş doğduğu zaman mağaranın sağ tarafına ulaşır. Battığı zaman ise onları sol taraftan terkederdi. Onlar mağaranın geniş bir yerindeydiler. Bu, Allah’ın Âyetlerindendir. Allah kimi Kendine ulaştırırsa o hidayete erer. Ve kim dalÂlette ise onun icin velî murşid bulunmaz.
25/FURKAN-70: İll men tÂbe ve Âmene ve amile amelen sÂlihan fe ulÂike yubeddilullÂhu seyyiÂtihim hasenÂt(hasenÂtin), ve kÂnallÂhu gafûren rahîmÂ(rahîmen).
Ama (murşidin onunde) tovbe eden ve (murşidin onunde tovbe etmek suretiyle kalbine îmÂn yazıldığı icin) mu’min olan ve (aynı sebeple) nefsi ıslÂh edici ameller işleyen kişinin Allah, gunahlarını sevaba cevirir. Ve Allah, gunahları sevaba ceviren ve rahmet gonderendir.
Kur’Ân-ı Kerim’de kişinin başının uzerine yerleşen bu ruha “muhafız.” deniliyor. Kişi el optuğu anda başının uzerine onden arkaya doğru gelen bu ruh, kişiyi zulmanî ilimlerden koruyor. Şeytanın zulmanî ilimleri Allah’ın dostlarına bu sebeple tesir edemez. Allah’ın dostları hicbir zaman buyuyle, huddamla ve sihirle uğraşmaz. Kimin başının uzerinde onu koruyacak olan devrin imamının ruhu, muhafız yoksa bu tehlike onlar icin her zaman vardır.
__________________
Buyuculer
Dini Bilgiler0 Mesaj
●27 Görüntüleme