Gunahı değerlendirmede olcu
Allah TealÂ, “O gun kimin iyiliği kotuluğunden fazla ise o kurtulmuştur.” (A’raf, 8; KÂria, 6) ayetiyle bizlere bir edep oğretmiştir. Yuce Rabbimiz, kullarının cennete girmesi icin hic gunahsız olmalarını şart koşmuyor, cennete girmeleri icin onların imanlı olmeleri şartıyla iyiliklerinin fazla gelmesini yeterli goruyor.
Buyuk sahabi ve mufessir İbn Abbas r.a. der ki: “Ahirette iyilikleri kotuluklerinden bir fazla olanın hayır terazisi ağır gelir ve sahibi kurtulur.”
Burada zikrettiğimiz olcuden maksat, hayırlı amellerimize bir kota koymak, bir yeterlilik belirlemek değildir. Zira Allah TealÂ’nın rızasına talip olan bir mumin kendisi icin bir yeterlilik koymadan O’nun rahmet ve marifetine yonelir. Hata ettiğinde ise derhal tovbe ederek Allah’a sığınır. Nefsimiz adına belirleyeceğimiz olcu, her daim Hak TealÂ’ya yonelmeye gayret etmek ve haramlardan sakınmak olmalıdır.
Bu olcu gunaha duşmuş bir mumine cennet kapısının kapanmadığını bilmemiz ve nefsine karşı ona yardımcı olmamız icin acıklanmıştır. Duştuğu bir gunah sebebiyle bir mumin kardeşinin helak olduğunu duşunmek, ona aşağılarcasına muamelede bulunmak doğru değildir.
İmam Şafiî rh.a. bu konuda şoyle buyurur: “Devamlı itaat icinde bulunup hicbir kusur etmeyen mumin duşunulemediği gibi, her zaman isyana dalıp hic itaat etmeyen mumin de bulunmaz. Şu halde, iyiliği kotuluğune, itaati isyanına galip gelen kimse adil ve iyi bir insandır.”
Duşene merhamet
Muminler icin ağlamak ve istiğfar etmek, Allah Rasulu s.a.v.’in halidir ve bu Efendimiz s.a.v.’e verilmiş ilahî bir emirdir (Muhammed, 19). Tovbe edip hak yola giren muminler icin istiğfar etmek Arş’ı taşıyan meleklerin de gorevidir (Mumin, 7-9). Allah dostları da bu konuda Rasulullah s.a.v.’e ve meleklere uyarlar. Hata icinde gordukleri mumin kardeşlerine hayır dua ederler, affedilmeleri icin Allah’a yalvarırlar, onların gaflet uykusundan uyanması icin gece gunduz calışırlar. Gafiller ve gunahkÂrlar velilerin onlara karşı bu sevgilerinin ve sahiplenmelerinin sebebini bilmeseler de, Allah dostları yaptıkları işin şerefini, değerini ve gereğini cok iyi bilirler.
Onların insanlık icin doktukleri gozyaşı gonullerindeki ilahî aşktan ve sahip oldukları ilahî ahlÂktandır. Bunun icin sufilerden bir gruba, ummet icin ağlayanlar anlamında “BekkÂûn” adı verilir. Ummetin derdiyle dertlenmeyenler onlardan değildir.
Hz. Ali r.a. der ki: “Kimde Allah’ın sunneti, Rasulullah s.a.v.’in sunneti ve Allah dostlarının sunneti yoksa onda hayır namına bir şey yoktur. Allah’ın sunneti, kulların gizli hallerini ve ayıplarını ortmektir. Rasulullah s.a.v.’in sunneti, insanları idare etmektir. Allah dostlarının sunneti ise, insanların eza ve sıkıntısına sabretmektir.”
Âriflerden Ebu Abdullah-ı Meğaribî k.s., “Kim, gunaha duşenlere rahmet gozuyle bakmazsa o kimse hak yoldan cıkmıştır.” der.
Gunaha duşen kimsenin amelini hoş gormemekle beraber şahsına merhamet nazarıyla bakmamak, Allah icin ona yardım elini uzatmamak kibir alametidir. Kişinin gunaha duşmemek konusunda nefsine guvendiğinin bir işaretidir. Kibir ise gonul gozunu bağlar. Kişinin, “Ya gunaha duşen ben olsaydım!” demesine engel olur. Bu sebeple Âriflerden Şakik-i Belhî k.s.: “Kim kotu hale duşmuş birine acımazsa, onun kendisi en kotu haldedir.” buyurmuştur.
Allah dostlarından Maruf-i Kerhî k.s. isyana duşen birini gorunce, onun affedilmesi icin dua eder ve şoyle derdi: “Allah TealÂ, Peygamber Efendimiz s.a.v.’i insanların kurtuluşu ve onlara rahmet olması icin gonderdi. Lanetlenmiş şeytanı ise insanları helak etmek ve onları kotu hallere duşurmek icin gonderdi. Bize duşen Allah Rasulu s.a.v. gibi insanlara merhamet etmek, rahmet vesilesi olmaktır.”
__________________
Gunaha Ve GunahkÂra Bakışımız
Dini Bilgiler0 Mesaj
●28 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eðitim Forumlarý
- Ýslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Gunaha Ve GunahkÂra Bakışımız