Sual: İlim oğrenmenin fazileti nedir?
CEVAP
İlim oğrenmenin fazileti coktur. Kur’an-ı kerimde meÂlen, (Bilmiyorsanız, zikir ehline [ilim ehline, Âlimlere] sorun) buyuruldu. (Enbiya 7)

Âyet-i kerimedeki zikir, ilim demektir. Bu Âyet-i kerime, bilmeyenlerin, Âlimleri bulup onlardan sorup, oğrenmelerini emretmektedir. (Hadika)

Uc ayet-i kerime meali de şoyledir:
(Allah iman edenleri yuceltir; kendilerine ilim verilmiş muminleri ise, [cennette] kat kat derecelerle yukseltir.) [Mucadele 11]

(De ki, hic bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir.) [Zumer 93]

(Kulları arasında Allahu teÂlÂdan en cok korkan Âlimlerdir.) [Fatır 28]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(İlim oğrenmek, kadın-erkek her muslumana farzdır.)
[Beyheki]
(Beşikten mezara kadar ilim oğrenmeye calışınız!) [Şir'a]

(Allahu teÂlÂ, İbrahim aleyhisselama "Ben ilim sahibiyim, ilim sahiplerini severim" buyurdu.)
[İbni Abdilber]

(İlim, İslam’ın hayatı, imanın direğidir.)
[Ebuşşeyh]

(Hic kimse, cehaletle aziz, ilim ile de zelil olmaz.)
[Askeri]

(Boş vaktini ilme harcayan kurtulur.)
[İ. Maverdi]

(Salih Âlimlerden olun, eğer salih Âlimlerden olamazsanız, boyle Âlimlerin sohbetinde bulunun, sizi hidayete kavuşturacak, dalaletten uzaklaştıracak ilmi dinleyin!)
[İ. Maverdi]
(Nerede ilim varsa, orada muslumanlık vardır.) [S.Ebediyye]

(İlim, benim ve diğer Peygamberlerin mirasıdır. Kim de bana mirascı olursa, Cennette benimle beraber olur.)
[Deylemi]

(Bilerek yapılan az bir ibadet, bilmeyerek yapılan cok ibadetten daha iyidir.)
[Şir’a]

(Allah’ın rezil etmek istediği kul, ilim ve edepten mahrum kalır.)
[İbni Neccar]

(Bir musluman, arkadaşına, hidayetini arttıracak veya onu tehlikeden kurtaracak hikmetli bir sozden daha iyi bir hediye veremez.)
[Ebu Ya’la]

Hazret-i Lokman, oğluna buyurdu ki:
(Âlimlerle otur, hikmet sahiplerinin sozlerini dinle! Allahu teÂlÂ, bahar yağmuru ile toprağa hayat verdiği gibi, olu kalbleri hikmet nurları ile diriltir.)

İlim, Cennete giden bir yol, gurbette arkadaş, yalnızlıkta sırdaştır. İlim, iki cihanda kurtuluş, duşmana karşı siperdir. İnsan icin haya, gozler icin ziyadır.

Hazret-i Ali buyurdu ki:
(İlim, maldan hayırlıdır. Cunku malı sen korursun; fakat ilim seni korur. Mal harcamakla azalır, ilim sarf etmekle coğalır.)

İmam-ı Gazalihazretleri de, (İnsanın diğer mahlukattan ustunluğu ilmi iledir, guc ve kuvvetiyle değildir. Cunku deve insandan kuvvetlidir. İrilik bakımından da değildir. Cunku fil insandan cok iridir. Cesaret bakımından da değildir. Cunku aslan insandan cesurdur. Cok yemesiyle de değildir. Cunku mandanın karnı, insanın midesinden daha buyuktur. Şu halde ilim cok ustun bir vasıftır) buyurmaktadır.

Yemek ve icmekten kesilen hasta, olmeye mahkum olduğu gibi, ilim ve hikmetten mahrum kalb de olume mahkumdur.

İlim oğrenmek ve oğretmek cok muhimdir. Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Allahu teÂl ilim verdiği Âlimlerden de Peygamberlerden aldığı misak gibi, ilimlerini saklamayıp insanlara acıklamaları icin, soz almış ve "Rabbinin yoluna hikmetle, guzel oğutle davet et!" buyurmuştur.) [Ebu Nuaym]

(En guzel hediye, hikmetli bir sozu iyice anlayıp, din kardeşine anlatmaktır.)
[Taberani]

(Bir saat ilim oğrenmek veya oğretmek, sabaha kadar ibadetten daha sevaptır.)
[Deylemi]

(Heves edilecek iki kimse vardır: Biri, Allahu teÂlÂnın verdiği ilimle amel edip başkasına da oğreten, ikincisi de, Allahu teÂlÂnın verdiği serveti hayra sarf edendir.)
[Buhari]

(İlim yolunu tutana, Allahu teÂl Cennet yolunu acar.)
[Tirmizi]

(Melekler, ilim talebesinden memnun oldukları icin kanatlarını onların uzerine gererler.)
[İ. Abdilber]

(İlimden bir mesele oğrenmek, dunyadaki her şeyden kıymetlidir.)
[Taberani]

(Ya Âlim, ya oğrenci, ya dinleyici veya bunları seven olun. Yoksa helak olursunuz.)
[Beyheki]

(Tecrubeli yaşlılarla oturup kalkın. Âlimlere sorun. Hikmet sahipleri ile beraber olun.)
[Taberani]

(Âlim olmayan veya ilim oğrenmeye calışmayan bizden değildir.)
[Deylemi]

(Bir Âlimin, yanına oturarak, bir saat ilimle meşgul olması, bir Âbidin 70 yıl ibadetinden hayırlı olabilir.)
[Deylemi]

(İşlenen bir gunah, Âlime bir, cahile iki olarak yazılır. Âlim, gunahı icin azap olunur. Cahil ise hem gunahı, hem de oğrenmediği icin azap olunur.)
[Deylemi]

(Allahu teÂlÂ, dunya işlerinin Âlimi, ahiret işlerinin cahili olana buğz eder.)
[Hakim]

(İlim oğrenmek, namaz, oruc, hac ve Allah yolundaki cihaddan daha kıymetlidir.)
[Deylemi]

(Bir saat ilim oğrenmek gece sabaha kadar ibadet etmekten kıymetlidir. Bir gun ilim oğrenmek, uc ay oruc tutmaktan kıymetlidir.)
[Ebu Nuaym]

(Bir kimse, ilim oğrense, bununla amel etmese bile; bin rekat namaz kılmasından daha fazla sevap alır. Eğer oğrendiği ilimle amel eder veya başkasına oğretirse, hem bunun sevabını alır, hem de Kıyamete kadar bununla amel edenlerin sevabını alır.)
[Hatib]

(Farzlarda ihmallik yapan bir derde muptela olur.)
[İ. Ahmed]
(Din ilmine sahip olanın sıkıntısı gider ve ummadığı yerden rızıklanır.) [İ. Neccar]

(İlim oğrenen veya Allah icin bir dost edinen veya din kardeşinin yuzune şefkatle bakan veya
“Bismillah” diyerek işine başlayan affa uğrar.) [İ. Rafii]

İlim Âlimden oğrenilir
Bir talebenin, ilim oğrenebilmesi ve doğru yolu bulabilmesi icin, bir oğreticiye ihtiyacı vardır. Cunku hadis-i şerifte, (İlim ustaddan oğrenilir) buyuruldu. (Taberani)

Kur'an-ı kerimde ise mealen, (Eğer bilmezseniz, bilenlerden sorun!) buyuruldu. (Nahl 43)
Allahu teÂlÂnın rızasına kavuşmak icin de sebeplere yapışmak, bir Âlimin gosterdiği yolda gitmek gerekir. Kur'an-ı kerimde mealen (Ey iman edenler, Allah’tan sakının ve Onun rızasına kavuşmak icin, vesile arayınız!) buyuruluyor. (Maide 35)

Bu Âyet-i kerimeden de bir oğreticiye ihtiyac olduğu anlaşılmaktadır. Bir kimsenin rehberi olmazsa, şeytan ona rehber olur. Şeytan rehber olunca da, kendisine tÂbi olanı ucurumdan ucuruma atar. sayesinde dort kişi sevap alır. Sual soran, cevap veren, dinleyen ve bunları sevenler.) [Ebu Nuaym]

Okuyucularımızdan bazıları ise, Hazret-i İbrahim’in kestiği kocun etini kimler yedi?, Falanca Âlimin anasının adı neydi?, Yunus aleyhisselamı yutan balık, erkek miydi? gibi sualler soruyorlar. Durr-ul-muhtarın Tahtavi haşiyesinde buyuruluyor ki:
(İnsanın bilmesi gerekmeyen şeyleri munakaşa etmesi mekruhtur. Oğrenilmesi emredilmemiş olan şeyleri sormak caiz değildir. Mesela Hazret-i Lokman peygamber midir? Cin, insanlara nasıl gorunur? Hazret-i İsa gokten ne zaman inecek? Buna benzer şeyler sormamalı, cunku bunları oğrenmekle emrolunmadık.)

Bugun cok kimse, Ehl-i sunnet itikadını bilmiyor. Oğrenmesi farz-ı ayn olan bilgilerden habersizdir. Faiz ceşitlerini, hatta yemeğin farzlarını bile bilmez iken, dunya ve ahirette gerekmeyen şeyleri soruyorlar. Biz de (Bilmiyoruz) diye cevap verince, (Bir bilene sor) diyorlar. Zaten biz, bilmediklerimizi bir bilene soruyoruz. Fakat bilinmesi gerekmeyenleri sormak luzumsuzdur. Dunya ve ahirete yaramayan sualleri sormak ve her suale cevap vermeye kalkmak ve (Ben bilirim) demek doğru değildir. Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruldu ki:
(Her ilim sahibinin ustunde, daha iyi bilen vardır.) [Yusuf 76]

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Âlimim diyen cahildir.) [Taberani]

(Cok sual sormaktan sakının! Sizden oncekiler, bu yuzden helak oldu.)
[İ. Maverdi]

(Sizi cok sual sormaktan nehyediyorum.)
[Taberani]

(Allah rızasından başka bir maksatla ilim oğrenen veya ilmini dunya menfaatine alet eden Cehenneme gidecektir.)
[Tirmizi]

(İlmi, Âlimlerle yarışmak, cahillerle munakaşa edip susturmak ve insanlar yanında itibar kazanmak icin oğrenen Cehenneme gidecektir.)
[Tirmizi]

Şu halde, luzumsuz sual ve başka maksatlarla sual sormak doğru değildir. İmtihan gayesiyle karşısındakini sıkıştırmak icin sual sormak da uygun değildir. Hadis-i şerifte, (Oğrenmek icin sual sorun! Kotu maksatla sual sormayın!) buyuruldu. (Deylemi)

Suali uygun sorabilmek, o kişinin ilmini gosterir. Hadis-i şerifte, (Guzel sual, ilmin yarısıdır) buyuruldu. (Taberani)

İlmi, oğrenip amel etmek isteyen kimseye oğretmelidir! İlmin kıymetini bilmeyen, laf olsun diye oğrenmek isteyene, ilim oğretmek doğru olmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İlmi, ehli olmayana oğretmek onu kaybetmek demektir.) [İbni Ebi Şeybe]

(Bazı kavimler gelecek, fakihleri, ince ve karışık meseleleri ele alacak, halkı şaşırtacaklardır. İşte bunlar, ummetimin şerlileridir.)
[Taberani]

Ayıp olur diye sormamak
Sual:
Bir genc kızım. Mahrem konuları sormaktan utanıyorum. Ne yapayım?
CEVAP
Bir kız, mahrem konuları annesine sorar. O da bilmezse, annesine, (Babamdan oğren) der. Babası da bilmezse, babasının, bilen birisine sorması gerekir. Babası yoksa, ağabey, amca, dayı gibi mahrem akrabalarından oğrenir. Bunlar da oğrenip bildirmezse, o zaman mektupla veya telefonla, kendinden değil de, (Bir kadının muayyen hÂli şu kadar devam edip kesilse, ne gerekir) şeklinde sormak daha uygun olur. Bir kadının kocası, bu bilgileri oğrenip hanımına anlatmazsa, kadın, en uygun bir yolla bunları oğrenebilir. Bilenlerden bu konuları edep dairesinde sorması ayıp olmaz.

Hazret-i Esma’nın Peygamber efendimize nasıl gusledileceğini sorarken utanması uzerine, Hazret-i Âişe validemiz, (Ensar kadınları ne iyidir; utanmaları, dinlerini oğrenmekten men etmiyor) buyurdu. (Buhari) Demek ki, ayıp olur diye kendisine farz olan bilgileri oğrenmemek yanlıştır. Peygamber efendimiz, mahrem konuları anlatırken, (Allahu teÂlÂ, hakkın anlatılmasından cekinmez) buyurmaktadır. (Tirmizi) Aynı anlamda Âyet-i kerime de vardır:
(Allahu teÂlÂ, gerceği soylemekten cekinmez.) [AhzÂb 53]

Sual: Bilmediğimiz şeyler oluyor. Sormaya fırsat bulamıyoruz veya cekiniyoruz. Sormamanın vebali var mıdır? Bir de sorduğumuz kimse bildiği halde bilmiyorum derse ona da vebal olur mu?
CEVAP
İhtiyac halinde bilmeyenler, bilenlerden sormalı, bilenler de bilgisini gizlememelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlimin bildiğini soylememesi, cahilin de bilmediğini sormaması helal değildir. Cunku Allahu teÂlÂ, "Bilmiyorsanız, ilim ehline sorun" buyuruyor.) [Taberani]
Dinini oğrenmek icin sual soranlara, cevap vermemenin vebali cok buyuktur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(İlmini [bildiğini] gizleyene, denizdeki balıktan, gokteki kuşa kadar her şey lanet eder.) [Darimi]
__________________